SURE İSİMLERİNİN TÜRKÇESİ

turkce_kuranKur’an: Okunan

1- Fatiha: Giriş Suresi
2- Bakara: İnek Suresi
3- Ali İmran: İmran Ailesi Suresi
4- Nisa: Kadınlar Suresi

5- Maide: Sofra suresi

6- En’am: Davar Suresi
7- A’raf: Yüksek Yer Suresi
8- Enfal: Ganimetler Suresi
9- Tevbe: Tövbe Suresi
10- Yunus: Yunus Suresi
11- Hud: Hud Suresi
12- Yusuf: Yusuf Suresi
13- Ra’d: Gök Gürültüsü Suresi
14- İbrahim: İbrahim Suresi
15- Hicr: Hicr Suresi

16- Nahl: Arı Suresi
17- İsra: Gece Yürüyüşü Suresi

18- Kehf: Mağara Suresi

19- Meryem: Meryem Suresi
20- Taha: Taha Suresi,
21- Enbiya: Peygamberler Suresi
22- Hac: Ziyaret Suresi
23- Müminun: İnananlar Suresi

24- Nur: Işık Suresi

25- Furkan: Furkan Suresi
26- Şuara: Şairler Suresi
27- Neml: Karınca Suresi
28- Kasas: Hikayeler Suresi
29- Ankebut: Örümcek Suresi
30- Rum: Romalılar Suresi
31- Lokman: Lokman Suresi
32- Secde: Yere Kapanma Suresi
33- Ahzap: Hizipler Suresi
34- Sebe: Sabalılar Suresi
35- Fatır: Yaratan Suresi
36- Yasin:  Ey Sin Suresi
37- Saffat: Saflar Suresi
38- Sad: Sad Suresi
39- Zümer: Zümreler Suresi
40- Mü’min: İnanan Suresi
41- Füssilet: Detaylı Suresi.
42- Şur’a: Danışma Suresi
43- Zuhruf: Mücevher Suresi
44- Duhan: Duman Suresi
45- Casiye: Diz Çökme Suresi
46- Ahkaf: Kum Tepeleri Suresi
47- Muhammed: Muhammed Suresi
48- Fetih: Fetih Suresi
49- Hucurat: Odalar Suresi
50- Kaf: Kaf Suresi
51- Zariyat: Tozutanlar Suresi
52- Tur: Tur Suresi
53- Necm: Yıldız Suresi
54- Kamer: Ay Suresi
55- Rahman: Rahman Suresi
56- Vakıa: Olay Suresi
57- Hadid: Demir Suresi
58- Mücadele: Mücadele Suresi
59- Haşr: Mahşer Suresi
60- Mümtehine: Sorgulanan Kadın Suresi
61- Saf: Saf Tutma Suresi
62- Cuma: Toplanma Suresi
63- Münafikun: Münafıklar Suresi
64- Tegabun: Aldanış Suresi
65- Talak: Boşanma Suresi
66- Tahrim: Yasak Suresi
67- Mülk: Hükümranlık Suresi
68- Kalem: Kalem Suresi
69- Hakka: Hakikat Suresi
70- Mearic: Miraçlar Suresi
71- Nuh: Nuh Suresi
72- Cin: Cin Suresi
73- Müzemmil: Örtünen Suresi
74- Müdessir: Gizlenen Suresi
75- Kıyamet: Diriliş Suresi

76- İnsan: İnsan Suresi
77- Mürselat: Gönderilenler Suresi
78- Nebe: Haber Suresi
79- Naziat: Sökenler Suresi
80- Abese: Surat Asma Suresi
81- Tekvir: Dolama Suresi
82- İnfitar: Parçalanma Suresi
83- Mutaffifin: Aldatanlar Suresi
84- İnşikak: Yarılma Suresi
85- Buruc: Burçlar Suresi
86- Tarık: Vuran Suresi
87- A’la: Yüce Suresi
88- Gaşiye: Kuşatan Suresi
89- Fecir: Tan Suresi
90- Beled: Şehir Suresi
91- Şems: Güneş Suresi
92- Leyl: Gece Suresi
93- Duha: Kuşluk Vakti Suresi

94- İnşirah: Ferahlık Suresi
95- Tin: İncir Suresi
96- Alak: Asılıp Tutunan Suresi
97- Kadir: Kudret Suresi
98- Beyyine: Kanıt Suresi
99- Zilzal: Deprem Suresi
100- Adiyat: Dörtnal Suresi
101- Karia: Büyük Felaket Suresi
102- Tekasür: Soy-sopçuluk Suresi
103- Asr: Asır Suresi
104- Hümeze: Dedikoducu Suresi
105- Fil: Fil Suresi
106- Kureyş: Kureyş Suresi
107- Maun: Yardımlaşma Suresi
108- Kevser: Bolluk bereket Suresi
109- Kafirun: Kafirler Suresi
110- Nasr: Yardım Suresi
111- Tebbet: Kurusun Suresi
112- İhlas: İçten bağlılık Suresi
113- Felak: Sabah Aydınlığı Suresi
114- Nas: İnsanlar Suresi

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

40 Responses to SURE İSİMLERİNİN TÜRKÇESİ

  1. exhorder dedi ki:

    Her şey orjinal diliyle okunur 🙂 Hristiyanlar ayinlerini İngilizce, İtalyan, İspanyolca, Almanca vb. ile mi yapmaktadır? İbranice ve Latince ile mi? Bu tür girişimler Türkçülük ve Turancılık gibi Faşist eğilimlerin ürünü. Laiklik ile ilişkisi yok. İslam dini ile ilgili şeyler ya SSCB’de bütün dinlerin kalkması gibi kalkacaktır, ya da Arapça ile devam edecektir. Nitekim Atatürk’ün bu girişimi tutmamış olacak ki, ben kendimi bildim bileli ezanlar Arapça okunuyor 🙂

    • HuzurBilimde dedi ki:

      tutmaması mı? 18 yıl türkçe okunmuş. 1950’de demokrat parti döneminde de dili serbest bırakılmış. demokrat parti nedir daha sonra neler olmuş akp nedir? dini kimler sömürür falan bunları bi oku araştır bence yakışıklı che guavera çakması kardeşim 🙂

      • Exhorder dedi ki:

        O 18 yıldan önce hangi dille okunyordu? Arapça değil mi yine. Demek ki eski köye yeni adet getirenler Kemalistler. 🙂 DP hükümeti eski haline çevirmiştir. Sonrada ne 27 mayısçılar, ne de 12 eylülcülerle 28 şubatçılar tekrar Türkçe yapamamıştır.

        Ben diyorum ya size, siz yanlışın kendisisiniz. Doğuştan geliyor bu. 🙂

      • HuzurBilimde dedi ki:

        dostum “troll” sıfatının karşılığını hakkıyla veriyosun. o kadar çelişkilisin ki. bi yandan ateistim diyorsun, dinler uydurmaca saçma diyorsun.. bir yandan da dinlerin saçma olduğunu insanların anlaması için türkçeleştirilmesine karşısın.. hepimiz insanların kuran’ı türkçe okuyunca kafasında soru işaretlerinin oluşacağının, inançlarının sarsılacağının farkındayız. hatta radikal müslümanlar bunun daha çok farkında ki ısrarla orijinali dışında okunmasının caiz olmadığını söylüyorlar. sen de gidip bunlara çanak tutuyorsun.
        kendinden başka insanların aydınlanmasını istemiyor musun? koyunlar koyun mu kalsın diyorsun? kendine mi müslümansın 🙂 nesin?

      • Exhorder dedi ki:

        Ben ezandan bahsediyorum. Troll değilim, trolleri sevmem. 🙂 Türkçe ezan, Arapça ezan tartışması.

      • Exhorder dedi ki:

        Sende sanırım ezandan bahsediyordun, sonra meal diye kıvırdın,

        http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk%C3%A7e_ezan

        18 yıl okunan türkçe ezan çünkü (1932-50) 🙂

      • Exhorder dedi ki:

        Yine sure isimlerinin Türkçeleştirilmeside Türkçü-Faşist bir eğilimdir. Yani Ankebut suresi demek yerine Örümcek suresi demek, Nisa yerine Kadın suresi demek ne kazandıracak. Boş beleş bir politika. 🙂 Gereken tek şey arapça orjinalinin yanı sıra Türkçe mealininde yapılmasıdır.

      • pante dedi ki:

        Arapça da diretmek; Arapçı faşist eğilim olmuyor ama “millet ne söylendiğini anlasın” diye kendi dilinde istemek faşistlik oluyor öyle mi?!
        Yarın Güneydoğu’da Kürtçe okunursa bu da Kürtçü faşist eğilim olacak demek ki.
        Ama Kürtçülük konu olunca Exhorder gibileri bayrakları indirir, “o ayrı konu” der.
        Kaldı ki yazıdaki amacım sure isimlerinin anlamının ne olduğunun bilinmesidir. Yazılarda kullanırken ısrarla Türkçe isimlerini
        kullanmış olsam, o zaman belki eleştiriye konu olabilirdi ama gördüğüm kadarıyla diğer konularda olduğu gibi bu konuda da sırf eleştirebilmek için saçmalanıyor. Bu da muhteremin öz benliğindeki faşizan duyguların yansımasından olsa gerek.:)

      • Exhorder dedi ki:

        Pante,

        Kürt bir müslüman çıkıp Arapça yerine Kürtçe ezan okunacak, Surelerin adları Kürtçe basılacak derse Kürt milliyetçisi olur. Ancak Kürt faşizmi sözkonusu olmadığı için (faşizm için ulus-devletin gerekliliği bariz. Kürtlerde ulus-devlet yok henüz) Türk ulus-devleti kurulduktan hemen sonra Ezanı 18 sene Türkçe okutan, Sure isimlerini Türkçe basan Kemalist diktatörlük faşisttir.

        Bu başlıkta hem Atatürk’ün fotoğrafı ile birlikte işlemişsin konuyu. Yani amacın aslında Kemalizmin Türkçü ideolojisini önplana çıkarmaya çalışmaktan ibaret. Yoksa dileyen surelerin isim anlamlarını araştırarakta öğrenebilir zaten. Öğrense de Ateizme bir katkısı olmaz. Önemli olan ayetlerin mealidir. Geri kalanı arapça yapılmalıdır.

        Dini konuları Arapça ile ilgilidir. Vatikan çıkıp İtalyanca mı dini ayin yapıyor. Ya sami dillerinden İbranice, yahutta bir Hint-Avrupa dili olan Latince ile yapmaktadır. Kimse Arap alfabesi kullanılsın, Arapça eğitim-öğretim yapılsın demiyor. Bu gericiliktir lakin, İslam dini araplarla ilgili bir din olduğundan inanç ve ibadetlerinin temeli Arapça lisanı ile yapılır. Tutup bunu Türkçeleştirmek, Türkçülük, Faşizmdir. MHP ve CHP’lilerin savunduğu şeydir. MHP 60lardan, CHP ise 30lardan beri Faşist diktatörlüğün vurucu gücü olmuştur Komünizme vce Kürt ulusal isyanlarına, başkaldırılarına karşı. 🙂

      • pante dedi ki:

        Exhorder, faşizmi ve faşistliği çarpıtarak Kürtler için kılıfı bulmuşsun, bravo.
        Neymiş, faşist olmak için ulus devlet sahibi olmak gerekirmiş. Hadi ordan!
        o Kürt ne milliyetçi olur, ne de faşist! Akıllı, yürekli insan olduğunu gösterir, eğer ibadetini
        anladığı dilden yapıyorsa.
        Meal tamammış ama sure isimleri olduğu gibiymiş. Bakara’nın inek demek olduğunu bilmesin yani öyle mi?!
        Bu nasıl bir kafa?
        Banane Vatikandan! Vatikan bana örnek-kanıt olabilir mi? Ben doğruya-gerçeğe bakarım.
        Anlamadan okunan-dinlenen ezanın ne anlamı var? Adam çocuğuna isim koyarken kulağına ezan okuyor ama ne söylediğini
        kendi de bilmiyor. “Hayyalelfelah” diyor manasını anlamıyor.
        Ya da “Kandiliniz mübarek olsun” diye mesaj atam atana. Sorsan kandil nedir bilmez. Kandil mi kaldı?!
        Lambanız mübarek olsun! lediniz mübarek olsun! Mumunuz mübarek olsun! gibi.
        Kelimenin anlamını bilmeyince din etkisiyle, kutsallık etkisiyle o kelime insanlara büyülü geliyor. Halbuki basit bir kelime.

        Anadilde ibadetin, anadilde Kur’an’ın, anadilde ezanın faşistlikle ilgisi yok. Aksine bunu engellemek faşistliktir.
        Atatürk o faşizmin belini kırmıştı. Ama sonrakiler yeniden başımıza bela ettiler.
        Atatürk’ün zamanında rahatlıkla çıkıp “Ben inanmıyorum” diyebilirdin. Ama sırf o söz için insanları otele kapatıp yaktılar.
        Ve onların avukatlığını yapanlar bugün başımızda iktidarlar. Atatürk’ün izinde devam edilseydi, o insanlar diri diri yanmayacaktı.
        Ama senin kafan bunu almaz. Çünkü sapkın adamsın. Solcu falan değilsin sen. Sapkından solcu olmaz! 🙂

      • Exhorder dedi ki:

        Şimdi birileri çıkıp Latince Roma imparatorluğunun dili öyleyse İtalyanca’nın akrabası felan diyecek. Durum değişmez. İsa Roma döneminde yaşadığı için Latince dini ayinlerde kullanılır. Yoksa orjinal incil İbranice’dir. İsa her iki dili de biliyordur eğer gerçek bir kişi ise.

        Muhammed’in ise Türkçe ile bir bağıntısı mevcut değil. Haliyle dini ritüellerin Türkçe yapılması aşırı sağ bir eğilime işaret eder. 🙂

        Yine Bir Alman Almanca ile, Fransız Fransızca ile Rus Rusça ile dini ayin yapmaz. Dinin dilini kullanırlar. Din kamuya Kamuda dine bulaşmaz. Burjuva demokrasisi böyle bir şey. Ne milli din dini dile benimsetilir, ne dini dil milli dine. Osmanlıca yoğun arapça içermesinden dolayı gerici bir dildir. Cumhuriyetçilerde dini lugatı Türkçeleştirdiğinden faşist.

      • Exhorder dedi ki:

        Faşizm denen olgunun ilk kez ortaya çıkması 20.yüzyılda, ulus-devletlerin en yetkin olduğu dönemdedir. Ulus devletlerden önce de ırkçılık ve milliyetçilik vardı, ama Faşizm yoktu. Faşizm her şeyden önce siyasal bir olgu. Anti-Komünizm, Irkçılık, Milliyetçilik içeren bir eğiliim. Yani ulus-devletler, kapitalizm en önemlisi emperyalizm olmadan faşizm olmaz. Bu da konuya hakim olamadığınızın açık kanıtı.

        Senin ve senin gibi düşünenlerin konjunkturel düşünme yeteneği yok. Bu nedenle siz Ajdar’ı bile şarkıcı olarak nitelendirebilirsiniz. Neticede Ajdar’da müzik yapıyor, Tarkan’da. Ama arada belli bir fark olduğunu aklı olan ayırt edebilmekte. Sen aynı şeyi Kürtler ve Türkler içinde düşünüyorsun. “İkiside milliyetçi, o zaman Kürtlerde faşist” diyerek ne kadar kıt akla sahip olduğunu gösteriyorsun.

        İşine gelmeyince “Bana ne Vatikan’dan” diyorsun. Niye o da dini bir kurum değil mi sonuçta, burada ayırt edici olan Türkiye’nın durumu oluyor ne yazık ki. Sure isimlerinin Türkçesini öğrenmekle, onu resmi bir şekilde basmak ayrı bir konu. Burada sizin çabanız insanları Arapça’dan, ya da Türkçe olmayan bir dil grubundan uzak tutmaya çalışmak. Milliyetçilik ve Faşistlik yapmaktır. Arap düşmanlığının körüklenmesidir esasında. Bunu din kisvesi altında yaparsınız. Ama altında başka sebepler yatar.

        Senin tutumunla hareket edecek olursak “Lambanız mübarek olsun” demeleri gerekiyor TR Müslümanlarının 🙂 Kandil kelimesi yüzyıl önce Türkçe’ye girmiş ve artık kalıplaşmış bir kelime, kullanımdır. Bunu bir çırpıda ortadan kaldırmaya çalışmakta ahmaklık olsa gerek.

        O zaman Türkçe’ye dışarıdan girmiş Onur kelimesinide kaldıralım. Mesela bu Honour’dan gelen Hint-Avrupa kökenli bir kelimedir. Ama uzun zamandır kullanıldığı için artık Türkçe’nın bir parçası haline gelmiştir.

        Atatürk dediğin adam, Faşizmi Türkiye’ye tesis eden birisi. Bizzat onun izleyicilerinin ikinci dünya savaşında Nazi Almanya’sı ve Faşist İtalya ile ittifak halinde olduğu biliniyor. Bunlardan önde gelen İsmet İnönüdür. Ahanda, Kemalistlerin yayın organı olarak iş gören Cumhuriyet gazetesinden II.Dünya savaşı sıralarında atılmış bir manşet.

        Siz çürüksünüz.. Bunu açıkça ilan ediyorum. Çürüklüğünüzü hükümet bile farketti, o yüzden kaç senedir rejimi düzeltmeye çabalayıp duruyor, Ergenekon operasyonları, Anayasa değişiklikleri ve Yeni Anayasa girşimleri, Demokratik reform politikaları vb. ile. Ama bu da dikiş tutmaz.

      • Volkan dedi ki:

        Şu ulus devleti olmayan faşizm yapamaz ezberini bir bırakın artık. Belli ki her yarım ilim sahibi gibi iki kuruşluk biginle saçmalıyorsun ya da düpedüz vasat bir trollsün. Doğuda yol kesip kimlik sormaya çalışan, aryan ırk aryan ırk diye sayıklayıp duran, Türklere pis sarı Moğol ırkı diye her platformda küfürler yağdıran Kürt ırkçıları faşist değil öyle mi? Hadi oradan yarım akıllı.

  2. exhorder dedi ki:

    Egemen dinler sami dinleridir, Egemen bilim ve felsefede aryan bilim vefelsefesidir. Egemen barbarlık, türk barbarlığıdır vs. 🙂

    • serkan dedi ki:

      Benim anlamadığım şey madem Serdar bey kadar o kadar faşist onu hemde kendi evinde bu kadar acımasız bir şekilde nasıl eleştirebiliyorsunuz?? Bu bile -benim tanıyabildiğim kadarıyla-Serdar beyin eleştiriye açık ve makul bir insan olduğunun göstergesi değil midir? Atatürk’ü bugünün değer yargıları eleştirmeniz anakronizmin en tipik örneği sanırım.Yani Atatürk’ü Hitler ve Mussolini ile aynı kefeye koyuyorsanız size sadece kusura bakmayın ama OHAA derim.o kadar da değil..Atatürk’e diktatör dersiniz,kişisel özelliklerini eleştirebilirsiniz ama bu yakıştırmalarınız bence çok acımasız,sanki kuyruk yaranız varmış gibi Atatürk’e saldırıyor izlenimi uyandırıyor.

      • Exhorder dedi ki:

        Bilmem, ben böyle açık sözlüyümdür işte. Site sahibini bile kendi sitesinde eleştiririm. Engelleyip engellememek ona kalmış. 🙂 İspanya’nın faşist diktatörü Francisco Franco’da Hitler ve Mussolini’nin suç ortağı bir faşistti. Ama 1975’e kadar iktidarda kaldı. Yani İkinci dünya savaşı sonrasında da iktidarda kalabildi. Aynısı Kemalistler içinde geçerli. Halende iktidardalar.

        Üstte Cumhuriyet manşeti kondu, ne diyor: “Kemalist Türkiye’den, Faşist İtalya’ya selam”
        Sonra Mussolini İtalya’sının ünlü Balta figürü ile Türklerin Hilal sembolü bir arada resmedilmiş. İkinci dünya savaşı sırasında Türkiye’de yapılan Nazi propagandaları da cabası. Bunlar bile gerçeği ortaya sergilemekte.

      • pante dedi ki:

        Diyorum ya sapkınsınız sapkın. Konu Sovyetler olduğunda ayrı düşünürsünüz, Türkiye olduğunda ayrı.
        Konu Türkler olduğunda farklı düşünürsünüz, Kürtler-Ermeniler olduğunda farklı. Çifte standart içindesiniz.
        Atatürk döneminde devrim iktidarı vardı. Devrim iktidarını faşist diktatörlük olarak nitelendirdiğin takdirde bu durumda Sovyetleri de faşist olarak nitelemen gerekir.O kadar köklü devrimden sonra demokrasi beklemek; karşı devrimcilere iktidarı teslim etmek demek.

        Cumhuriyetin manşeti ise liboşların ve sapkın solcuların en fazla çarpıttığı konudur. Defalarca açıkladım, burada da anlatayım.
        O manşet ironik bir manşettir. Sebebi ise Atatürk’ün Mussolini’ye dolaylı göndermesi-mesajıdır. Atatürk, İsmet İnönü’ye der ki: “Eğer Mussolini sizi istasyonda karşılamazsa hiç trenden inmeyip doğru geri dönün!” İşte bunu haber alan gazete selam manşeti atar ama o selamın ardında yatan budur.
        Ve Mussolini Türk heyetini İstasyonda karşılar..

        Eleştirecek dişe dokunur birşey bulamayanlar böyle işte bir gazetenin manşetine sarılırlar. 15 yıllık iktidarında faşist yönetimlerle ilişki olarak bula bula bunları bulurlar. Ya da Hitler’in Atatürk hakkındaki övgülerine sarılırlar. Sofra sohbetlerindeki konuşmalarıyla Atatürk’ü karalamaya kalkarlar.
        Atatürk’ün onlar hakkında ne dediğine bakacaklarına. O yüzden işte sapkındır bunlar. Çünkü çarpık düşünürler. Atatürk bunlar için “zorbalar” demiştir. Onu görmezler. Tek bir övücü sözü olmadığını görmezler. Ölene kadar Sovyetlerle olan ittifakını görmezden gelirler.
        O yüzden asıl siz faşistsiniz. Çünkü haksız suçlama adaletsizliktir. Demek ki iktidar olsan, erk sende olsa haksızca cezalandırırsın da. Öyleyse faşistsin.

      • Exhorder dedi ki:

        Pante,

        Yahu Kemalizmi devrim olarak gören kim? Hem devrim bile olsa Rus devrimiyle ne ilgisi var. Rus devrimi komünist bir devrimdir. Kemalistlerden olsa olsa burjuva demokratik devrim beklenebilir. Ama bunu da yapmamışlardır.

        “Atatürk, İsmet İnönü’ye der ki: “Eğer Mussolini sizi istasyonda karşılamazsa hiç trenden inmeyip doğru geri dönün”

        Bunu uygulamak için illa ki , Faşist italya’yı öven manşet atmak gerekmiyor. Açıkça müttefiklermiş işte. Sende müslümanlar gibi kıvır bakalım. 🙂

        “Eleştirecek dişe dokunur birşey bulamayanlar böyle işte bir gazetenin manşetine sarılırlar. 15 yıllık iktidarında faşist yönetimlerle ilişki olarak bula bula bunları bulurlar. Ya da Hitler’in Atatürk hakkındaki övgülerine sarılırlar”

        Bunlar yeterde artar bile, fazlasının Turşunu kuracak değiliz. SSCB ile de hiç bir zaman ittifak kurmamıştır. Kurtuluş savaşı sırasında Lenin’in yaptığı silah ve erzak yardımları Kemalistler için değil Türkiye’de yaşayan halkın batı emperyalistlerine karşı savaşına yardımcı olması amacını güder.

        Atatürk’ün Bolşevizm ve Komünizmle ilgili faşist düşüncelerinden birkaçını ekleyeyim mesela,

        “Biz ne bolşeviğiz ne de komünist; ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkârız”

        “Bolşeviklere gelince, bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir. Türkiye’de ne büyük kapitalistler, ne de milyonlarca zanaatkar ve işçi vardır. Diğer taraftan zirai bir problemimiz yoktur. Son olarak, sosyal bakımdan dini prensiplerimiz bolşevizmi benimsemekten bizi uzak tutmaktadır.[18]”

        “Komünizm içtimai bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin içtimai şeraiti, dini ve milli ananelerinin kuvvetli, Rusya’daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir.[19]”

        “Şurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşevizim ne de komünist; ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir.[20]”

        “Türkiye’de bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü, Türk Hükümeti’nin ilk gayesi halka hürriyet ve saadet verme, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır.[21]”

        “Bugün Avrupa’nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde, dünya ihtilali gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan, yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa’da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya’dır. Sadece bolşevizmdir. Rusya’nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa’yı değil, Asya’yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır.[22]”

        “Devlet bireyin yerini alamaz, fakat, bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır. Devlet eliyle yapılacak işler, bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya milli çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar. Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise, devlet vatandaşların öğretimi, eğitimi, sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devlet, memleketin asayiş ve savunması için yollarla, demir yolları ile, telgrafla, telefonla, memleketin hayvanlarıyla, her türlü taşıtlarıyla, milletin genel servetiyle yakından ilgilidir. Memleket yönetiminde ve savunmasında, bu saydıklarımız, toptan, tüfekten, her türlü silahtan daha önemlidir. … Özel çıkarlar çoğunlukla, genel çıkarlarla tezat halinde bulunur. Bir de, özel çıkarlar, en nihayet rekabete dayanır. Oysa, yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz. Bu kanıda olanlar kendilerini, bir serap karşısında, aldatılmaya terk edenlerdir. …Bir de, ferdin kişisel çalışmaları, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Ferdin inkişafına (gelişme) mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır.[23]”

        Kaynaklar:18.^ Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, IV., 1917-1938, Ankara, 1964, s.78
        19.^ Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 2. Baskı, s .20
        20.^ A.g.e, c .3, 2. Baskı, s. 20
        21.^ A.g.e., c. 3, 2. Baskı, s. 99
        22.^ Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95
        23.^ Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk’ün El Yazıları, Afet İnan, s. 46-47

        Şu sonuncusuda Atatürk’ünüz komünizm hakkında bir halt bilmediğinin çarpıcı göstergesi. Sosyalizm ile Devlet kapitalizmini karıştırıyor. Kamu mülkiyeti ile devlet mülkiyeti arasında varolan ayrım sosyalizmde yoktur. 🙂

      • pante dedi ki:

        Exhorder, devrimlerin en büyüklerinden biridir ki adı Anadolu İhtilali olarak geçer.
        Sen ki böyle büyük bir devrimi reddettikten sonra, ne denebilir ki artık?
        Lenin’e bak, Stalin’e bak, Mao’ya, Fidel’e, Nazım’a, Mahir’e, Deniz’e, Kıvılcımlı’ya, Mihri Belli’ye ve daha adını saymadığım
        bir yığın devrimci ustalara bak, görürsün nasıl bir devrim olduğunu.
        Padişahlığı yıkmış, halifeliği, din devletini kaldırmış, cumhuriyeti ve laikliği getirmiş daha nasıl devrim olacak?
        Tabu gibi yerleşmiş olan ve kutsal görülen Arap harflerini kaldırmış, latinceyi getirmiş, daha nasıl devrim olacak?
        Bütün kapitülasyonları kaldırmış, yabancı sermayenin şirketlerini millileştirmiş, daha nasıl bir devrim olacak?
        Eğitimden, kültürden, ekonomiden tut da her alanda yeniliklere gidilmiş, daha nasıl devrim olacak?
        Başaramamışmış! Onun için mi hala yıkamadılar o temelleri, hala dimdik ayakta duruyor?

        Devrim demek, illa sosyalizm demek değildir. Devrimi ya burjuva devrimi ya da sosyalist devrim diye gören zihniyet meselelere objektif yaklaşamaz.
        İleriye yönelik, toplumun yararına yönelik her köklü değişim bir devrimdir. Bu köklü değişimler birden fazlaysa, ülkenin yönetim sistemini, ekonomik sistemini, kültürel sistemini de kapsıyorsa büyük bir devrimdir. Sen onu burjuva devrimi olarak görürsün, Çiller gibiler sosyalist devrim olarak görür, ama kimse devrim olmadığını iddia edemez, küçümseyemez. Bunu yapanın vardır bir ezikliği..

        Atatürk’ün sözleriyle ilgili konuya dalıp da daha fazla konuyu bu ilgisiz başlıkta yayıp dağıtmana imkan vermeyeceğim. Hangi konuya saparsan sap, sonuçta elde edeceğin bir sonuç olmaz. Kimse sana Atatürk sosyalistti iddiasında bulunmuyor. Ama Sovyetlerle olan ittifakı tarihi bir gerçektir ki sen bunu bile inkar edecek seviyedesin. Türkiye Sovyetlerden 2. dünya Savaşıyla kopmuştur, savaştan sonra da ABD’ye yanaşmaya başlamıştır. Bunun inkar edilecek nesi var ki böyle açık bir gerçeği bile sana ispatlamak için kanıt mı getirelim? Sen iğrenç tartışmacı tiplerinden birisin. Bir tartışmacı, herkesçe bilinen tarihi gerçekleri bile tartışma içerisinde inkar edip, itiraz ediyorsa, o tartışmanın içine eder. Tartışma asıl konudan çıkar, o tür zırva itirazların kanıtlanmasıyla uğraşılır ki en nefret ettiğim husustur. Önce gerçekleri kabul edecek yapın olacak. Ama sen bundan yoksunsun. Örneğin “Atatürk büyük bir devrimciydi” denildiğinde bunu sindirebileceksin, tasdik edebilecek olgunluğa sahip olacaksın. “Yok değildi, şöyleydi, böyleydi, faşistti, carttı, curttu” demeyeceksin. “Evet, öyleydi” dedikten sonra kendince eksik-yanlış gördüklerini sıralayacaksın. Ama sen çok alçakça bir yaklaşım içindesin. Liboşsun liboş! Sen kim devrimcilik, solculuk kim? Gericiliği öven, Said Nursi’yi savunan adamdan liboş olur ancak solcu değil.

      • Exhorder dedi ki:

        İlk olarak Lenin ve Stalin’in Kemalizmi öven tek bir sözü, yazısı yoktur. İkinci olarak, Mao beni bağlamaz. Revizyonist olarak görürüm. Ben Enver Hoca’cıyımdır. Üçüncü olarak Hikmet Kıvılcımlı’yı faşist, Mahir ve Deniz’i ise küçük-burjuva devrimcisi olarak görürüm. Mihri Belli ise Türkiye devrimci hareketine hiç bir katkıda bulunmamış, TİP içinde yetişmiş bir başka revizyonisttir. Bu nedenle senin için önemli olan bu kişilikler benim için önemsiz yahutta farklı bir konumdadırlar. Mao kemalizmi övmez, İbrahim Kaypakkaya’nın Kemalizm hakkındaki görüşleri bunun açık seçik kanıtı.

        “Padişahlığı yıkmış, halifeliği, din devletini kaldırmış, cumhuriyeti ve laikliği getirmiş daha nasıl devrim olacak?
        Tabu gibi yerleşmiş olan ve kutsal görülen Arap harflerini kaldırmış, latinceyi getirmiş, daha nasıl devrim olacak?
        Bütün kapitülasyonları kaldırmış, yabancı sermayenin şirketlerini millileştirmiş, daha nasıl bir devrim olacak?
        Eğitimden, kültürden, ekonomiden tut da her alanda yeniliklere gidilmiş, daha nasıl devrim olacak?
        Başaramamışmış! Onun için mi hala yıkamadılar o temelleri, hala dimdik ayakta duruyor?”

        Hiç bir temeli kalmadı Kemalizmin, Küreselleşme karşısında bitti. Siz de bittiniz elbette. 🙂
        Üstte saydıklarının on katı yanlış politikalarını buraya yazabilirim. Ulusal baskıdan tut, Anti-Komünizme kadar. Üsttekiler modernizmin getirdiği şeylerdir Kemalizmin değil. Haliyle devrim mevrim değildirler.

        “Atatürk’ün sözleriyle ilgili konuya dalıp da daha fazla konuyu bu ilgisiz başlıkta yayıp dağıtmana imkan vermeyeceğim.”

        İşine gelmeyince nasılda kıvırıyorsun. Üstte ne diyor Atatürk,

        “Bugün Avrupa’nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde, dünya ihtilali gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan, yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir”

        “İnsanlığı tehdit eden” bölümüne dikkat. Ha bir de bana gerici diyen zavallıya bakın, Atatürk’ü ne diyor,

        “Bolşeviklere gelince, bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir.”

        Dini adetleri Bolşevizme elvermediği için Komünist değilmiş Atatürk. 🙂

        ” Türkiye Sovyetlerden 2. dünya Savaşıyla kopmuştur, savaştan sonra da ABD’ye yanaşmaya başlamıştır.”

        Faşist İtalya’ya selam meselesini halen görmezden geliyorsun anlaşılan. T.C hükümeti başından beri SSCB’ye düşman olmuştur. İkinci dünya savaşı öncesi ve sıralarında Faşist diktatörlüklere yakın iken (Almanya, İtalya) savaş sonrasında galip hale gelen ABD’YE yaklaşmıştır.. Hepsi bu.

        “Örneğin “Atatürk büyük bir devrimciydi” denildiğinde bunu sindirebileceksin, tasdik edebilecek olgunluğa sahip olacaksın”

        Bunu sindirene senin gibi kemalist deniyor zaten. Acıyorum halinize 🙂 Afet İnan gibi Kafatası ölçmek için mezar kazın bakalım. Hadi işbaşına sevgili faşolar. 🙂

        ” Liboşsun liboş! Sen kim devrimcilik, solculuk kim? Gericiliği öven, Said Nursi’yi savunan adamdan liboş olur ancak solcu değil.”

        Haha, bana solu öğretene bakın, vıcık vıcık atatürk pisliği yalayan kılıksız bir kemalist. Ne demişler “Önce bakarım laf laf mı diye, sonra bakarım söyleyen adam mı diye.” 🙂

      • pante dedi ki:

        Senin kimi nasıl gördüğünün zerre kadar önemi yok Exhorder. Biz de seni liboş, sapkın solcu, oportünist görüyoruz.
        Lenin’in Kemalizm’le ilgili bir sözü olamaz çünkü o dönemde Kemalizm diye birşey yoktu. Ama Mustafa Kemal için ne yazdığını sen de iyi bilirsin.
        Mustafa Kemal olarak değil de Kemalizm olarak yansıtmaya çalışman bile senin nasıl bir oportünist olduğunu gösteriyor. Kemalizm 30’lardan sonra telaffuz edilmeye başlamıştır. Stalin için söz konusu olabilir, Lenin için değil. Nitekim Stalin de Kemalizm’in sanayi proleteryasının olmadığı Türkiye, İran, Afganistan, Hindistan gibi ülkeler için uygun bir devrim olduğunu dile getirmiştir. Senin gibi hiç bir zaman Kemalizm’i faşistlikle suçlamış değildir.

        Said Nursi başlığı altındaki yorumlarda kendi yorumunu bulabilirsin. Said Nursi’yi eleştirenlerin sırf Kürt olduğu için eleştirdiğini yazan bir liboşsun sen!

        “bu türk ulusalcılaı, sırf saidr nursi’yi kürt olduğu için aşağılamaya çalışırlar. akıl ve zeka olarakta yeterli değil bu zavallılar.” diye yazan sensin!

        Sen gerici feodal şeyhleri-şıhları eleştiremezsin. Senin gözünde Said Nursi’ler, Şeyh Said’ler, Seyit Rıza’lar kahramandır, çünkü karşı devrimcilerdir, Kemalizm’e bayrak açmışlardır. Baştacındır onlar senin. Çünkü liboşsun, çünkü oportünistsin.. Şimdi git tara bul yorumunu. Müfteri kimmiş, şerefsiz kimmiş gör..

      • Exhorder dedi ki:

        Bir de Said Nursi’yi nerede savunmuşsam başlık ve mesajı göstermeyen en adi müfteridir. Hadi bekliyorum. Şeyh Sait ve Said Nursi’yi gerici oldukları için savunmam, Seyit Rıza önderliğindeki Dersim isyanını savunmuşluğum vardır.

      • Exhorder dedi ki:

        Lenin 1924’te öldü. 22’den itibaren felçiydi. (Suikaste uğradığı ve omuriliğe yakın duran kurşun çıkarılmadığı için felç oldu) Cumhuriyet 1923’te kurulduğuna göre, Atatürk’ün iktidara geçtikten sonra yaptığı faşist icraatleri göremedi. Kurtuluş savaşı esnasında savaşım sürdürdüğü için “M.Kemal Emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşı veriyor” demiştir. Yani İşgalciye karşı savaşımını desteklemiş, görüşlerini savunmamıştır. Ama aslında yanılmıştır. Kurtuluş savaşı sonrası kurulan faşist diktatörlük yönetimi ile Türk ve Kürt halklarının anası ağlatılmıştır.

        Stalin ise Kemalist diktatörlüğü devrim olarak görmez. Bunu 3.dünya ülkeleri içinde savunmaz. Nerede bir savı varsa buraya eklemelisin. Bilhassa Stalin’în hatta Mao’nun çizgisini izleyen illegal komünist parti ve örgütler Kemalizmi faşist olarak nitelemiştir. MLKP’den TKP/ML’ye kadar bu böyledir.

        Durmadan 30lardan itibaren Kemalizm ortaya çıktı diyorsun. Atatürk ne zaman öldü? 38 değil mi? Demek ki Kemalizmin kurucusu Atatürk. İnönü ve sonrakiler onun izleyicileri. Zaten Kemalizmin oluşması için önce Atatürk’ün iktidara geçmesi, Faşist diktatörlüğü kurması ve bununla paralel olarak Faşist diktanın resmi ideolojisini oluşturması gerekiyordu.

        “Said Nursi’yi eleştirenlerin sırf Kürt olduğu için eleştirdiğini yazan bir liboşsun sen!”

        Bunu söylemekle, Said Nursi’yi övmenin ne ilgisi var? Ben sizin bakış açınızı özetledim orada. Said Nursi’yi övmedim.

        “Sen gerici feodal şeyhleri-şıhları eleştiremezsin. Senin gözünde Said Nursi’ler, Şeyh Said’ler, Seyit Rıza’lar kahramandır, çünkü karşı devrimcilerdir, Kemalizm’e bayrak açmışlardır”

        Seyit Rıza gerici felan değildir. Tunceli’li (Eski Dersim) Alevi-Zaza kökenli gayet Materyalist bir adamdır. Said Nursi ise bırakalım övmeyi, Şeyh Sait’e karşı T.C Hükümeti ile işbirliği yapıp Kürtleri Türklerle beraber yaşamaya sürükleyen, önemli olanın din birliği olduğunu salık veren gerici ve işbirlikçi bir kişidir. Şeyh Sait ise ne kadar ulusal isyan yapsa bile, din devleti kurma amacı gördüğünden tarafımdan savunulmaz. Hiç bir zamanda bunlar savunulmamıştır.

      • pante dedi ki:

        Yahu kendi yanlışını, doğru alıntılarla sanki benim yanlışımmış gibi göstermektesin. Lenin, Kemalizm’i görseydi övgülerimde yanılmışım mı diyecekti?
        Stalin gibi adam bunu demediğine göre.
        Stalin devrim dememişmiş. Devrim demedi de faşist dikta mı dedi senin gibi?! Buyur, bak bakalım devrim mi diyor, faşist dikta mı?

        http://www.sosyalistforum.net/devrim-tarihi/41331-kemalist-bir-devrim-cinde-mumkun-mudur-josef-stalin.html

        Ben Kemalizm 30’lardan sonra telaffuz edilmiştir diyorum. Sanki yanlış söylemişim gibi 1935’de Atatürk tarafından bahsedilmiş diye link veriyorsun.
        Kafan iyi mi? Hem benim dediğime geliyorsun, hem de eleştiriyorsun. Tam bir liboş taktiği.

        Said Nursi eleştirilerine karşı çıkıp, bu eleştirilerin sırf Said Kürt olduğu için yapıldığını söylemek senin ne olduğunu net olarak ortaya koyuyor.
        Hiç kıvırmaya kalkışma. Bizim gerici yobazlar arasında Türk-Kürt ayırımı yaptığımız görülmüş şey mi? Varsa tek bir örnek göster.

        Seyit Rıza gerici değil, materyalistmiş. 😀 Hadi ordan! Ufak at da civcivler yesin! Yobazın daniskasıdır. Peygamber soyundan geldiğini iddia eden bir yobaz.
        Koca aşireti kadınlarına, bebeklerine, hayvanlarına varana kadar katlettiren, mezarlıklarını yıkıp dağıttıracak kadar alçak bir adamdır. Bu aşağılık feodalin savunulacak nesi var? Sırf devrimlere isyan ettiği için mi sahip çıkmaktasın? Zaza olmakla, Alevi olmakla ne yobazlığı ne de ilkel derebeyliği ortadan kalkar.

        Solcu-devrimci adam asla gericileri, feodalleri savunmaz. Sosyalistlikte burjuva ile bile ittifak yapılır da, asla feodallerle-gericilerle yapılmaz. Örneğin feodalitenin yıkılması-yokolması için burjuva devrimine destek verilir. Bilmiyorsan aç Marks’ı, Lenin’i oku. O dönemde komüntern boşa destek vermedi Atatürk’e, isyanları asla desteklemedi, isyancıları eleştirdi. Stalin döneminden bahsediyorum, dikkat et. Var mı gerici feodal Kürt isyanlarına herhangi bir desteği? Bulamazsın. Tersine Komüntern vasıtasıyla TC’ye destek çıkmışlardır. Var mı Nazım’ın, Mahir’in, Deniz’in bu gerici isyanlara bir desteği? Bulamazsın. Çünkü onlar senin gibi liboş da değildi, Kürtçülük kuyrukçusu da değildi.

      • Exhorder dedi ki:

        Kemalizmin oluşturulma tarihi 1935’te bizzat Atatürk tarafındanmış, Pante 30lardan sonra çıktı derken atıyor anlayacağınız.

        http://tr.wikipedia.org/wiki/Atat%C3%BCrk%C3%A7%C3%BCl%C3%BCk

        Atatürkçülüğü belirtmek için kullanılan “Kemalizm” terimi ise 1930’larda kullanılmaya başlanmıştır. 1934’de Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, Türk kültürü ve Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıtmaya yönelik olarak La Turquie Kemaliste (Kemalist Türkiye) dergisini yayımlamaya başlamıştır.[11] Mustafa Kemal’in kurduğu bu düşünce sistemi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 9 Mayıs 1935’te toplanan IV. Kurultayı’nda kabul edilen 1935 Programı’nda da “Kâmâlizm” olarak geçmiştir.[12]

        Neymiş 9 mayıs 1935 CHP’nin 4.kurultayında kabul edilen program Kemalizm olarak geçmiş literatüre. 🙂

      • Exhorder dedi ki:

        İlk olarak Lenin’in Mustafa Kemal’in işgalcilere karşı savaşımını desteklemesi yani Kurtuluş Savaşını, Atatürk’e iltifat felan değildir. Sonraki iktidara geçtikten sonraki halini görse büyük ihitimalle eleştirecekti.

        Stalin’den alıntıladığın pasaj şöyle diyor son paragrafında,

        “Çin milliyetçileri arasında Kemalizm taraftarlarının olduğunu biliyorum. Kemal’in rolüne talip olan şimdi orada az değildir. Bunların arasında en başta geleni Can Kay-sek’tir. Bazı Japon gazetecilerinin, Cay Kay-sek’i Çin’in Kemal’i olarak görme eğiliminde olduğunu biliyorum.
        Fakat bütün bunlar rüyadır, korkuya kapılan burjuvazinin hayaletidir. Çin’de, ya sonradan toprak devriminin darbesi ile yıkılmak üzere Cang Zo-lin ve Cang Zu-can gibi Çin Mussolinileri kazanacaktır, ya da Vuhan kazanacaktır. Bu iki kamp arasında orta yolu tutmaya çabalayan Can Kay-sek ve hempaları, kaçınılmaz olarak devrilmek zorundadırlar ve Cank Zo-lin ile Cang Zun-can’in kaderini paylaşacaklardır.”

        Ne diyor: “Çin’de, ya sonradan toprak devriminin darbesi ile yıkılmak üzere Cang Zo-lin ve Cang Zu-can gibi Çin Mussolinileri kazanacaktır, ya da Vuhan kazanacaktır. Bu iki kamp arasında orta yolu tutmaya çabalayan Can Kay-sek ve hempaları, kaçınılmaz olarak devrilmek zorundadırlar ve Cank Zo-lin ile Cang Zun-can’in kaderini paylaşacaklardır”

        Cang Zo-Lin ve Cang Zu-can Çin’in Mussolini’leri yani faşistleri olarak niteleniyor Stalin tarafından ya da Yuhan. Çan Kay Sek ise orta yolcu olarak nitelendiriliyor. Stalin’in Çin’in Atatürk’ü diye nitelediği Çan Kay Sek’e bakıyoruz,

        https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87an_Kay_%C5%9Eek

        ” Çin İç Savaşı’nda (1927–1949), Çan Çin komünistlerini kökünden yok etmek istese de bunda başarısız olup hükümetini Tayvan’a taşımak zorunda kalmıştır.”

        Demek ki anti-komünist olarak görülüyor Atatürk bu alıntıda. Kemalist bir devrim ifadesi ise sadece kelimelerin kifayetsiz kalması nedeniyle Türkiye’deki faşist iktidarı tanımlamak için kullanılan bir söz öbeği. Çan Kay Şek, Milliyetçi Çin Hükümeti Taiwan’ın lideridir. Çin İç Savaşında Mao-Ze Tung ile çatışmaya giren aşırı sağcı Kuomintang’ın başkanı.

        Yahutta Stalin, Kemalistlerin toprak reformu benzeri uygulamalarını devrim olarak görüyor. Aslında bu toprak reformuda tam olarak uygulanamamıştır.

        Kemalizmin kurucusu 9 mayıs 1935 yılında yapılan CHP kurultayında Atatürk’tür. Kemalizmin (Atatürkçülüğün) ilkelerini açıklayanda yine kendisi. 6 ok denen, Devletçilik, Halkçılık, Milliyetçilik vb. tarzında Mussolini İtalya’sında da görülen korporativist görüşleri sistemleştirmiştir. Yani sonrasında gelenlerin değil, Atatürk’ün icat ettiği bir şeydir Kemalizm.

        Gericiler arasında sadece Said Nursi’yi Kürt olduğu iddiasıyla eleştiriyorsunuz. Diğerlerini değil. Sanki yobazlığının kaynağı Kürt olmasıymış gibi hareket ediyorsunuz ki burada açıkça kıvıranda sizsiniz ne yazık ki.

        Seyit Rıza hakkında söylediklerinin bir kanıtı var mı? Yok elbette, hem Alevi-Zaza olup hem yobaz nasıl olunuyor onu da pek anlamadım gerçi. Kürdistan o dönem zaten yarı-feodal ataerkil ekonomik ilişkiler altında olduğu için ulusal ayaklanmalarda yine aşiret reislerince gerçekleştirilmiştir. Şeyh Sait’te zaten savunduğum birisi değil.

        Eğer ezilen ulus hareketi sözkonusu ise, bu ulus yarı-feodal boyunduruk altında ise gerçekleşen her isyan desteklenir. Ama ben yine de din devleti kurma amacı güden kürt isyanlarını desteklemem. Konjunkturel düşünemediğiniz için bu ayrımı göremiyorsunuz.

        “Örneğin feodalitenin yıkılması-yokolması için burjuva devrimine destek verilir”

        Bence sen Marx ve Lenin’i iyi oku. Bu üstte söylediğin Menşevik görüştür. Marx ve Engels Almanya’da Devrim ve Karşı-Devrim adlı eserlerinde Burjuva demokratik devrime Burjuvazinin kendi devrimine ihanet edebileceği bu nedenle bu devriminde Proletarya ve Köylülükten oluşan halk öncülüğünde gerçekleştirilmesini savunur. Yine Lenin Şubat devrimindeki Burjuvaziyi temsil eden kabine yerine iktidarın tamamen Sovyetlere geçmesini savunmuştur. 1905 Aralık ayaklanmasının başarısızlığıda Burjuvazinin kendi devrimine ihanet edip Monarşi ve Çarlık ile Feodal sınıflarla ittifak kurmasına bağlanır. Emperyalizm çağında bu daha derin bir hal alır ve Demokratik görevlerde Proletaryanın sorumlulukları arasına eklenir. Konu hakkında bir şey bilmediğinizi düşünüyorum.

        Ha bir de “Komüntern” değil “Komintern” olacak, daha bunu bile düzgün yazacak bilgin yok. 🙂

      • pante dedi ki:

        Utanmadan hala yanıt mı veriyorsun?!
        İnsan bir özür diler yahu, yanılmışım der.
        Bir de kalkıp rezilce Stalin Kemalist devrim demekle faşist iktidarı kastetmiş, kelimeleri kifayetsiz kalmış” diyebilmektesin. Dansözlüğün bu kadarına pes doğrusu! Artık anlaşılmıştır ki sen tam bir oportünistsin. Liboşun hasısın sen!

        Benim kanıtsız iddiada bulunduğum görülmüş şey mi? Liboş muyum senin gibi?! Seyit Rıza hakkında şimdi verdiğim kaynaklara itiraz edersin, bunlar ulusalcı cart curt diye. Al sana senin çizgine yakın, Dersim hakkında iftiralara yer veren, çarpıtan Bianet’in yazısından gör: Dersim asileri, eşkiyaları alt başlığını oku:

        http://bianet.org/biamag/azinliklar/118261-seyit-riza-bir-insanin-portresi

        Şunu da öğren: Yobaz sadece sünnilerden çıkmaz. Aleviden de çıkar, ateistten de.Yobaz dedin mi illa asıp kesen, şeriat diye anıran akla gelmemeli. Akla, bilime, gelişime, devrimlere, reformlara karşı çıkan ve bağnazca geri zihniyetleri savunan; hangi kesimden olursa olsun yobazdır..

        Bulmuşsun bir harf hatası, İngilizce klavye sorunundan hep i’leri ü’lerle karıştırırım, sen onunla teselli bul, oyalan dur artık.

      • Exhorder dedi ki:

        Lenin’in Rusya’daki Çarlığın ve Feodal sınıfların yıkılması için öngördüğü devrimi açıkladığı “Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki Taktiği (1905)” adlı kitabını okumanızı öneririm. Bu kitapta, Rusya’daki Burjuva devrimin, Soylulukla ittifaka geçen Burjuvazi tarafından değil, Proletarya ve Köylülüğün Devrimci Demokratik diktatörlüğü ile gerçekleştirilmesi gerektiğini açıklar Lenin. Bu devrim sosyalist devrim değildir. Feodalizmden, Kapitalizme geçiş devriminin Leninist teorisidir. Marx ve Engels’in 1848 devrimini anlattıkları yapıtların atıfta bulunur. Yani aşağıda senin dediğin gibi;

        “Sosyalistlikte burjuva ile bile ittifak yapılır da, asla feodallerle-gericilerle yapılmaz.”

        Bir durum olmadığı gibi tersi bir durum var. Sosyalizmde burjuvazi ile ittifak olmadığı gibi Burjuva devriminde de ittifak yoktur.

      • Exhorder dedi ki:

        İngilizce klavye hatasıymış 🙂 İngilizce’de i harfi var bildiğim kadarıyla. Küçük olunca zaten i diye basıyor I’yı. Kıvırmanı sevsinler senin. Hem İngilizce klavye ile yazılamayacak bunca kelimeyi (ü,ğ ç gibi harflerle) doğru düzgün yazıyorsun ama Komintern’i üst üste bir kaç kere -aynı yazıda- komüntern diye yazıyorsun.

        Stalin Çan Kay Şek’i örnek veriyor. Bu adamda Kuomintang’ın başkanı. Kuomintang ise Mao ile çatışmış, Çin iç savaşında anti-komünist cepheye öncülük etmiş bir parti. Daha ne olsun.

        Verdiğin link ÖDP’lilere ait Bianet adındaki siteden alınma. Bahsettiğin başlıkta, Seyit Rıza’nın babasını öldürüyorlar, o da gidip intikamını alıyor. Bundan doğal bir şey olacağını sanmıyorum. Sen diğer yazılanları okusana orada.

        “Akla, bilime, gelişime, devrimlere, reformlara karşı çıkan ve bağnazca geri zihniyetleri savunan; hangi kesimden olursa olsun yobazdır..”

        Alevi-Zaza olup nasıl devrime karşı çıkılıyor onu anlat bize. Seyit Rıza kürt ulusal isyanı örgütlemiştir. Yobaz felan değildir. Şeyh Sait desen tamam.

      • Volkan dedi ki:

        Exhorder isimli garip yazar, başkalarının kelime yanlışını düzelteceğine önce kendine bir çeki düzen ver. Bak sen de “gerçeği ortaya sergilemekte yazmışsın”, onun doğrusu “gerçeği ortaya sermekte” olmalı. Fikir tartışması yaparken kelime yanlışını vurgulayanlar hep senin gibi yarı troll, yarı gerçekten bir şey bildiğini sanan zavallı akıllılar oluyor. Hadi şimdi 50 sayfa cevap yaz da bir şey biliyorsun sansınlar.

  3. gürsel bağlan dedi ki:

    Anladığım dilde okurum.Türkçeye çevrilince Saçmalık olduğu ortada.

  4. serkan dedi ki:

    ”Bunu yapanın vardır bir ezikliği..”
    ”Sen kim devrimcilik, solculuk kim? Gericiliği öven, Said Nursi’yi savunan adamdan liboş olur ancak solcu değil.” Kabul etmek lazım çok iyi laf sokmuşsun 🙂
    Exhorder’ı müthiş özetleyen iki cümle olmuş,ağzına sağlık abi,daha iyi özetlenemezdi..Böylesine ezik tiplerden Atatürk’ü anlamak ve objektif bir değerlendirme yapması beklenemezdi zaten..Abi vaktini ve enerjini böyle tiplerle harcama bence..

  5. serkan dedi ki:

    Serdar abi böyle ağzı ve vicdanı bozuk insanlara nasıl tahammül edip izin veriyorsun şaşırıyorum doğrusu,lütfen gerekeni yaparmısın..Böyle tipler buranın hem saygılığını,hemde seviyesini düşürüyor.Eğer bu şekilde izin vermeye devam edersen ben yokum abi..Böyle ahlaksız ve seviyesiz insanlar yüzünden bu güzel site heder olup gitmesin benim derdim o…yoksa benimde bu ahlaksız insana zarftan açılmamış ne cevaplarım olurdu ama neyse….Ettiğin küfürleri aynen iade ederken mevlana ile sözlerimi noktalıyorum…
    ” her lafa verecek cevabım vardır. ama bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adamı mı diye”

  6. Exhorder dedi ki:

    Sen önce i ve ü leri hiç bir yerde karıştırmayıp doğru düzgün yazdığın halde, neden komintern’e komüntern dedin onu açıkla bize 🙂 klavye sorunu olsa başka yerde de gözlenirdi karışıklığın. hem bir de bunu düzelteceğine geçip bahane ve yalan sıkıyorsun 🙂

    • pante dedi ki:

      Bilmiyor, haybeye konuşuyorsun. İngilizce klavyeye türkçe eklediğinde aynı Türkçe klavyeymiş gibi kullanırsın. ü’ler, ç’ler, ş’ler yazılır.
      Ama bazı harf ve işaretlerin yeri değişir. Türkçe klavyeyle aynı yerde olmazlar. i başka yerde, olur ü başka yerde, ö başka yerde. Hızlı yazdığında da karıştırabilirsin.
      Yazılarımda dikkat ederim, düzeltirim ama yorumları düzeltmeden geçiyorum. Ha komintern olmuş, ha komüntern ne farkeder, sonuçta anlamadın mı?
      Buraya takıla takıla benden öğrenmişsin yazmayı, kalkmış bir hata yakaladım diye havalanıyorsun. Açar sergilerim ilk yorumlarını ona göre.. 🙂

      • Exhorder dedi ki:

        Bahaneye bak anasını satayım. Diğer sözcüklerde olmuyorda şu tesadüfe bakın iki kere üst üste komüntern yazıyor arkadaş. 🙂 Burada imla hatası yok sen komintern’i komüntern sanıyordun ve öyle yazdın şimdide kıvırıyorsun 🙂

    • Volkan dedi ki:

      Exhorder isimli garip yazar, başkalarının kelime yanlışını düzelteceğine önce kendine bir çeki düzen ver. Bak sen de üstteki yorumunda “gerçeği ortaya sergilemekte yazmışsın”, onun doğrusu “gerçeği ortaya sermekte” olmalı. Fikir tartışması yaparken kelime yanlışını vurgulayanlar hep senin gibi yarı troll, yarı gerçekten bir şey bildiğini sanan zavallı akıllılar oluyor. Hadi şimdi 50 sayfa cevap yaz da bir şey biliyorsun sansınlar. Sonuna bir de gülücük koy hadi bakalım.

  7. exhorder dedi ki:

    Gereksiz tartışma. Dini ritüeller orjinal dili ile yapılır. Hristiyanlığın İbrani ve Latince ile yapılması gibi. Museviliğinde İbranice, Hinduizmin Sanskritçe vs.

  8. Evrim dedi ki:

    Hristiyan ayinleri pek çok ülkede o ülkenin ana dilinde yapılır. (İngiltere, Almanya bunlara örnek). Tanrı arapmıdır ki Arapça ayin yapmak ya da arapçaya tapmak gereksin?

Yorum bırakın