Künyesi : Ebu’l Kasım
Arap Geleneklerine göre tam adı : Ebu’l Kasım Ahmed Mahmud Mustafa Muhammed el Emin ibni AbdilLat il Mekkiyyi l Haşimiyi l Kureyşiyy il Adnaniyy il Arabi (Es-Sire İbn İshak)
Doğumu : 20 Nisan 571 (Kabul edilen)
Ölümü : 8 Haziran 632
Ömrü : 61 (63 yaşında öldüğü söylenir, bu hicri takvim hesabına göredir.)
Doğum Yeri : Mekke
Ölüm yeri : Medine
Baba Adı : Abdullah
Anne Adı : Amine
Dedesi -1 : Abdülmuttalip
Dedesi-2 : Vehb b. Abdimenaf
Anneannesi : Berra binti Abduluzza
Babaannesi : Fatıma binti Amr
Süt annesi : Halime
Kardeşleri : Yok ( Anne ve babası genç yaşta öldüğünden kardeşi olmamıştır)
Süt kardeşleri : Abdullah bin Haris Üneyse binti Haris
Şeyma binti Haris
Amcaları : Haris, Zübeyr, Ebu Talib, Ebu Leheb, Kusem, Dırar, Mukavvim, Hacl, Hamza, Abbas
Halaları : Beyzâ, Berra, Atike, Safiyye, Erva, Ümeyme
Dayıları : Yok
Teyzeleri : Ferîda , Fahita
Eşleri : 1. Hatice 2. Sevde Binti Zem’an 3. Ebubekir kızı Ayşe 4. Ömer kızı Hafsa
5. Huzeyme kızı Zeynep 6. Ümmü Seleme (Hine) 7. Haris kızı Cuveyriye
8.. Zeyd kızı Reyhane 9. Zeynep Binti Cahş 10. Ebu Süfyan kızı “Ümmü Habibe” (Remle)
11. Huvey kızı Safiye 12. Haris kızı Meymune 13. Sem’un kızı Marya Kıbti
Boşandıkları : 14- Dahhak kızı Fadime 15- Zabyan kızı Aliye 16- Kab kızı Mileyke
Çocukları : Hatice’den Kasım, Zeyneb, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fâtıma, Abdullah
ve Mariya’dan İbrahim.
Torunları : Kızı Fatma’dan olanlar; Hasan, Hüseyin
Cariyeleri : Nefise, Cemile
Köleleri : Elinde tuttukları, eşleri ve kızları emrine verdikleri, azad ettikleriyle birlikte toplam 79 isim elde edilebilmiş. (Prof. Celal Yeniçeri’nin “Hz.Muhammed ve Yaşadığı Hayat” kitabından)
Nesep silsilesi şöyledir: Muhammed, Abdullah, Abdulmuttalib, Haşim, Abd-i Menaf, Kusay, Kilab, Mürre, Kâb, Lüeyy, Galib, Fihr, Mâlik, Nadr, Kinane, Huzeyme, Müdrike, İlyas, Mudar, Nizar, Maad, Adnan
Muhammed bin Abdillat kendisinin ibrahim soyundan geldiğini söyler:
Allah, İbrahimoğullarından İsmail’i, İsmailoğullarından Kinaneoğullarını, Kinaneoğullarından Kureyş’i, Kureyş’ten de Beni Hâşim’i, Beni Hâşim’den de beni seçmiştir. (Müslim)
Gelelim doğum gününe. İslami sitelerde, hatta medyada aşağıdakine benzer aktarılıyor Muhammed’in doğumu:
PEYGAMBER EFENDİMİZ (s.a.v. )’in DOĞUMU
Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra, Rebiullevvel ayının on ikinci Pazartesi günü, tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu.
Efendimizin Dünyaya Teşrifleri Sırasında Meydana Gelen Harika Hadiseler:
Kâinatta en büyük hâdise hiç şüphe yok ki, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) dünyaya teşrifleri hâdisesidir. Çünkü, hilkat ağacının çekirdeği odur. Kâdir-i Zülcelâl, onun gelişini takdir etmemiş olsaydı, kâinat da, insan da olmayacaktı. Dolayısıyla imtihan dünyasının kapısı da açılmayacaktı. “Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, Nûr-u Muhammedî (a.s.m.) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir. Eğer o âlem-i kebir, bir şecere tahayyül edilirse, Nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi (meyvesi) olur. Eğer dünya mücessem bir zîhayat farzedilirse, o nur onun ruhu olur. Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur.”
İşte, “Sen olmasaydın, ey Habîbim, felekleri (kâinatı) yaratmazdım” kudsî hadisi , bu sırra işaret etmektedir.
Ayrıca, Efendimizin risâleti diğer peygamberler gibi hususî değil, umumi ve cihanşümûldür. Buna binâen elbette dünyaya teşrifleri esnasında birtakım hârikâ hâdiseler vücuda gelecekti. Ve bu hâdiseler akıl ve basîret sahiplerini düşünceye sevkedecekti.
Nebiyy-i Ekrem Efendimizin dünyaya teşrifleri esnasında belli başlı şu hârikâ hâdiseler meydana geldi :
1) Teşrif ettikleri gece bir yıldız doğdu.
2) Medâyin’deki Kisrâ Sarayından on dört burç çatırdayarak yıkıldı.
3) Kâbe’nin içini karanlık ve kirlere boğan putların pek çoğu baş aşağı yıkıldı.
4) İstahrabat’ta bin seneden beri yanmakta olan Mecûsîlerin kocaman ateş yığınları bir anda sönüverdi.
5) Takdis edilen meşhur Sâve (Taberiyye) Gölü bir anda kuruyuverdi.
6) Dünyaya teşrifleri anında, şark ve garbı küçük bir oda gibi aydınlatan bir nur görüldü.
7) Semâve Vadisi taşan seller altında kalıp, suya gark oldu.
8 ) Gök kubbeden salkım salkım yıldızlar döküldü.
Kastalanî, Mevâbibü`l-Ledünniye: 1/122
Tabakât, 1/162-163
Taberî, 2/131-132
Bediüzzaman Said Nursî, Mektubât, s.161-163
Bu kadar bilinmesi ve olması olanaksız olaylar normal görülebiliyorsa; Karl Heinz Ohlig ve Muhammad Kalisch gibi araştırmacıların Muhammed’in yaşamadığını iddia etmeleri de o kadar normal görülebilir.
önce Kuran-ı Hz.muhammed yazdı dıye savunuyorsun sonra onun dogumunu bıle neredeyse yalanlıyorsun :):) mantıga bak Kuran da 1400 sene once uzaydan yer altı yer yuzunden ve bır suru konuyla ılgılı bır cok bılgıler var 1400 sene once mı hz. Muhammed bunları nereden bılebılır kı hadı dıyelım bılıyodu sen bana ölümsüzlüğü bul ben sana ınanayım cok zekısınız ve cok mantıklısınız bunu da bulursunuz
1400 sene öncesinden kuranda ne yazıyormuş. dünyanın düz ay ve güneşinde dünya etrafında döndüğünü mü?