TESLİSİN PAGAN KÖKENİ

Hindu Teslisi Trimurti ve Hristiyan teslisi Trinity

teslis 4“Ortodoks” hristiyanlığın en önemli inançlarından biri de teslis inancı.

Teslis inancının kökenine baktığımızda, bu inancın semitik kökenli olmadığını görürüz, hristiyanlıktan ve yahudilikten çok daha önce pek çok toplumun üçleme inançları vardı, ancak bunlar gerçekten de 3 Tanrı’yı simgeliyordu.

Hristiyanlara göre üçlübirlik, kendini Baba, oğul ve Kutsal Ruh BENLİKLERİNDE açıklayan tek Tanrı’dır, hristiyanlara göre, Tanrı kendini 3 farklı bilinç merkezinde açıklar, bunlar Tanrı’nın parçaları asla değildir çünkü Tanrı parçalara bölünemez ancak bunlar Tanrı’nın “kişilik”leridir, “bilinç merkezleri”dir, “Baba”, enerjideki güce, oğul enerjinin ışığa dönüşmüş haline, Kutsal ruh da yayılan ısıya benzetilir.

Teslis genellikle şu şekil ile açıklanır:

“Üçgenin ortasında Tanrı, üstünde baba iki yanında ise oğul ve Kutsal Ruh. Kutsal Ruh ortadaki Tanrı’dır, Oğul ortadaki Tanrı’dır, Baba da ortadaki Tanrı’dır ancak baba oğul değildir, oğul Kutsal Ruh değildir, somutlayabilmek için ortadaki yere “Madde” yazalım yanlara ve üst kısma da “katı, sıvı, gaz” yazalım, katı maddedir, sıvı maddedir, gaz maddedir ancak katı, sıvı; sıvı da gaz ile “aynı şey” değildir.”

Sonuçta anlatılmak istenen, kendilerinin üç ayrı Tanrı’ya değil de tek Tanrı’ya inandıkları ama bu Tanrı’nın 3 farklı biçimde var olup kendini açıkladığı felsefesidir.(Trinity) Böylece pek çok kültürde görülen (Osiris-Isıs-Horus, Amen-Mut-Khonsu, Khnum-Satis-Anukis..vs gibi) “triteism” inancına yani 3 ayrı Tanrı’ya değil de 3 biçimli tek Tanrı’ya inandıklarını söylerler. Konsept olarak pagan üçlemeleri ile hristiyan “üçlemesi” aynı olsa da, gerçekten de hristiyan üçlemesi diğer pek çok kültürün üçlemesinden, en azından felsefi olarak ayrılmaktadır.

Fakat bir kültürün teslisi hristiyanlık teslisiyle nerdeyse aynıdır: TRİMURTİ (Hindu Teslisi)

Trimurti üçlü birliği Brahma, Şiva ve Vişnu’dan oluşur. Brahma, Vişnu ve Şiva, ayrı Tanrılar DEĞİL, tek Tanrı’nın farklı VAROLUŞ HALLERİDİR! Brahma yaratılışı, Vişnu koruyuculuğu, Şiva ise yok edilişi simgeler, Tek bir Tanrı vardır ancak bu Tanrı 3 farklı halde “işler. Bu haliyle Trimurti, Hristiyan Trinity’sinin (üçlü birliğinin) neredeyse aynısıdır! Bazı Hristiyan apologistler (Apologist: “hristiyanlık savunucusu”) bunun farkına varmış ve Trimurti’nin gerçekten de hristiyan üçlü birliğine çok benzediğini kabul etmişlerdir, ancak şöyle derler: “En eski Trimurti simgesi, hristiyanlıktan sonra 4. ya da 5. yüzyıla aittir” Bu ifade kısmen doğrudur, gerçekten de en eski Trimurti (üç başlı gösterim) kalıntıları hristiyanlığın doğuşundan sonradır ancak bu, Trimurti inancının hristiyanlıktan çok daha eski olduğu gerçeğini değiştirmez çünkü hristiyanlıktan en az 400 yıl öncesine tarihlenen Hindu kutsal metinleri Trimurti anlayışından bahsetmektedir!

Örneğin daha “geç dönem” upanişadlarından olsa da, hristiyanlıktan en az 400 yıl öncesine tarihlenen Maitri (Maitrayani) Upanişad’ı, Brahma, Vişnu ve Şiva’nın; Brahman’ın farklı HALLERİ, GÖRÜNTÜLERİ (aspect) olduğunu söylemektedir! (Maitrayani upanişad, 4:5)

Bugün bazı Hindu mezhepleri, yanlış anlaşılacağı gerekçesiyle Trimurti’nin üzerinde durmaz hatta Trimurti’yi öğretmez ancak Trimurti inancı, Hindu kutsal metinlerinde bulunmaktadır, hristiyanlıktan çok daha eskidir ve hristiyan teslisinin neredeyse aynısıdır. Tarihten biliyoruz ki hristiyanlıkta teslis inancı, kademeli olarak oluşan bir inançtır Yunan, Doğu ve Pers felsefelerinin senteziyle oluşmuştur ve tamamen Pagan kaynaklıdır.

– Ozan Firat (Firatb84)’den alıntıdır.  http://firatb1984.blogspot.com/2012/07/hindu-teslisi-trimurti-ve-hristiyan.html

Şunları da biz ilave edelim:

KUR’AN’DA TESLİS YANLIŞI

Muhammed, teslisi bilir ama karıştırır ve Kur’an’a yanlış yazar…

Eğer vahiy gerçek olsaydı bu yanlış olmazdı…

Kur’an’daki birtakım bilgilerin İncil ve Tevrat’la olan çelişkileri, İncil ve Tevrat’ın tahrif edildiği iddiasıyla geçiştirilir.
Ama bu yanlış, tahrifat denilerek geçiştirilemez.
Çünkü teslis, Tevrat ve İncil’de geçen bir inanç değil.
Kilisenin uygulaması, inancı böyle.
İncil’de Tanrı birdir diye yazar.
Tanrı’mız Rab birdir…(Markos 12:29).

İsa’nın ya da Meryem’in ilah olduğu yazmaz.

Bakalım Kur’an ne diyor:

Nisa/ 171. Ey kitab ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin ve Allah hakkında ancak doğru olanı söyleyin! Meryem oğlu İsa Mesih, sadece Allah’ın elçisi, Meryem’e atmış olduğu kelimesi ve O’ndan bir ruhtur. Allah’a ve peygamberlerine inanın (Allah) üçtür demeyin. Kendi yararınız için buna son verin. Muhakkak ki Allah tek bir ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir. Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.

Maide/ 73. “Allah, üçün üçüncüsüdür” diyenler elbette kâfir olmuşlardır. Oysa tek ilâhtan başka ilâh yoktur. Eğer söylediklerinden vazgeçmezlerse, elbette onlardan inkâr edenlere acı bir azap dokunacaktır.

Bu ayette Hristiyanlar eleştirilmektedir. Halbuki hiçbir Hristiyan “Allah, üçün üçüncüsüdür” demez. Üç ilah ileri sürmez. Üçlü birliği savunur. 

Bu durumda İslamcılar “İncil tahrif edilmiştir. Üç tanrı yazıları kaldırılmış yerine tek tanrı getirilmiştir” mi diyecekler?!

Bundan daha önemlisi Muhammed teslis’deki üçlüyü yanlış bilmektedir. Baba, oğul, kutsal ruh’u; Baba, ana ve oğul sanmış, yanlış yazmıştır:

Maide/ 116. Allah:
-Ey Meryemoğlu İsa, “Beni ve annemi Allah’tan başka iki ilah olarak benimseyin.” diye insanlara sen mi söyledin?
dediği zaman, İsa şöyle cevap verir:
– Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir şeyi söylemek bana yakışmaz.  Eğer deseydim, elbette sen bunu bilirdin. Sen, benim içimde olanı  bilirsin, ben ise senin içinde olanı bilmem. Elbette sen, gaybları en  iyi bilensin.

Meryem’in, İsa’nın ilahlığından söz eden Kur’an, Kutsal Ruh’un ilahlığına hiç değinmemiştir, muhtemelen bilmemektedir. Farzedelim ki o dönemde küçük bir Hristiyan cemaati bu şekilde inanıyordu ve Kur’an’da bunlar kastedildi:

Bu durumda da Kur’an’ın evrenselliğinden söz edilemez. Çünkü bugün dünyada Baba, ana, oğul olarak teslise inanan küçük de olsa herhangi bir grup yoktur.

Muhammed’in, yaşadığı dönemin şartlarında, yetersiz iletişim olanaklarıyla bu hatası normal karşılanabilir.
Fakat bu iletişim ve bilgi çağında koca Nurcu cemaatinin başı Fethullah Gülen’in hem Kur’an’a hem de mevcut Hristiyan uygulamasına ters hatalı teslis açıklaması kabul edilemez.
Fethullah Gülen, teslisi baba, ana ve Ruhülkudüs olarak biliyor. Buyrun:

“Mesela kilise dayatmıştır; Eb (baba) İmm (anne) ve Ruh’ül Kudüs… Eb’i anladık; akıl, mantık, kitap kabul etse de, etmese İmm’ü de anladık Onların itikadına göre ilah, (Ruh’ül Kudüs) diyelim ki bu Hz. Mesih’tir, onun gerçek formuna ulaşması için, bir anaya girmesi gerekiyordu. Yani bir hulul ve ardından Mesih halinde zuhuru… Pekâla bunu nasıl anlayacağız?”

Eyilp Can, Fethullah Gülen Hocaefendi Ile Ufuk Turu, 38. s., Milliyet yay., 1. baskı, İstanbul-1996.

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

6 Responses to TESLİSİN PAGAN KÖKENİ

  1. alpercadiroglu dedi ki:

    Siteni inceledim iyiymiş; başarılar.

  2. Agnostik dedi ki:

    Pante özellikle maide 116 tespitin çok yerinde olmuş,tebrik ediyorum seni.

  3. yasir dedi ki:

    Hiristiyanlar Meryem heykelleri önünde eğilerek ellerini pekiştirerek dua ederler Rab edinirler…
    bu sahneleri amerikan filimlerinde dahi izlemedinizmi???…

  4. nizami dedi ki:

    Hristiyanlar incili yalnish yorumluyor da o yuzden … Sen birde YEHOVA -nin shahitlerinin yorumladiqi incili arastir. Farki goruceksin.

  5. bilal dedi ki:

    MAİDE-116. AYET VE TESLİS İNANCIYLA İLGİLİ YUKARIDAKİ İDDİALAR :
    a ) Kur’an,yukarıda iddia edildiği gibi teslis inancının Tevrat ve İncil de olduğunu zaten hiç söylemiyor. Buna rağmen sanki söylüyormuş gibi iddia edip,ondan sonra da böyle bir inanç Tevrat ve İncil de yoktur,diyerek haşa kur’an’ın verdiği bilgilerin yanlış olduğu iddiası yapılıyor ve şöyle deniliyor. ( …Çünkü teslis Tevrat ve İncil de geçen bir inanç değildir. ‘’ ( alıntıdır. ) Yani kur’an’ın söylemediği bir şeyi söylemiş gibi göstererek sapla samanın birbirine karıştırıldığını, ve kur’an’da olmayan bir şeyin kur’an da var olduğunu gösterilmeye çalışılmıştır.Kur’an,teslis inancının İncil’e yazıldığına değil,onlardaki sözlü bir inanç olduğuna vurgu yapıyor..MAİDE-73: لقد كفر الذين قانوا ان الله ثالث ثلاثة الخ ‘’ Allah üç uknumdan biridir ‘’ diyenler kafir olmuştur…’’ İşte kur’an ‘’ bunu diyenler !!!..’’ kafir olmuştur diyor.Bunu İncil’e yerleştiren veya yazan demiyor.. Kur’an’dan anlaşılan mesaja göre onlardaki bu inanç İncil’le alakası yoktur.Bu sözlerle ifade edilen bir inançtır. Bu inanç hıristiyanlığın dini otoritesi olan kilisenin uygulamasıdır. Zaten kur’an’da buna vurgu yapıyor. b) 2. İddia, ‘’ MAİDE-73.ayetin de anlatılan teslis (üç ilah ) inancı hıristiyanlıkta yoktur ve hiç bir hıristiyan üç ilah ileri sürmez ‘’ diye yukarıda haşa kur’an’ın anlattığı durum yanlıştır demekle bir iddia ileri sürülmüştür.Bir önce kur’an açısından Rab veya ilah nedemektir ? öğrenelim,ondan sonra hıristiyanlıkta üçlü inanç var mı yok mu anlarız ?. TEVBE-31: اتخدوا احبارهم ورهبانهم اربا با من دون الله والمسيح ابن مريم الخ ‘’ Yahudiler hahamlarını,hıristiyanlar rahiplerini ve Meryem’in oğlu Mesihi Allah’tan başka Rab edindiler…’’ İşte görülüyor ki,hıristiyanlar rahiplerini de Mesih İsa gibi Rab (ilah) edinmişler….. Halbuki hiç bir hıristiyan ne hz.İsa’ya,ne de rahiplere secde ediyor.Bunlar Allah’a ait olan helal ve haram ile dini kurallarının koyma yetkisini onlara vererek adeta Rab ve ilah edinmişlerdir.Mesela papaz bir suçluyu affederse Allah da affeder.Yani papaz yeryüzünde Allah’ın vekili sayılır. Vekil olan papaz Müvekkilin konumundadır. (vekil papaz,müvekkil ise haşa Allah) işte bu inançla hıristiyanlar bunları da kendilerine adeta Allah’tan başkasını Rab ve ilah edinmişlerdir. Bu inanç hıristiyalıkta kesin vardır.Özellikle hıristiyalığı oluşturan en büyük gurup olan Katoliklerede bu inanç mevcuttur.. Kur’an’ın ifade ettiği üçlü inanç işte bu şekildedir.. c) Elbetteki hıristiyanlıkta hz.Meryem’in konumu rahibin konumundan aşağı değildir.O,hz.İsa’nın annesi olduğu için bir tanrıçadır..Zira bazı yazarlara göre,İmparator Konstantin tarafından toplanan 1.İznik Konsilin’de İssis’in (Mısır’ın tanrıçası ) metamorfozu ( yani yorumlarla yeniden yaratılması ) ile Meryem yaratılmıştır..Bkz: Meryem-vikipedi ‘’ İşte 1.İznik Konsilin de Meryem de tanrıça İssis gibi kurgulanmıştır…
    Meryem’in bir tanrıça olduğuna dair inançla ilgili aşağıdaki adreslere bakılabilir…
    1 – ‘’Anatanrıçadan Meryem anaya-artemishaber ‘’
    2- ‘’ Meryem ana –ekşi sözlük ‘’
    Özetle,Meryem hıristiyanların basbayağı taptığı,adaklar sunduğu bir tanrıça figürüdür…….Bu nedenle yukarıda teslis konusuyla ilgili kur’an hakkında ileri sürülen iddia ve yorumlar mesnet-siz olup,gerçeği yansıtmamaktadır.Kur’an’ın anlattığı teslis konusu doğrudur..Bu teslis kilisenin uygulamasında vardır. Zaten kur’an’da buna vurgu yapmıştır… Bu inancın İncil’de olduğuna dair kur’an da da hiç bir işaret yoktur. Maalesef,diğer konularda olduğu gibi bu konuda da kur’an’ın verdiği doğru mesajının çarptırılmasına çalışılmıştır…!!! Ayrıca konuyla ilgili değerli vaçıklamla-rından dolayı sayın Yasir beye de teşekkür ediyorum… Saygılarımla….

  6. Hakan dedi ki:

    Yahudi kitabı Zebur ve İncil okuyan biri olarak size şunu söyliyeyim. Ben müslüman olrak okudum bu kitapları otomatikmen objektif baktım. Tevratın okuduğunuzda Yaratıcının bir şeyi gerçekleştirme peşinde olduğunu hissediyorsunuz. Sonra Zebura gecin buradada tevrattaki olayın 2. adımı atılıyor. Ve tevrat ve zebur da bir sürü ayet İsa Mesihin gelceni gösterir. Ve son aşama olara İsa gelir. Tasarım tamamlanır. Ancak burda İsa Tanrıdır kuranın dediği gibi fiziksel oğul değil!!! Fiziksel oğul olsaydı kimse inanmazdı saten o dine. Çünkü ondan önceki 2 kitap (Tevrat,Zebur) Yaratıcının tek olduğunu ve doğurulmamış ve doğurmamış oldunu söylemektedir. Sizin anlattığınız putpereslerin dini saten put pereslerde tanrılar evlendiği bile oluyor 😀 Hatta bir çok tanrının kızları oludu ve bunlarda tanrılık görevi görürdü bu tam saçmalıktı. Ancak İsa Mesih böyle değildi. Farkı o saten tanrıydı tanrının yere inmiş hali ve insanların günahları için öldü (Tanrı ölmedi bedeni öldü, Yani insan bedeni) Yanlız bu 3 lü birliği kavramak için imanım terledi :D. Çünkü bu durum çok sorgulanıyor. Ve sonunda aslında gerçekten çok manlıklı olduğunu ve sorun teşkil emediği kesinleşiyor. Kuran ise Böyle durumlar yokken var diyor aslında aklım bunu almıyor ?

    Ayrıca Kuran yahudilere tanrının ağlu olduğunu söylemeleriyle suçlar ancak Yahudiler hiçbir zaman böyle bişey demediler. Ayrıca tevrattada böyle bişey yoktur… Saygılarımla..

Yorum bırakın