EVRİMCİ, DEVRİMCİ OLMAK

2013-02-15

 

Kolay değil Evrimci, devrimci olmak !

İnanç en kolay yoldur. Hiçbir şey bilmeyen cahil bir insan bile inançlıdır, dindardır. Bilgisiz insana bırakın evrim teorisini kavratabilmeyi, dünyayı, evreni dahi algılatamazsınız. Yıllarca biyoloji dersi vermiş, evrim teorisini anlatmış öğretim üyeleri içinde bile “hala ben bile tam olarak kavrayabilmiş, ikna olabilmiş değilim” diyenler olduktan sonra bilgisiz, bilinçsiz kitleleri ikna edebilmek elbette olanaksızdır. Bunun için uzun bir eğitim, bilinçlenme, aydınlanma süreci gerekir.

Evrim teorisinin izah edilebilmesi için öncelikle insanların kafasından boş inançların, hurafelerin, bilim dışılıkların temizlenmesi gerekir. Dinlerin etkisindeki insanların o dinlerin yanlışlıklarını görmeden, araştırıp sorgulamadan bilimsel teorileri benimsemeleri mümkün değildir.

Aydınlanma yolunda bir mum, bir meşale olabilmek yüreklilik gerektirir. Hoşgörü ve anlayışın olmadığı, farklı inançlara tahammülün minimum olduğu bir toplumda dine inanmadığını söylemek, neden inanmadığını anlatmak, gördüğü yanlışları-çelişkileri, saçmalıkları ortaya koymak cahilleri, gericileri, yobazları karşınıza almak demektir. Onların baskılarına, soyutlamalarına, hakaretlerine, saldırılarına maruz kalmak demektir.

Devrimcilik de aynı şekilde. Her türlü kara propagandanın olduğu sömürü düzeninde namussuzlukla, ahlaksızlıkla, anarşistlikle, teröristlikle, vatan hainliğiyle suçlanır, işkencelerden geçebilir, hapislerde çürüyebilirsiniz. Hatta öldürülebilirsiniz, hayatınız mahvedilebilir.

Düzenin adamı olmak, üç maymunu oynamak, her türlü pisliği, yolsuzluğu, haksızlığı umursamamak, dindarlık ve muhafazakarlık taslamak ve dinin-düzenin nimetlerinden yararlanma imkanı sağlamak varken zor yolu seçmekle, insanlığın geleceği için, adaletli bir paylaşım için, doğa için bir öncü oldunuz. Aydınlatmaya, bilinçlendirmeye, adam etmeye, insanlığı öğretmeye çalıştığınız kitleler sizi alkışlamayacak, övmeyecektir. Ancak gelecekteki kuşaklar sizin değerinizi anlayacak, takdir edecek ve onurlu mücadelenizi saygıyla anacaktır.

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din, Politika içinde yayınlandı ve , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

7 Responses to EVRİMCİ, DEVRİMCİ OLMAK

  1. elevation dedi ki:

    Şunu kabul etmeyip,

    http://www.geojeff.org/course-materials/historical-geology-lab/lab-6-fossils/Life-cladogram.png/image

    (İnsan en uçtaki Chordata şubesindendir)

    İnsanın topraktan yaratıldığını iddia eden zavallıların inancıdır Yaratılış 🙂

  2. sevginin ışığı dedi ki:

    Maalesef sizin inandığınız türde bir evrimi kanıtlayan tek bir gerçek kanıt bile mevcut değil… *Bugün petrol yapay olarak üretilebiliyor; *Bir madde 50 yılda da fosilleşebiliyor; *Dinazorların bir kısmının insanlar ile beraber yaşamış olabileceğine dair bir sürü resim ve heykel var; *Tarihlemekte kullanılan Karbon 14 metodunun bilimsel güvenilirliği yok (ama elde başka bir metod olmadığı için kullanılmaya devam ediyor); *ve en önemlisi, bir canlıdan öbürüne geçişe ait milyonlarca fosil ve yaşayan milyonlarca ara tür olması gerekirken BİR tane bile yok… Balıktan akciğer sahibi hayvana ya da sürüngenden memeliye geçişe ait BİR tane bile mi kanıt bulunmaz? …
    Gördüğüme göre evrime inananlar, en az körü körüne bir kitaba inananlar kadar yobazlar… Ders kitaplarında, biyoloji derslerinde bize okutulan tarihlendirme ve evrim ile ilgili yazılarda öne sürülen kanıtları tek tek araştırmaya başlayın bakalım elde kalır tek bir kanıt bile bulabiliyor musunuz?
    Bence ateistlerin bir çoğu, bir kitaptan öbürüne atlamışlar. Yani bir dini kitaptan başka bir inanç kitabına.. Değişen bir şey yok. Yine özünüzden uzaklarda geziniyorsunuz

    • elevation dedi ki:

      Senin cahil bir hristiyan olduğunu nereden anladım biliyor musun?
      İlk olarak nickinin Sevgi ve Işık kelimelerini barındırması senin Hristiyan olduğunu gösteriyor. Yani zavallı bir İsevi.
      İkinci olarak şu ifadende cehaletini,

      “Bir madde 50 yılda da fosilleşebiliyor; *Dinazorların bir kısmının insanlar ile beraber yaşamış olabileceğine dair bir sürü resim ve heykel var; *Tarihlemekte kullanılan Karbon 14 metodunun bilimsel güvenilirliği yok (ama elde başka bir metod olmadığı için kullanılmaya devam ediyor);”

      Fosil tarihlemesinin C-14 izotop oranı ile ne ilgisi var. Bu kullanılmamaktadır fosillerde. Çünkü elli bin yıldan öncesini tarihleyemez. Tarihlemede kullanılan metodlar şunlar,

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Radyokarbon_tarihleme_y%C3%B6ntemi

      Linkte verilen tablo şöyle,

      Yöntemin Adı Örnek Türleri Tarihleme Sınırları (yıl)
      Radyokarbon Karbon içeren buluntular 0 – 50 bin
      Dendrokronoloji Ağaç, odun kömürü 0 – 10 bin
      TL (Thermoluminescence) ve OSL (Optically Stimulated Luminescence) Seramik, pişmiş toprak kaplar, tuğla, fırın buluntusu, çökeltiler bin -300 bin
      ESR (Electron Spin Resonance) Kireçtaşı, mercan, hayvan kabukları, diş bin -300 bin
      Fizyon İzleri Apatit, mika, zirkon, volkanik cam 30 bin – 20 milyon
      Obsidiyen Hidrasyonu çakmak taşı, volkanik cam, glasiyer taşları, volkan külü yüz – 1 milyon
      Potasyum-Argon (K/Ar) ısıtılmış kaya, volkanik kaya 20 bin – 4,3 milyar
      Arkeomanyetizma Seramik, pişmiş toprak kaplar, tuğla, fırın buluntusu 0 – 5 bin
      Amino Asit Organik maddeler 2 bin – 2 milyon

      Fosil tarihlemede de fosiller değil, fosillerin üstünde bulundukları kayaçlar Radyometrik tarihlemeye göre sınıflanırlar. Radyometrik tarihleme 4.5 milyar yıla kadar başarılı sonuç verir. Yani bilim adamları işkembeden atmıyorlar, siz cahil yaratılışçılar gibi.

      “Bir madde 50 yılda da fosilleşebiliyor;”

      Mezarlığa gömülen insan cesetlerinden hangisi elli sene içinde petrol rezervi haline gelebilmiş?

      “Balıktan akciğer sahibi hayvana ya da sürüngenden memeliye geçişe ait BİR tane bile mi kanıt bulunmaz? …”

      sen akciğerli balıklar diye amfibyana yakın bir balık familyası duymadın mı hiç?

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Akci%C4%9Ferli_bal%C4%B1klar

      Bu balıklar suda çözünenin yanı sıra havadaki oksijenide soluyabiliyorlar. Solungaçlar neden akciğerlere dönüşmesin? ikiside yutağa bağlı solunum organları değil mi?

      “Bence ateistlerin bir çoğu, bir kitaptan öbürüne atlamışlar. Yani bir dini kitaptan başka bir inanç kitabına.. Değişen bir şey yok. Yine özünüzden uzaklarda geziniyorsunuz”

      Bence siz ve diğer inançlı ezikler, ateistlerin seküler üstünlüğünü kıskanıyor, bu nedenle atezmi din olarak nitelemeye çabalıyorsunuz.

  3. Gunahkar dedi ki:

    Sizlere ne yazsam boş hiçbirşekilde gerçeği göremezsiniz ve gerçeği gördüğünüzde de sizler için çok geç olacak. Siz Kafanızı kuma sokarak inkar ederek kurtulacağınızı zanneden bir avuç korkaksınız, ölmekten olduğu gibi.
    Sadece buraya girip saçmalıkları okuyan kardeşlerim için yazıyorum.

    Bunun gibi insanlar kimlerdir.

    Hakikat kitabımız Kur’an’ı Kerim, müminleri vasıflandırıp tanımladığı gibi inkârcıları, müşrikleri ve münafıkları da tanımlamış ve onları olabilecek en aşağılık sıfatlarla layık görmüştür.

    Zira inkâr bir suçtur. Bugün hümanizm aldatması eşliğinde modern dünyanın konuşulmasına bile yanaşmadığı bir hakikat olarak Âlemleri Rabbi olan Allah’ı inkâr, bütün zulümlerin üstünde en büyük zulümdür. İnsanın, kendini yaratan ve kendine can veren Allah’a nankörlük etmesi en büyük suçtur. Bu nankörlüğün elbette ahirette bir cezası vardır. İşte Allah Teâlâ, inkârcıları Kur’an’da bu sıfatlarla nitelendiriyor.

    “Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: “Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir” derler. De ki: “Siz, Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve yücedir.” [Yunus Suresi, 18] “Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, ‘öncekilerin masalları!’ der. Yakında biz onun burnunu damgalayacağız.” [Kalem Suresi, 10-14]

    Cimri ve bencildirler

    “(Geldiklerinde de) Size karşı ‘cimri ve bencildirler.’ Şayet korku gelecek olsa, ölümden dolayı üstüne baygınlık çökmüş kimseler gibi gözleri dönerek sana bakmakta olduklarını görürsün. Korku gidince, hayra karşı oldukça düşkünlük göstererek sizi keskin dilleriyle (eleştirip inciterek) karşılarlar. İşte onlar iman etmemişlerdir; böylece Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Bu Allah’a göre pek kolaydır.” [Ahzab Suresi, 19]

    Sözlerini tutmazlar

    “Onların çoğunda ‘verdikleri söze bağlılık’ görmedik, ama onların çoğunu fasıklar (yoldan çıkanlar) olarak gördük.” [Araf Suresi, 102]

    İyiliği kendilerinden bilirler

    “Onlara iyilik geldiği zaman, ‘bu bizimdir, (biz çalışıp kazandık)’ derler. Eğer başlarına bir kötülük gelirse Musa ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı. İyi bilin ki onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır. Fakat çokları bilmezler.” [Araf Suresi, 131]

    Onlar, hayvanlardan daha aşağıdır

    “Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir” [Araf Suresi, 179]

    “Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı)dırlar.” [Furkan Suresi, 44]

    Ayetlere karşı, kesin bir inatçıdırlar!

    “Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır; böylelikle onlara Allah’ın zikrini unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz şeytanın fırkası, hüsrana uğrayanların ta kendileridir.” [Mücadele Suresi, 19]

    “Hayır; çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı ‘kesin bir inatçıdır.” [Müddessir Suresi, 16]

    Müşrikler ancak birer pisliktir

    “Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer ihtiyaç içinde kalmaktan korkarsanız, Allah dilerse sizi kendi fazlından zengin kılar. Şüphesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” [Tevbe Suresi, 28]

    “Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz; “Kötülükler benden gidiverdi” der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.” [Hud Suresi, 10]

    Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler…

    “İnkâr edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler. [Bakara Suresi, 171]”

    Azgınlık yolunu benimserler

    “Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden engelleyeceğim. Onlar her ayeti görseler bile ona inanmazlar; dosdoğru yolu (rüşt yolunu) da görseler, yol olarak benimsemezler, azgınlık yolunu, gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları dolayısıyladır.” [Araf Suresi, 146]

    Sakındırıldıkları şeyde ısrar ederler

    “Şüphesiz, buzağıyı (tanrı) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya hayatında bir zillet yetişecektir. İşte Biz, ‘yalan düzüp-uyduranları’ böyle cezalandırırız.” [Araf Suresi, 152] “Şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir.” [Beyyine Suresi, 6] “Onlar, kendisinden sakındırıldıkları ‘şeyi yapmada ısrar edip başkaldırınca’ onlara: “Aşağılık maymunlar olunuz” dedik. [Araf Suresi, 166]

    • elevation dedi ki:

      Kuran elbette kendine inanmayanlara küfredecek. 🙂 İnananları sevip sayacak. Yok bir de tersi olsaydı bari. Bunların hangisi Tanrının varlığını kanıtlıyor?

  4. Tuğrul Gençoğlu dedi ki:

    Reblogged this on Sadece Fikirlerim and commented:
    Kolay değil tabi hem de hiç kolay değil devrimci evrimci olmak.

  5. Geri bildirim: EVRİMCİ, DEVRİMCİ OLMAK | tabletkitabesi

Yorum bırakın