MESELA YANİ;

931284_428292013933309_859746115_n

Şaka tabi. Kur’an’da olmayan birkaç ayet örneği verdik sadece. Kur’an, bu türden insanın aklının alabileceği, mantığının kabullenebileceği, bilimsel ve insani ayetlerle  dolu olsaydı; İslam bu hallerde mi olurdu?!

Ya da biz Kur’an’da tartışılacak konu bulabilir miydik? Ama yok. Olması da mümkün değildi zaten. Çünkü 1400 yıl önce yazılan bir kitapta günümüze uyan ifadeler bulurduk ama uymayanların da olması, bilime ters, uygarlığa ters, insanlığa ters sözlerin olması gayet normal. Bırakalım bilimden uzak bir Arap din önderinin yazdığı kitabı, o zamanın bir bilim adamı yazmış olsa, onda da kabul edilemez ifadeler, iddialar olurdu.

İşte bilim ile inancın farkı budur!

Bugün bir bilim adamının 100 ayrı konudaki düşüncelerinden 70’ine katılabilir, 30’una katılmayabilirsiniz. Ama 1400 sene önceki bir din yazarının 100 konuda yazdığından 100’üne de katılmak zorundasınızdır. Kafanıza yatmayan birini dahi reddetseniz ya da şüphede kalsanız, dinden çıktığınıza hükmedilir. Dolayısıyla çoğu müslüman bu zıt düşünce ve şüphelerini açığa vurmaz, gizli tutar.

Örneğin Pisagor, Thales Muhammed’den 1000-1200 yıl önce yaşamış bilginlerdir. Onların günümüze ulaşan yazı ve sözlerinde bile daha az çelişki buluruz. Ama bırakın onları, 200-300 sene önceki bilim adamlarını bile aşmıştır bilim. Newton’u, Darwin’i, Galile’yi. Bugünün bilim adamları da 10o-200 sene sonra aşılacak ve daha doğru bilgilere ulaşılacaktır. Ama inançlıysanız Musa’yı, İsa’yı aşarken “tahrif edilmiş” demek zorunda kalırsınız. Muhammed’i ise aşamazsınız. Yıldızları taş olarak tanımlasa da, dünyayı evrenden önce yaratılmış yazsa da, meninin belle göğüs arasından geldiğini iddia etse de, bir ayette dediğini, başka bir ayette farklı dese de; inançlı kişi ne deniliyorsa onu tasdik etmeye mahkumdur. 1400 sene önce yaşamış birinin yazdıklarına mahkum olanların iradesinden bahsedilebilir mi?!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

96 Responses to MESELA YANİ;

  1. Aldostu dedi ki:

    ALLAH ÇARPAR, BÖYLE ŞEYLER DÜŞÜNMEYİN, İRDELEMEYİN.
    SADECE UY(UY)UN. DİN KONUSUNDA HERKES KONUŞMAMALI.
    BAŞTA, TGRT GURUBU NUN HOCASI OLAN OSMAN ÜNLÜ HOCAMIZ OLMAK ÜZERE,
    DİN KONUSUNDA DERİN BİLGİ ve ARAŞTIRMALARI OLAN İNSANLAR,
    NE BUYURMUŞSA ONA UYULMALI.
    ÖYLE TÜRKÇE KURAN OKUMAKLA ALİM OLDUĞUNU ZANNEDİP,
    DİN HAKKINDA AHKAM KESENLER,
    CEHENNEMDE ZEBANİ DİLİNİ ENSESİNDEN ÇEKİNCE,
    “AHH KEŞKE DÜNYADA İKEN DİLİMİ KENDİM İÇERİ ÇEKEYDİM DE,
    BU GÜN DİLİM ENSEMDEN ÇEKİLMESEYDİ ” DİYECEKLER;
    AMA HEYHAAT. o GÜN GÜVENDİKLERİ HİÇ BİR ŞEY,
    NE OĞULLARI, NE MALLARI NE DE ARDINA DÜŞÜP GİİTKLERİ YALANCI PUTLARI,
    ONLARA YARDIMCI OLMAYACAKTIR.

    • bilal dedi ki:

      KUR’AN’IN NERESİNDE BİLİME,UYGARLIĞA VE İNSANLIĞA TERS SÖZLER VARDIR?
      1-Kur’an yıldızları taş olarak tanımlamış değildir,söz konusu ayeti o duruma sokan kur’an’
      ın orjinal dilini bilmeyen hatalı meal ve yorumları yapanlardır. 2-Kur’an’a göre,dünya ve
      bütün evren ”Ratk ” ( tek ve aynı madde iken ) Falak,fatk ( patlama,bölünme,Big Bang ) sonucu bugünkü duruma gelmiştir.Yani dünya önce yaratılmış değildir.Dünyanın yaratılı- şı da diğer kök cisimlerinin yaratılışı ile birlikte olmuştur.!!! 3-Menin belle göğüs arasından çıktığına dair meal ve yorumlarda da hata vardır.Ayetleri sorunlu hale getiren hatalı meal
      ve yorumlrdır.Ayetlerin orjinal metninde en ufak bir sorun yoktur.Bu konularda daha önce
      açıklama yapıldığı için şu an tekrarlamak istemiyorum,ama gerekirse veya itiraz edilirse
      yine birlikte değerlendirebiliriz.!!! ÖZETLE,KUR’AN, UYGARLIĞIN,İNSANLIĞIN,EVREN-
      SEL ADALET VE EŞİTLİĞİN YEGANE MENBAİDİR.BİLİMLE ÇELİŞEN TEK BİR AYET’
      TE YOKTUR.BİLİMLE ÇELİŞEN AYETLER DEĞİL,HATALI MEAL VE YORUMLARDIR.!!!
      BU HATALI MEAL VE YORUMLAR DA İNSAN ÜRÜNÜDÜR.! EVET,KUR’AN BİR BEŞER
      SÖZÜ DEĞİL,EVRENİ YARATAN YÜCE ALLAH’IN SÖZÜDÜR:!!!!!!!!!!!!!!!!! Saygılarımla.

      • elevation dedi ki:

        Evet, Nisan ayı boyunca gerçekleşen Ateistler arası çekişme sona ermiştir nihayetinde. Şimdi tekrar esas konumuza dönelim.. Hadi ya starting.

        Bilal,

        Sana ne desek boş, herşeye bir kılıf bulacaksın. Burada Ocak ayından yani 2013 başından beri vakit buldukça yazıyorum. Geçen ay çok vakit buldum, çünkü zamanım boştu. Ondan önceki aylarda o kadar olmasa da yine de yazıyordum. Ama bu yazdıklarıma daima kıvırarak yanıt verdin. Yahut da sükuta çekildin, yani sessizliğe. Örneğin Enfal suresinde önce on katınızı, ardındaki ayette iki katınızı yenersiniz diyen ayeti örnek verdim. Buna ne diyorsun?

      • elevation dedi ki:

        “Dünyanın yaratılı- şı da diğer kök cisimlerinin yaratılışı ile birlikte olmuştur.!”

        Kuran hiç öyle demiyor ama. Fussilet suresinin ilk ayetlerinde, önce yeri dayayıp döşemiş, sonra dağları dikip, canlıları yaratmış ardından duman halindeki göğe yönelik onları 7 kat olarak düzenlemiş, en sona da 7 göğün yakın bölümlerini kandillerle süslemiş yani yıldızlarla: Ben burada yer merkezli evren inancı görüyorum. Ya sen?

      • bilal dedi ki:

        Elevation bey ! ” KUR’AN DAKİ ÇELİŞKİLER ” bölümünde 19.01.2013 tarihli ” ENFAL SURESİ 65.AYETİN MEAL VE YORUMUNU ” bulabilirsiniz.NOT:Söz konusu bölümün
        sonuna doğru giderseniz daha çabuk bulursunuz .!!!

      • elevation dedi ki:

        Orada bir şey yok ki. Yine laf salatası yapmışsın. Nasıl oluyorda on da biri iken yarı orana iniyor. Biraz açıkla. Bir de Gerçek ismimle yazmadığım için “bey” diye hitap etme bence. Salak durumuna düşüyorsun. “Elevation bey” puhahaha 🙂

      • elevation dedi ki:

        Hem yaşımda 25 öyle “bey” denecek düzeyde 30lu yaşları geçmedim ben. Daha 6 sene önce teenage idim. 🙂

  2. bilal dedi ki:

    ” HANGİSİ ÖNCE YARATILDI ? ” Aynı konuyu işleyen bütün ayetleri birlikte değerlendirmeliyiz.!!!
    Çünkü bazı ayetler konunun bir kısmını anlatıyor,başka bir ayet aynı konunun tamamını ve detayını anlatıyor.Aynı konuyu anlatan ayetleri birbirinden kopuk olarak değerlendirmemeliyiz.!
    Aynı konuyu işleyen ayetleri bibirinden kopuk olarak değerlendirdiğimizde ayetin mesajını yanlış
    algılamış oluruz.!!!
    ====================================================
    ENBİYA-30:Bu ayette göre.Önce,evrenin şu anki bütün gök cisimleri tek ve aynı madde iken Fatk,
    falak (bölünme,patlama,Big Bang ) gibi bir olayla bugünkü duruma gelmiştir.Yani başlangıçta bütün gök cisimleri,gezegenler,güneş ve dünya ayni süreçte oluşmaya başlamışlardır.Hiç biri diğerinden önce oluşmaya başlamış değildir.
    ======================================================================
    FUSSİLET-9-12: قل أءنكم لتكفرون بالذي خلق الاض في يومين الخ ” De ki; Siz dünyayı iki yevm de ( evrede )
    yaratan Allah’ın tek ilah olduğunu inkar edip,O;na bir takım eşler,ortaklar mı uyduruyorsunuz.?
    Halbuki O,bütün alemlerin Rabbidir. وجعل فيها رواسي من فوقها الخ ” Hem orada,onun üstünde dağlar
    yaptı,orayı bereketli kıldı,arayanlar için eşit olmak üzere orada yaşayacak olanların gıdalarını be-
    lirledi. في اربعة ايام ” Bütün bunlar ( yani dünyanın yaratılışı ve üzerinde ki yaşam koşullarının oluş-
    ması) dört yevm de(evrede) oldu.Bununla İki evre dünyanın,iki farklı evre de dünyanın yaşanır ha-
    le gelmesi söz konusudur.Dünyanın yaratılış evreleri,1-Fatk ve falak hali, 2-Bulutu andıran gaz ve toz (nebula ) hali, 3- Ana kütleden ayrılıp soğumaya başladığı hali, 4-Yaşam koşullarının oluştuğu
    haliثم استوي الي السماء وهي دخان ” Sonra ! O,nun iradesi bir gaz halinde bulunan semaya yöneldi. فقال
    لها ولللارض ائتيا طوعا او كرها ” Ona ve yere şöyle buyurdu.( emretti ) İsteyerek de olsa,istemeyerek de
    olsa emrime gelin (oluşturduğum evrenin yasalarına boyun eğiniz ) قالتا اتينا طائعين ” (lisani hal ile )
    İsteyerek geldik ” emrine uyduk dediler. BURADAKİ ” ثم ” sümme bağlacı yaratılışın zaman ter-
    tibi değil,” BEYAN VE AÇIKLAMA ” tertibini ifade eder. KAYNAK: 1- تفسير الالوسي =
    2- أبو حيان ” Demekki,dünyanın da ve bütün gök cisimlerinin de birlikte YARATICI’IN emrine muha-
    tap oluyur ve oluşmak için de boyun eğiyorlar. (yani yaratılış süreçleri birlikte başlıyor.)
    Ayet 12: فقضاهن سبع سماوات في يومين ” Derken iki yevm (evre) içinde gökleri yedi katman ( yedi man-
    yetik alan) olarak şekillendirdi. (yani burada semanın yaratılışı değil,yedi manyatik alanda düzen-
    lenmesi söz konusudur.) Sonuç olarak,gök cismleri yerle birlkite iki uzun devirde yedi tabaka
    (yedi manyetik alan) haline getirilmiştir.Çünkü hepsi gaz halinde idi.Yoğunlaşıp katılaşması hep
    birlikte iki devrede olmuştur. Dünyanın iki everedki yaratılışı ile gök cisimlerinin iki evredeki yara-
    tılışları aynı süreçle başlamıştır.Ne dir o iki evre a) Fatk ve falak hali, b) Nebula hali.! Bu durum-
    lardan sonra hem dünya üzerine yaşam koşulları,hem de dünya ile birlikte yaratılan semanın yedi
    manyetik alanda düzenlenmesi söz konusu oluyur. Yani dünya önce yaratılmış değildir.Dünya se-
    ması ise,gezegenlerle süsleniyor,yıldızlarla değil….Kevakib gezgenler,Nücum ise yıldızlardır.!!!

    • bilal dedi ki:

      Öyleyse gerçek ismini açıkla.! Gerçek ismini açıklamayınca kullandığın Nicki isimin gibi ka-
      bul ederim,yanı bunda ne var ??? Yoksa saygıdan dolayı bey diyorsam rahatsız mı oluyor-
      sunuz.?? Öyleyse bundan sonra saygı ifadesini kullanmayacağım.!!! Eğer laf salatasını
      yapmışsam,iyi yapmışım demektir.Çünkü salatadaki vitamin bol olduğu için afiyetle yenir.!!!
      Ama senin yazdıkların salata bile olamamıştır,bu nedenle yenilmez bilakis çöpe atılır.!!!
      ===================================================================
      Yazdıklarımı iyice oku,böyle bir olay gerçekleşmiş değildir.Çünkü söz konusu ENFAL
      ayetinde , ” ان يكن ” Yani şayet istenilen durum olursa ” bu oran yükselir veya düşebilir.”
      deniliyor.! Böyle bir durum da zaten gerçekleşmiş değildir.Söz konusu ayetle sadece olası
      bir durumdan söz ediliyor,olmuş veya mutlaka olacak bir durumdan söz edilmiyor.!!!

      • elevation dedi ki:

        Peki Allah’a olasılıkla düşünmek yakışır mı? Her şeyin ölçüsünü bilmiyor mu? 🙂 Aynı insan gibi tahmin yürütmüş. Hayır elbette, orada Muhammed fikir değiştiriyor başka bir açıklama yok. Önce savaşa kolay taraf toplamak için 10 katınızı yenersiniz diyor “Sizden 100 kişi olursa onların 1000’ini yener..” sonra bakıyor ki bu oran fazla uçuk, anında değiştiriyor iki kat olarak.

        Gerçek ismimi yazmak zorunda değilim. Bana Elevation olarak yazardın, yine öyle yaz. Bey mey fazlalık ve yalakalık gibi duruyor. Yine başkasına ne dersen de. Bana önceki şekilde seslen.

      • bilal dedi ki:

        Elbette Yüce Allah her şeyi bilir. Olasılıklar üzerine hüküm koymaz. Ama inanan kullarına
        şöyle diyebilir.Eğer size saldıranlara karşı koymakta sabreder,metanet gösterir ve inandı- ğınız dava uğruna canınızı fada etmekten çekinmezseniz,sayınız ve gücünüz az da olsa
        Allah’ın izniyle onları yenebiliceksiniz.!!! ENFAL SURESİNDE: يا ايها النبي حرض المؤمنين الخ
        ” Ey peygamber ! Mü’minleri (saldırganlara karşı) savaşa teşvik et,(coştur,moral ver.) ان يكن منكم الخ ” Eğer sizden sabreden,(metanet gösterip,davası uğruna şehadet aşkıyla canını
        feda etmekten çekinmeyen ) yirmi yiğit bulunursa.onlardan iki yüz kişiyi altedebilecekler.”
        (Çünkü onlarda bu sabır,cesaret,inanç ve dava aşkı yoktur,ölümden korkarlar. ) Bu du-
        rumda müslümanların galip geleceğine dair vad veren yüce Allah’tır.Ama müslümanlara
        bu ilahi vadin tebliğ ve duyurusunu yapan hz.peygamberdır. Bu olasılık yüce Allah açısın-
        dan değil,mü’minler açısındandır.Yani mü’minler buna olası bir gözle bakıyorlardı,ama
        yüce Allah onlara eğer bu durumda olsanız,sizin onlara galip gelmeniz mümkün olacak- ktır diye kendilerine elçi aracılığıyla moral veriyor. !!!!!!!!

      • elevation dedi ki:

        Ayet aynen şöyle. İki ayet bitişik yazılmıştır.

        ENFAL 8/65-66. Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz, inkar edenlerden bin kişiyi yener; çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur. Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, zira içinizde zaaf bulunduğunu biliyordu. Sizin sabırlı yüz kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener; sizin bin kişiniz, Allah’ın izniyle, ikibin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir.

        “Ama müslümanlara
        bu ilahi vadin tebliğ ve duyurusunu yapan hz.peygamberdır. Bu olasılık yüce Allah açısın-
        dan değil,mü’minler açısındandır”

        Allah’ın ayeti nasıl Müslümanlar açısından oluyor. Bu ayetin ilahi yönüne ket vurur.
        Burada resmen Allah konuşuyor sizin açınızdan. Bunun Muhammed tarafından tebliğ edilmesi, Allahtan geldiği -size göre- gerçeğini değiştirmez.

        İkinci olarak nasıl oluyorda metanetli olunca 100 kişi 1000 kişiyi yenebiliyor. Bu olacak iş değil. Olmayacağındanda sonraki ayette beşte birine düşürülüyor bu katsayı.

      • bilal dedi ki:

        ENFAL-65-66.ayetler inmeden önce güçsüz ve sayıları az olan müslümanlar müşrikler-
        den gördükleri zulüm ve baskıya karşı koyup koymama tereddüdü içindeydiler.Kimisi kar-
        şı koyup direnelim,sayımız az da olsa inancımız uğruna canımızı feda etmekten çekinmez ve bu zorlu mücadeleye sabreder,matanet ve sebat gösterirsek,karşı tarafı mağlup edebili-iz derken,öbür taraf hayır,böyle bir durum mümkün değildir,onları yenemeyiz mümkün de-
        ğil diyerek karşı çıkıyordular. İŞTE,saldırgan müşriklere karşı koymakla mü’iminlerin galip gelebilme inancı bir olasılıktan öteye geçmez iken söz konusu ayetler iniyor ve onlara şayet karşı koymakla sabreder,sebat ve cesaret gösterir,dava uğruna canınızı feda eder-
        seniz sizce olası bir durum olan bu galibiytetin gerçekleşmesi mümkün olacaktır denilyor.!!!
        Yani galibiyetin geçekleşmesi müslümanlar tarafından sadece olası bir durum olarak
        değerlendiriliyordu,Allah tarafından değil.Neticede Allah,mü’minlere şayet cesarat,sa-
        bır ve metaneti gösterirseniz,galip olursunuz diyor.!!! PEKİ,böyle bir durumda az sayıda
        olanlar çok sayıdaki düşmanlarını yenebilmeleri mümkün mü ? Evet,mümkün olabilir.!
        Çünkü o zamanki savaş silahları sadece kılıç,ok vb.leri idi.Bügünkü ateşli silahların hiç
        biri yoktu.O gün galip gelebilmenin yegane faktörü kılıç değil,inanç,azim,kararlılık,cesaret,
        sabır ve dava uğruna fedakarlıktı. Bu özelliklere sahip olan küçük bir topluluk,böyle olma-yan çok sayıdaki düşmanına galip gelebiliyor.Bu durum nice savaşlarda kendini göster-
        miştir. Ölümden hiç korkmayan,davası uğruna şehit olmayı göze alan ve bu uğurda öldük- ten sonra mutlu ve ebedi bir hayatla karşılaşacağına inan bir topluluğun sayısı az da olsa,
        böyle bir inanca sahip olmayan çok sayıdaki topluluğa galip gelmemesi için hiç bir neden
        yoktur. İşte söz konusu ayetler,bu durumu ifade ediyor.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

      • elevation dedi ki:

        “İŞTE,saldırgan müşriklere karşı koymakla mü’iminlerin galip gelebilme inancı bir olasılıktan öteye geçmez iken söz konusu ayetler iniyor ve onlara şayet karşı koymakla sabreder,sebat ve cesaret gösterir,dava uğruna canınızı feda eder-
        seniz sizce olası bir durum olan bu galibiytetin gerçekleşmesi mümkün olacaktır denilyor.!!!”

        Bunda bir sorun yok ki. Sorun ilk ayette 100 kişi 1000 müşriği yener dediği halde hemen ardındaki ayette 100 kişi 200 kişiyi yener diye kıvırması. Bunu açıklamıyorsun. Çünkü açıklayamıyorsun. Açıklayamazsında. Muhammed savaşa adam toplamak için attığı oranın fazla olduğunu görünce, indiriyor.

      • bilal dedi ki:

        Elevation !
        Her iki ayet dikkatli okunduğunda farklı iki durumdan söz edildiği anlaşılacaktır. 65.ayette
        yüz mü’minin inkar eden bin kişiye galip gelecekleri bildirilmektedir. Mü’minlerin sabırlı,
        sebatlı olup inanç ve davası uğuruna şehadeti özümsemiş ve her konuda zaafları olmama-
        ları halinde onlar için bu oran geçerlidir.Bu aynı zamanda KESİN İNANCIN zafere etkisinin
        ifadesidir. Fakat,66.ayette ise, zaaf halinde ( inanç,şehadet aşkı vs.de zaaflık ) olanlar
        için farklı bir durum bildirilir. Zaafta olmalarına rağmen yalnız sabırlı olmaları halinde yine
        de yüz mü’minin ikiyüz kişiyi yenebileceği bildirilir.Sabırlı,sebatlı olup hiç bir zaaf olmaması
        durumunda 65.ayetteki hükümler geçerli iken,zaaf durumunda ise 66.ayetteki hükümler
        geçerlidir. İlk ayette normal durumda sabırlı,sebatlı ve zaafsız olanların durumu açıklanır-
        ken,son ayette de zaaflı olanların durumu anlatılır .ÖZETLE ilk ayette,sabır ve sebat gösterip hiç bir konuda zaafları olmayanın başarısı çok yüksek olacağının vurgusu ya-
        pılmaktadır.İkinci ayette ise,mü’minlerin her konuda durumları pozitif olmayıp zaaf içinde olduklarından başarı oranları da düşük olacağının vurgusu yapılmıştır.Yani mü’minlerin, iman,sabır ve sebat gücüne göre durumları değişir.İman,sabır ve sebat gücü daha fazla
        olanlar için birinci seçenek geçerlidir.Dereceleri bu durumda olmayanlar için se,ikinci seçe-
        nek geçerlidir. MESELA: Bir öğretmen öğrencisine,”eğer derslerine tam çalışırsan 10 puan
        alabileceksin,yoksa ancak 2 veya 3 puan da kalırsın” demesi gibi,bunda nasıl bir çelişki
        yoksa,Yüce Allah’ın da mü’üminlere ” sabır,sebat vs….gösterip zaafta bulunmazsanız çok
        yüksek bir başarı elde edeceksiniz,metanet,sebat ve cesaret göstermeyip,zaaf içinde olur-
        sanız başarı oranınız çok aşağıya düşer”demesinde de hiç bir çelişki söz konusu değildir.
        Evet.her iki ayet arasında ne bir terslik,ne de bir tezatlık vardır.Çünkü her iki ayette başarı
        oranı farklı konular açısından değerlendirilmektedir.!!! Bunu iyice kavrayıp bilmek lazım.!!!
        Yoksa yanılırsınız.!!! KUR’AN DA HİÇ BİR SORUN YOKTUR,SORUN BİZDEN KAYNAK-
        LANIYOR:!!!!!!!!!!!!!!!!!

      • elevation dedi ki:

        Yani sabırlı olurlarda 100 kişi 1000’ini yenecek öyle mi? 🙂 Hem bu nasıl sabırmış böyle. Benim bildiğim kadarıyla savaşmak sabırla felan değil, kelle sayısı ile alakalı bir meseledir. Bir kişi savaştan kaçmadığı sürece güç sayılır. Bu ayetlerde savaşa adam toplama çabası var. Sonra fikir değiştiriliyor.

      • bilal dedi ki:

        Peki, ”sabır ve sebat ” neyin ifadesidir.? Savaşta ”sabretmek,sebat göstermek” ne demek-
        tir.? Bunun anlamı,zorluklara göğüs gerip korkmamak ve savaştan kaçmamak değil midir.?
        Savaşırken,direnirken sabır ve sebat söz konusudur.!!! Savaş dışındaki sabır değil,her
        nedense bir cok şeyi yanlış algılıyorsunuz.!!!!!!!!!!!!!

      • elevation dedi ki:

        Arkadaşım boş yere bahane uydurma. Ayette açıkça bin kişiyi yüz kişi olursanız yenersiniz diyor. Ayetin başında da “Müminleri savaşa teşvik et” ifadesi var. Yani savaş için adam toplanıyor ve Muhammed bunu uyduruyorki, Müslümanlara savaşmak için cesaret gelsin.

        Sonra kimse oralı olmayınca, Müslümanlar bu oranın tutmadığını fazla sallamasyon olduğunu anladıklarından Muhammed hemen ardındaki ayeti uyduruyor “yüz kişi olursanız ikiyüzüne galip gelirsiniz” şeklinde. Yani hatasını düzeltiyor Muhammed.

    • Ferda Yamanoğlu dedi ki:

      Selamünaleyküm.
      Bilal bey,Fussilet-12’de atmosferin yaradılışı anlatılır.Atmosfer ve Güneşe kadar olan mesafe(Naziat-27-28-29-30) semai,yani tekil olarak,Evrense semavati,yani gökler olarak çoğul tanımlanır.

      • bilal dedi ki:

        Aleykümüsselam ! Evet, ifade buyurduğunuz gibi,Fussilet 12.ayetin son cümlesinde
        koruyucu özellik taşıyan atmosferin yaratılışı anlatılır. Ama ayetin ilk cümlesinde ise yedi
        semanın düzenlenmesi anlatılıyor.Bu yedi sema içinde birinci sema da dahil olduğuna gö-
        re zaten semavat evren demektir.! Verdiğiniz bu öz ve güzel bilgiler için teşekkür ederim.!!!
        Selamlar.

      • Ferda Yamanoğlu dedi ki:

        Bilal bey,Fussilet-11′ ALLAH duman halinde göğe yöneldi,diyor.Göklere(semavati) kelimesini kullanmamış.Göğe(semai) tekil kullanmış.Evrenden ziyade atmosferden bahsediyor.Henüz atmosfer gaz ,yani oluşum halinde.Fussilet-12 ise atmosferin katlarından bahsediyor.Aynı zamanda katların görevlerinide belirliyor ,ALLAH.Bildiğiniz gibi her kat ayrı bir görev yapıyor.Evren ve Dünyanın(Mağma hali) 6 günde yaratıldığını yazar.Kuran.Fussilet suresindeki ayetlerse Dünyanın ve atmosferin yaratılışını anlatır.Enbiya suresindeki ,(Göğü(atmosferi) korunmakta olan bir tavan olarak yarattık) Ayetiyse tam bir mucizedir.Küçük gök taşları ve zararlı ışınlar atmosfer(Tavan) tarafından tutulmakta, ama büyük gök taşlarına etkisiz kalmaktadır.Atmosferde bu gök taşlarına karşı Jüpiter gezegeni tarafından korunmakta yani büyük çekim etkisiyle çekilerek Dünyaya ulaşması engellenmektedir.
        Enfal 65 ve 66 ‘nın çeliştiğini söylerler.Bu iki ayet birbirini tamamlar.
        Enfal -65 tüm müslümanlara seslenir.İman güçlerine göre 10 katı kadar düşmanı yenebilecekleri haber verilir.Bu ayetten güç alan müslümanlar yüzyıllarca 10 katı kadar düşmana saldırabilmişlerdir.Enfal-66 ise o devirdeki müslümanlara seslenerek ,iman güçlerinin 2 katı düşmanı yenmeye yeterli olduğu belirtilir.Bu ayetlere göre müslümanlar 10 kattan fazla düşmanla savaşmaya mecbur değildir.
        Umarım Diyanet iyi bir Kuran tefsiri hazırlar.

      • elevation dedi ki:

        Ferda,

        Yine Evren konusunda iyi kıvırdında, şuna ne demeli,

        “Enfal -65 tüm müslümanlara seslenir.İman güçlerine göre 10 katı kadar düşmanı yenebilecekleri haber verilir.Bu ayetten güç alan müslümanlar yüzyıllarca 10 katı kadar düşmana saldırabilmişlerdir.Enfal-66 ise o devirdeki müslümanlara seslenerek ,iman güçlerinin 2 katı düşmanı yenmeye yeterli olduğu belirtilir.”

        O zaman ne diye “Allah şimdi yükünüzü hafifletti” diyor 66.ayette? Bunu da açıklayabilir misin?

        Fussilet Suresindeki efsanevi dörtlüyü buraya alalım,

        9- De ki: “Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratanı inkar ediyor ve O’na birtakım eşler kılıyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir.”

        10- Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti.

        11- Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” İkisi de: “İsteyerek (İtaat ederek) geldik” dediler.

        12- Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)’ın takdiridir.

        Yer’i 2 günde,
        Yer üstündekileri 4 günde,
        Göğü 2 günde,

        yaratmış. Hepsini toplayınca 6 gün etmiyor. oysa diğer ayetlerde evreni 6 günde yarattığını söylüyordu. önce yer, sonra yer üstündekiler, ardından gök yaratılıyor. 4 günde yarattıkları arasında “isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere rızıkları” da yaratmış. yani bitki ve hayvanlarda buna giriyor. oysa bitki ve hayvanlar atmosfer olmadan yaşayamazlar. bu ilki.

        ikinci olarak 12. ayete dikkat çekiyorum ne diyor, “biz dünya göğünü kandillerle süsledik”. Bu da gökten kastedilenin evren olduğunu destekler nitelikte.

      • Ferda Yamanoğlu dedi ki:

        Tabiki ilk ayet(Enfal-65) geldiğinde müslümanlar paniğe kapılır.Çünkü 10 katı kadar düşmanla savaşacak iman güçleri yoktur.Paniğe kapılmanıza gerek yok,sizin üstünüze 2 katı düşmanla savaşmak farz diyor,ALLAH.Ama dediğim gibi Enfal-65 gelmeseydi,müslümanlar yüzlerce yıl 10 katı düşmanla savaşmaya cesaret edemeyecekti.
        Diğer yazımıda iyi okumamışın.Ben zaten Fussilet suresinin yerin ve atmosferin yaratılış süresini verdiğini söylüyorum.Evrenin yaratılış süresi 6 gündür.Fussilet-11 Ayet atmosferin henüz gaz halinde olduğunu yani katlara ayrılmamış olduğunu yazıyor.Böyle bir ortamda ,oksijen olmasa bile bitkiler yetişebilir.

      • elevation dedi ki:

        “Enfal-65 gelmeseydi,müslümanlar yüzlerce yıl 10 katı düşmanla savaşmaya cesaret edemeyecekti.”

        Allah’a bu durumu bilmemek yakışıyor mu? 65’de ki yanlış ayeti göndereceğine onun yerine 66’dakini gönderseydi ya bir çelse de? ne diye hata yapıp sonrada bunu telafi ediyor? İnsan mı bu allah 🙂

        “.Ben zaten Fussilet suresinin yerin ve atmosferin yaratılış süresini verdiğini söylüyorum.Evrenin yaratılış süresi 6 gündür.Fussilet-11 Ayet atmosferin henüz gaz halinde olduğunu yani katlara ayrılmamış olduğunu yazıyor.Böyle bir ortamda ,oksijen olmasa bile bitkiler yetişebilir.”

        Kuranda göklerle yerin 6 günde yaratıldıı söylenir. Farzı misal dediğin gibi olsa bile Fussilet suresindeki toplam süre zaten 6 günü aşıyor. Yani dünya evrenden yaşlı oluyor bu ayetlere göre. Nedeni ise Yermerkez inanca sahip oluşu. Hem Kuran’da Atmosfer Evren ayrımı yoktur. Yer olmayan her şey gök sanılır. Yıldızların bile yakın göğe asılmış süs cisimleri olduğu düşünülür.

      • elevation dedi ki:

        Şunu da ayın comment’i ilan ediyorum.


        Fussilet-11 Ayet atmosferin henüz gaz halinde olduğunu yani katlara ayrılmamış olduğunu yazıyor.Böyle bir ortamda ,oksijen olmasa bile bitkiler yetişebilir.”

        Bitkiler oksijen olmadan yetişebilir miş 🙂 Bitkiler ne ile enerji elde ediyor, Oksijenli solunum değil mi yavrum 🙂 Yani oksijen olmayınca hiç bir ökaryot hayvan ya da bitki, mantar, çok hücreli canlı yaşayamaz. Ancak bazı anaerop ve fermantasyon yapabilen bakteriler yaşar. 🙂

      • Ferda Yamanoğlu dedi ki:

        Enfal-65’in iniş sebebini herhalde senden başka herkes anlamıştır.
        Fussilet-9 sadece mağma halindeki Dünyanın 2 gün içinde yaratıldığını söyler.
        Atmosfer dahil hepsinin tamamlanması 8 gündür.Evrenin ve mağma halindeki Dünyanın yaratılış süresiyse 6 gündür.
        Gaz halindeki atmosferin kimyasal bileşiminiyse bilen yok.Belki ,oksijende vardı.
        Bak Dawkins ne diyor?İlk canlı hücresi uzaylılar tarafından yaratıldı.Çünkü tek bir hücrenin yaşamını sürdürmesi için,A.T.G.C harflerinden oluşan bir program gerekiyor.Bunun içinde bir programcı gerekiyor.Sizde Kurandaki ayetleri çarpıtmak yerine,bu bilgileri H.z Muhammed uzaylılardan aldı ,diyerek üstadınız Dawkins’in yolundan gidebilirsiniz.Böyle yaparsanız daha inandırıcı olursunuz.
        Çünkü yoktan var olmayı,yani big-bangı yazan Enam-101.Ayetin benzeri, Kurandan önce hiç bir yazılı kaynakta yok.Sayın Pante ,big-bang öncesi sayfasında mat olunca ,konuyla ilgili yazılarımı silmişti.

      • elevation dedi ki:

        Bence sen olayı anlayamıyorsun. Çünkü bı blogtaki çoğu kişi gibi kıtsın.

        Üstte anlatıldı, yanıt veremeyince demagoji yapıyorsun. Açıkla bakalım oran neden 100’e 1000 iken 100’e 200 yapılıyor. Allah fikir değiştiriyor, insan gibi.

        “Fussilet-9 sadece mağma halindeki Dünyanın 2 gün içinde yaratıldığını söyler.
        Atmosfer dahil hepsinin tamamlanması 8 gündür.Evrenin ve mağma halindeki Dünyanın yaratılış süresiyse 6 gündür.”

        Yeri 2 günde yarattığını söyler. Sonra üstündekileri, Ardından Duman Halindeki gök ile Yere “Bir araya gelin” demiş. Yani Gök ve yer ayrı Kurana göre. Allah onları birleştiriyor. Ardından göğü 7 kat olarak düzenliyor ve yakın bölümünü yıldızlarla süslüyor. 🙂

        “Gaz halindeki atmosferin kimyasal bileşiminiyse bilen yok.Belki ,oksijende vardı.”

        Üstte bitkiler oksijen olmadan yaşar dediğinde senin aklının kıt olduğunu anlamıştım zaten. Şimdi hatanı farkedince “belki oksijen olabilir” diyorsun. Ama Kuran Göklerle yeri bir araya getirdiğini söylüyor aynı ayetlerde. Yani yer ve üstündekiler yaratılmışken henüz Gök yukarıda değil Kurana göre, Allah sonradan birleştiriyor ikisini.

        “Bak Dawkins ne diyor?İlk canlı hücresi uzaylılar tarafından yaratıldı.Çünkü tek bir hücrenin yaşamını sürdürmesi için,A.T.G.C harflerinden oluşan bir program gerekiyor.Bunun içinde bir programcı gerekiyor.Sizde Kurandaki ayetleri çarpıtmak yerine,bu bilgileri H.z Muhammed uzaylılardan aldı ,diyerek üstadınız Dawkins’in yolundan gidebilirsiniz.Böyle yaparsanız daha inandırıcı olursunuz.”

        İlk olarak Dawkins benim nereden üstadım oluyormuş. Kendisi Oxford üniversitesinde saygın bir akademisyen, yazar ve etnologtur. Ancak bizde siz dogmatiklerde olduğu gibi bir kült, yerleşmiş inanç ya da dogma sözkonusu değildir. Sadece bilimin yolunda yürürüz. Dawkins’te bu bilim adamlarından birisidir.

        İkinci olarak ilk canlı hücre uzaydan gelmiş olabilir, Panspermia denen hipotez bunu öne sürer. Uzaylı bir medeniyette fazla fantastik olmasına rağmen Dünyadaki hayatı üretmiş olabilir. Ancak bu kurguların dışında zaten yaşamın kökenine dair Heterotrof ve Kimyasal Evrim, Abiyogenez gibi kuramlar sözkonusu. İlk canlılar, cansız moleküllerin uzun süreli bir evriminden meydana gelmiştir. Atomlar, Karbon bazlı bileşiklere, bunlarda karmaşık moleküllerden hayata evrilmiştir. İlk canlı fermantasyonla çoğalan, fotosentez yapmayan, dışbeslek (heterotrof), prokaryotik ve ilkel yapıdaydı. Günümüz canlılar sonraki dönemlerde evrimleşmiştir. Dawkins burada olan bir şeyden değil, olabilitesi olan bir şeyden bahsediyor. Yani bir olasılıktan.

        ATGC dediklerinde muhtemelen lise biyoloji dersinde öğrendiğin kadar bilgi sahibi olduğun bir konu. DNA ve RNA yani canlı yapısında rastlanan nükleik asitler, nükleik asitlerin sadece canlılarda görülen örnekleridir. Belirleyici özellikleri ATCG değil Dezoksiriboz ve Riboz şeker molekülleridir. ATCG genetik şifrenin meydana gelmesinde rol oynar. Bu nükleik asitlerin dışında PNA ( Peptit Nükleik Asit) molekülleri Riboz varyantından değil, yani Şeker (Geleneksel olandan farklı olarak 6 değil (Glikoz) 5 Karbonludur Riboz şekerleri) temelli değil, Aminoasit temelli bir nükleik asittir.

        Genetik şifrenin oluşumu ise rastgele değişimler ve doğal seçilimin birlikte işlemesi sonucu oluşur. Yani hammaddeyi değişimler (mutasyon, rekombinasyon, duplikasyon) sağlar, doğal seçilim buna bilinçsizce yön verir. Kalıtım materyalindeki genetik bilgiler ortak atalar boyunca ileri nesillere aktarılmış ve doğal seçilim tarafından daha kararlı hale getirilmiş genlerden oluşur.

      • elevation dedi ki:

        En’am 101’i aynen kopyalıyorum,

        “EN’AM 6/101. O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Zevcesi olmadan nasıl çocuğu olabilir? Oysa her şeyi O yaratmıştır, her şeyi bilir.”

        Burada bir mucize felan görmüyorum. Gökleri ve Yeri yarattığını “iddia” ediyor ayet. Sonrada “Karısı olmadığı halde nasıl çocuğu olur” diyor. Yani allah’ın çocuğu olması için dişisi olması gerekiyormuş. Eşeysiz üreyemiyor bu Allah 🙂 Eski arap mitolojisinde ay tanrısı el-ilah (allah) ve kızları el-lat, menat ile uzza’ya tapınılırdı. Burada yakınıyor işte “Benim kızım mızım yok, çünkü Eşim, cinsel ilişkiye girecek bir karım yok” diye de ekliyor. 🙂 Benzeri bir kaç ayet Necm suresinde de sözkonusu.

        Bahsetmek istediğin “Göklerle yer bitişikken ayırdık.” ayeti ise, bundan büyük patlama teorisini çıkarmak için biraz zorlama gerekir.

      • elevation dedi ki:

        Bilal,

        Bence sen yazılanları doğru dürüst oku.

        “Dünya seması dünyadan güneş sistemine kadar olan mesafedir.KEVAKİBLER ( gezegen-
        ler,mesabihler ) birinci semanın manyetik alanında bulunuyor.Atmosferde değil.!!!!!!!”

        Kuran atmosfer anlamında gök ve evren anlamında gök ayrımını bilmediğinden hepsine gök demiştir.

        “Yüce Allah’da onların inanç,akıl ve mantık düzeyine uygun bir şekilde mesaj gönde-
        riyor.”

        Ayette “Onun bir zevcesi” dediğine göre kendisi Erkek cinsinden oluyor 🙂 Zevce dişi birey için söylenir çünkü. Sahi Allah erkek cinsinden mi? Öyle olsa gerek.

        “Kur’an,hz.İsa’nın eşeysiz ürediğinin bilgisini vererek bugünkü müspet bilimden asırlar”

        Vay anasını sayın seyirciler, İsa’nın eşeysiz ürediğini öğrenmiş bulunuyoruz.

        “Zira,ENFAL-65 ve 66.ayetlerin farklı durumlardan söz ettiğini ve bu farklı durumlara göre,
        doğal olarak başarı oranın da değişebileceğinin vurgusu yapılmıştır. Fakat bu durumu gör-
        mezden geliyorsunuz.!!!”

        Durum aynı. Aynı savaş sözkonusu. Çünkü ardışık bu iki ayet. Farklı, birbirini yadsıyan iki ayet.

        Son olarak Mesabih kelimesi Gezegen değil, Lamba, Aydınlatıcı, Kandil gibi bir anlamı var. Kimi kandırıyorsun sen? Yıldızlar sözkonusu ediliyor. Nucum dediğin kelime ise doğrudan yıldız demek zaten. Birinde “Gökyüzünü kandillerle donattık” der, diğerinde “Yıldızları astık”. İkisi aşağı yukarı aynı şeydir. Kandilden kasıt aydınlatıcı olduğu için Yıldızların yanı sıra bir yıldız olan Güneş ve Ay’ında buna dahil edilmesi.

      • sarp mustafa dedi ki:

        @ferda yamanoğlu

        “Çünkü yoktan var olmayı,yani big-bangı yazan Enam-101.Ayetin benzeri, Kurandan önce hiç bir yazılı kaynakta yok.” senden alıntı.

        ATMA ŞAKİR!!!! Aç sümer tabletlerini oku! senin kuranın 1400 yıl önce yazdıysa sümer tabletlerinde 6000 yıl önce kaydedildi bu olaylar!!

        ŞAKİR!!!! BİLMEDEN LAGA LUGA YAPMA!!!!

    • bilal dedi ki:

      Elevation !
      ” ÖNCE HANGİSİ YARATILDI ? ” 04.05.2013 tarihli başlıklı yazımızı galiba dikkatlice oku-
      muş değilsiniz,Söz konusu yazıyı tekrar ve dikkatlice okumanızı tevsiye ederim.!!!!!!!!
      ================================================================
      Dünya seması dünyadan güneş sistemine kadar olan mesafedir.KEVAKİBLER ( gezegen-
      ler,mesabihler ) birinci semanın manyetik alanında bulunuyor.Atmosferde değil.!!!!!!!
      ===============================================================
      EN’AM-100-101: Müşrikler,Allah’a ortak,eş ve çucukları isnat ediyordular.Onların inancına
      göre evreni yaratanın eşi de vardır,bu nedenle ona çocuk ediniyordular.İşte bunun üzeri-
      ne Yüce Allah’da onların inanç,akıl ve mantık düzeyine uygun bir şekilde mesaj gönde-
      riyor.Yoksa gelen mesajı anlamaktan güçlük çekerlerdi.Mesajın muhatabı söz konusu
      inanç sahibi müşriklerdir.Hani meşhur bir atasözü vardır. ” كلم الناس علي عقولهم ” İnsanlara
      akıl ve bilgi düzyelerine göre konuşki anlayabilsinler.” Mesela bir dr.bilim diliyle hastasıyla konuşursa,bu bilim dilinden pek anlamaz,onun anlayacağı dille konuşacak ki,doktorun söylediğini anlayabilsin.!!! İşte,Yüce Allah’da,bu ayeti söz konusu müşriklerin inanç,akıl ve
      bilgi düzeylerine uygun gönderiyor ki,onlar açısından konu tam ve net anlaşılsın diye.!!!
      =============================================================
      Kur’an,hz.İsa’nın eşeysiz ürediğinin bilgisini vererek bugünkü müspet bilimden asırlar
      önce eşeysiz üremenin de olabileceğine vurgu yapmıştır.!!! Kur’an,eşeysiz üremeye
      olanak vermiştir.Evet eşeysiz üreme.!!! Bunu söyleyen yüce Allah,En’am suresini indi-
      rirken bunu bilmez miş değil mi,???????????? Ne kadar da saçmalıyorsunuz !!!!!!!
      =========================================================
      ENFAL SURESİNDE FİKİR DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ SÖYLEMENİZ ÇOK KOMİK OLMUŞTUR.
      Zira,ENFAL-65 ve 66.ayetlerin farklı durumlardan söz ettiğini ve bu farklı durumlara göre,
      doğal olarak başarı oranın da değişebileceğinin vurgusu yapılmıştır. Fakat bu durumu gör-
      mezden geliyorsunuz.!!!
      ===============================================================
      ” YILDIZLAR YAKIN GÖĞE ASILMIŞTIR ” DİYE HANGİ AYET YAZIYOR ???
      a) SAFFAT-6: انا زينالسماء الدنيا بزينة الكواكب ” Biz dünya semasını gezegenlerle donattık” diye
      açık bir dille ifade edilmiştir.Öyleyse diğer ayetlerdeki ”mesabih ” ifadesi de yine geze-
      genlerdir.Yıldızlar değil,yıldızlar ”Nucüm ”kelimesiyle ifade edilir.Birinci ”semanın ” nucüm-
      lerle donatıldığana dair hiç bir ayet yoktur. b) Söz konusu ayette.” انا زينا ” İnna zeyyana, ”
      yerine ” انا علقنا ” İnna allakna, ” ifadesi olsaydı,o zaman ayetin anlamı,”Biz dünya semasına
      gezegenleri astık ” anlamında olurdu.Ama ayetlerde böyle bir ifade asla yoktur.!!!
      Maalesef,”Yıldızların yakın göğe asılmış süs cisimleri.olduğu düşünülür..”diye ifadeniz de
      çok saçma olmuştur.Çünkü ”asılmış” kelimesi söz konusu ayetlerin hiç birinde yoktur.!!! Bir önce arapçada ”asılmak”kelimesinin karşılığı nedir,? araştırın ! Söz konusu ayetlerde böyle bir ifade var mı yok mu ? Ondan sonra karar verin !!! c) Yer merkezli inanç veya
      ifadesi kur’an’ın neresinde geçiyor.??? Lütfen gösterir misiniz ???

      • elevation dedi ki:

        Bilal,

        Bence sen yazılanları doğru dürüst oku..

        “Dünya seması dünyadan güneş sistemine kadar olan mesafedir.KEVAKİBLER ( gezegen-
        ler,mesabihler ) birinci semanın manyetik alanında bulunuyor.Atmosferde değil.!!!!!!!”

        Kuran atmosfer anlamında gök ve evren anlamında gök ayrımını bilmediğinden hepsine gök demiştir.

        “Yüce Allah’da onların inanç,akıl ve mantık düzeyine uygun bir şekilde mesaj gönde-
        riyor.”

        Ayette “Onun bir zevcesi” dediğine göre kendisi Erkek cinsinden oluyor 🙂 Zevce dişi birey için söylenir çünkü. Sahi Allah erkek cinsinden mi? Öyle olsa gerek.

        “Kur’an,hz.İsa’nın eşeysiz ürediğinin bilgisini vererek bugünkü müspet bilimden asırlar”

        Vay anasını sayın seyirciler, İsa’nın eşeysiz ürediğini öğrenmiş bulunuyoruz.

        “Zira,ENFAL-65 ve 66.ayetlerin farklı durumlardan söz ettiğini ve bu farklı durumlara göre,
        doğal olarak başarı oranın da değişebileceğinin vurgusu yapılmıştır. Fakat bu durumu gör-
        mezden geliyorsunuz.!!!”

        Durum aynı. Aynı savaş sözkonusu. Çünkü ardışık bu iki ayet. Farklı, birbirini yadsıyan iki ayet.

        Son olarak Mesabih kelimesi Gezegen değil, Lamba, Aydınlatıcı, Kandil gibi bir anlamı var. Kimi kandırıyorsun sen? Yıldızlar sözkonusu ediliyor. Nucum dediğin kelime ise doğrudan yıldız demek zaten. Birinde “Gökyüzünü kandillerle donattık” der, diğerinde “Yıldızları astık”. İkisi aşağı yukarı aynı şeydir. Kandilden kasıt aydınlatıcı olduğu için Yıldızların yanı sıra bir yıldız olan Güneş ve Ay’ında buna dahil edilmesi.

  3. elevation dedi ki:

    Pante,

    Sendeki şu Cool olma çabası da yokmu hani gülüp geçiyorum haline 🙂 Sen ulusalcısın. AKP sizi ezdi, artık cool mool olamazsınız. 2013’te olsanızda bir anlamı yok zaten. Bu nedenle gerçekte olmadığınız bir şey olmaya çalışmayın. Kendinizi komik duruma düşürmeyin. Ne iseniz o olun 🙂

  4. elevation dedi ki:

    Ateistforumun iki cool yazarı yalnızca Deicide ve Ben idim. Siz allan ezikleri, geçipte buna kasmayın. Mesela “Elbette” kelimesi yerine “Tabi” kelimesi kullanmak gibi. 🙂

  5. yatırlı dedi ki:

    burada ‘bılal’ ismiyle yazan zat, şu huzur sokağındaki adammı lan yoksa

    • bilal dedi ki:

      Benim yazdıklarım sizi çok mu rahatsız ediyor ? Hangi adamdan bahsediyorsunuz ? Rüya mı görüyorsunz,yoksa hayal mı kuruyorsunz ???

    • pante dedi ki:

      Bizim ne Bilal gibi Müslümanlardan ne de Bilal’in inandığı İslam’dan bir rahatsızlığımız olamaz. Sadece düşünce-felsefe farkımız olur.
      Exhorder gibi ateist olacağına Bilal gibi müslüman tercihimizdir. 🙂

      • bilal dedi ki:

        Sayın Pante,teşekkürler,sağolun.!!!

      • exhorder dedi ki:

        İyi işte birbirinizi bulmuşsunuz. Biri müslüman diğeri panteist. Hiç bir ateist bunu söylemez zaten. Bende seni ateist sanarak yazıyordum burada. Boşa gitmiş onca zaman ve emek. 🙂

  6. serkan dedi ki:

    Bilal’in pozisyonu çok önemli,çok güzel ve yararlı paylaşımları oluyor kendisinden feyz alıyorum Allah razı olsun..İnş. bazılarıda gerçek anlamda akledip ”zann” dan kaçınarak ve en önemliside okuduğunu anlayarak hükümde bulunur.Bilal böyle devam kardeşim.

    • exhorder dedi ki:

      Bilal zavallının tekidir. Bu siteye ilk geldiğimde 2012 sonları 2013 başlarıydı. Bilal tartışmada köşeye sıkıştıkça durmadan “Sayın editör: X kişisinin bu yazdığı yasalara aykırıdır” gibisinden ifadeler kullanır, Kuran ayetlerini kafasına göre yorumlar her islam karşıtı yoruma yanıt vererek, adeta sitede nöbetçilik yapardı. Kendisiyle yaptığımız tartışmalarda bir çok kez iddialarımı yanıtlayamadığı, sessiz kaldığı durumlar olmuştur.

      Bilal’in ve onun gibilerinde ulusalcılardan farksız olduğunu düşünüyorum. 🙂 Netice de iki kesim birbiriniz var ediyor. Biriniz olmadan diğerinizin bir anlamı yok. 28 şubatın etkeni ulusalcılarsa nedeni dincilerdir. Hepiniz kalite olarak düşüksünüz, bu genetiğinizde var.

    • bilal dedi ki:

      Sayın Serkan bey ! O güzel İltifatlarınız için çok teşekkür ederim.Yüce Allah sizden de razı olsun,sağ olun,var olun !!!
      ========================================================= Exhorder ! Sıkıştığım için değil,hakaret dolu sözlerin için söz konusu hatırlatmayı yapar-
      dım.Bu sitede hiç kimsenin şahsına,inancına veya felsefi görüşüne hakaret ve saygısızlık yapılmasını istemiyorum.Ama habire sen herkese hakaret ve saygısızlık yapıyorsun.!!!
      Acaba ne zaman adam olacaksın.??? Şunu bilki,tartışmada sıkışan ve aciz kalan kişiler
      karşı tarafa hep hakaret ve saygısızlık yapıyorlar.İşte bu senin karakterin .!!! a) Kur’an’ın ayetlerini kafama göre mi yorumluyorum,? Böyle bir şey yaparsam Yüce Allah’a hesap verceğime inanıyorum.Neden böyle yapayım.? Ben acizane,kur’an dili olan arapçayı bildi-
      ğim için bazı meal ve yorumlarda hataları bulabiliyorum.Bu hataları ortaya çıkarmakla ka-
      fama göre mi haraket ediyorum.??? Ben nice konularda kaynak göstererek,alimlerden de nakil yapıyorum.!!! b) Eğer gözümden kaçmamışsa benimle yaptığın tartışmalardaki bütün iddialarınıza yanıt vermeye çalışmışımdır.Şayet yanıt vermediğim bir iddianız varsa mutlaka gözümden kaçmıştır,yanıtlayamadığım için değil. Demekki sana yanıt gelmiyorsa öyle düşünüyorsun,değil mi ??? Ne kadar da zevallısın.!!!

      • exhorder dedi ki:

        Apandis tartışmasında kaçtın, aynı şekilde ocak-şubat ve mart ayındaki pek çok tartışmada da öyle. Herhangi bir hakaret olmasa bile inancına ters düştüğü için yasalarla tehdit ediyordun. Bu da senin acınacak aklıevvel bir zavallı olduğunu gösteriyor.

        Türkiye’de arapçayı bilen bir tek sen misin? Bunca din bilgini yanlış çeviriyor, bir Bilal’in osuruktan tayyare yorumu doğru. 🙂

  7. exhorder dedi ki:

    http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=-22914

    Haber 98 yılına ait. Yani son dönemlere de değil. Dinciler zaman zaman böyle omurgasız olabiliyorlar.

  8. serkan dedi ki:

    Exhorder ışığınla adınlattın beni,gözümdeki perde kalktı ve saf duru hakikati senin sayende gördüm 🙂 peh dinime küfreden bari müslüman olsa,ya senin ne mal olduğun neye ve kime hizmet ettiğin zaten çok belli..Senin safın beli bizim ki belli,senin inancın sana benimkisi bana..Durum değerlendirmesi yapıyorum derken başkalarını hizaya sokmaya çalışman seni çok komik duruma düşürüyor.Irkçı,faşist,dogmatik,başkalarının düşünce ve inancına zerre saygısı olmayan bir insan kalkmış bir de başkalarına ayar vermeye çalışıyor,Senin ayarın bozulmuş bence…Birazcık kafan çalışsa ve ne okuduğun anlasan zaten bu sitenin sahibinin Ateist değil Panteist olduğunu anlardın zaten.Bu ufak itirafın bile senin ne kadar salak ve anlayışı kıt bir insan olduğunun bir göstergesidir.Git ait olduğun platformda istediğin fikri paylaş zehrini akıt kendi pisliğinde boğul burayı yeterince pislettin zaten pislik herif..

    • exhorder dedi ki:

      Yahu sen ağzınla kaka yapıp kıçınla konuşma işini halen düzeltmedin mi? Sitenin üstünde mi yazıyor sahibnin panteist olduğu, din karşıtı yazılar yayınladığından bende ateist sanmıştım. Hem ateistforumda da yazıyordu. Ateist gibi bir izlenim veriyordu etrafa. Bilsem zaten hiç bir zaman yazmazdım burada. Benim sitede yazma sebeplerimin ana nedeni buydu.

      Aynısınız anasını satayım. Bilal ile Pante arasında sadece dini inanç farkı var gibiydi, Bilal’in reformist, Pante’nin ise Panteist olduğunun ortaya çıkmasıyla bu fark kapandı. 🙂 Sende onların avukatısın sanırım. Mal gibi geçmiş, üstüne vazife olmayan şeylere burun sokuyorsun.

  9. serkan dedi ki:

    Senin üstüne vazife olmayıpta burnunu soktuğun şeyleri ortaya dökersem kimin ne mal olduğu gün gibi ortaya çıkar,sen yapınca avukat olmuyorsunda ben gerçekleri ifşa edince neden rahatsız oluyorsun.Ayrıca burun sokuyorsun değil burnunu sokuyorsun denir mal herif :)))

  10. serkan dedi ki:

    ”Mal gibi geçmiş, üstüne vazife olmayan şeylere burun sokuyorsun.”
    ”Mal gibi geçmiş, üstüne vazife olmayan şeylere burnunu sokuyorsun.”
    Sözüm ona ben kısa donla gezerken sen zeka soruları çözüyormuşsun ya,google’a bir yaz bakalım ”burun sokma” diye…Dur sen zahmet etme beceremez eline yüzüne bulaştırırsın ben senin yerine yapayım……Bunu mu demek istediniz? burnunu sokma
    hahahahaha :)))
    Embesil kimmiş???…Sen türkçe yazmayı ve konuşmayı öğren ondan sonra gel yorum yap…
    Salaksın vesselam haahahahha :))

    • exhorder dedi ki:

      Evet mesela akiloyunlari.halici.com.tr sitesinin bugünki sorusunuda çözdüm. Seri 1,25,125,625 diye gidiyor. cevap ikişerli blok halinde ayrıldığı için 25.

      Burada salak olduğundan bahsettiğim çevre yerine eksen, burun yerine burnunu ifadesinin kullanılması gerektiğini iddia etmen salaklıktır. Çünkü çok büyük bir fark yaratmaz.

  11. exhorder dedi ki:

    Demek ki neymiş, lafla değirmen dönmüyormuş. Burada bir şey iddia ediyorsam o mutlaka doğrudur. Benim yalan konuştuğum görülmemiştir şimdiye değin.

  12. serkan dedi ki:

    ”Demek ki neymiş, lafla değirmen dönmüyormuş”
    Türkçemizi düzgün kullanalım lütfen,ama kararlıyım!!senin gibi ne salakları adam ettim ben :))
    Lafla peynir ekmek gemisi yürümez
    Taşıma(dökme) suyu ile değirmen dönmez

    Deyimler konusunda da epey bir cahilsin anladığım kadarı ile..Nerede hangi deyimin kullanılması gerektiğini bilmiyorsun ya da yukarıda örneğini verdiğim deyimleri de kendince harmanlayarak sana özgü,yani aptalca deyimler oluşturabiliyorsun :))

    ”Benim yalan konuştuğum görülmemiştir şimdiye değin.” Burada kullandığın cümle bile ne kadar kıt akıllı olduğunu gösteriyor.Ben senin yalan söyleyip söylemediğini bilemem,bunu dile getirsen de senin gibi karaktersiz bir adama inanmamak için en azından yazdıklarından yola çıkarak pek çok gerekçem var ama velev ki doğru söylediğini kabul edelim..Küçücük beyninle zeka soruları çözdüğüne emin misin?? sorusu kinayeli bir sorudur?? Kinaye??? Ya ben kiminle ne konuşuyorum neyse sen önce biraz Türkçe dil bilgisi çalış,zeka sorularını da sona bırak, zamanın kalırsa ona da bakarsın,istersen bir kaç kitap önerebilirim..

  13. serkan dedi ki:

    Cümleye başlarken adını yazmana gerek yoktu sayın salak :))) Sayın salak banane senin kopyala-yapıştır sorularından,ben sana adam değilsin diyorum sen bana ”bak şu soruyu çözebilir misin?”tarzında çocukça sidik yarıştırma derdindesin…Salak olduğun kadar malsın da :)))

    • exhorder dedi ki:

      allan gerzeği, siteye gir, neresi kopyala/yapıştır. soru orada, cevap burada. çözümü ise günlük olduğu için yarına. hadi embesil kemalist doğru anıtkabre, atatürk pisliği yalamaya…

  14. exhorder dedi ki:

    AKP hükümeti nasılda ırzınıza geçti, ohh, bir avuç ezik haline geldiniz. Daha da toparlanamıyorsunuz. 🙂 Rektörler mi dersiniz, parti genel başkanları mı dersiniz, askerler ve siyasetçiler, gazeteciler mi dersiniz, alayınızın anasını bellediler. Ben AKP’li değilim, ama sizi ezdikçe iti ite kırdırmak eğlenceli oluyor.

    • serkan dedi ki:

      Sen bırak şimdi zeka ‘soru’larını da sendeki şu ahlaksız ereksiyon hallerinle akut ama bana sorarsan kronik bir hal almış ‘sorun’larınla uğraş..Ben ne kemalistim,ne ulusalcı ne de senin gibi çakma komunistim.öncelikle senin gibi sırf muhalif olayım diye ağzından salyalar akıtarak millete cevap yetiştirme telaşı içinde bilgisayar/cep telefonun başında boş boş oturan,olmadık zamanda ve yerde insanları yaftalayan,basit,ne söylediği pek anlaşılmayan,egosunu,kibrini ve eğreti arzularını ilah edinmiş insaf ve izan yoksunu,insani vasıflarını kaybetmiş alaycı,seviyesiz senin gibi insanları tanıdıkça ve gördükçe halime şükredip ‘insan’ olduğumu daha iyi anlıyorum..Benim ideolojim Allah ve onun ilkeleri odaklı seninki de şeytani ve taguti odaklıdır.Aramızdaki farkları biraz kafası ve gönlü çalışan insanlar tarafından pekala görülmektedir..Son olarakta site sahibinin ateist olmadığını öğrendiğin-jeton köşeli- halde ‘bilseydim burada yazmazdım’ diyorsun ya,artık biliyorsun daha ne duruyorsun burada..’yalan söylemişliğim yok bugüne değin’ diyorsun ama her yazdığın yorumla salak,aptal,ahlaksız,basit gibi sana has özelliklerinin yanında yalancılığın da tescillenmiş oluyor haberin olsun…

  15. exhorder dedi ki:

    “..Benim ideolojim Allah ve onun ilkeleri odaklı seninki de şeytani ve taguti odaklıdır.”

    Tartışma bitmiştir dağılın.

    Ha bir de bu siteye olan özel ilgim Nisan ayından itibaren başladı. Öncesinde o kadar da önemsemiyordum.

    Çakma komünist dediğin bendeniz 2005-06 yıllarında 19-20 yaşlarında iken, ülke de abuk subuk siyasi çekişmeler sürerken, Marx Engels Lenin ve Stalin’in eserlerini okuyordum. O dönem, yaşıtlarım internet kafelerde CS oynamakla meşgulken ben derin konular üstünde teoriler geliştiriyordum. Kısacası senin gibi on tane hatta yüz tane toplasak benim tırnağım edemez, allahın eziği seni. 🙂 Sonraki süreçte (bilhassa 2007 ve sonrasında) yürüttüğüm yeraltı faaliyetlerine değinmiyorum elbette.

  16. kadir dedi ki:

    sayın serkan sizden rica ediyorum exhorderin yazdıklarına cevap vermeyin. kendisiyle övünen kibirlenen ve başkalarını küçük gören birini ciddiye almak o kişinin ancan kibrini artırır. her yapılan yoruma cevap yetiştiren hakaretlerle dolu, okuduğu kitaplardan nefret kibir ve bölücülükten başka bişe öğrenmeyen bir insan ne kadar ciddiye alınabilir. allahsız kitapsız olabilirsin exhorder buna karşı size bişe diyemem ama sizinkisi inançtan öte karaktersizlik söz konusu. insanlara hakaret ederek kendini çok yükselere çıkardığını sanıyosun. sen zavallının teksin.

    sayın yönetici…. ideolojik tartışmadan ziyade kişisel tartışmaya giren ve sürekli hakaret amaçlı mesajlar yazan bu arkadaşı sizin takdirinize bırakıyorum..

    selamlar

    • exhorder dedi ki:

      Anti-semitist arkadaşa bakın nasılda hümanist takılıyor. Sana mı soracaz ne yazacağımızı allan cahili cühelası seni. Şöyle bakıyorumda şu sitede yazan en gerzek kişi bile senden daha zekidir lan, ezik.

    • pante dedi ki:

      Sn. Kadir;
      Exhorder topun ağzında. Her an şutlayabilirim.
      Kendisi gidecekmiş gibi bir görüntü veriyor, o yüzden sabrediyorum, benden bulmasın diye.
      Ya üslubunu düzeltecek, önüne geleni aşağalamayacak – sanki kendisi bir haltmış gibi – Ya da engellemek zorunda kalacağım.
      Halbuki farklı bir renk iyidir, olmasında yarar vardır ama bu kadar rahatsız edici olduğunda çekilmiyor.
      Ne engellemek isteriz ne de kendinin gitmesini. Gerekirse daha seyrek yazsın ama trollük yapmasın..

      • exhorder dedi ki:

        “sanki kendisi bir haltmış gibi ”

        Evet, ben bir haltım ne yazık ki. Siz bir b.k değilsiniz burada. Bu arada engellersen engelle, sanki çok umrumda wordpress’ten bedava hesapla açtığın bu blog.

      • nizami dedi ki:

        merhaba pente seni tanimiyorum ama iyi biri olduquna inaniyorum yorumlarindan dolayi soyluyorum lutfen merak ettiyim bir shey var sen kac yashindasin ?? bunu cok merak ediyorum senden rica ediyorum ???

      • pante dedi ki:

        Merhaba nizami. Yarım asırı geçtik sayılır. 🙂

    • serkan dedi ki:

      Kardeşim benim amacımda bu zaten,buraya ilk yorum yazmaya başladığım günden bugüne kadar bu insanın ahlaksızca yorumlarına karşı cevap yazarak admin Pante’nin dikkatini çekmek istedim.İlk yorumlarıma bakarsanız Pante’ye defalarca seslenmeme rağmen gerekeni yapmadı umarım alınacak tedbirlerle bu insanın buraya yorum yazması engellenir,Hem buranın seviyesi düşüyor hemde böylesine insanlar yüzünden siteye olan ilgiyi baltalıyor,selamlar.

  17. exhorder dedi ki:

    Bir de ekleyeyim.

    ” her yapılan yoruma cevap yetiştiren ”

    bunu diyen ya da düşünüp yazmayan her kişi zaten Bloğu durmadan izliyor demektir. 🙂 işsiz güçsüz serseri demektir. bloğu okumasa bunun böyle olduğunu nereden bilecek? demek ki okuyor ama sessiz izleyici durumunda. bense Nisan’dan beri biraz trollüyorum 🙂 Allahın serserileri işiniz gücünüz yok mu sizin geçmiş benim son iki ayda boş vaktimin bol olmasından kaynaklı yazdığım yorumları takip ediyorsunuz. 🙂

    • serkan dedi ki:

      ”Evet, ben bir haltım ne yazık ki”

      – Türkçe sözlük Halt anlamı
      halt; 1. anlamı bir şeyi başka bir şeyle karıştırma. uygunsuz söz söyleme, uygunsuz iş yapma. uygun olmayan, beğenilmeyen şey:zehri şurupla, daha bilmem ne haltla karıştırıp yudum yudum içmek, pis şey, iğrenç şey

      Herşeyin özeti gibi…

      • exhorder dedi ki:

        Üstte kinayeden bahsedip burada bunu söyleyen bir gerizekalı. 🙂 Takdir sizin.

  18. exhorder dedi ki:

    Evet, sevgili faşist ulusalcılar ve gerici-faşistler demek ki neymiş, AKP ve neoliberal, küreselleşme yanlısı politikaların tutması, dinci gericiliğin ve ulusalcı faşistliğin tuttuğu anlamına gelmiyor muş. Doğru olan Komünizm imiş. Yani o kıldan geçilmeyen kıçınızı boşuna yırtmayın. Sizin konumuzda bahsettiğim AKP’lilerden farksız. Aynısınız. Bu nedenle farklı bir muamele görmezsiniz. Boşuna onları ılımlı islamcı, yok küreselleşmeci, yok yahudi ve ABD işbirlikçisi şeklinde yaftalayan buram buram anti-semitisizm (yahudi ve musevilik karşıtlığı) Yabancı düşmanlığı ve Faşizm kokan kokuşmuş fikirlerinizi öne sürüp önplana geçebileceğinizi sanmayın. Boşa kürek çekmeler bunlar: 🙂

  19. serkan dedi ki:

    Evet demiştim sana ne salakları adam ettim ben diye,aferin bak birşeyler kapmışsın benden,böyle devam et senden çok ümitli olmasamda belki adam olabilirsin 🙂
    Seni takdir edecek bir gerizekalı daha çıkarsa zaten burada durmanın hiçbir anlamı yok..

    Kadir kardeşim ve diğer saygıdeğer yorumcu arkadaşlarım benim bu iğrenç aşağılık mahluka yazdığım son mesajdır bundan sonra cevap yazarak onun seviyesine bir daha inmeyeceğim,rahatsızlık verdiysem affola,saygılarımla..

    • exhorder dedi ki:

      Yarası olan gocunur derler. 🙂 Bu kadar reaksiyoner olduğuna göre ve üstte ifade ettiğin üzere bana muhalefet için yazdığına göre gayet iyi bir yara açmışım içinde. Gocunuyordun, halende öylesin. Sen benim kişilik/hayatıma tağut demeye devam et. Ben üniversite kaldırdığım kızların kelle sayısını ölçeyim. Gerçi bir çoğu çirkin olduğundan çoğuyla yatmamıştım. Ama arada bir güzeli denk geliyordu, ne de olsa benim gibi Ateistler için dinsel ahlah bir şey ifade etmiyor. Seküler ahlak anlayışı hakim. Hakikatten lan bu Türk kızları niye böyle çirkinler. Orta Asya fareleri, Mongol değilmisiniz anasını satayım. Irkınız bozuk. Altay dili konuşan Mongoloid ırka dahil bir ulussunuz. Beş para etmezsiniz. İranlı, Yunanlı, Arnavut, İtalyan vs. kızları yanında Türk kızları primat gibi kalıyor. Kolları bile kıllı çoğunun 🙂

      • nizami dedi ki:

        exhorder bence boyle cirkin sozlerin senin kishiliyini eysiltiyor ben senin diger yorumlarini okumushdum hoshuma gitmishdi ama bu diyil din bakimindan bende dinlere inanmiyorum ama Tanrinin var olduqunu biliyorum dinler yalan diye her turlu kirli islere el kolmu atmaliyiz.. zaten boyle insanlar icin din cikarilmishki dunyanin alti ustune gelmesin insanlar dinin olmadiqi zamanlarda her turlu kirli ishlere bulashiyorlardi onlari bir sheyle korkutmak lazim gelmishdi o yuzdende din yaratildi ama akilli bir insan iyiyi kotuyu sece bilirr .. neyin hakli neyin haksiz olduqunu dushunebilir … dine inanmiyorsun diye kotu ishleremi bulashmalisin… o zaman bence insanlar yalanda olsa o dinin icinde kalsalar daha iyi …

      • Agnostik dedi ki:

        Ya sen ne kadar hays.. edit ..efsiz bir insansın ya ! Yorumların adamı kanser eder kanser ! Yazmışsın bir de “yok ben marxı okudum engelsi okudum katil leninle stalini okudum” sen ateistsin ama belli ki marxa lenine staline tapıyosun..desene benim dinim komünizm peygamberlerimde bunlar..senin yobaz Müslümandan ne farkın var.bu dünyada ne senin gibi insanlara hakaret eden “komünist yobazları” ne de diğer kelle isteyen yobazları istiyoruz.senin aldığın nefese bile yazık be kardeşim.Tanrı gerçekten olsa da senin götüne hafiften bir kazık girse bak Müslüman değilim ama bu fevri hareketlerinden dolayı o kadar memnun olurum ki anlatamam..

        Neyse biraz insan olman dileğiyle..! (pante kusura bakma biraz ağır yazdım ama idare edeceksin artık)

  20. Uğur dedi ki:

    Zavalı komünist marksizmi icat edenlerin kapitalizmi var edenlerle aynı kişiler olduğunu bilmiyor. Kapitalizmi var edenler elbette ki buna karşı çıkacak bir kesimin de olacağını bildiğinden hepsini aynı potada toplayıp daha rahat bir şekilde denetleyebilmek adına komünizmi icat ettiler. Monarşi karşıtlığı, ahlak ve etiğin reddi, küreselleşme, din ve millet karşıtlığı sözkonusu olunca yekvücut olmaları da bunu delilidir.

    Bugün dünyada emperyalizmin tek antitezi monarşidir tabii görebilene 🙂

  21. yasir dedi ki:

    La bu neyin kafası ne yiyor ne içiyorsunuz,,,Siz topraktan çıkan ürüne ekine mahküm değimlisiniz her canlı gibi…ALLAH’ın yaratığı toprak-su-ateş ve hava’yı kullanmadan yaşamını idame ettirinde şu sizin üstün zekanızı ve akıl gücünüzü görelim…
    İnsan spermi göğüs le bel arası gibi çelişkilerden bahsediyorsunuz insanın her şeyi topraktan çıkan ekinler veya hayvan etleri ki bu hayvanlada topraktan çıkanı yiyor ve süzdükleri kanına karışıyor ve bizlerde protein karbanhitrat olarak tüketip midemizden vücudumuzun belirli yerlerine kanımıza karışıyor kanımızın yağını tuzunu şekerini demnirini oluşturuyor denğeliyor ve sonuçta spermde bunladan biridir vucut bunu üretir kemiklerdeki iliklere varıncaya ve sonunda bel tarafından üreme organlarına değin sperm olarak oluşumunu tamamlar…Torağı tahlil edin birde kanı tahlil edin kan tamamen toprağın içindeki değerlere bağlır ve hemen hemen toprak ve kan içindeki minereller aynı gibidir 3 aşapıya 5 yukarıya…Su olmadan toprağa bir ekin ekin bakalım olacak mı ekin suya mahkümdür su topraktaki minaralleri yağını tuzunu demirini altınını yumaşatır ve buaracılıkla bitki topraktan bunları çeker sende bu ekinin meyvasini versin ve bu mineralleri miden aracılınla kanına sokarsın beynin çalışmaya başlar hayatını idame ettirirsin çok üstün zekalılar 2-3 gün Aç kalın bakalım susuz kalın bakalım kanınıra 3 gün şeker girmesinde o ufak beyinleriniz çalışacakmı düşünebileçekmi…

    2 / BAKARA – 204
    Ve minen nâsi men yu’cibuke kavluhu fîl hayâtid dunyâ ve yuşhidullâhe alâ mâ fî kalbihî, ve huve eleddul hısâm(hısâmi).

    Ve insanlardan, dünya hayatında sözü senin hoşuna giden kimseler vardır. Ve kalbinde olana, Allah’ı şahit tutar, (oysa) O, hasımların (düşmanların) en azılısıdır.

    2 / BAKARA – 205
    Ve izâ tevellâ seâ fîl ardı li yufside fîhâ ve yuhlikel harse ven nesl(nesle), vallâhu lâ yuhıbbul fesâd(fesâda).

    Ve dönüp (gittiği) zaman, yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli helâk etmek (yok etmek) için çalışır. Ve Allah fesadı sevmez.

    2 / BAKARA – 206
    Ve izâ kîle lehuttekıllâhe ehazethul izzetu bil ismi fe hasbuhu cehennem(cehennemu), ve le bi’sel mihâd(mihâdu).

    Ve ona: “Allah’a karşı takva sahibi ol.” denildiği zaman, izzet (nefsin gururu) onu günahla tutar (mani olup onu günaha sokar). Artık ona cehennem yeter ve elbette (o) kötü bir döşektir.

    (((((((—-ALINTI——“Dünyanın yaratılı- şı da diğer kök cisimlerinin yaratılışı ile birlikte olmuştur.!”
    Kuran hiç öyle demiyor ama. Fussilet suresinin ilk ayetlerinde, önce yeri dayayıp döşemiş, sonra dağları dikip, canlıları yaratmış ardından duman halindeki göğe yönelik onları 7 kat olarak düzenlemiş, en sona da 7 göğün yakın bölümlerini kandillerle süslemiş yani yıldızlarla: Ben burada yer merkezli evren inancı görüyorum. Ya sen?—–DİYORSUN—-)))))))))

    41 / FUSSİLET – 9
    Kul e innekum le tekfurûne billezî halakal arda fî yevmeyni ve tec’alûne lehû endâdâ(endâden), zâlike rabbul âlemîn(âlemîne).
    De ki: “Gerçekten siz, arzı iki günde halkedeni mi inkâr ediyorsunuz? Ve O’na eşler mi kılıyorsunuz? İşte O, âlemlerin Rabbidir.”
    41 / FUSSİLET – 10
    Ve ceale fîhâ revâsiye min fevkıhâ ve bâreke fîhâ ve kaddere fîhâ akvâtehâ fî erbeati eyyâm(eyyâmin), sevâen lis sâilîn(sâilîne).
    Ve orada, onun üzerinde sabit dağlar oluşturdu. Ve orayı bereketli kıldı. Orada (arzda) bulunanların besinlerini (rızıklarını), dileyenler için eşit olarak dört günde takdir etti.
    41 / FUSSİLET – 11
    Summestevâ iles semâi ve hiye duhânun fe kâle lehâ ve lil ardı’tiyâ tav’an ev kerhâ(kerhen), kâletâ eteynâ tâiîn(tâiîne).
    Sonra duman halinde olan semaya yöneldi. Sonra da ona (semaya) ve arza: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” dedi. İkisi de: “İsteyerek geldik.” dediler.
    41 / FUSSİLET – 12
    Fe kadâhunne seb’a semâvâtin fî yevmeyni ve evhâ fî kulli semâin emrehâ ve zeyyennes semâed dunyâ bi mesâbîha ve hıfzâ(hıfzen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).
    Böylece onları iki günde yedi kat gök olarak kaza etti (yarattı, tamamladı). Her gök katına kendi emrini vahyetti. Ve dünya semasını kandillerle muhafaza ederek süsledik. İşte bu, Azîz ve Alîm olan (Allah’ın) takdiridir.

    La bu neyin kafası ne yiyor ne içiyorsunuz,,,Zaten evren var idi bir düşün beyin bedava…
    önce yeri dayayıp döşemiş====var olan evrende uzayda sonsuzlukta bir yer yaratılıyor yer küre yayılıp döşeniyor….
    sonra dağları dikip===Sonra dağların oluştuğu söyleniyor….
    canlıları yaratmış=== Canluların yaratıdığı söylrniyorki burada bilimle çelişen hiçbir durum söz konusu değil aşağıdaki ayette arz ile arş’in bitişik olduğu yani gök tabakanın oluşturulmadığı korunaksız bir durumda olduğu anlaşılıyor gök tabaka günümüzdeki halinde olmasaydı acaba bizler nasıl oksijen alıp verecek ve yer çekimsiz bir dünyada nasıl yaşayabilecektik.

    21 / ENBİYA – 30
    E ve lem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel arda kânetâ retkan fe fetaknâhuma, ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy(hayyin), e fe lâ yu’minûn(yu’minûne).
    İnkâr edenler (kâfirler), semaların ve arzın bitişik olduğunu görmediler mi? Sonra Biz, o ikisini (birbirinden) ayırdık. Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mı?
    Ve her canlının sudan yaratıldığı zaten belirtilmiş ki bu Fusillet suresinin ayetlerinide desteklemekte… Hayat sudan başladığı için sadece su canlıları vardıki zaten kara olmadan kara canlıları olmaz,,, bir kaba sadece su koyu uzun bir süre bekletin zaten yosunlaşmalar başlayacaktır buda suda var olan gözle görülmeyen mikroorganizmalardan kaynaklanır… Su canlılarının gök tabaka oluşmadan öncede yaşayabilmeleri çok dopal ve bilimle çelişmeyen bir durum…

    11 / HUD – 7
    Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin ve kâne arşuhu alel mâi li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve le in kulte innekum meb’ûsûne min ba’dil mevti le yekûlennellezîne keferû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).
    “Hanginiz en güzel ameli yapacak?” diye sizi imtihan etmek için 6 günde (6 yevmde) semaları ve yeryüzünü yaratan O’dur. Ve O’nun arşı su üzerinde idi. Eğer sen: “Muhakkak ki siz, ölümden sonra beas edileceksiniz (diriltileceksiniz).” dersen, kâfir olan(inkâr eden, örten) kimseler mutlaka (şöyle) derler: “Bu ancak apaçık bir sihirdir.”

    ardından duman halindeki göğe yönelik onları 7 kat olarak düzenlemiş==== Burada da gök tabakanın insan veya kara canlıları için yaşanabilir hale getirldiği gök tabakanın 7 kat olarak düzenlendiği yer çekiminin fizik dağa kanunlarının oturtulduğu uzay dünyanın uzay cisimlerinden korunaklı bir hale getirildiği ve direksiz bir tavan yaratıldığı anlatılıyor…

    en sona da 7 göğün yakın bölümlerini kandillerle süslemiş yani yıldızlarla==== Gökler yıldızlarla ayla güneşle donatılmamışmı ay olmasa dünyanın hali ne olur güneş olmasa dünyanın hali ne olur…Suyun dünyaya nerden geldiğini sanıyorsun su 2 hidrojen bir oksijenden oluşmuyormu yani su ateşin yanmış hali olmuyormu…
    Zaten en kara canlıları ve sonrada İnsan yaratımamışmı….
    Bunu neresi tezat neresi çelişki hesas bunları anlayamayanlar tam bir mantık karğaşası içindeler mantıksızlıkları mantık olmuş çelişkileri çelişki olmuş…
    İlim ALLAH’ındır İslam ve Kuran hep ilime teşvik eder bunu yanlış alğılayıp yanlış uyğulayanlar yüzünden ALLAH ve dinine Peygamberlere maal edip edepsizlik yapmayın…bunları yanlış anlayan ve uyğulayanları bizlerde tasvip etmiyoruz ALLAH herkesi ıslah etsin hidayet versin.

  22. yasir dedi ki:

    BAKARA—11– Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz” derler.

    BAKARA—205–O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.

    Kuran gayten haber veren en kesin kaynaktır bu inkar edenler sadece etmek istedikleri için ederler.

    Bakara 11 ila 205 ayetleri şimdiki günümüzü anlatmıyorlarmı… Dünya hakimiyeti ellerinde olanlar bizler ıslıhayçılarız demokrasi getiriyoruz insan haklarını savunuyoruz deyip kendi çıkarları için çalışmıyorlarmı ekin’i(yediğimiz içtiğimiz her besini) kendi zenğinlileri ticari kayğıları için genetiğini ve aslını bozmuyorlarmı bunun akabinde Nesil yani insan oğlunun vücüt sağlığı ve gelecek nesiller çeşit çeşit hsatalıklarla boğuşmuyormu…
    İşte bunlar arzu ve zevklerini ilah edinmişlerin sonucu aç gözlülüklerinin sonu korkaklıklarının sonucu şeytani hiz ve arzularının korkutmalarının sonucu ortaya çıkanlardır…
    ALLAH korkusu ve sevğisi olan bir nefis bunları yaparmı tabiî ki yapmaz… sadece ve sadece şeytani arzu ve zevklerinin kaybetme korkuları şeytan korkuları olanalr bunları yapar ve yaptırır…
    Yiyin bakalım hazır dondurulmuş besinleri tavukları etleri bitki ve meyveleri 2 nesil sonra beyinçikleriniz ne düşünecek veya ne düşündürülcek…

  23. rammsteinn dedi ki:

    insanların klonlamasına dair kuranda bi sure varmıdır?
    elektrik internet telefon facebook iphone dna

    buradan din alimlerine sesleniyorum
    kuranda illaki bunlara dair bir mucize vardır.

    • yasir dedi ki:

      Nisa-119 iyi okursan anlarsın… ve ne anlayacağınıda çok merak ediyorum…Klomlamaya en elverişli genler nerden alınır bilmem lakin kulak kıkırdağından alınan dokularla klonlama yapıldığı kesin…

      =========================================================
      NİSÂ – 119– ‘Onları saptıracağım, kendilerini boş kuruntulara kaptıracağım ve onlara emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar, yine emredeceğim Allah’ın yarattığını değiştirecekler.’ Kim Allah’ı bırakıp şeytanı kendine dost edinirse şüphesiz o apaçık bir kayba uğramıştır.
      =========================================================

      Elektirik ve internet, bunları sanki ateistler veya kafirler yarattı, buldu demiyorum…
      Bulmak,keşfetmek ayrı yaratmak ayrı…Elektirik zaten vardı insanlar bu enerjiyi sadece ortaya çıkardı…Elektirik olmadan o interneti nasıl çalıştırca…

      =================================================
      RAHMÂN – 33—Ey cin ve insan topluluklari! Goklerin ve yerin cevresini asip gecmeye gucunuz yetiyorsa gecin! Ama Allah’in verdigi bir guc olmaksizin gecemezsiniz ki!
      ==========================================================

      Bizim bilmediğimiz belki daha ne enerjiler var keşfedilmek için bekleyen lakin yatmakla olmaz bu işler çalışmak lazım…

  24. nizami dedi ki:

    belki o mucizeleride insanlar koymush nerden biliyorsun???

  25. nizami dedi ki:

    pante cevapladiqin icin sonsuz teshekkur ederim bunu gercekden cok merak ediyordum senin gibi yalanlari anlaya bilen insanlarla qurur duyuyorum…

  26. yasir dedi ki:

    ((((((((((((((((((((((((————-RAMMSTEİNN DİYOR Kİ————
    insanların klonlamasına dair kuranda bi sure varmıdır?
    elektrik internet telefon facebook iphone dna
    buradan din alimlerine sesleniyorum
    kuranda illaki bunlara dair bir mucize vardır.———-ALINTI———–)))))))))))))))))))))))))))))))))))))

    Nisa-119 iyi okursan anlarsın… ve ne anlayacağınıda çok merak ediyorum…Klomlamaya en elverişli genler nerden alınır bilmem lakin kulak kıkırdağından alınan dokularla klonlama yapıldığı kesin…
    =========================================================
    NİSÂ – 119– ‘Onları saptıracağım, kendilerini boş kuruntulara kaptıracağım ve onlara emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar, yine emredeceğim Allah’ın yarattığını değiştirecekler.’ Kim Allah’ı bırakıp şeytanı kendine dost edinirse şüphesiz o apaçık bir kayba uğramıştır.
    =========================================================
    Elektirik ve internet, bunları sanki ateistler veya kafirler yarattı, buldu demiyorum…
    Bulmak,keşfetmek ayrı yaratmak ayrı…Elektirik zaten vardı insanlar bu enerjiyi sadece ortaya çıkardı…Elektirik olmadan o interneti nasıl çalıştırca…
    =================================================
    RAHMÂN – 33—Ey cin ve insan topluluklari! Goklerin ve yerin cevresini asip gecmeye gucunuz yetiyorsa gecin! Ama Allah’in verdigi bir guc olmaksizin gecemezsiniz ki!
    ==========================================================
    Bizim bilmediğimiz belki daha ne enerjiler var keşfedilmek için bekleyen lakin yatmakla olmaz bu işler çalışmak lazım…

  27. rammsteinn dedi ki:

    istediğinizi nere isterseniz oraya çekiyorsunuz. aynısını bende yapayım.
    okuma-yazma öğrenmeye başladığımızda şu cümleyi öğrendik.
    “ali topu tut”
    burada ali tek kişi gibi gözüksede dünyada herkesi kastediyor. top ise dünyayı temsil ediyor. tutmak fiili ise,fiziksel olarak değilde bir nevi yaşatmak devam ettirmek korumak anlamında düşünebiliriz. yani dünyadaki insanların dünyayı koruması kollaması düzeni devam ettirmesi olarak düşünebilirz..
    “ali topu tut” toplam 10 harf. mucizeler başlıyor. 10 harf 10luk sayı sistemini gösteriyor bize.
    ilk iki kelimenin harf sayılarını birbirine çarparsak 4*3=12 eder. buda 12 ayı temsil eder. devam edelim. 12 sayısını alıyoruz. tut kelimesi 3 harf şimdi 12 sayısını 3e bölüyüruz. karşımıza 4 sayısı çıkıyor. bize mevsimleri işaret ediyor. mucizelerin ardı kesilmiyor. toplam elimizde 10 harf ve 3 kelime var. 10×3=30 demek oluyorki buda bize bir ayın 30 gün olduğuna işaret ediyor. bu kadar mucize tesadüfi olabilirmi? olamaz burda ilahi bir anlam olabilirmi?
    şaka bir tarafa.
    istediğiniz ayeti sureyi nereye isterseniz oraya çekebilirsiniz. çünkü çekmek istiyorsunuz. benim verdiğim örnek budur. olay inanç meselesidir.

    inanmak yada inanmamak. bütün mesele budur.

    • yasir dedi ki:

      rammsteinn, sana katılıyorum ama gülmekten…sorduğun soruya verilen cevaba karşılık verdiğin şu cevap karşısında sana pek uzun bir şey yazmak gerektiğini düşünmüyorum…
      Çünkü elinden gelen bu…

      NİSÂ – 119– ‘Onları saptıracağım, kendilerini boş kuruntulara kaptıracağım ve onlara emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar, yine emredeceğim Allah’ın yarattığını değiştirecekler.’ Kim Allah’ı bırakıp şeytanı kendine dost edinirse şüphesiz o apaçık bir kayba uğramıştır.
      Bunları senin kabul etmeni zaten beklemiyordum lakin bilisel düşünen arkadaş bu kadarda olur mu beeee dedirdiyorsun insanaaa…

      Nisa 119’da şeytanın konuşması anlatılmı…şeytan diyor ki insanlara vesvese vereceğim boş kuruntulara sokacağın, hayvanların kulaklarını kesecekler, ALLAH’ın yarattığını değiştirecekler…
      Şimdi sağlıklı, dürüt, adaletli bir düşünce üzerinde olan kişi, hatta bu çoçuk dahi olsa bu ayette günümüzde yapılan İnsan, hayvan, ve bitkilerin genleriyle oynandığını ve labarotuvarlarda insan ve hayvanları dahi kırdıkları anlabilirler…

      Bilhassa Kulaklar bahsediliryorki günümüzde kulak kıkrdağından alınan genler klonlamaya en elverişli klonlardır…

      • rammsteinn dedi ki:

        benimde olayım bu zaten. yukarıda dediğim gibi anında bir mucize daha buldun.

        ama bunu yaparken bari taraflı yerlerden bilgi çıkarmayın şurası gibi
        http://www.m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=185517

        birde şu siteye bakmanı tavsiye ederim
        http://www.m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=185517

        bence NİSÂ – 119 marsa inişin mucizesi olabilir. marsıda insanlar değiştirmeye çalışıyor. kulaklarda uyduların şekline benziyor. yarmak fiili mecazi kullanılmış. dinlemek olacaktır o.
        insanlar marsı değiştirmeye başlayacak tüm veriler kulaklara benzeyen devasa anten uydular. gerisini sen getir.

    • Agnostik dedi ki:

      Ramsteinn;Kardeşim çok güzel bir noktaya değinmişsin.Müslümanların olayı tamamen “inanmak için araştırmak”..

      Yukarıda da belirttiğim gibi “inanmak için araştırmak”.Müslümanlar genelde “şu ayette bak bu mucize var” gibisinden argüman sunarlar.Bunu da kelime oyunlarıyla yaparlar.Yaşar nuri Öztürk,adnan oktar,ihsan eliaçık gibi reformistler bu konuda uzmandırlar.İşte dünyanın deve kuşu yumurtası gibi olduğundan tutunda atmosferin katmanlarını kurana bağlamaya kadar birçok elastikiyet mevcuttur.Örneğin Hitlerin “kavgam” kitabını açsak ve aynı zamanda bir Neo-Nazi olsak herhalde o kitaptan bile birçok mucize çıkarabiliriz veya ilginçtir ki Richard Dawkinsin “Tanrı yanılgısı” adlı kitabından bile mucize çıkarabiliriz..İnanmak isteyelim yeter ki..

  28. rammsteinn dedi ki:

    ikinci linki yanlış vermişim 🙂
    birde şu siteye bakmanı tavsiye ederim olan link şu olacaktı
    http://www.kokhucre.org/kokhucre.asp?kID=6

    • yasir dedi ki:

      http://haberler.kanal59…kopegini-klonlatti.html
      Genetik kopyalama işlemini gerçekleştiren Seul Ulusal Üniversitesi’nden bilim adamları, teknoloji geliştikçe fiyatın da düşeceğini söylüyor. İşlem için Booger’ın kulak derisinden hücreler alındı. Bu hücrelerden embryolar üretildi. Daha sonra bu embryolar iki dişi köpeğe yerleştirildi. Üç ay sonra klon yavrular doğdu.

      http://www.1turk.net/haberler/h/4681
      Hindistan’ın Haryana eyaletinde bilim adamları bir bufalo klonladı.
      Klonlanan bufaloya ‘Garima’ ismi verildi. 43 kilogram ağırlığındaki bufalo Karnal şehrindeki Milli Mandıra Araştırma Kurumu’nda dünyaya geldi. Kurum yöneticisi A.K. Srivastava, “Garima’nın sağlık durumu iyi. Onun hayatta kalacağı konusunda ümitliyiz” dedi.
      Hindistan’da ilk klon bufalo 6 Şubat’ta dünyaya gelmiş fakat bir hafta içinde ölmüştü. Bilim adamları bu sefer klonlamayı ceninden alınan dokularla gerçekleştirdi. Önceki klonlama dişi bir bufalonun kulak dokusundan yapılmıştı.

      (((((((((—TAMAMEN ALINTIDIR————-)))))))))))))))

      http://www.rasthaber.co…n%20buzagisi%20Efe.html
      İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof.Dr. Zeynep Çiğdem Kayacan, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Halil Güneş, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Mehmet Demirel ve proje yürütücüsü Doç.Dr. Sezen Arat süreç hakkında basın mensuplarını bilgilendirdi. İneklerin kulak dokularının hücreleri alınarak klonlanan Efe’nin, sezeryanla 25 kilo olarak dünyaya geldiği fakat sonradan 21 kiloya düştüğü ifade edildi.

      http://forum.donanimhab…_31052705/printable.htm

      – BBC’nin haberine göre Güney Kore’li bilim adamları üç yaşındaki bir Afgan tazısının kulağından alınan hücre ile Snuppy adında bir köpek klonladılar. Seul Ulusal Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar kulaktan alınan hücrelerdeki genetik malzemeyi çıkartarak, bunu boş bir yumurta hücresine yerleştirdiler. Daha sonra bu hücre bölünmesi için uyarılarak bir embriyo üretildi.
      http://news.bbc.co.uk/2…ence/nature/4742453.stm

      – BBC’nin bir başka haberinde ise, Fransa’da, Ulusal Tarımbilimi Araştırma Merkezi’nde, Dr. Jean-Paul Renard ve meslektaşları tarafından yürütülen araştırmalarda, yetişkin bir danadan alınan kulak hücreleri kullanılarak yeni bir klon üretildi.
      http://news.bbc.co.uk/1/hi/sci/tech/331793.stm

      – İnsan Genomu Projesinin resmi sitesinde verilen bilgilere göre, Şubat 2002’de Advanced Cell Technology (ACT) adlı biyoteknoloji şirketinden bilim adamları, verici bir dananın kulağından aldıkları deri hücrelerini kullanarak bir dana embriyosu klonlama denemeleri yaptılar.
      http://www.ornl.gov/sci…nome/elsi/cloning.shtml

      – Associated Press’in, 24 Ocak 2000 tarihli haberinde, Japon bilim adamlarının ilk kez bir büyük baş hayvanı, ikinci nesil boğayı klonladıkları bildirildi. İkinci nesil klonlama sırasında, ilk nesil klonlanmış boğa henüz dört aylıkken kulak derisine ait dokulardan örnekler alındı. Bu hücreler, çekirdeği çıkartılmış döllenmemiş bir yumurta ile birleştirildi.
      http://www.gene.ch/info…/2000/Jan/msg00061.html

      – Reuters’in 1 Mayıs 2002 tarihli raporuna göre, Brezilya’da Sao Paulo Üniversitesi’nde görevli Jose Visintin adındaki araştırmacı veteriner, bu ülkede ilk kez yetişkin bir dananın kulağından aldıkları hücreleri kullanarak klonlanmış embriyolar üretti.
      http://www.mindfully.org/GE/GE4/Bull-Cow1may02.htm

  29. rammsteinn dedi ki:

    kulak yarma olayını direk klonlamaya mucize gösteriyorsunuz.kendiniz yazmışsınız.

    NİSÂ – 119– ‘Onları saptıracağım, kendilerini boş kuruntulara kaptıracağım ve onlara emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar, yine emredeceğim Allah’ın yarattığını DEĞİŞTİRECEKLER.’

    Klonlama bu. kopya. değişen birşey yok.
    kaldıki klonlama sadece kulak hücrelerinden gerçekleşmiyor.
    “ali topu tut” cümlesini bende evirir çevirir klonlamayada getiririm ışınlamayada getiririm.
    aslında tüm olayı ateistforumda birisi özetlemiş.olduğu gibi kopyalıyorum

    İncil/Tevrat tarih bilgisi olanlar iyi bilir, eskiden davarların kulakları kesilir ve bu kulaklar (işitmenin sembolu olarak kendilerine kulak vermesi, işitmesi, duyması için) put Tanrılara kurban olarak sunulurdu. Musa bu pagan geleneği Yahudilere yasaklamıştır, Musa’dan sonra da Yahuda Krallığında yaşayan Yahudilerin çevresinde bulunan bir çok pagan veya çok Tanrılı dini inanışa sahip halklar vardı ve onlarsa hala bu geleneği doğal olarak devam ettiriyordu ve Yahudiler sık sık onlarla karıştığı veya yan yana yaşadığı için bu tür gelenekleri de uyguluyorlardı. (bizde türbanlı bir müslüman kadının kiliseye gidip mum yakması gibi). Bu yüzden tüm Yahudi peygamberler her defasında Yahudilerin davarların kulaklarını kesme veya yarma geleneğine şiddetle karşı çıkıyorlardı.

    Olay bundan ibaret..

    birde buraya bak.
    http://dinsizdeist.blogspot.com/2011/07/ayet-iddia-kaynak-onlar-ne-olursa-olsun.html

    kilit cümle
    Eğer bu ayete bilimsel derseniz bilim adamlarına da şeytanın hizmetkarları demiş olursunuz,bilimi kötülemiş olursunuz.Ve bu da ilkellikten başka birşey değildir.

    • yasir dedi ki:

      BAKARA-205–O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.

      NİSÂ – 119– ‘Onları saptıracağım, kendilerini boş kuruntulara kaptıracağım ve onlara emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar, yine emredeceğim Allah’ın yarattığını DEĞİŞTİRECEKLER.’
      ===========================================

      Gururunuz ve kibriniz Saptığınız inkardan sizi geri ceviremiyor…
      İlk okul coçuklarının dahi anlayacağı şu iki ayetin gerçekliğini bile inkar ediyorsunuz sonra biz ahlaklıyız-dürüstüz adaletliyiz diyorsunuz…
      Eğer bu ahlaki değerlere sahipseniz en azından bu ap açık ayetleri inkar etmemelisiniz…
      Kafanıza yatmayan size çelişki gelenleri inkar etmeniz doğaldır lakin,,, bu iki ayette apacık İnsan-hayvan ve bitki-meyvalerin genlerinin oynanması genetiklerinin deşiştilmesine vurğu yapıldığını anlamalısın ve erdemli bir insan olarak, olabilir demelisin,,,bunların inançla bir alakası yok insani değerler ile ilği…
      Senin dediğin Kulak yarma olayı olabilir lakin devamında gelen ALLAH’ın yarattığını değiştirecekler ve Bakara 205 bunların çok açık delilleridir….

      • rammsteinn dedi ki:

        “Dinde zorlama yoktur… “ (Bakara Suresi, ayet 256.)

        “…Müşrikleri (puta tapanları) bulduğunuz yerde öldürün. “(Tevbe Suresi,ayet 5)

        “…Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirterse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin” (Nisa Suresi, ayet 89).

        “(Ey Muhammed!) Mademki yalnız seni gönderdik, o halde kafirlere itaat eyleme ve bununla (Kur’an’la) onlara karşı cihat et! Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan odur” (Furkan Suresi, ayet 52-53).(13)

        O KADAR YERDE YAZDIM. TANRI NİYE BU KADAR YEMİN EDİYOR????

        Rabbine andolsun,
        onların tümüne (bunu) soracağız. (Hicr Suresi, 92)

        Andolsun, onların
        söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz. (Hicr
        Suresi, 97)

        Andolsun hikmetli
        Kur’an’a, (Yasin Suresi, 2)

        Saflar halinde
        dizilenlere andolsun, haykırıp sürükleyenlere, zikir okuyanlara, (Saffat Suresi,
        1-3)

        Sad, Zikir dolu
        Kur’an’a andolsun; (Sad Suresi, 1)

        Apaçık Kitab’a
        andolsun; (Zuhruf Suresi, 2)

        Tozu dumana katıp
        savuran (rüzgar)lara, derken, ağır yük taşıyan (bulut)lara. Sonra kolaylıkla
        akıp gidenlere, Sonra iş(ler)i taksim edenlere andolsun. (Zariyat Suresi, 1-4)

        ‘Özen içinde
        yollar ve yörüngelerle donatılmış’ göğe andolsun; (Zariyat Suresi, 7)

        İşte, göğün ve
        yerin Rabbine andolsun ki, şüphesiz, o (size va’dedilen) sizin (aranızda)
        konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir. (Zariyat Suresi, 23)

        Tur’a andolsun.
        Satır (satır) dizili kitaba, yayılmış ince deri üzerine; ma’mur eve,
        yükseltilmiş tavana, kabarıp, tutuşan denize, (Tur Suresi, 1-6)

        Battığı zaman
        yıldıza andolsun; (Necm Suresi, 1)

        Hayır, yıldızların
        yer (mevki)lerine yemin ederim. Şüphesiz bu, eğer bilirseniz gerçekten büyük bir
        yemindir. (Vakıa Suresi, 75-76)

        Nun. Kaleme ve
        satır satır yazdıklarına andolsun. (Kalem Suresi, 1)

        Hayır;
        gördüklerinize yemin ederim, görmediklerinize de. (Hakka Suresi, 38-39)

        Artık, doğuların
        ve batıların Rabbine yemin ederim; Biz gerçekten güç yetireniz; (Mearic Suresi,
        40)

        Hayır; aya
        andolsun, dönüp gittiği zaman geceye, ağardığı zaman sabaha, (Müddessir Suresi,
        32-34)

        Hayır, kalkış
        (kıyamet) gününe and ederim. Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and
        ederim. (Kıyamet Suresi, 1-2)

        Birbiri ardınca
        gönderilenlere andolsun; derken kökünden koparıp savuranlara. Yaydıkça
        yayanlara. Böylece ayırdıkça ayıranlara, zikr (vahy, öğüt) bırakanlara; (Mürselat
        Suresi, 1-5)

        Ta en derinden
        acıyla sökerek çıkaranlara andolsun. Yumuşacık çekip alanlara, yüzdükçe yüzerek
        gidenlere, öncü olarak yarışıp geçenlere, derken işi bir düzen içinde evirip
        çevirenlere, (Nazi’at Suresi, 1-5)

        Artık hayır; yemin
        ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere, bir akış içinde yerini
        alanlara; kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun, ve nefes almaya
        başladığı zaman, sabaha; (Tekvir Suresi, 15-18)

        Yoo, şafak-vaktine
        yemin ederim, geceye ve toplayıp-taşıdığı şeylere, ondördüne girdiği zaman aya;
        (İnşikak Suresi, 16-18)

        Burçları olan göğe
        andolsun, o vadedilen güne, şahid olana (görene) ve şahit olunana (görülene). (Büruc
        Suresi, 1-3)

        Göğe ve Tarık’a
        andolsun, Tarık’ın ne olduğunu sana bildiren nedir? (Karanlığı) Delen yıldızdır.
        (Tarık Suresi, 1-3)

        Dönüşlü olan göğe
        andolsun. Yarılan yere de. (Tarık Suresi, 11-12)

        Fecre andolsun, on
        geceye, çifte ve tek’e, akıp-gittiği zaman geceye, bunlarda, akıl sahibi olan
        için bir yemin var, değil mi? (Fecr Suresi, 1-5)

        Hayır; bu şehre
        yemin ederim, ki sen, bu şehirde oturmakta iken, babaya ve doğan-çocuğa da. (Beled
        Suresi, 1-3)
        84/16. Aksamin alaca karanligina and olsun;
        84/17. Geceye ve gecenin icinde olan seylere and olsun;
        84/18. Dolunay halindeki aya and olsun ki:
        84/19. suphesiz siz bir durumdan digerine ugratilacaksiniz
        85/1. Icinde burclari bulunan goge and olsun;
        85/2. Soz verilen kiyamet gunune and olsun;
        85/3. sahitlik edene ve edilene and olsun
        86/1. Goge ve gece ortaya cikana and olsun.
        86/11-2. Yagmurun donusunu saglayan goge ve yarilan yeryuzune and olsun
        89/1. Tanyerinin agarmasina and olsun;
        89/2. Zilhicce ayinin ilk on gecesine and olsun;
        89/3. Herseyin ciftine de, tekine de and olsun;
        89/4-5. Gelip gecen geceye and olsun
        90/3. Dogurana ve dogurduna and olsun
        91/8. Sonrada ona iyilik ve kotuluk kabiliyeti verene and olsun
        92/1. Kararip ortaligi burudugu zaman geceye and olsun.
        92/2. Acilip aydinlattigi zaman gunduze and olsun.
        92/3. Erkegi ve disiyi yaratana and olsun ki:
        93/1. Kusluk vaktine and olsun;
        93/2. Sukun erdigi zaman geceye and olsun
        95/1. Incir ve zeytine and olsun
        103/1. Ikindi vaktine and olsun

      • yasir dedi ki:

        Bakara 256 gayet açık, ALLAH buyuruyor ki doğruyla yanlışı ayıran ayetlerim indi kimseyi zorlamayın sadece tebliğ edin bana inanan doğruyu bulur, şeytana uyan yanlışa sapar..Kimse kimseyi dinde zorlamıyor, bir zorlama varsa bu ALLAH ve islamın değil zorlama yapan nefislerin suçudur..

        BAKARA – 256–Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah’a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.
        =============================================================

        Rammsteinn, Şu aşağıdaki 2 ayetten ne anlayacağını ve ne çıkarım, çözümleme yapacağını çok merak ediyorum…Bu ayetlere benzer çok ayet çıkarabiliriz…
        ALLAH’ın adaleti şüpesiz, her keze adaletlidir.
        Müminde olsa, kafirde olsa ALLAH adaleti ayakta tutmamızı buyuruyor..Onlar rahat durmaz saldırırsa o zaman ALLAH yolunda onlarla savaşın diyor…

        Mümtehine / 8–Allah, din hususunda sizinle savaşmayan ve sizi, ülkenizden çıkarmayanlara iyilik etmenizi, onlara karşı insafla, adaletle muamelede bulunmanızı nehyetmez; şüphe yok ki Allah, adaletle muamele edenleri sever.

        MÂİDE – 8–Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

        BAKARA – 190–Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
        =============================================================

        Senin verdiğin Tevbe 5 ayetinin anlamını tamamlamak için aşağıda ayetleri bir blok olarak verdim anlam daha iyi ortaya çıkıyor…
        Kaldıki aşağıdaki ayetler dönemin Mümin ve müşrik çekişmelerini ve müşriklerin antlaşmalara riayet etmediklerini ve müminlerin ne gibi yol izlemeleri gerektiği anlatılmaktadır…

        TEVBE–1 – Allah’dan ve Resulü’nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere:

        TEVBE–2 – Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi gezip dolaşın. Şunu da bilin ki, Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Allah kâfirleri mutlaka perişan edecektir.

        TEVBE–3 – Ayrıca büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafından insanlara bir ilandır ki, Allah da Resulü de müşriklerle yapılan antlaşmalara artık bağlı değildir. Eğer hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Yok yine tevbeden yüz çevirirseniz biliniz ki, Allah’ı yıldıracak değilsiniz. Kâfirleri acı bir azap ile müjdele.

        TEVBE–4 – Ancak kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardımda bulunmamış olanlar bunun dışındadır. Siz de onlarla olan antlaşmanızın hükümlerine antlaşma süresinin sonuna kadar uyunuz. Muhakkak ki, Allah müttakileri sever.

        TEVBE–5 – Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

        TEVBE–6 – Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah’ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.
        =======================================================

        Yukarıdaki verdiğin kasem edilen ayetlerde,,, acaba ALLAH’mı, yoksa Resul vahi meleği Cebrail’mi kasem etmekte???
        Kaldı ki yeminler her zaman değerli ve kutsallığı olan şeylerin üzerine edilir…
        Mecliste-muhakemede veya kisiler arasında, kişiler kutsal kitapları üzerine-namus ve şerefleri üzerine and içerler yemin ederler, veya kimi zaman duyarız ölümü gör, çoçuklarımın üzerine yemin ediyorum vsvs gibi bir çok şeyin üzerine and içilir, yemin edilir…Bunlar değerli olunan şeyleri öne sürüp sözün önem ve değerini, ciddiyetini arttırmak için yapılır…

  30. rammsteinn dedi ki:

    yasir özellikle senden yukarıdaki yazdıklarım hakkında yorum istiyorum. kurandaki kelimeleri sayarak heceleri toplayarak mucizeler çıkaranlara sesleniyorum.kulakları kesmekten klonlama mucizesini çıkarıyorsak eğer bu yeminlerinde bir anlamı olmalı.
    kuranda tanrı kaç kere yemin etmiştir? ben bilmiyorum saymadım.merak ediyorum acaba kaç kere yemin etmiştir? bu kadar yeminin arkasında da bir mucize yok mu??
    diğer kitaplarda kaç kere tanrı yemin etmiştir?? etmediyse kuranda niye bu kadar yemin??

    • yasir dedi ki:

      rammsteinn, sana vermiş olduğum iki ayette sadece Kulakları kesmak yok…
      ALLAH’ın yarrattığını değiştirmek, ekini(yediğimiz içtiğimiz herşey) ve nesili (insan ve hayvanların soyları-ırkları) değiştirmek var…

      Bunları bir bütün alarak al va günümüz olayları, insan-hayvan ve bittki-sebze-meyvelerin genleriyle oynanması ve klonlamalarla karşılaştır…

  31. rammsteinn dedi ki:

    vermiş olduğunuz cevaba önce kendiniz inanın. çünkü “ciddiyetini arttırmak için yemin edilir” lafı insan için geçerli olabilir ama bir tanrı için ancak ve ancak komik durur.
    arabistanda yemin kültürünün ne kadar fazla olduğunu herkes bilir. bu onların edebiyatınada yansımıştır. daha detaylı bilgi internette fazlasıyla mevcut

    Yemin eden Tanrı

    604 sayfadan oluşan kuranda yaklaşık 200-275 arası yemin var. nerdeyse 2,5 sayfada bir yemin edilmiş. tanrının yemin etmesi zaten mantıksızken birde kendi üstüne yemin ediyor.

    Nahl 16. Ayet 56. “Tutuyor, kendilerine verdiğimiz rızıklardan hiçbir şeyin farkında olmayanlara pay çıkarıyorlar. Allah’a yemin olsun ki, iftira edip durduğunuz şeylerden kesinlikle hesaba çekileceksiniz. ”

    tevbe ayetlerinin 5. si zaten başlıbaşına o devirde inanmayanları haraca bağlamanın iznidir.
    gidecek bir müslüman başka bir dine inanan kişiye diyecekki “allaha inanacaksın namaz kılacaksın zekat vereceksin!! ” kabul ederse parayı alacak serbest bırakacak. ama kabul etmezse hapsedecek öldürecek.müslüman olursa parasını kaybedecek ama canını kurtaracak.geri çıkmak isterse zaten gene cezası ölüm. hani dinde zorlama yoktu?? o ayetleri neresinden okursanız okuyun. ister sırayla ister sondan başa ister karışık benim anladığım budur. o kadar korku içinize sinmişki, beyin o kadar uyuşmuşki bakıyorsunuz ama görmüyorsunuz.

    pante’den bu yemin konusunda detaylı bi yorum bekliyorum.

  32. cemrecemre dedi ki:

    Üslubunuz çok ağır ve igneleyici ne olursa olsun yalanda olsa saygılı olalım lütfen.

  33. mhmt dedi ki:

    Geri zekalı güneş de uzayda hareket ediyor ve Kuran da bunu haber veriyor.Sernin gibi beyünsüzler anlamaz

mhmt için bir cevap yazın Cevabı iptal et