Ziyayı kalbsiz olmaz, nur-u fikir münevver.
Bediüzzaman Said Nursi
Bugün modern tıbbın yeni bir alanı olan nörokardiyoloji (kalb-sinir bilimi) alanında çalışmalar yürüten Dr. Armour ve Dr. Ardell; kalbde merkezî sinir sisteminden bağımsız, öğrenme, bilgi işleme, hatırlama ve idrak gibi fonksiyonlarla donatılmış, küçük bir beyin olarak vasıflandırılan bir nöron ağı keşfetmiştir. Beyinden bağımsız en az 40.000 sinir hücresinden meydana gelen, kendine has karmaşık bu sinir sistemi, kalbdeki muhteşem beyin olarak tarif edilmektedir. Kalbde bulunan nöron hücreleri hem beyinle iletişim kurmakta, hem de kalbin faaliyetlerini düzenlemektedir. Böylelikle hem kalbden beyne hem de beyinden kalbe bilgi akışı gerçekleştirilmektedir. Araştırmalar kalbden beyne gönderilen bilgi miktarının beyinden kalbe gönderilenden daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.
Sayın Nowis, doğru soyluyorsunuz, modern bilim gerçekten de ispat etmiş ki, kaltpte merkezi sinir sistemi var. Ama aynı merkezi sinir sistemi bağırsaklarda da var ve internetde küçük bir araştırma yapsanız akademik yazıları bula bilirsiniz. Demek ki, küçük beyinler hem kalpte hem de bağırsaklarda var ama nedense Kuranda bağırsakları kör olasıca kafirler ve ya bağırsakla idrak etmek gibi değimler geçmiyor? İkinci konu ise hem kalpteki hem de bağırsaklardakı merkezi sinir sistemleri sadece ve sadece o organların bir takım bağımsız bir şekilde fonksoynlarına aitler ve asla insanın hissleri, idrakl ve düşüncei ait bir fonksyon yapmazlar. Hatta kos-koca beyinin sadece alın tarafında bulunan hissesi yapar bu fonksyonları. Asrlar boyu insanlar aşık olurken, sinirlenirken hep kalpleri sızlardı, çarpardl… bir sürü şiirlerde de geçiyor bu değimler hatta Kurandan ve Tevratdan da önce. Kuran gercekten yaratanın kitabı olsaydı hiç olmazsa bir kerecik bile beyinsizler, beyininizi kullanın tabiri geçerdi ama beğin sanki hiç yokmuş gibi hiç bir kutsal kitapta ve ya eskilerin şiirlerinde animsanmıyor. Selamlar ve saygılar.
BİLİMSEL FELSEFE 
Nur-u akıl kalpten gelir.
Ziyayı kalbsiz olmaz, nur-u fikir münevver.
Bediüzzaman Said Nursi
Bugün modern tıbbın yeni bir alanı olan nörokardiyoloji (kalb-sinir bilimi) alanında çalışmalar yürüten Dr. Armour ve Dr. Ardell; kalbde merkezî sinir sisteminden bağımsız, öğrenme, bilgi işleme, hatırlama ve idrak gibi fonksiyonlarla donatılmış, küçük bir beyin olarak vasıflandırılan bir nöron ağı keşfetmiştir. Beyinden bağımsız en az 40.000 sinir hücresinden meydana gelen, kendine has karmaşık bu sinir sistemi, kalbdeki muhteşem beyin olarak tarif edilmektedir. Kalbde bulunan nöron hücreleri hem beyinle iletişim kurmakta, hem de kalbin faaliyetlerini düzenlemektedir. Böylelikle hem kalbden beyne hem de beyinden kalbe bilgi akışı gerçekleştirilmektedir. Araştırmalar kalbden beyne gönderilen bilgi miktarının beyinden kalbe gönderilenden daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.
Sayın Nowis, doğru soyluyorsunuz, modern bilim gerçekten de ispat etmiş ki, kaltpte merkezi sinir sistemi var. Ama aynı merkezi sinir sistemi bağırsaklarda da var ve internetde küçük bir araştırma yapsanız akademik yazıları bula bilirsiniz. Demek ki, küçük beyinler hem kalpte hem de bağırsaklarda var ama nedense Kuranda bağırsakları kör olasıca kafirler ve ya bağırsakla idrak etmek gibi değimler geçmiyor? İkinci konu ise hem kalpteki hem de bağırsaklardakı merkezi sinir sistemleri sadece ve sadece o organların bir takım bağımsız bir şekilde fonksoynlarına aitler ve asla insanın hissleri, idrakl ve düşüncei ait bir fonksyon yapmazlar. Hatta kos-koca beyinin sadece alın tarafında bulunan hissesi yapar bu fonksyonları. Asrlar boyu insanlar aşık olurken, sinirlenirken hep kalpleri sızlardı, çarpardl… bir sürü şiirlerde de geçiyor bu değimler hatta Kurandan ve Tevratdan da önce. Kuran gercekten yaratanın kitabı olsaydı hiç olmazsa bir kerecik bile beyinsizler, beyininizi kullanın tabiri geçerdi ama beğin sanki hiç yokmuş gibi hiç bir kutsal kitapta ve ya eskilerin şiirlerinde animsanmıyor. Selamlar ve saygılar.