TEMİZLİK İMANDAN GELİR!

Temizliğin Önemi

Temizliğin ve hijyenin önemini biliyoruz. Sağlıklı yaşam için yaşadığımız ortamın, giysilerimizin, bedenimizin ve besinlerimizin temizliği çok büyük önem arz ediyor. Mikropların genelde ellerden bulaştığı ve el-yüz temizliğine dikkat etmemiz gerektiği sıkça tekrarlanır. Temizlikte her toplumda en önemli malzemeler su ve sabundur. Sık sık ellerin sabunlanması tavsiye edilir. Özellikle uyanınca el-yüz yıkanması, yemeklerden önce ellerin yıkanması, yemeklerden sonra diş temizliği, elbiselerin temizliği, sebze ve meyvaların yıkanmadan yenmemesi sağlık için önemlidir. Yine içtiğimiz suyun da içilebilir özellikte ve temiz olması şarttır.

Tabi eski toplumlarda bu denli hassas bir temizlik beklemek mümkün değil. Ama Allah’tan geldiğine ve evrensel olduğuna inanılan kitapta ve hadislerde temizliğin önemine değinilmiş olması gerekir. “Temizlik imandan gelir” deyişi ünlüdür ama bakalım gerçekten öyle mi?

Kuranda Temizlik İle İlgili Ayetler

Kur’an’da temizlikle ilgili ele alabileceğimiz 3 ayet var.

Maide-6. Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.

Bu ayette abdest anlatılıyor. Ve namaz kılmanın şartı olarak sunuluyor. Yani, Allah’ın huzuruna çıkarken temiz olmanın gerektiğine inanıldığından isteniyor, sağlık için değil. Ayetin sonunda su bulunamadığı takdirde toprakla meshedilmesinin bildirilmesi de amacın temizlik olmadığını gösteriyor. Toprak ancak eldeki bir bulaşığı bir nebze temizleyebilir. Ama normal kirli bir eli temizlemek yerine daha da kirletir.

Enfal-11. O sırada size, yine katından bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku sardırıyordu, sizi temizlemek, şeytanın vesvesesini sizden gidermek, yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarınızı sağlam durdurmak için gökten üzerinize yağmur indiriyordu.

Bu ayette ise Bedir Savaşı sırasında yağmur yağmasının müslümanları temizlediğine değiniliyor. Şeytan vesvesesini giderdiğini de belirttiğine göre yine temizliklenmekle direk ilgili bir ayet olduğunu söyleyemeyiz.

Müdessir-4. Elbiseni temizle.

Bu surede Muhammed hazretlerine sesleniliyor. Ayeti diyanet “nefsini temiz tut” olarak çevirmiş. Peygamberlik görevinin verilmesiyle ilgili bir sure olduğundan yine insanların temizliğiyle ilişkilendirmek zor.

Sonuçta Kur’an’da hijyen anlamında bir temizlik emri ya da tavsiyesi göremiyoruz.

Sabundan ise hiç bahsedilmiyor. Halbuki sabun o dönemden yüzyıllar öncesinden itibaren biliniyor ve kullanılıyor.

Toplumları genellemek yanlış olur ama bir gerçeğin altını çizmekten geçemeyeceğiz. Araplar pisliği ile meşhurdur. Gerek Arap ülkelerine çeşitli vesilelerle gidenlerden, gerek orada çalışanlardan bunu duymaktayız. Ülkemize gelen Araplardan da şahit olmaktayız. Hatta Hacca gidenler bile bundan bahsetmekteler. Halbuki “Temizlik imandan gelir” deyişi dininde yer alanlarınların diğer toplumlardan daha temiz ve onlara örnek olması gerekmez mi?

Bu ne yaman çelişkidir.

Temizlik Konusunda Yorumsuz Hadisler:

3493 – Esmâ Bintu Ebi Bekr radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Bir kadın Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a gelerek:

“(Ey Allah’ın Resülü!) Birimizin çamaşırına hayız kanı bulaşınca ne yapmalıdır?” diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:

“Önce kazır, sonra parmak ucuyla bulaşan yeri yıkar, sonra da (kan görülmeyen yere) su çiler” buyurdu.”

Buhari, Hayz 9, Vudü 63; Müslim, Tahâret 110, (291); Muvatta, Tahâret 103, (1, 60, 61); Ebu Dâvud, Tahâret 132, (360, 361, 362); Tirmizi, Tahâret 104, (138); Nesâi, Tahâret 185, (1, 155).

3494 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “(Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ın zevceleri olan) bizlerden her birinin, içinde hayız olduğu bir tek elbisesi vardı. Ona hayız kanı değecek olsa, onu tükrüğü iIe ıslatır, sonra onu tırnağı ile ovalardı” dedi.”

Buhari, Hayz 11; Ebu Dâvud, Tahâret 132, (352, 364).

3490 – “Hz. Aişe radıyallahu anhâ’ya bir zât misafir oldu. Adam sabahleyin, elbisesini yıkamaya başladı. Hz. Aişe ona:

“Sana, (meni) bulaşan yeri (gördüysen) orasını yıkaman kâfi idi, göremediğin takdirde etrafını yıkardın. Ben, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın elbisesinden (meni bulaşığını) ovalamak suretiyle çıkardığımı biliyorum. O, (bir de yıkamaksızın) onun içinde namaz kılardı.”

Bir diğer rivâyette şöyle gelmiştir: “İyi biliyorum kurumuş meni bulaşığını Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın çamaşırından tırnağımla kazıyarak çıkarıyordum.”

Müslim, Tahâret 105, 109, (288, 290).

3468 – Ebu Sa’idi’l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’e: “Ey Allah’ın Resulü! Biz senin için Budâ’a kuyusundan su alıyoruz. Halbuki onun içerisine (ölmüş) köpeklerin leşleri, kadınların hayız bezleri, insan pislikleri atılıyor, (ne yapalım, su almaya devam edelim mi?)” diye sordular. Şu cevabı verdi: “Su temizdir, onu hiçbir şey kirletmez.”

3487 – Yine Ebu Davud’da Ebu Hüreyre’den bir rivayet şöyle: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Sizden biri, ayakkabısıyla bir pisliğe basarsa, bilesiniz, toprak onu temizler.”

Ebu Davud, Taharet 141, (385, 386).

348- Ebu Hureyre’nin (r.a.) bildirdiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: “Biriniz istincâ için taş kullanırsa taş adedini tek yapsın (hiç olmazsa üç taş kullansın). Herhangi biriniz abdest alacak olduğu zaman burnuna su alsın, sonra çıkarsın.”

Sahih-i Müslim

6067 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ demiştir ki: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm makadını üç sefer yıkardı.” İbnu Ömer de şöyle demiştir:

“Bunu biz de yaptık ve makadı su ile yıkamayı bir şifa ve temizlik vasıtası bulduk.”

……

Eğer “Temizlik imandan gelir” sözü ayet olsaydı, bu başlığa gerek duymazdım.
Ama 6236 ayetin 1 tanesinin bile hijyen anlamında temizliğe ayrılmamış olması, Arapların mide bulandıran pisliğini anlamaya yetiyor.

Yemek adabından ise bir misvak var dişe dokunur olarak ele alınacak.   Ona da bakalım:

3589 – Ebu Dâvud ve Tirmizi’nin Zeyd İbnu Hâlil el-Cüheni radıyallahu anh’tan kaydettikleri rivâyet şöyledir:

“Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın şöyle söylediğini işittim: “Ümmetime zahmet vermeyecek olsam, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim ve yatsı namazını da gecenin üçte birine kadar tehir ederdim.”

Ebu Dâvud, Tahâret 25, (47); Tirmizi, Tahâret 18, (23).

Bu hadisde bile namaz var. Sanki namaz kılmıyorsan misvaka gerek yok der gibi. Neden “her yemekten sonra” değil de, “her namazdan önce” acaba?
Aşağıdaki hadis de ilginç:

3597 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bana misvağını yıkamam için verirdi. (Teberrük için, yıkamazdan) önce kendim kullanırdım, sonra yıkayıp ona verirdim.”

Ebu Davud, Taharet 28, (52).

Sahih hadislerden birkaç örnek daha verelim ama tiksinmek istemeyenler bu kısmı okumasınlar:

Enes Ibn-i Mâlik’in rivâyetinden öğrenmekteyiz ki; Muhammed, namazda iken elbisesinin içine tükürüp sümkürürmüş. Bununla anlatmak istediği, namazda kolaylık olsun ve  başkaları da ihtiyaç duyduklarında böyle yapmaları içinmiş. Nitekim namaz sırasında kişilere sol yana, ya da sol ayağın altına tükürme olanağını tanımakla beraber esas itibariyle elbiselerinin içine tükürmelerinin daha iyi olacağını söyler ve onlara örnek olmak için kendi elbisesinin kenarından tutup içine tükürür ve: “Işte böyle yapın!” derdi.

Sahih-i Buhari (Cilt I, sh. 163-195, Hadîs no. 178; Cilt II, Hadîs no. 262, 263, 264, 353)

Kendi tükürüğünün “temiz” ve “kutsal” olduğuna inanmış, ve başkalarını da buna inandırmıştı. Sadece tükürüğünün değil, sümüğünün ve ağzından çıkan balgamın, ya da abdest alırken ellerini ve ayaklarını yıkadığı suyun dahi “kutsal” ve “temiz” nitelikte olduğuna inanmış idi ve bunu kendisi için bir övünme vesilesi yapmıştı; Alllahtan geldiğini söylediği vahiylerle müslüman kişileri de buna inandırmıştı. (İlhan Arsel-Muhammed’e Göre Muhammed)

Ebû Mûsâ el-Es’ârî’den Buharî’nin rivâyet ettiği bir hadîs hükmüne göre Muhammed, ellerini ve yüzünü bir kabın içinde yıkadıktan sonra ağzından su püskürtür, yâni suyun içine tükürür ve sonra etrafindakilere: “Bu sudan içiniz ve yüzünüze, göğsünüze dökünüz” diye emrederdi. Ebû Hüreyre’nin, Ebû Mûsâ’dan rivâyeti aynen söyle: “(Bir def’a) Nebiyy-i Muhterem…, içinde su bulunan bir kab istedi. Ellerini, yüzünü kabın içinde yıkadıktan sonra içine (mübarek ağzından) püskürdü… Sonra onlara: ‘Bu sudan içiniz ve yüzünüze, göğsünüze dökünüz’ buyurdu”.

Sahih-i Buhari (Cilt I, sh. 163, Hadîs no. 148)

Serdar Kaangil

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din içinde yayınlandı ve , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

24 Responses to TEMİZLİK İMANDAN GELİR!

  1. filiz sönmez dedi ki:

    çok tşkler 🙂 😀 😀 siirt : filiz : sönmez dinahlak oğretmeni

  2. arci dedi ki:

    Sahih-i Buhari… (Cilt I, sh. 163, Hadîs no. 148)
    bu tarz hadislere inanmak müslüman bir insan için değil,müşrik(İNDİRİLEN KİTAPTAN BAŞKA KİTAPLARA İNANANLAR VE O KİTAPLARA UYANLAR,UYDURANLAR,KİTABA UYDURMAYA ÇALIŞANLAR) insanlar için geçerlidir.
    HADİS NE DEMEKTİR;

    HADİS=SÖZ demektir. Geleneksel İslam’da hadis, peygamber sözleri olarak bilinir. Halbuki bunların çoğu aşırma iftiralardır. Samimi bir mümimin Kuran’daki Allah sözleri dururken kul sözlerine itibar etmesi ve bununla yetinmeyip bunları dininde kaynak edinmesi, inancında samimi olmadığını göstermeye yeter.

    Hep şu sorunun cevabını merak etmişimdir. “Neden PEYGAMBERİMİZ hayatta İKEN derlenmemiş de, PEYGAMBERİMİZİN ölümünden 50-200 yıl sonra derlenmiştir? Cevap basit aslında! Ama herkesi tatmin etmiyor malesef.

    Kuranda hadis=Allah sözleri (ayetler) olarak geçer. Fakat aynı zamanda Kuranda elçiye atfen “ey muhammed de ki, ey resulum de ki …” şeklinde başlayan ayetler de aynı zamanda birer gerçek hadistirler. Şu halde Kurandaki Allah’ın hadisleri dururken neden “buhari, tirmizi vd.”ne itibar edeyim? Beni hesaba çekecek olan Allah ise, elbette kendi kitabından soracak! Sizi de

    TUR SURESİ 34.AYET Haydi onun gibi bir söz(HADİS’İN) getirsinler, eğer doğru iseler!

    YUSUF SURESİ 111.AYET Gerçekten onların kıssalarında akıllılar için bir ibret vardır! Bu Ku’ran uydurulur bir SÖZ(HADİS) değil, ancak kendi önündekinin tasdiki, herşeyin açıklayıcısı ve iman edecek topluluk için bir hidayet, bir rahmettir

    CASİYE SURESİ 6.AYET İşte bunlar Allah’ın ayetleridir. Sana onları hakkıyla okuyoruz. Artık Allah’ın ayetlerine inanmadıktan sonra hangi söze(HADİS’İN) inanırlar

    • MaMaLi dedi ki:

      arci kardeş!kuran-ı kerim allah kelamı diyorsun!peki,fatiha suresi bilirsin 7 ayetdir,burda allah kime dua ediyor?allah başka bir allahamı dua ediyor?hud suresi 2 ayetde,konuşan kim?allahmı muhammedmi?hakka 40 daki kim?))rahman 19-20″biz denizler arasına berzah koyduk,bir birlerine karışmazlar”iyide bu ayet bundan 6000 yıl önce,barmanın vedalarında yazıyor”Brahma denizler arasına set koydu suları bir birine karışmaz”der))senin kuranın allahı bu ayeti brahmadanmı aşırdı yoksa?))))senin kuranın allahı,intihalci anlaşılan)))))

  3. bilgilendirici bir makale olmuş

  4. Geri bildirim: Temizlik İmandan Gelir! | Ateist Cevap

  5. derin dedi ki:

    bütün bilgiler var

  6. derin dedi ki:

    😀 🙂 ❤

  7. Naturelist dedi ki:

    Cok,da dogru Almanyada yasiyorum ve Araplarin ne kadar pis olduklarini görmüsümdür.

  8. sizi seviyorum dedi ki:

    1. Kuran bilimsel olarak her geçen gün doğruluğu keşfedilen tek kitap dır . 2 . hadisler peygamberimizin yaşadığı olayları anlatan kıssalardır fakat gerçek olanlar kadar sallamasyon olanlarda vardır .3 Kuran temiz olmayı bir çok ayette yazar peki bunu uygulamakla ve insanlara anlatmakla yükümlü Peygamber efendimiz nasıl pis olur ? 4 yazmışsınız tirmizi vs vs . eğer şüphe var ise ve mantığı zorluyan bir olay anlatılmışsa hadiste bu durumda direk merci KURAN I KERİMDİR bunu kafanıza sokmanızı tavsiye ederim . çünkü ben tirmizinin yazdıklarına değil bilakis yüce ALLAH ımın yazdıklarına bakarım . 5. ben 5 vakit namaz kılıyorum . temizlik kurallarına riayet ederek kılma gayretindeyim günde 5 defa abdest alıyorum ayrıca 4/5 defa ellerimi yıkıyorum bunları sadece hijyen olarak değil namazın temizlik ve abdest şartları olduğu için yapıyorum 6 . her ilişikiden sonra gusul almak zorundasınız değilmi elbisenize değmiş ise elbisenizi yıkamak zorundasınız . bunların hepsi yüce KURAN ı KERİMin bize öğrettiği temizlik anlayışından gelmektedir 7. İSLAM ARAPLARIN DEĞİL TÜM İNSANLIĞIN DİNİDİR BUNUDA O GÜZEL KAFANIZA SOKUN . YÜCE ALLAH IM SİZLERİDE ISLAH ETSİN EYVAH DEMEDEN UMARIM ALLLAH DERSİNİZ

    • karmakan dedi ki:

      bilimin kuranı doğrulamak gibi bir çabası yoktur (neresinden tutarsan tut elinde kalır). bu müslümanların hüsnü kuruntusudur.

    • zehra dedi ki:

      çok saolun ama bizim gibi inançlı insanlarında bu kadar gerici düşünen işi gücü islamda eksik bulmaya calışıp içimize fitne sokmaya çalışanların amaçlarına ulaşmalarını sağlamayalım.nasılsa gercek olan ölüm var onlar ölünce inandıkları gibi ota yada baska birseye dönüşsünler bizde bize indirilen kuran ı kerimin emirlerine göre yaşamaya calışıp inşallah inandığımız cennetimize kavuşalım.sonucu hepimiz hep beraber göreceğiz…Allah a şirk koşanlar ve zalimler için yaşasın cehennem diyorum.siz inanmayanlar siz bizim için nereye gitmemizi istersiniz.öldükten sonra hangi yerde ot olarak bitmemiz için temennilerde bulunucaksınız…rabbim bize bi cennet vaadinde bulundu biz onun için çabalıyoruz.siz de heralde papatya yada gül olmak için çabalıyorsunuz…rabbim müslümanları sizin fesatlarınızdan korusun.

      • MaMaLi dedi ki:

        zehra!allah ve kuran kadınlara cennet vadinde bulunmaz))sen önce kitabını,iyi,oku ve anla;cennet vadi orda erkekleredir))72 huri verceğinden bahseder,ayrıca gözleri sürmeli,göhüsleri yeni tomurcuklanmış hurilerden bahseder))(pedefoli hastası)arzulardır bunlar))kadınlara kuran da malesefki hiç bir şey yok))siz dünyada,eşinizi,tatmin etmek,çocuk doğurmak,yemeğini yapmak,boklu donunu yıkamakla görevlisiniz))ve bu adam ölünce cennetle üstüne 72 huri ile müjdelenmişdir))sende ölünce gidip,bir bakacaksınki,senin herif 72 huri ile halvet halinde)))ee kuran daki tanrına seslenirsin artık))adaletin bumu ey tanrım diye))40 yıl,avradlığını yaptğımm,adama,mükafat banada,seyretmek düşdü,bumu senin adil dinin diye)))))ENAYİ!!!!

      • İsmail Mızrak dedi ki:

        Zehra, senin umut ettiğin cennetin güzelliği, bahsettiğin otlar, bitkiler ve güllerle olacak. Şayet o beğenmediğin bitki türleri olmasa cennetin güzelliği olmaz 🙂

  9. larlak dedi ki:

    hiç biri güzel olmamış

  10. hilal dedi ki:

    hımm güzell

  11. merve dedi ki:

    temizlik imandan gelir dedim yanı güzelolmamaş

  12. 1212 dedi ki:

    Temizliğin ve hijyenin önemini biliyoruz. Sağlıklı yaşam için yaşadığımız ortamın, giysilerimizin, bedenimizin ve besinlerimizin temizliği çok büyük önem arz ediyor. Mikropların genelde ellerden bulaştığı ve el-yüz temizliğine dikkat etmemiz gerektiği sıkça tekrarlanır. Temizlikte her toplumda en önemli malzemeler su ve sabundur. Sık sık ellerin sabunlanması tavsiye edilir. Özellikle uyanınca el-yüz yıkanması, yemeklerden önce ellerin yıkanması, yemeklerden sonra diş temizliği, elbiselerin temizliği, sebze ve meyvaların yıkanmadan yenmemesi sağlık için önemlidir. Yine içtiğimiz suyun da içilebilir özellikte ve temiz olması şarttır.

    Tabi eski toplumlarda bu denli hassas bir temizlik beklemek mümkün değil. Ama Allah’tan geldiğine ve evrensel olduğuna inanılan kitapta ve hadislerde temizliğin önemine değinilmiş olması gerekir. “Temizlik imandan gelir” deyişi ünlüdür ama bakalım gerçekten öyle mi?

    Kuranda Temizlik İle İlgili Ayetler

    Kur’an’da temizlikle ilgili ele alabileceğimiz 3 ayet var.

    Maide-6. Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.

    Bu ayette abdest anlatılıyor. Ve namaz kılmanın şartı olarak sunuluyor. Yani, Allah’ın huzuruna çıkarken temiz olmanın gerektiğine inanıldığından isteniyor, sağlık için değil. Ayetin sonunda su bulunamadığı takdirde toprakla meshedilmesinin bildirilmesi de amacın temizlik olmadığını gösteriyor. Toprak ancak eldeki bir bulaşığı bir nebze temizleyebilir. Ama normal kirli bir eli temizlemek yerine daha da kirletir.

    Enfal-11. O sırada size, yine katından bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku sardırıyordu, sizi temizlemek, şeytanın vesvesesini sizden gidermek, yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarınızı sağlam durdurmak için gökten üzerinize yağmur indiriyordu.

    Bu ayette ise Bedir Savaşı sırasında yağmur yağmasının müslümanları temizlediğine değiniliyor. Şeytan vesvesesini giderdiğini de belirttiğine göre yine temizliklenmekle direk ilgili bir ayet olduğunu söyleyemeyiz.

    Müdessir-4. Elbiseni temizle.

    Bu surede Muhammed hazretlerine sesleniliyor. Ayeti diyanet “nefsini temiz tut” olarak çevirmiş. Peygamberlik görevinin verilmesiyle ilgili bir sure olduğundan yine insanların temizliğiyle ilişkilendirmek zor.

    Sonuçta Kur’an’da hijyen anlamında bir temizlik emri ya da tavsiyesi göremiyoruz.

    Sabundan ise hiç bahsedilmiyor. Halbuki sabun o dönemden yüzyıllar öncesinden itibaren biliniyor ve kullanılıyor.

    Toplumları genellemek yanlış olur ama bir gerçeğin altını çizmekten geçemeyeceğiz. Araplar pisliği ile meşhurdur. Gerek Arap ülkelerine çeşitli vesilelerle gidenlerden, gerek orada çalışanlardan bunu duymaktayız. Ülkemize gelen Araplardan da şahit olmaktayız. Hatta Hacca gidenler bile bundan bahsetmekteler. Halbuki “Temizlik imandan gelir” deyişi dininde yer alanlarınların diğer toplumlardan daha temiz ve onlara örnek olması gerekmez mi?

    Bu ne yaman çelişkidir.

    Temizlik Konusunda Yorumsuz Hadisler:

    3493 – Esmâ Bintu Ebi Bekr radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Bir kadın Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a gelerek:

    “(Ey Allah’ın Resülü!) Birimizin çamaşırına hayız kanı bulaşınca ne yapmalıdır?” diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:

    “Önce kazır, sonra parmak ucuyla bulaşan yeri yıkar, sonra da (kan görülmeyen yere) su çiler” buyurdu.”

    Buhari, Hayz 9, Vudü 63; Müslim, Tahâret 110, (291); Muvatta, Tahâret 103, (1, 60, 61); Ebu Dâvud, Tahâret 132, (360, 361, 362); Tirmizi, Tahâret 104, (138); Nesâi, Tahâret 185, (1, 155).

    3494 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “(Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ın zevceleri olan) bizlerden her birinin, içinde hayız olduğu bir tek elbisesi vardı. Ona hayız kanı değecek olsa, onu tükrüğü iIe ıslatır, sonra onu tırnağı ile ovalardı” dedi.”

    Buhari, Hayz 11; Ebu Dâvud, Tahâret 132, (352, 364).

    3490 – “Hz. Aişe radıyallahu anhâ’ya bir zât misafir oldu. Adam sabahleyin, elbisesini yıkamaya başladı. Hz. Aişe ona:

    “Sana, (meni) bulaşan yeri (gördüysen) orasını yıkaman kâfi idi, göremediğin takdirde etrafını yıkardın. Ben, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın elbisesinden (meni bulaşığını) ovalamak suretiyle çıkardığımı biliyorum. O, (bir de yıkamaksızın) onun içinde namaz kılardı.”

    Bir diğer rivâyette şöyle gelmiştir: “İyi biliyorum kurumuş meni bulaşığını Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın çamaşırından tırnağımla kazıyarak çıkarıyordum.”

    Müslim, Tahâret 105, 109, (288, 290).

    3468 – Ebu Sa’idi’l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’e: “Ey Allah’ın Resulü! Biz senin için Budâ’a kuyusundan su alıyoruz. Halbuki onun içerisine (ölmüş) köpeklerin leşleri, kadınların hayız bezleri, insan pislikleri atılıyor, (ne yapalım, su almaya devam edelim mi?)” diye sordular. Şu cevabı verdi: “Su temizdir, onu hiçbir şey kirletmez.”

    3487 – Yine Ebu Davud’da Ebu Hüreyre’den bir rivayet şöyle: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Sizden biri, ayakkabısıyla bir pisliğe basarsa, bilesiniz, toprak onu temizler.”

    Ebu Davud, Taharet 141, (385, 386).

    348- Ebu Hureyre’nin (r.a.) bildirdiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: “Biriniz istincâ için taş kullanırsa taş adedini tek yapsın (hiç olmazsa üç taş kullansın). Herhangi biriniz abdest alacak olduğu zaman burnuna su alsın, sonra çıkarsın.”

    Sahih-i Müslim

    6067 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ demiştir ki: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm makadını üç sefer yıkardı.” İbnu Ömer de şöyle demiştir:

    “Bunu biz de yaptık ve makadı su ile yıkamayı bir şifa ve temizlik vasıtası bulduk.”

    ……

    Eğer “Temizlik imandan gelir” sözü ayet olsaydı, bu başlığa gerek duymazdım.
    Ama 6236 ayetin 1 tanesinin bile hijyen anlamında temizliğe ayrılmamış olması, Arapların mide bulandıran pisliğini anlamaya yetiyor.

    Yemek adabından ise bir misvak var dişe dokunur olarak ele alınacak. Ona da bakalım:

    3589 – Ebu Dâvud ve Tirmizi’nin Zeyd İbnu Hâlil el-Cüheni radıyallahu anh’tan kaydettikleri rivâyet şöyledir:

    “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın şöyle söylediğini işittim: “Ümmetime zahmet vermeyecek olsam, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim ve yatsı namazını da gecenin üçte birine kadar tehir ederdim.”

    Ebu Dâvud, Tahâret 25, (47); Tirmizi, Tahâret 18, (23).

    Bu hadisde bile namaz var. Sanki namaz kılmıyorsan misvaka gerek yok der gibi. Neden “her yemekten sonra” değil de, “her namazdan önce” acaba?
    Aşağıdaki hadis de ilginç:

    3597 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bana misvağını yıkamam için verirdi. (Teberrük için, yıkamazdan) önce kendim kullanırdım, sonra yıkayıp ona verirdim.”

    Ebu Davud, Taharet 28, (52).

    Sahih hadislerden birkaç örnek daha verelim ama tiksinmek istemeyenler bu kısmı okumasınlar:

    Enes Ibn-i Mâlik’in rivâyetinden öğrenmekteyiz ki; Muhammed, namazda iken elbisesinin içine tükürüp sümkürürmüş. Bununla anlatmak istediği, namazda kolaylık olsun ve başkaları da ihtiyaç duyduklarında böyle yapmaları içinmiş. Nitekim namaz sırasında kişilere sol yana, ya da sol ayağın altına tükürme olanağını tanımakla beraber esas itibariyle elbiselerinin içine tükürmelerinin daha iyi olacağını söyler ve onlara örnek olmak için kendi elbisesinin kenarından tutup içine tükürür ve: “Işte böyle yapın!” derdi.

    Sahih-i Buhari… (Cilt I, sh. 163-195, Hadîs no. 178; Cilt II, Hadîs no. 262, 263, 264, 353)

    Kendi tükürüğünün “temiz” ve “kutsal” olduğuna inanmış, ve başkalarını da buna inandırmıştı. Sadece tükürüğünün değil, sümüğünün ve ağzından çıkan balgamın, ya da abdest alırken ellerini ve ayaklarını yıkadığı suyun dahi “kutsal” ve “temiz” nitelikte olduğuna inanmış idi ve bunu kendisi için bir övünme vesilesi yapmıştı; Alllahtan geldiğini söylediği vahiylerle müslüman kişileri de buna inandırmıştı. (İlhan Arsel-Muhammed’e Göre Muhammed)

    Ebû Mûsâ el-Es’ârî’den Buharî’nin rivâyet ettiği bir hadîs hükmüne göre Muhammed, ellerini ve yüzünü bir kabın içinde yıkadıktan sonra ağzından su püskürtür, yâni suyun içine tükürür ve sonra etrafindakilere: “Bu sudan içiniz ve yüzünüze, göğsünüze dökünüz” diye emrederdi. Ebû Hüreyre’nin, Ebû Mûsâ’dan rivâyeti aynen söyle: “(Bir def’a) Nebiyy-i Muhterem…, içinde su bulunan bir kab istedi. Ellerini, yüzünü kabın içinde yıkadıktan sonra içine (mübarek ağzından) püskürdü… Sonra onlara: ‘Bu sudan içiniz ve yüzünüze, göğsünüze dökünüz’ buyurdu”.

  13. Tülay SULU dedi ki:

    Yukarıda KUR AN da Hz MUDAMMED e Deki Derken, Söylenen, KUR AN da Belirtilen in Hadis Olarak Değerlendirilmesi Yanlıştır, Berada, Hz muhammed in Diyeceği KUR AN tarafından Belirlenmiş Olandır. Bu Tesbitiniz Doğruya uygun Değildir.
    bir de Tanrı temizliği Namazı ve bunun öncesini==Abdesti Şart Koşmuş, Günlük Temizliğe ilave Yapmıştır, Zorunluluktur.
    Yukarıda Anlatılanların Doğru olup olmadığını Bilmiyorum. AMA TANRI PEYGAMBERLERİN KUSURSUZ OLDUĞUNU ASLA SÖYLEMEZ VE AYETLERİNDE—–PEYGAMBERLERİN YARGILANACAĞINI,( DİĞER İNSANLAR GİBİ ANLAMINDA) YAZAR.. Bu Yüzden, Bu göz önünde Bulundurulmalıdır..Tanrı Peygamberlerine, —-PEYGAMBER OLMALARI BAĞLAMINDA—İnanılmasını İster ve Onlar gibi Yaşamayı da Önerir ama Peygamberleri yargılayacağını söyleyerek, –YARGILANABİLİR OLDUKLARINI da SÖYLER——
    —TEMİZLİK İMANDAN GELİR SÖZÜ, KYR AN a AİT BİR SÖZ DEĞİLDİR. Bu ise kesin dille , temizliğin İmandan Geldiği anlamıyla Söylenir Bu Yanlış kurallamadır. BU KUR AN ın TEMİZLİĞE KARŞI OLDUĞU ANLAMI TAŞIMAZ ve İNCELENDİĞİNDE GÜNLÜK HAYATA ARTI TEMİZLİKLER YÜKLER ve yukarıdakilerin doğru olup olmadığını bilemem ama, temizlik kurallarına uygun şeyler içermiyor yapılanlardan anlatıldığı kadarıyla…. BENCE BİR DURUM, İNCELENECEKSE, ETİK OLAN VE DEĞER ANLAMI TAŞIYAN, TARAF VEYA KARŞIT DUYGU VEYE DÜŞÜNCELERLE DEĞİL, ÖNYARGI DOĞURACAK DUYGU VE DÜŞÜNCEYKE DEĞİL, TARAFSIZ VE OBJEKTİF YAKLAŞIRSANIZ DOĞRU ya YAKLAŞIRSINIZ. Dr TÜLAY SULU.

  14. TÜLAY SULU dedi ki:

    TEMİZLİK MÜSLÜMANLIĞA HİZMET EDER.MÜSLÜMANA AİTTİR.

    • hakan adanır dedi ki:

      Sen git bir arap müslüman ile herhangi bir budisti al labaratuvar ortamında test et bakalım kimde mikrop oranı daha fazla sabunun icadından bi haber arap mı daha temiz olacak elin budistinden,

      • TÜLAY SÜLÜ dedi ki:

        SENİN ARAP MÜSLÜMANI, MÜSLÜMAN GÖRMEN, ÖLÇÜ DEĞİLDİR.

  15. TÜLAY SULU dedi ki:

    TEMİZLİK İNSAN OLMAĞA AİTTİR. DR TÜLAY SULU(SÜLÜ)

    • hakan adanır dedi ki:

      Bir din tüccarı daha

      • TÜLAY SÜLÜ dedi ki:

        SEN YIKICI KENDİNİZE UYGUN OLAN , KENDİNİZE YAKIŞANI, YIKIVCI YAKLAŞIMI YEĞLEDİNİZ.. BUNA BOZGUNCULUK DENİR: DİKKAT EDERSEN YIKICILAR VE DİN TÜCCARLARI SENİN SOYUNDANDIR, SİZİN SOYUNUZUN DAVRANIŞIDIR.

Yorum bırakın