TEVRAT’TA KATLİAM EMİRLERİ

torah-scroll11Tevrat’ın Tanrısının kin, nefret ve vahşet ifadeleri:

“Sen benim topuzum, cenk silahımsın,
seninle milletleri kıracağım, ülkeleri helak edeceğim… ve seninle erkeği ve kadını kıracağım, ve seninle kocamış adamı ve genci kıracağım; ve seninle genç adamı ve ere varmamış kızı kıracağım; ve seninle çobanı ve sürüsünü kıracağım; ve seninle çiftçiyi ve çiftini kıracağım; ve seninle Valiyi ve kaymakamı kıracağım.” (Yeremya 51/20-23)

“İşte Rab’bin acımasız günü geliyor.” (İşaya: 13/9)

“Yakalananın bedeni delik deşik edilecek.

Ele geçen kılıçtan geçirilecek.

YAVRULARI GÖZLERİNİN ÖNÜNDE PARÇALANACAK.
Evleri yağmalanacak,
KADINLARIN IRZINA GEÇİLECEK.”
(İşaya: 13 / 15-16)

“Hem yiğidi, hem kızı, emzikteki çocukla ak saçlı adamı, dışarıdan kılıç ve içeriden dehşet telef edecek.
Hasımlarından öç alacağım, Ve benden nefret edenlere ödeyeceğim.” (Tesniye, 32/25)

“Onları tamamen yok edeceksin, onlarla ahdetmeyeceksin, onlara acımayacaksın.”
(Tesniye: 7/1-3)

“Ve yayları gençleri yere çalacak ve rahmin semeresine acımayacaklar, gözleri çocukları esirgemeyecek.” (İşaya: 13/15-1

“Mülklerini alacağımız milletlerin yüksek dağlar üzerinde, ve tepeler üzerinde, ve her yeşil ağaç altında ilahlarına ibadet ettikleri bütün yerleri mutlaka harap edeceksiniz.”
(Tesniye: 11/23-25)

Şimdi bütün erkek çocukları ve erkekle yatmış kadınları öldürün.                                              Yalnız erkekle yatmamış genç kızları kendiniz için sağ bırakın.  (Çölde Sayım: 31 /17-18

NOT: Daha fazlası için “Irkçı bir Tanrı YHVH” yazısını okumanızı öneririz. BOP’la ilişkili İsrail’in 2500 yıl önce yazılmış emelleri Anadolu’yu da kapsıyor.

IRKÇI BİR TANRI: YHVH

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

24 Responses to TEVRAT’TA KATLİAM EMİRLERİ

  1. ademrehimov dedi ki:

    İste bununla raziyim konusunca sevgi dini oluyorlar yani guya sadece Kuranmi savasin diyor Tesekkur paylasimin icin

  2. ademrehimov dedi ki:

    bu konuyu kendi siteme de atdim tesekkur cok guzel konu

  3. Muhammed Öztürk dedi ki:

    Ayetlere bak… Allahım yarabbim kim yazdı acaba bunları ya

  4. hz.Muhammed dedi ki:

    bilal yok bunlara da bir açıklama getirse de aydınlansak:)))

    • bilal dedi ki:

      Muharref Tevrat’ın emirlerini,Allah’ın emirlerini mi sanıyorsunuz? Kur’an’ın MAİDE suresi
      32. ayetin Tavrat’ın nasıl tahrif edildiğini ve yukarıdaki emirlerin asla Allah’a ait olmadığını
      net ve kesin bir dille ifade etmektedir. MAİDE-32: من اجل ذلك كتبنا علي بني اسرائيل انه من قتل نفسا بغير
      نفس او فساد في الارض فكأنما قتل النلس حميعا ومن احياها فكأنما احيا الناس جميعا الخ ” İşte bundan dolayı İsrail-
      oğullarına kitapta (Tevrat’ta ) şunu bildirdik.Kim katil olmayan,veya yeryüzünde bozguncu- luk yapmayan bir kişiyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur.Kim de bir insa-
      nın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış olur.” Burada insanın dini-
      ne,inancına,düşücesine,felsefi görüşüne,ırk ve milliyetine bakılmaksızın haksız yere bir
      insanı öldürmenin bütün insanları öldürmek gibi büyük bir suç olduğunu,bir insanı da kur-
      tarmanın bütün insanları kurtarmak gibi olduğunu görüyoruz. Bu hüküm kur’an’da olduğu
      gibi tahrif edilmeden önceki Allah’ın gönderdiği Tevrat’ta da mevcut idi. Tek başına bu
      ayet bile Tevrat’ın nasıl tahrif edildiğini ve mevcut Tevrat’ta yazılı bulunan hükümlerin yüce
      Allah’a ait olmadığını net ve açık bir şekilde göstermektedir. ÖZETLE; Yukarıda gösterilen
      hiç bir hüküm yüce Allah’a ait değildir.Söz konusu hükümler muharref Tavrat’a aittir.Bu hü-
      kümler Allah’ın gönderdiği Tevrat’ta asla bulunmuyordu……. Allah’ın gönderdiği Tevrat’ta
      ” haksız yere bir insanı öldürmenin bütün insanları öldürmek ” gibi olduğunun hükmünü
      mevcut olduğunu kur’an’dan net ve açık bir şekilde öğreniyoruz Demek ki,yukarıda
      gösterilen hükümlerin hiç biri Allah’ın gönderdiği Tevrat’ta yoktu… Bunlar Allah’a ait olma- yan muharref Tevrat’ın hükümleridir…….

      • hz.Muhammed dedi ki:

        gösterilen hükümlerin hiç biri Allah’ın gönderdiği Tevrat’ta yoktu… Bunlar Allah’a ait olma- yan muharref Tevrat’ın hükümleridir…….
        demişsin…
        şimdi benim merak ettiğim konu….tevratın ne kadarı değişmiştir….
        tamamı değişmiştir dersen sana inanmam…kusura bakma kardeş….
        bir kısmı değişmiş dersen….nereler değişmiş derim…..bu konuda emin olun ki sizi aylarca bile olsa dinlerim….

      • Gurur dedi ki:

        Muharref tevrat demişin ama bir mesele var şöyle ki

        medineli yahudilerden iki kişi zina yapıyor onlarda hz.muhammede getiriyorlar zina edenleri ve bunlara sen ne hüküm verirsin diyorlar
        onların bu soruları üzerine şu ayet iniyor “ellerinde Allahın kitabı tevrat varken onlar sanamı soruyorlar “

  5. bilal dedi ki:

    1-Tevrat’ın tümü tahrif edildiğini kimse söyleyemez Ancak gerek Tevrat’ta ve gerekse İncil’de tahri-
    fat yapıldığı kesindir. a) Buna işaret eden bazı ayetler şunlardır.BKARA-75, BAKARA-79,BAKARA-211,ALİ İMRAN-71,ALİ İMRAN-79,NİSA-46,MAİDE-13. Bu ayetler Tevrat ve İncil’de tahrifat yapıldı-
    ğına işaret etmektedirler.b) İncil’lerin kendi aralarında farklılık çelişkileri,keza mevcut Tevrat metinle-
    rinin hz.Musa’ya nazil olan metnin (birinci sürgün sırasında,yan,M:Ö.7-5 yüzyıllar aras) kayboluşun-
    dan yüzyıllar sonra oluşturulduğu gerçeği,Yahudi Tevrat’ı ile Samiri Tevrat’ı arasındaki nice farklar
    gibi hususlar Tevrat ve İncil üzerinde inkar edilemeyecek bir tahrifat faaliyetinin gerçekleştirildiğinin
    en açık tarihsel belgeleridir. c) TESNİYE’de hz.Musa’nın ölümü,ihtiyarlığı,yaşı,ve defnedildiği ve
    yahudilerin ona matem (yas) tuttukları yazılıdır. ( Tesniye bab,34 ) Bu ahval,hz.Musa vefat ettikten
    sonra hz.Musa’ya vahiy olundu dedikleri kitapta nasıl bildirilmiştir.? Bu bilgiler hz.Musa’nın vefatın-
    dan sonrasına ait ise,bunların hz.Musa’ya gelen vahiyler olmadığının ve bunların sonradan ilave
    yapıldığını açıkça göstermektedir.Bu nedenle mevcut Tevrat’ın hz.Musa tarafından bildirilen ve
    Allah tarafından vahiy edilmiş olan hakiki Tevrat olmadığının açık delilidir ( Yani tahrifata uğramış-
    tır) N e Kadar tahrifat olmuştur ? onu tam bilemeyiz,Çünkü kur’an,bunlardaki tahrifati maddeler ha-
    linde değil,genel ifadelerle belirtmektedir.Bu nedenle kur’an,ölçüttür.Ona uygun olan veya aykırı
    olmayan mevcut kitaplardaki hükümlerin tahrifata uğramadığını söyleyebiliriz. Fakat yukarıda
    Tevrat’taki katliam ile ilgili yazılı bulunan tüm hükümlerin kur’an’a aykırı olduğu ve bunların hiç biri
    Allah’ın gönderdiği hükümler olmadığı net ve kesindir….. Saygılarımla.

    • Gencer dedi ki:

      Nisa 46 ( Tevrat kelimesi geçmiyor)
      Minellezîne hâdû yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve yekûlûne semi’nâ ve asaynâ vesma’ gayra musmeın ve râınâ leyyen bi elsinetihim ve ta’nan fîd dîn(dîni). Ve lev ennehum kâlû semi’nâ ve ata’nâ vesma’ venzurnâ le kâne hayran lehum ve akvem(akveme), ve lâkin leanehumullâhu bi kufrihim fe lâ yu’minûne illâ kalîlâ(kalîlen).

      Maide 13 (Tevrat kelimesi geçmiyor)
      Fe bimâ nakdihim mîsâkahum leannâhum ve cealnâ kulûbehum kâsiyet(kâsiyeten), yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve nesû hazzan mimmâ zukkirû bihî, ve lâ tezâlu tettaliu alâ hâınetin minhum illâ kalîlen minhum fa’fu anhum vasfah innallâhe yuhıbbul muhsinîn(muhsinîne).

      Ali İmran 79 (Tevrat Kelimesi Geççmiyor)
      Mâ kâne li beşerin en yu’tiyehullâhul kitâbe vel hukme ven nubuvvete summe yekûle lin nâsi kûnû ıbâden lî min dûnillâhi ve lâkin kûnû rabbâniyyîne bi mâ kuntum tuallimûnel kitâbe ve bimâ kuntum tedrusûn(tedrusûne).

      Ali İmran 71 ( Tevrat Kelimesi Geçmiyor)
      Ya ehlel kitâbi lime telbisûnel hakka bil bâtılı ve tektumûnel hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).

      Bakara 211 ( Tevrat Kelimesi Geçmiyor)
      Sel benî isrâîle kem âteynâhum min âyetin beyyineh(beyyinetin), ve men yubeddil ni’metallâhi min ba’di mâ câethu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

      Bakara 79 (Tevrat Kelimesi geçmiyor)
      Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlûne hâzâ min indillâhi li yeşterû bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne

      *Çok ilginç bu ayette Muhammed bahsettiği Kitabı elleriyle yazdıklarını ve aynı kendisinin yaptığı gibi Allah Katından geldi diye sattıklarından bahsetmiş.

      Bakara 75 ( Tevrat Kelimesi Geçmiyor)
      E fe tatmeûne en yu’minû lekum ve kad kâne ferîkun minhum yesmeûne kelâmallâhi summe yuharrifûnehu min ba’di mâ akalûhu ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

      Maide 43 ( Tevrat Kelimesi Geçiyor)
      Ve keyfe yuhakkimûneke ve indehumut tevrâtu fîhâ hukmullâhi summe yetevellevne min ba’di zâlik(zâlike) ve mâ ulâike bil mu’minîn(mu’minîne).

      Türkçesi
      Ve içinde Allah’ın hükümleri bulunan Tevrat onların yanında iken, seni nasıl hakem yapıyorlar. Sonra da bundan (verdiğin hükümden) dönüyorlar. Ve işte onlar mü’min değillerdir.

      Sayın Bilal bey bu ne perhiz bu ne Lahana Turşusu.
      Tevrat değiştirildi dediğin ayetlerin hiç birisinde Tevrat ismi geçmiyor.Kitap diyor kelimeler diyor.Sonra da Tevrat’ı kendisinden çok daha ulu görerek Tevrat varken nasıl olurda Kainatı yaratmazdım onu yaratmasaydım denen kişiye üstün olarak hakem Tevrat oluyor?

      Çelişkilerden mantıksızlıklardan kurtulamayacaksınız Bilal bey.

      İyi Geceler.

      • bilal dedi ki:

        Sn.Gencer,

        1-Nisa 46 ( Tevrat kelimesi geçmiyor)
        Minellezîne hâdû yuharrifûnel kelime an mevâdııhî..’’ sizden alıntı ‘’

        Burdaki ‘’yuharrifunel kelime ‘’ kelimelerin yerlerini değiştirirlerdi.’’ şeklindeki ifadeyle bize neler anlatılıyor.Kelimelerin yerlerini değeştirilmesi ancak yazılı olan bir metin veya kitaptan gerçekleşebilir.Yahudilerin ellerindeki kitap nedir,İncil midi,kur’an mıdı? Biraz düşünsene ! Onların kitabı Tevrat değil midir ? Tevrat’an başka nereden kelimelerin yerelerini değiştirirler.? İllaki tevrat’ın ismi geçmesi mi gerekir.?

        2- Maide 13 (Tevrat kelimesi geçmiyor)
        Fe bimâ nakdihim mîsâkahum leannâhum ve cealnâ kulûbehum kâsiyet(kâsiyeten), yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve nesû hazzan mimmâ zukkirû bihî ‘’ sizden alıntı’’

        ‘’ Misak ‘’ sözleşme metni değil midir? bu misak Tevrat’la alınmış değil midir.? Yine burada NİSA-46.ayete geçen ‘’yuharrifunel kelime an mevadııhi ‘ metindeki kelimelerin yerlerini değiştirirlerdi ‘’ şeklinde ifade yok mudur ? Burada da bir kitabın (yani Tevrat’ın) metininden kelimelrin yerlerini değiştirirlerdi…

        3-Ali İmran 79 (Tevrat Kelimesi Geçmiyor) bu ayetin konuyla ne alakası var? Ayrıca önce bu ayetin konusunu ve neyi anlattığını öğrenin !!!

        4- Ali İmran 71 ( Tevrat Kelimesi Geçmiyor)
        Ya ehlel kitâbi lime telbisûnel hakka bil bâtılı ve tektumûnel hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne). ‘’ sizden alıntı ‘’

        ‘’ Ey kitap ehli ‘ Niçin hakkı batıla karıştırıyorsunuz da,hakkı gizliyorsunuz..’’ Burada kitap ehline sesleniyorsa,bunlar Tevrat ve İncil ehli değil midir ? buradaki kitap da Tevrat ve İncil olmuyor mu ???

        5- BAKARA-211 ( Tevrat Kelimesi Geçmiyor)
        Sel benî isrâîle kem âteynâhum min âyetin beyyineh(beyyinetin), ve men yubeddil ni’metallâhi min ba’di mâ câethu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi). ” sizden alıntı ”

        Buradaki ‘’ ateynahum min ayetin beyyineh ‘’ Tevrat’la bildirilen ayet değil midir.? Onların burada herhangi bir ayetin değiştirmesi söz konusudur..Tevrat’ın tümü değiştirilmediği için kur’an,‘’ kelimelerin ve bazı ayetlerin değiştirildiğine vurgu yapıyor,hepsine değil…

        .
        6-Bakara 79 (Tevrat Kelimesi geçmiyor) ‘’sizden alıntı ‘’
        Bu ayete de Tevrat’a yapılan ilevlere işaret edilmektedir…

        7- Bakara 75 ( Tevrat Kelimesi Geçmiyor)
        E fe tatmeûne en yu’minû lekum ve kad kâne ferîkun minhum yesmeûne kelâmallâhi summe yuharrifûnehu min ba’di mâ akalûhu ve hum ya’lemûn(ya’lemûne ‘’ sizden ‘’

        İşittikleri kelamullah (Allah’ın kelamı ) tevrat değil midir,’’sümme yuharrifunehu ‘’ sonra Allah’ın kelamını (Tevrtakilerin kelimeleri) tahrif ederlerdi,işte Allah’ın kelamnda (Tevrata) tahrifat yaptıklarına çıkça vurgu yapılmıştır.İllaki Tevrat’ın ismi mi geçmesi lazım…?

        8- Maide 43 ( Tevrat Kelimesi Geçiyor)
        Ve keyfe yuhakkimûneke ve indehumut tevrâtu fîhâ hukmullâhi summe yetevellevne min ba’di zâlik(zâlike) ve mâ ulâike bil mu’minîn(mu’minîne).
        Türkçesi
        Ve içinde Allah’ın hükümleri bulunan Tevrat onların yanında iken, seni nasıl hakem yapıyorlar. Sonra da bundan (verdiğin hükümden) dönüyorlar. Ve işte onlar mü’min değillerdir. ‘’ sizden alıntı’’

        Sizin gösterdiğiniz mealde biraz hata vardır !

        ‘’ Ve içinde Allah’ın ‘’ HÜKÜMLERİ BULUNAN ‘’ ifadesi doğru değildir.,‘’ arapça metni şöyledir ‘’’فيها حكم الله ‘’ Fiha hükmüllahı ‘’ İÇİNDE ALLAH’IN HÜKMÜ DE VARDIR..’’ şeklindedir. Bu bize neyi ifade ediyor ? Demek ki içindekilerin bir kısmı Allah’ın hükmüdür, hepsi değil….

        DOĞRU MEAL ŞÖYLEDİR !

        MAİDE-43: Ve seni nasıl hakem yapıyorlar? Halbuki,onların yanlarında, içinde Allah’ın HÜKMÜ DE BULUNAN Tevrat vardır. Sonra da bunun arkasından yüz çevirirler ve onlar mü’min kimseler değildirler.

        MAİDE-44: Doğrusu Biz yol gösterici olarak Tevrat’ı indirdik.Kendisini Allah’a teslim etmiş peygamberler,yahudi olanlara onunla ve Rabbe kul olanlar,bilginler de Allah’in Kitab’ından elde MAHFUZ kalanla hükmederlerdi.Tevrat’a şahiddiler.O halde insanlardan korkmayın, benden korkun,ayetlerimi hiçbir değerle değiştirmeyin;Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler işte onlar kafirlerdir.

        a) Dikkat edersen‘’ VE İÇİNDE ALLAH’IN HÜKMÜ DE BULUNAN Tevrat onların yanında iken…’’ ifadesiyle mevcut Tavratın içinde Allah’ın hükümleri olduğu gibi,onun içinde Allah’ın hükmü olmayanların da bulunduğu anlaşılır. Yani içindekilerin tümü Allah’ın hükmü değil,bir kısmı Allah’ın hükmüdür…

        b). elde MAHFUZ kalanla hükmederlerdi’’şeklindeki ifadeyle,Tevrat’ın tümü korunmadığını ve tahrifata uğradığını göstermektedir.. (Maide-44)

        9-Tevrat değiştirildi dediğin ayetlerin hiç birisinde Tevrat ismi geçmiyor.Kitap diyor kelimeler diyor.. ‘’ sizden alıntı ‘’

        Biraz düşünün,yahudilerin KİTABI nedir.? İncil mi,Kur’an mı,yoksa Tevrat mı ??? Sence hangisidir.? Bu da size bir ödev olsun !!! Yahudilerin kitabından söz ediliyorsa bu Tevrat demektir….

        İyi geceler…

    • kadir dedi ki:

      TESNİYE’de hz.Musa’nın ölümü,ihtiyarlığı,yaşı,ve defnedildiği ve
      yahudilerin ona matem (yas) tuttukları yazılıdır. ( Tesniye bab,34 ) Bu ahval,hz.Musa vefat ettikten sonra hz.Musa’ya vahiy olundu dedikleri kitapta nasıl bildirilmiştir.? Sorunun cevapı bizdeki yanlış tevrat algısında Kur an a baktığımızda Tevrat ın sadece hz. musa ya inen kitap olmadığını yahub a.s dan sonra gelen hz. isa ya kadar tüm nebillere gönderilen kitapların toplamına tevrat denmesi lazım bu çok açık. Peki bu tevrat ayetlerini nasıl anlamamız lazım. Tabiki yukarıda bazı arkadaşların belirttiği gibi insan kur anda tevratta olan bazı hükümlerin nerer olduğunu (maide 32 gibi) çok güzel aktarmış. Dinler tarihi uzmanları bu konuda kararlı bir çalışma yapmalı ve tevrat ayetleri içinde mişna ve talmud kalıntıları var mı bunları belirleme çalışmasına gidilmeli bunun için ana kaynak yine kur andır. ayrıca Kuran bunların karakteristiğini bize aktarıyor NİSA-46.ayette geçen ‘’yuharrifunel kelime an mevadııhi ‘ metindeki kelimelerin yerlerini değiştirirlerdi ‘’ şeklinde ifade çok net ortaya koyup müslümanları da aynı sapmaya karşı uyarıyor. Yani tevrat üzerinde ayetlerin talmud ve mişnalardan ayrılması sonrasında bağlam çalışması siyak sibak çalışması yapılması gerekir. sınırsız öldürme öldürmeyeceksin emrine ve maide 32 deki tevrat hükmüne zıt olduğuna göre kendilerine gönderilen islami emirleri(aslında islam dini) ırkçı bir hüviyyete sokup kendileri dışındaki tüm insanlara her şeyi meşru gördükleri çok açık. Kur an tahrif kelimesini kelimeleri yerlerinden etme olarak aktarıyor yoksa salt metni değiştirmek değil. Yani neredeyse 20 asır olan tevrat geleneği içinde ahbar ve ruhbanlarının( ahbar; mürekkep yalamış entellektüelleri, Ruhban; kendini dine adamış kesim) her türlü tahrifi yaptıkları ortada. Kurdukları yahuda krallığına atfen dinlerine de yahudillik ismini verip ırkçı bir huviyyete soktukları malum. Müslümanlara gelince aynı hastalık yahudiler kadar olmada da biz de de var. gayri müslimlerle olan ilişkileri düzenleyen ayetleri emevi abbasi ve şia geleneği anlamını bozarak kur anın ruhuna aykırı birçok hüküm ihdas etmişler yeni nesillere dillendirilen bu hükümler nesillerin inanç krizi yaşamalarına sonunda ateizm, deizm vb düşüncelere kaymakta bu gerçekleri ortaya koymamız lazım.

      • toro dedi ki:

        Sayın kadir,

        Diyorsunuz ki;

        ”TESNİYE’de hz.Musa’nın ölümü,ihtiyarlığı,yaşı,ve defnedildiği ve
        yahudilerin ona matem (yas) tuttukları yazılıdır. ( Tesniye bab,34 ) Bu ahval,hz.Musa vefat ettikten sonra hz.Musa’ya vahiy olundu dedikleri kitapta nasıl bildirilmiştir.?” sizden alıntı

        ”Kendilerine ellerindekini (Tevrat’ı) tasdik eden bir kitap (Kur’an) gelince onu inkar ettiler. Oysa, daha önce (bu kitabı getirecek peygamber ile) inkarcılara (Arap müşriklerine) karşı yardım istiyorlardı. (Tevrat’tan) tanıyıp bildikleri (bu peygamber) kendilerine gelince ise onu inkar ettiler. Allah’ın lâneti inkarcıların üzerine olsun.” Bakara,89-Diyanet

        “Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size bir mucize de getirdim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” Ali İmran,50-Diyanet

        ”nasıl bildirilmiştir.?” sorunuza, o kitap yani içinde vahye(!) dayanmadığını iddia ettiğiniz anlatımları ihtiva eden kitap, nasıl olmuşta sizin elinizdeki(!) tarafından tasdik edilmiştir, sorusuyla karşılık vermek isteyenler olabilir!

        Dikkatli olun!

  6. Otto dedi ki:

    bir tane din söyleyin ki içerisinde kesinlikle savaşmayacaksın ya da savaşmamak için elinden ne gelirse yapacaksın desin.

    • JOSEF İSLAM dedi ki:

      otto islam dini savaş dini değildir dinlerin en güzeli ve dünyada rahat ve özgürce yaşayabileceğin bir dindir. Ve ALLAH C.C vermiş olduğu emir ve yasakları uygulayıp yaşayana dünyada ve ahiret zamanında mükafatları olacaktır. İslam dininde cihad yani savaş ancak zulüm olunca Allahın emridir. Dünyanın her bir yerinde Müslümanlar katlediliyor Müslüman eline geçen silahı ateşlediğinde terörist oluyor. Militan oluyor zalim oluyor savaş dini oluyor. Bu böyle değildir. Tevrata ve incile gelince Allah c.c. diğer ilahlığını yitirmiş dinlerin kitapları değiştiği için Kuran’ı Kerimi kıyamet gününe kadar muhafaza edecektir ve hiçbir değişikliğe uğramayacaktır. Bir din bir inanç insanların bırak katliamını yaşam özgürlüğüne bile zarar vermez. İşte o din İSLAM DİNİDİR VE HÜKMÜ KANUNU KURAN-I KERİMDİR… Bir çok yahudisi hrıstiyanı gerçekleri görüp Müslüman olmuştur. denizler kaptanı (ismini hatırlamadım) o bile yüce Allah’ın büyüklüğünü denizlerin ve okyanusların birbirine karışmadığını anlam veremeyerek görmüş ve inanmıştır. günümüzde hıristiyan olan Müslüman yokmu? YOK tabiki onlar sadaece sorulduklarında Müslümanız diyen ve kimliğinde islam yazan kişiler. İnsan mantığına bile aykırı zaten bir telefon veya pc programının bile yeni versiyonu yelince güncelleme yapan insanlar neden eski versiyon tlf veya program kullanmıyorsunuz. Demem o ki İSLAM VE KURAN EN GÜNCEL DİN VE KİTAPTIR Kİ DAHA BİR YENİSİ GELMEYECEKTİR. VE O BİR SAVAŞ DİNİ KATLİAM DİNİDE DEĞİLDİR. BİLAL ARKADAŞIN BAHSETTİĞİ AYETİ KELİMEDEN DE BU APAÇIK BELİDİR.

      • Gencer dedi ki:

        Sayın Joseph İslam Bak aşağıda ne demişsin..

        ”Tevrata ve incile gelince Allah c.c. diğer ilahlığını yitirmiş dinlerin kitapları değiştiği için Kuran’ı Kerimi kıyamet gününe kadar muhafaza edecektir ve hiçbir değişikliğe uğramayacaktır”

        Burada Maide 43 Ayeti var.
        Muhammed ve Allah anlaşılan o ki Tevrat’ın değiştiğinden haberi yok.

        Ve keyfe yuhakkimûneke ve indehumut tevrâtu fîhâ hukmullâhi summe yetevellevne min ba’di zâlik(zâlike) ve mâ ulâike bil mu’minîn(mu’minîne).

        1. ve keyfe : ve nasıl
        2. yuhakkimûne-ke : sana hüküm verdiriyorlar (seni hakem yapıyorlar)
        3. ve inde-hum(u) : ve onların yanında var
        4. et tevrâtu : Tevrat
        5. fî hâ hukmu Allâhi : içinde Allâh’ın (c.c.) hükümleri var
        6. summe yetevellevne : sonra dönüyorlar
        7. min ba’di zâlike : bundan sonra
        8. ve mâ ulâike : ve işte onlar değildir
        9. bi el mu’minîne : mü’minler

        Ve içinde Allah’ın hükümleri bulunan Tevrat onların yanında iken, seni nasıl hakem yapıyorlar. Sonra da bundan (verdiğin hükümden) dönüyorlar. Ve işte onlar mü’min değillerdir.

        Sence Allah veya Muhammed Tevrat’ın değiştiğinden haberleri yok mu? Diyelim Tevrat İslamiyetten sonra değişti o zaman şu soru geliyor insanın aklına geleceği bilen Allah’ınız Tevrat’ın değişeceğini bilememiş mi?

  7. sercan dedi ki:

    JOSEF SEN BU YARIM yamalak bılgınle burada kımseyı kandıramassın ..1400 yıldır islam dunyası savaş içinde …hayır hayır islam barış dını dıyenın aklında bir sorun vardır kesınlıkle ……o denızcıde çocukluğumuzda izledığimiz ünlü kaptan kustodur ..senın gıbı dınciler olmüş adamı ıftırayla muslüman yaptılar ama kımse yemedı ….bazı dıncıler harıç ..İSLAMDA DEĞİŞMEYECEK TEK ŞEY SAVAŞLARIN ASLA DURMAYACAĞIDIR …

  8. Gencer dedi ki:

    Dünya’yı KAN GÖLÜ’ne çeviren ayetlerden bir kaçı.

    ENFAL SURESİ

    1. Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber’e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah’tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resûlüne itaat edin.

    65. Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkar edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.

    66. Şimdi ise Allah yükünüzü hafifletti ve sizde muhakkak bir zaaf olduğunu bildi. Eğer içinizde sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) bin kişi olursa, Allah’ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir.

    67. Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hakim duruma gelmedikçe hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfeatini istiyorsunuz, halbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    • bilal dedi ki:

      Gencer bey,

      ENFAL-suresinden gösterdiğiniz ayetlerin tümü zorunlu hale gelen savunma savaşlarıyla alakalıdır.Zira hiç bir zaman ganimet vs.için savaş meşru değildir…!!!

      ENFAL-1: ‘’ Sana ganimetlerin bölüşümü hakkında soru soruyorlar.De ki: Onun taksimi Allah’a ve resulüne aittir.’’

      Bu ayete ganimet vs.için bir savaş söz konusu değil,burada zorunlu hele gelmiş olan savunma savaşı sonucu elde edilen ganimetlerin taksimat hükmünün kime ait olduğu sorulmuş ve cevap olarak da konuyla ilgili hüküm verme Allah’a ait olup onun verdiği hükme göre de taksimati yapma görevi de hz.peygambere verilmiştir..Yani burada asla ne savaşın,ne de ganimet elde etmenin bir emri veya teşviki vardır. ..

      ENFAL-65:
      Ey Peygamber,müminleri (zorunlu hale gelen) savaşa karşı hazırlayıp coştur.Sizden sabırlı, eğitimli, kararlı, cesur yirmi kişilik özel bir birlik oluşursa,iki yüz kâfire galip gelirler. sizden böyle yüz kişilik özel bir birlik oluşursa,onlardan bin kişiye galip gelirler.Çünkü onlar anlayışsız ve savaş konusunda bilinçsiz bir güruhtur’’

      İşte bu ayete de zorunlu hale gelen savunma savaşına yönelik bir eğitim ve moral verme söz konusudr.Zorunlu hale gelmeyen ve savunma amçlı olmayan hiç bir savaşa teşvik söz konusu değildir…

      ENFAL-66:Şimdi Allah yükünüzü hafifletti,zira içinizde zaaf bulunduğunu BİLİYORDU, sizin sabırlı yüz kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener; sizin bin kişiniz, Allah’ın izniyle, ikibin kişiyi yener.Allah sabredenlerle beraberdir…..

      Burada da müslümanların zayıf ve güçsüz oldukları bir dönemde müşriklerin saldırılarına karşı bir savunma savaşına vurgu yapılmıştır…

      ENFAL-67:ayete göre de esir tutmak ancak zorunlu hale gelen meydan muharebesinde vuku bulur diye bir hüküm vardır.Bunun dışında esir tutmak asla uygun görülmemiştir.
      İşte bütün bu ayetler,zorunlu hale gelen müdafaa savaşıyla alakalıdır,zorunlu hale gelmeyen ve müdafaaya yönelik olmayan hiç bir savaş meşru değildir…

      Bu nedenle sizin yukarıda başlık yaptığınız yorumun hiç bir anlamı ve mantıkı yoktur. Ayrıca söz konusu ayetleri çarpıtarak da bir yere varamazsınız…!!!

      Saygılar…

  9. yeryuzuinsani dedi ki:

    Bilal bey,
    Hendek savaşı haricinde hiçbir savaş tam anlamıyla savunma savaşı değildir. Ya seferdir ya kuşatmadır, dolayısıyla bu ayetler müslümanları savunma savaşlarına ikna etmek içindir diye bir ifade doğru değildir ayrıca hangi toplum olursa olsun savunma savaşlarında kimsenin ikna edilmesine ihtiyaç yoktur kanaatimce. Zira can ve mal güvenliği tehlikede olan herkes böylesi durumda birilerinin ikna etmesiyle hareket etmez. Yapılan savaşların çoğusu ya ekonomik yada İslamiyetin yayılması amacıyla yapılmıştır. Yani maddi manevi kazanç amacıyladır bahsettiğiniz şekliyle can güvenliği için yapılmamıştır.

  10. serst dedi ki:

    işaye 15 ve 16 ya baktım öyle bir şeyden bahsedilmiyor

  11. ismail dedi ki:

    babil in israiloğullarına zulmü üzerine allahın onları kahredeceği ile ilgili açıklamalar bunlar asıl vahiy on emirdir gerisi hikaye

  12. Geri bildirim: Bozulmuş Tevrat’a Göre Katliamlar! - Haberin Olsun Kocaeli

bilal için bir cevap yazın Cevabı iptal et