SEÇME HADİSLER

515708851_9d00c981d4_m

Sunacağımız hadisler, İslam’ın en sahih hadisçileri kabul edilen Buhari, Müslim, Tırmızi, Ebu Davud, Nesai, İbni Mace ve bu hadisçilerin hadis külliyatı olan Kütübüsitte’den olacaktır. Bu isimlerin ve Kütübüsitte’nin sahihliği konusunda yeterince bilgisi olmayanlar şu linkten açıklamayı görebilirler: http://www.sorularlaislamiyet.com/qna/2464/en-guvenilir-sahih-hadis-kitaplari-kutub-u-sitte-hakkinda-bilgi-verir-misiniz.html

Vereceğimiz hadisler, hayret edeceğiniz, “Bu kadar da olmaz ki!”, “Bu kesinlikle uydurmadır” diye tepki vereceğiniz türden hadisler olacaktır. Bazıları için “doğru olabilir” diye düşünenleriniz olduğu gibi  “saçma, sapık, akıl ve mantık dışı” bulanlarınız da olacaktır. Bu hadisleri İslam’ın nasıl sahih kabul ettiğini takdirinize bırakıyoruz. Amacımız sadece bunların sorgulanması ve tabu haline gelen ve dokundurtmama, değiştirtmeme, çağa uyum sağlatmama zihniyetini hadislerden başlayarak kırmaktır.

75118_324991097598045_633527011_n yedi-hilal-font(1) meni breat_feeding 521285_414411261988051_1089678136_n yedi-hilal-font(1) - Kopya

tmmarx9b2

“Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar va çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı. Ellerini ve ayaklarını kesti. Gözlerini oydu. Çölde susuz ölüme terketti. Biz onlara su vermek isteyince Peygamber bizi engelledi” (Buhari 56/152, Tıb 5/1; Hanbel 3/107,163).

**********

Ümmü Seleme anlatıyor:

“Ben Resûlullah’ın yanında idim. Yanımda Meymune bint Haris de vardı. O esnada İbn Ümmü Mektum bize doğru geliyordu. (Bu vaka tesettürle emredilmemizden sonra idi) ve yanımıza geldi. Resûlullah bize:

“Ona karşı örtünün.” diye emretti. Biz:

“Ey Allah’ın Resûlü! O, âmâ ve bizi görmeyen, varlığımızı tanımayan bir kimse değil mi?” dedik. Bunun üzerine Resûlullah:

“Siz de mi körlersiniz, siz onu görmüyor musunuz?” buyurdu. (Ebû Davud, Libas 37, 4112; Tirmizî, Edeb 29, 2779; Kütüb–i Sitte, 10. cilt, s.233)

******

“Hesap günü tüm peygamberler korku içinde canlarının derdinde iken, sadece ben ümmetimi düşüneceğim” (Buhari 97/36

*******

“Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi” (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113)

******

“Namaz kılan bir adamın önünden eşek, kara kopek ve kadın geçerse namazı bozulur” (Buhari 8/102; Hanbel 4/86).

********

“Musa ölüm meleğinden çok korkuyordu. Bir gün ölüm meleği canını almaya gelince meleğin yüzüne tokat atıp bir gözünü çıkardı” “Allah’ın elçileri arasında ayırım yapmayınız. Ben, Yunus peygamberden bile üstün değilim” (Buhari 65/4,5; Hanbel 1/205,242,440; 2/405,468).

*******

“Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir”

(Buhari 97/24, 10/129

*******

“Peygamber, Medine’de bir yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.” (Buhari 59/11; 76/47; Hanbel 6/57; 4/367)

******

Tüm kara köpekleri öldürünüz. Çünkü onlar şeytandır” (Hanbel 4/85; 5/54)

*******

Peygamber öldüğünde, zırhı birkaç kilo arpa karşılığında bir Yahudi`nin yanında rehin duruyordu” (Buhari 34/14, 33, 88; Hanbel 1/300; 6/42, 160, 230)

********

 

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

40 Responses to SEÇME HADİSLER

  1. elevation dedi ki:

    İslamın aslı budur zaten. O yüzden Ateizm ve Materyalizm doğru olanı diyoruz. Reformistler ve Reformizm, Ateizmin bekası için en büyük tehlikedir. Bilimdışı, irrasyonal ayetlerin, farklı yorumlanma çabası, hadislerin gerçek olmadığı iddiaları vs. tamamen ateizme islami alternatif üretme çabası güder. Bu ise gerçek bir Ateistin kabul edemeyeceği bir durumdur. Masonluk dini nasıl Deist bir inanç ise (Mimara inanır ama Tanrıya inanmazlar), Reformist akımda tipik bir Deist-Teist kırmasıdır. Teizmin dinini alır, Deistik şekle sokmaya çalışır.

    • bilal dedi ki:

      İşte yukarıda saçma sapan uyduruk rivayetleri görüyoruz.!!! Hz.peygamber konuşurken onun sözleri yazılıp kayıt edilmediği için akla,mantıka,ilme ve kur’an’a uymayan bu tür
      uyduruk rivayetler hadislerin arasına maalsef girmiştir.!!! Söylendiği zaman yazılıp kayıt-
      edilmeyen rivayetlerin 200-300 sene sözlü olarak korunması mümkün değildir.! Bunların hz.peygamberle hiç bir alakası yoktur ve bunlar külliyen uyduruk rivayetlerdir !!! Bunlar hangi kaynakta bulunursa bulunsun hiç fark etmez.!!! ” Benden kur’an haricinde hiç bir
      şey yazmayın.Kur’an’dan başka benden yazmış olan bir şey varsa onu derhal imha etsin..”
      Hz.Muhammed. ” المسلم =كتاب الزهد ” Evet zamanında yazılıp kayıt edilmeyen ve 200-300
      yıl boyunca sadece sözlü olarak rivayet edilen hadislerin arasına bu tür akıl,mantık,ilim ve
      kur’an dışı uyduruk rivayeler girmiştir.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Kendisine hadislerin uydu-
      rulacağını bildiği için de, ” من كذب غلي متعمدا فليتبوء مقعده من النار ” Benim söylemediğim bir şey
      kim bile bile bana isnat ederse cehennemdeki yerini hazırlasın ” diye buyurmuştur.!!!
      Demekki O,nun adına nice hadislerin uydurulması söz konusudur.!!!!!!!!!!! Böyle bir durum
      olmasaydı,hz.peygamber net ve kesin bir dille bu endişeyi dile getirmezdi.!!! Saygılarımla.

      • elevation dedi ki:

        Bunu neye dayanarak söylüyorsun. Hepsinden önce bu iddianın sağlam bir temeli olmalıdır. “Bunlar rivayet öyleyse gerçek değil” nasıl bir yaklaşım oluyor öyle 🙂 Bu sayede İslamdaki çürüklükleri örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler. Bu hadislerin büyük bölümüde doğrudur. Ağızdan ağıza aktarıldığını nereden biliyorsun. Kuran gibi kayıt altına da alınmış olabilir. Ağızdan aktarılsa bile yanlış mı oluyor. İslami otoritelerce benimsenen bir şey iki cümlede ortadan kalkmaz.

      • bilal dedi ki:

        Bence bu sayfanın başlığı şöyle olmalıdır. ” SEÇME UYDURMA HADİSLER ”
        1-Peki neye dayanarak ” Bu hadislerin büyük bölümü de doğrudur.” diye iddia ediyorsu-
        nuz.Kanıtınız nedir.??? Zamanında yazılmayan rivayetler eğer 200-300 sene sonra ku- laktan dolma bilgilerle yazılmışsa kusura bakmayın bunların büyük bir bölümü doğru ola-
        maz.! Ancak her şey zamanında yazılıp kayıt edilmişse saklıklı olarak korunabilir.!!!
        2-Kesinlikle hadisler zamanında yazılıp kayıt edilimemiştir. 3- Hz.peygamber hadislerin
        yazılmasına izin vermediği için sadece ağızdan ağıza aktarılmıştır. a) Yukarıda hadislerin
        yazılmasına izin verilmediğine dair bir hadis gösterilmiştir. b) Yine Ebu Said El-Hudri’den
        öğrendiğimize göre,bir sahabi hadis yazmak için hz.peygamberden izin istemiş,fakat bu
        izni vermekten çekinmiştir. c) Yine biz hadis yazarken hz.peygamber yanımıza geldi ve;
        yazdığınız şey nedir ? dedi.Senden işittiğimiz hadisler dedik,Resulullah;Allah’ın kitabın-
        dan başka kitap mı istiyorsunuz ? Sizden evvelkiler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar
        yazdıkları için delalete düştüler.”Takyidul İlim,Hatip el Bağdadi,/ s / 32. // d) ” Kur’an gibi
        kayıt altına alınmış olabilir.” diye ifade etmek ne demektir.? Doğruluk açısından bunun
        bir izahı var mı ??? e) Ağızdan aktarılırsa bile yalnış mı oluyor ” demektesiniz. EVET,
        eğer bir şey ”tevatür yoluyla ” ağızdan aktarılırsa doğru olabilir.Ama tevatürle değilse,kim-
        se kesin doğrudur diyemez.Hadislerin çoğu mütevatir değil,bilakis haberi ahad’dir.Haberi
        ahad ise,zan ifade eder,kesinlik ifade etmez.! Ebu Hanife hz.sikka (güvenilir ve mütevatir ) hadis sayısı 17 tanedir diyor.!!! KAYNAK: 1-Mukaddimetu İbn Haldun., 2- تاريخ الاسلام =
        دكتور حسن ابراهم حسن = Tarihul İslam ” c / 2 / s / 330 // f) Hadislerin çoğu haberi ahad oldu-
        ğundan hiç kimse bunlar kesin doğrudur diyemez. Ebu hanife ve İmam Malik gibi zatlar,
        kütübü sittelerde geçen bir çok rivayetle amel etmemişlerse,( Tarihul İslam ) hadislerin
        büyük çoğunluğunun korunmadığını gösteriyor.!!! Yukarıda gösterilen rivayetlerin tümü
        uyduruktur.Kur’an’la da çelişiyorlar.Sadece birinden örnek vereyim: Kur’an’a göre,Allah’tan
        başka gaybı bilen yoktur. (hz.Muhammed ahil.) ” Yahudiler müslümanlarla savaşmadıkça
        kıyamet kopmaz.Müslümanlar onlarla savaşıp öldürecekler.Hatta yahudi bir taşın ve bir ağacın arkasına saklanıp gizlenecek taş ve ağaç şöyle seslenecek ,” Ey müslüman……!!!
        Bu tamamen geleceğe yönelik gayptan bahseden bir rivayettir. Kur’an’da vahiy yoluyla
        yüce Allah elçisine bir haberi vermemişse,bizim gibi bir beşer olan hz.Muhammed (s.a.s)
        bunu nereden bilcektir.??? Demekki bu ve bunun gibiler onun adına uydurulmuştur.!!!
        =====LÜTFEN buralara girer misiniz :??? 1- ” HADİS İLMİ VE UYDURMALAR-TRİPOD
        2-GERÇEK TEK KAYNAK KUR’AN’DIR,HADİSLERİN ÇOĞU UYDURMADIR ” Saygıyla.

      • pante dedi ki:

        “Hadislerin büyük bölümü doğrudur” diye bir iddia yok Bilal.
        Bu iddia İslam’a ait. Biz bunu eleştiriyoruz.
        Hadislerin çoğu değil, tümü uydurmadır.
        Hangisinin doğru olduğunu neye göre belirleyeceksiniz?
        Kur’an’a ters olmamasına, güzel-faydalı olmasına göre mi?
        “İyi olanı doğru kabul et, zararlı gördüğünü reddet” anlayışı sahte, iki yüzlü, çıkarcı, siyasi bir yaklaşımdır.
        Ki bu iyi-kötü, faydalı-zararlı hadislerin tümü hep aynı kişilerden çıkmaktadır.
        İyi, sahih denilen Buhari’de, Müslim’de bile yüzlerce hadis var, müslümanları rahatsız edecek türde.
        Öyleyse doğrusu; tümüyle hadisleri reddetmektir.

      • elevation dedi ki:

        “1-Peki neye dayanarak ” Bu hadislerin büyük bölümü de doğrudur.” diye iddia ediyorsu-
        nuz.Kanıtınız nedir.??? Zamanında yazılmayan rivayetler eğer 200-300 sene sonra ku- laktan dolma bilgilerle yazılmışsa kusura bakmayın bunların büyük bir bölümü doğru ola-
        maz.! Ancak her şey zamanında yazılıp kayıt edilmişse saklıklı olarak korunabilir.!!!”

        Sahih hadis oldukları için bunu iddia ediyorum. Bir sürü uyduruk hadis zaten elenmiştir. Bu işin bilginlerinden iyi mi bileceksin geçmiş işine gelen hadisi kabul edip diğerlerini çöpe atıyorsun?

        “2-Kesinlikle hadisler zamanında yazılıp kayıt edilimemiştir. 3- Hz.peygamber hadislerin
        yazılmasına izin vermediği için sadece ağızdan ağıza aktarılmıştır.”

        İki asırlık kısa süre içinde yazılmasa ne olacak ki, uzun bir süre değil sonuçta. Bu sürenin sonunda kayda alınmıştır zaten.

        “a) Yukarıda hadislerin
        yazılmasına izin verilmediğine dair bir hadis gösterilmiştir. b) Yine Ebu Said El-Hudri’den
        öğrendiğimize göre,bir sahabi hadis yazmak için hz.peygamberden izin istemiş,fakat bu
        izni vermekten çekinmiştir.”

        Muhammed şöyle demiş,

        “Benden Kur’an haricinde hiç bir şey yazmayınız. Kur’an’dan başka benden bir şey yazmış olan varsa onu derhal imha etsin. Benden bir hadis rivayet ediniz; bunun bir mahzuru yoktur; benim söylemediğim bir şeyi kim bile bile bana isnad ederse, cehennemdeki yerini hazırlasın.”[3] dediği rivayet edilmektedir.”

        http://tr.wikipedia.org/wiki/Hadis

        Ne demiş, “Benden bir hadis rivayet ediniz; bunun bir mahzuru yoktur”

        ” Yahudiler müslümanlarla savaşmadıkça
        kıyamet kopmaz.Müslümanlar onlarla savaşıp öldürecekler.Hatta yahudi bir taşın ve bir ağacın arkasına saklanıp gizlenecek taş ve ağaç şöyle seslenecek ,” Ey müslüman……!!!
        Bu tamamen geleceğe yönelik gayptan bahseden bir rivayettir. Kur’an’da vahiy yoluyla
        yüce Allah elçisine bir haberi vermemişse,bizim gibi bir beşer olan hz.Muhammed (s.a.s)”

        🙂 Burada gelecekten bir tarih verilmiyor ki, sadece kıyamet alametleri sözkonusu ediliyor. Şu tarihte olacak denmiyor, kıyamete yakın dönemde şu olay olacak deniyor.

        Verdiğin linkler bir şeyi değiştirmez. Sahih hadislerin başına boşa Sahih konmamıştır. Bunların tamamı Muhammed’e ait palavralardır.

      • elevation dedi ki:

        Pante,

        Ateistler, hadislerin Muhammed’e ait olduğuna karşı çıkmazlar. Bunu nerenden çıkarıyorsun. Ateizm.org sitesinin portalında bile Yararlı Hadisler makalesi vardı. Muhammed’le dalga geçiyorlardı. Site hack edildikten sonra bunlar kaldırıldı elbette.

        Sahih hadislerin tamamı Muhammed’e aittir. %99 olasılıkla bu öyle. Üsttekilerde Muhammed’in hadisleridir. Bu nedenle Namazda kişinin önünden biri geçince, o namazın bozulduğuna inanılır. Bununla ilgili hadis üstte var, sen eklemişsin.

        Ben evrenin yaratılışı ile sahih kabul edilen bir kaynaktan hadis ekleyeyim mesela bir tane,

        –1661 – Hz.Abbas İbnu Abdilmuttalib (R.a) anlatıyor: “Bathâ nâm mevkide, aralarında Resûlullah (S.a.v)’ın da bulunduğu bir grup insanla oturuyordum. Derken bir bulut geçti. Herkes ona baktı. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

        “Bunun ismi nedir bileniniz var mı?” diye sordu.

        “Evet bu buluttur!” dediler. Resûlullah (S.a.v):

        “Buna müzn de denir” dedi. Oradakiler:

        “Evet müzn de denir” dediler. Bunun üzerine Resülullah (S.a.v) :

        “Anân da denir” buyurdu. Ashab da:

        “Evet anân da denir” dediler. Sonra Hz. Peygamber (S.a.v):

        “Biliyor musunuz, sema ile arz arasındaki uzaklık ne kadardır?” diye sordu.

        “Hayır, vallahi bilmiyoruz!” diye cevapladılar.

        “Öyleyse bilin, ikisi arasındaki uzaklık ya yetmiş bir, ya yetmiş iki veya yetmiş üç senedir. Onun üstündeki sema(nın uzaklığı da) böyledir.” —

        Resûlullah (S.a.v) yedi semayı sayarak her biri arasında bu şekilde uzaklık bulunduğunu söyledi. Sonra ilâve etti:

        “Yedinci semânın ötesinde bir deniz var. Bunun üst sathı ile dibi arasında iki sema arasındaki mesafe kadar mesafe var. Bunun da gerisinde sekiz adet yabâni keçi (süretinde melek) var. Bunların sınnakları ile dizleri arasında iki semâ arasındaki mesafe gibi uzaklık var, sonra bunların sırtlarının gerisirıde Arş var, Arş’ın da alt kısmı ile üst kısmı arasında iki sema arasındaki uzaklık kadar mesafe var. Allah, bütün bunların fevkindedir.”

        Tirmizî, Tefsir, Hâkka, (3317); Ebû Dâvud, Sünnet 19, (4723); İbnu Mâve, Mukaddime 13, (193).

        Yani bunu geçtik Fatır/1. ayetin, Üstteki hadisten ne farkı var? 🙂 ikişer üçer dörder kanatlı melekler yaratan allahtan bahsediyor. 🙂

      • pante dedi ki:

        Beni ateistler ilgilendirmez. Ben panteistim. 🙂
        Ben yıkıcı değil, pragmatik düşünürüm.
        Zararı en aza indirtmeye çalışırım.
        Keşke dayatmacı olmayan, insan ile inandığı tanrısı arasında kalan, yayılmacı, savaşçı anlayışı terketmiş
        sade bir din haline gelebilseler. Olması çok zor ama yıkılıp ortadan kalkmalarından daha kolay.
        Dün Yaşar Nuri’ler vardı. Bugün İhsan Eliaçık, Eren Erdem, Edip Yüksel’ler var.
        Böyle böyle daha akılcı, daha barışçı, daha insancıl hale gelebilir.
        Yakıcı, yıkıcı, ilkel benlikli, ilkel zihniyetli kör inançlı yobazlarla dolu din yerine, zararsız, hoşgörülü
        ve din yasalarıyla milleti yönetmeyi amaçlamayan bir dinle derdimiz olmaz. Uğraşmamızın sebebi bu.

      • elevation dedi ki:

        İşte bu noktada fena şekilde ayrılıyoruz pante. Bense, pragmatizmin tam tersi bir felsefe olan Rasyonalizme inanırım. Yani akılcılığa. Benim için Diyalektik materyalizmden önce gelen anlayış Rasyonalizmdir. Yani bir şey zararlı ama doğru olursa, yararlı ama yanlış olana karşı o şeyi savunurum. Yani sırf Ari ırk teorisi Nazizmi destekliyor diye ona karşı çıkmam, bilakis ona karşı çıkışlara karşı çıkarım. Aynısı din içinde geçerli. Dinin aslı zararlı ise, bunu ifşa ederim ve pratik (toplumsal) sonuçlarından asla çekinmem. Bir ateistin rasyonalist olarak, panteist ya da deist, agnostik vs. ayrılan noktası budur. Teistler dogmacıdır, ara inanç sistemleri (panteist, deist, agnostik) pragmatisttir, Ateizm ise rasyonalisttir. Her şey bu kadar basit.

    • bir kul dedi ki:

      elevation dedi ki:

      İslamın aslı budur zaten. O yüzden Ateizm ve Materyalizm doğru olanı diyoruz.SENDEN ALINTI

      Paris Baskını

      Sorumsuz Cinayetler / Sorunlu Fetvalar
      HABER
      Paris’te mizah dergisine saldırı: 12 ölü
      Paris’te bir mizah dergisinin binasına silahlı saldırı düzenlendi, saldırıda 12 kişi öldü, 4 kişi ağır yaralandı.
      Fransa’nın başkenti Paris’te haftalık karikatür dergisi Charlie Hebdo’nun binasına silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda ilk belirlemelere göre 2’si polis olmak üzere 12 kişi öldü, 4 kişi ağır yaralandı. Savcılar 12 kişinin öldürüldüğünü doğruladı.
      DÜNYACA ÜNLÜ 2 KARİKATÜRİST ÖLDÜRÜLDÜ
      Charlie Hebdo’ya düzenlenen saldırıda öldürülenler arasında dünyaca ünlü iki karikatürist de yer alıyor.
      KAR MASKELİ 3 KİŞİ KAÇTI
      Saldırıyı gerçekleştiren kalaşinkoflu 3 kişi araçla kaçarken, bir kişi de çatışmada yaralandı.
      HZ MUHAMMED’İN KARİKATÜRLERİNİ YAYINLAYAN DERGİ
      Charlie Hebdo dergisi Hz Muhammed’in karikatürlerini yayınlamış, hayatını çizgi roman haline getirmişti… Dergi bu sebeple büyük tepki toplamıştı.
      Kaynak: Ajanslar

      YORUM
      Sorumsuz cinayetler/Sorunlu fetvalar
      Paris’te haftalık karikatür dergisi Charlie Hebdo’nun binasına yapılan silahlı saldırı sonucu 12 kişinin ölmesi, 4 kişinin de ağır yaralanması gündemi sarstı. Daha da sarsıcı olanı, bunu Müslümanların gerçekleştirdiği kanaatinin giderek pekişmesidir.
      Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi aşağılayan karikatürlerin bu dergi tarafından yayınlanmasının ardından verilen fetvaların saldırının gerçekleşmesinde etkili olduğu iddia edilmektedir.
      Allah’ın dinini tanınmaz hale getirenler ise sebep oldukları her üzücü olayın ardından “İslam bu değil” merkezli duygusal açıklamalarla işi geçiştirmektedirler.
      “İslam bu değil” ise neden hala gelenekteki hatalar terk edilememektedir.
      Kur’ân’da, Müslüman olmayanlara karşı takınılacak tavır şöyle düzenlenmiştir:
      “… Sizden önce Kitap verilenlerden ve müşriklerden çok üzücü sözler işiteceksiniz; bunlardan kaçış olmaz. Eğer sabreder, korunursanız (görevinizi yapmış olursunuz.) İşte bu, kararlılık gerektiren işlerdendir.”(Al-i İmran 3/186)
      Bu durumda nasıl davranılacağını da şu âyetlerden öğreniyoruz:
      “İyilikle kötülük bir olmaz; sen kötülüğü iyilikle karşıla. O zaman aranda düşmanlık olan kişinin sıcak bir dost gibi olduğunu görürsün.
      Bu davranışı ancak sabırlı olanlar gösterebilirler. Bu seviyeye ancak hayırda büyük pay sahibi olanlar ulaşabilirler.

      Eğer seni Şeytan dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü o, işitir ve bilir.”(Fussilet 41/34-36)

      AYETLERİN AÇIK HÜKMÜNE RAĞMEN NEBİMİZE HAKARETİ MEZHEPLERİN TAMAMI ÖLÜM CEZASINI GEREKTİREN SUÇ SAYMIŞTIR ÖLÜM FETVALARI İŞTE BU GELENEGE GÖRE VERİLMEKTEDİR
      Müslüman-gayrimüslim ilişkilerini ayrıntılı olarak anlatan ayetler şunlardır:
      “Allah, din hususunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik etmenizi ve değer vermenizi yasaklamaz. Allah değer bilenleri sever.
      Allah sadece, din hususunda sizinle savaşan, sizi yurdunuzdan çıkaran ve çıkarılmanıza destek verenlere yakınlık göstermenizi yasaklar. Onlara yakınlık gösterenler yanlış yapanlardır.”(Mumtahine 60/8–9)
      Ayetlere göre gayrimüslimlerle ilişkide dostluğu bozacak üç kırmızı çizgi vardır:

      1- Dinimizden dolayı bizimle savaşmaları,
      2- Bizi yurdumuzdan çıkarmaları,
      3- Yurdumuzdan çıkaranlara destek vermeleri.

      Bu üç kırmızı çizgi ihlal edilmediği sürece gayrimüslimlerin bize yanlış gelen davranışlarına karşı sabırlı olmak ve ilgili Kur’âni ayetlerini onlara anlatmak gerekir.
      Sözü edilen dergi ve çalışanları, kırmızı çizgileri aşmadığına göre onlara yaptıklarının yanlış olduğu anlatılmalı ve kendileriyle barışçıl yollarla mücadele edilmelidir.
      Kırmızı çizgileri aşarlarsa dostluk biter ama savaş şartları oluşmuş sayılmaz. Savaşı emreden âyet şöyledir:

      “Size savaş açanlarla Allah yolunda savaşın. Haksız saldırı yapmayın. Allah, haksız saldırı yapanları sevmez.” (Bakara 2/190)

      Bizimle savaşanlar bile haklı olduğumuzu düşünmeli ki savaş bir tebliğe dönüşsün.
      Savaşta uygulanacak kuralı açıklayan ayet de şudur:

      “Size kim saldırırsa, siz de ona, size yaptığı saldırıya denk bir saldırı yapın. Allah’tan sakının. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.”(Bakara 2/194)
      Kur’ânsız ve Hikmetsiz din anlayışı, artık terk edilmeli ve İslam, insanlığın sorunlarının çözüm kaynağı olarak sunulmalıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

      “Hikmetle ve güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır. Onlarla en güzel şekilde tartış. Yolundan sapanları Rabbin çok iyi bilir; kendi yoluna girenleri de çok iyi bilir.
      Eğer ceza vermek isterseniz size ne yapıldıysa onun dengiyle ceza verin. Sabredecek olursanız kuşkusuz bu, sabredenler için daha iyidir.
      Sen sabret; senin sabrın sadece Allah’ın yardımı ile olur. Onlar için üzülme. Kurdukları oyundan dolayı sıkıntıya girme.
      Allah kendinden çekinenler ve iyi davrananlarla beraberdir.”(Nahl 26/125-128)

      ‘Bir musibet, bin nasihattan hayırlıdır’ derler ama musibetlerden ders almayı unutan müslümanların hiç olmazsa bu olaydan ders almasını bekleriz.

      Abdulaziz BAYINDIR
      Süleymaniye Vakfı Başkanı

  2. bilal dedi ki:

    Kimse hadislerin tümü doğrudur diyemez.Hadis akla,mantıka,ilme ve kur’an’a ters düşüyorsa kesin
    olarak uydurmadır.Ters düşmüyorsa bile,kesin doğrudur yine de diyemeyiz.Çünkü zamanında
    yazılıp kayıt edilmeyenin korunması pek mümkün görünmüyor.Sadece şunu söyleyebiliriz.Ebu Ha-
    nife hz.nin de söylediği gibi sikka olan hadis sayısı 17 taneyi geçmiyor.Ve bunlar da namaz gibi
    ibadetlerle ilgilidir.Bunlar yazılıp kayıt edildiklerinden değil,uygulanarak tevatürle bize ulaştıkları için
    korunmuştur diye biliriz.!!! Hadisler doğru da olsa,dinin kurallarını koyamaz.!!!
    Yani hadisler dinin kaynağı değildir.Sadece şerhi ve açıklamasıdır.Evet,dinin tek kaynağı kur’an’ı
    Kerimdir. Bu din kur’an’la tamamlanmıştır. Kur’an’da Yüce Allah, ” اليوم اكملت لكم دينكم الخ ” Bugün
    sizin için dininizi kemale erdirdim……..” diye buyurmaktadır.İşte bu ayet,dinin tek kaynağı kur’an’ı
    Kerim olduğunu ve vahyin kesilmesiyle ( kur’an’ın son bulmasıyla ) din için gerekli olan her şeyin tamamlandığını,eksik bir şey kalmadığını açıkça belirtiyor ! Bu nedenle hz.peygamberin de hadisle- lerinin yazılmasına gerek duymuyor ve yazılmasına da müsaade etmiyor.!!! Özetle,hadis mütavatir
    ise,ki bunlar da çok az ve sadece ibadetle ilgili olanlardır,büyük olasılıkla doğrudur diye biliriz.Ama
    yine de kesin doğrudur diyemeyiz.! Mütevatır, (büyük bir topluluktan başka büyük bir topluluğa aynen aktarılan) hadislerin doğru olma olasılığı çok yüksektir.!!! Bu durumda olanları doğru olarak kabul etmek bence en doğru bir yaklaşımdır. Evet,her hangi bir rivayet ” kur’an’a uygun olup,
    güzel ve faydalı olsa bile ” yine kesin olarak ona doğrudur diyemeyiz.Çünkü böyle bir durumun da söz konusu rivayetin doğru olmasının kanıtı değildir.!!! Bu konuda size aynen katılıyorum !!!
    Saygılarımla.

    • Müspet dedi ki:

      Bilal bey, ozamanlar herşey yazılmasada sözlü edebiyatla bu hadisler müslümanlar arasında yaygın olabilir. Daha sonra bunları yazma gereği duyan alimlerin olması muhtemeldir.

      • bilal dedi ki:

        Merhaba Müspet bey ! Eğer söylenen sözler zamanında yazılıp kayıt altına alınmaz ve
        sadece sözlü olarak anlatılırsa bunun söylendiği gibi aynen korunması mümkün değildir.
        ” Hadis uydurma sebeplerini ” araştırırsanız bunun böyle olduğuna kanaat getirebilirsiniz.!
        Ancak,Bir şey sözlü olarak tevatürle ( büyük bir topluluğun,başka büyük bir topluluğa aktar-
        masıyla ) korunmuş olma olasılığı yüksek olabilir.Ama böyle mütevatir hadis sayısı ne ka-
        dardır? Ebu Hanife hz.lerine göre 17 tanedir.Ve bilittifak bütün islam alimlerine göre de ha-dislerin büyük çuğunluğu haberi ahad’dan oluşuyor.Haberi Ahad ise zan ifade eder,kesin-
        lik ifade etmez.!!! Dinin hiç bir hükmü de haberi ahada göre uygulanmaz ! islam alimlerine göre,mütavatir olan hadislerin sayısı da çok azdır.Bunlar da iibadetlerle ilgilidir. Tevatür yoluyla aktarılmayan rivayetlerin 200-300 sene sonra yazıya dökülmesi hiç bir şey ifade etmez.!!! Zaten yazılmadan önce korunmuş değildir. Korunmadığı haliyle daha sonra ku- laktan dolma bilgilerle yazılmıştır.!!! Saygılarımla.

    • bilal dedi ki:

      Sayın elevation ! Zaten İbn Abbas’a isnat edilen en büyük uyduruk rivayetlerden birisi de
      yukarıda gösterdiğiniz rivayettir. !!! Biraz mantıklı düşünürsak, Akla,mantıka ve Kur’an’a
      aykırı olan bu rivayette göre,hz.peygamber gaybı bilmiştir.! Ama ” arz ile sema ” arasında-
      ki uzaklığı tam bilememiştir.! ” Ya yetmiş bir,ya yetmiş iki,ya da yetmiş üç senedir.” Bura-
      ya kadar her her şey biliyor da mesafenin tam ne kadar olduğunu neden bilmemiştir.???
      Burada anlatılanların tümünü bilen mesafeyi de tam bilmesi gerekirdi.!!! Neden bilmemiş-
      tir.??? Bunun ne kadar saçma ve uyduruk bir rivayet olduğunu görüyoruz.Bu da tamamen
      gaybi bir olaydır,kur’an’a göre,gaybi olan bir olayı sadece Allah bilir.hz.Muhammed’in böy-
      le gaybi ilimleri bilmesi söz konusu olamaz. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Bunların tümü, uydurmadır,yalandır,iftiradır,akle,ilme ve kur’an’a aykrıdır.!!! Geçin bunları !!!!!

      • elevation dedi ki:

        İyide bu senin bakış açından öyle. Ateist bakış açısından ele alınca bu hadisler cük diye oturuyor. Muhammed zaten palavracıydı. Haliyle bir yığın palavra sıkmıştır. Bunlarda sahih hadislerdir.

      • pante dedi ki:

        Ateistforuma epeydir girmiyorsun sanırım.
        Bir konu açmaya sıkılıyorum artık.
        Bırak hadislerin sahih olduğunu, “Muhammed yaşamamıştır” diyerek her şeyi reddediyorlar. 😀
        Hangi ateist bakış?! 🙂

      • bilal dedi ki:

        Bunların sahih hadisler olduğuna dair kanıtın nedir.??? Onları yazan bunlar sahihtir de-
        mesiyle bunlar sahih mi olur.??? Sahih olabilmelerinin şartları yerinde mi ? Akle,mantıka
        ve kur’an’a aykrı olan bu tür uyduruk rivayetlere sahihtir diyenlerin aklında şüphe ediyorum
        Akıl ve mantıkla hareket eden hiç bir insan bu saçma sapan,ilme ve kur’an’a aykrı olan bu tür uyduruk rivayetlere itibar etmez.!!!!!!!!!!!!

      • elevation dedi ki:

        Pante,

        Ateistforumun Hacklenmeden önceki yazarlarından olduğum için, hack edildikten sonra işi bitmiş bir ergen yuvası haline geldiğinden evet epeydir girmiyorum. Deicide ve Oguz’un yazmadığı bir ateistforum ateistforum değildir zaten. 🙂

        Bilal,

        Reformist olabilirsin. Ama bu hadisler Sünni mezhebince kabul görüyor. Yani bir milyar kadar insan bunlara inanıyor.

  3. elevation dedi ki:

    Pante,

    Kuran’ın Aslı Yakıldı başlığına elevation ve exhorder nickleri ile mesaj atamıyorum. Nedenini yazar mısın?

  4. elevation dedi ki:

    Hadisllere ister inanın ister inanmayın, bu gerçeği bağlamaz. ,Muhammed’in ağzından çıkmıştır bir çoğu. Hepsi aynı anda yanlış olacak değil, tersine bence hepsi aynı anda doğrudur. Radikal islam denen akım islamın gerçek akımıdır. Reformizm, Panteizm, Deizm gibi akımlar İslam dışı akımlardır. Aynı zamanda Ateizm dışı akımlardırda bu sonuncular. Bu nedenle hadisleri reddetmeye çalışırlar o unufacık beyinleriyle 🙂

    • pante dedi ki:

      Kocaman beyinli elevation, bir düşün hele o koca aklınla:
      Atatürk öleli 75 sene olmuş sadece. Bilişimin, iletişimin, yazının bu kadar geniş imkanlarla
      sağlandığı çağda bile ortada Atatürk’e ait olmayan yüzlerce söz dolaşıyor değil mi?
      Bir sözün ona ait olup olmadığını araştırıp bulabilmek bile ne kadar zor.
      Şimdi Atatürk’ün 200-300 sene önce yaşadığını ve hiçbir yazılı kayıt olmadığını tahayyül et.
      Ne olur o zaman tablo?
      Diyebilir misin “Bu anlatılan olaylar, sözler doğrudur, hepsi Atatürk’e aittir” diye.
      Biz unufacık beynimizle söyleyemeyiz. Sen koca beyinlisin ya söylersin elbet! 😀

      • elevation dedi ki:

        sahih atasözü olursa kabul ederim. 🙂 Bilal islamı kurtarma pahasına, saçma ve bilimdışı hadisleri reddediyor. Peki sana ne oluyorda reddediyorsun onu anlamadım. Ha sen pragmatiktin doğru ya 🙂 Doğru olanı değil faydalı olanı savunurdun. 🙂 Hem devlet adamları ya da ideolojilerle dinleri kıyaslamak bana göre yanlış bir analojidir. İdeoloji ayrıdır, din ayrı.

  5. elevation dedi ki:

    Pragmatizmin arkasında “Tatminsizlik” ve “Ego ezikliği” yatar. 🙂 Ben mürted ateist olmadığım için Pragmatist değilim ve olguları tarafsız , kişisel olmayan düzlemde değerlendiriyorum. Türkiye’de bulunan dinsizlerin büyük çoğunluğu yetiştirilirken aile tarafından islam empoze edildiğinden hadis-sünnet ve sünniliğe karşı ateizm yerine pagan uzakdoğu dinlerini, eski ritüelleri ve panteizm, deizm gibi ateist olmayan inanç sistemlerini de savunurlar. Çünkü egoları ezilmiş, sünni olarak yetiştirilmişlerdir. Bu bilinçaltındaki çatlak, bilinç dışında bu biçimde ifadesini bulur.

    Kur’an değişmediği halde değişti iddiasıda aynı şekilde İslamın rasyonel, tarihsel bir inanç, din olduğunu zedeleme, “bilinçaltındaki islam diktatörüne saldırıp onu yıkma” dürtüsünden kaynak alır.

    Neyse, bu kadar Freudyen analiz yeter. 🙂

    • bilal dedi ki:

      1- Bizim, saçma ve bilimdışı rivayetleri reddetmenin islamı kurtarma pahasına değil,
      bunların uydurma ve hurafeler olup,islamla hiç alakası olmadığı içindir.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
      İster uydurma hadis olsun,ister islamı ilgilendirmeyen başka bir konu olsun,bu tür şeyle-
      rin tümünü reddediyoruz.Kaldı ki,hadisler doğru olsa bile dinin hiç bir kuralını koyamaz.
      Dinin kuralını koyan ancak dini gönderen Yüce Allah’tır.Böyle bir yetki ne bir peygambere,
      ne de son elçi olan hz.Muhammed’e verilmiştir.!!! Peygamber olsun olmasın,ilahi mesajın gereğini yerine getirme hususunda her kes aynı şekilde mükelleftir.Peygamber de olsa,yi-
      ne bizim gibi bir beşer ve Allah’ın kuludur.Buna ilaveten Yüce Allah’ın mesajını aldıkları gibi aynen tebliğ etmek,duyurmak, ve uygulamakl görevi de onlara verilmiştir..
      =============================================================
      2- Biz asla reformist değiliz !!! Dinin tek kaynağı olan Kur’an’ı kerim’den ne bir ayeti eksil-
      tir,ne de bir ilave yaparız.!!! Kur’an ne ise onu kabul ederiz.!!! Kur’an ve islamda olmayan,
      ve hz Muhammed adına uydurulan,akıl,mantık ve bilimdışı hurafe ve bidatlara karşı çıkı-
      yor ve yüce Allah’ın gönderdiği doğru islamı kabul ediyoruz. Hurafe,bidat,uydurma rivayet-
      leri,islam ve kur’an’a yapılan yalnış yorumları reddediyoruz. Kur’an ve islam doğru olarak
      algılanıp uygulandığı zaman sayın Pante’nin de yürekten istediği gibi,dayatmadan,savaş
      anlayışından uzak,evrensel barıştan yana,hiç kimsenin rahatsız olmadığı,hoşgörüye da-
      yalı ve sadece insanlığın huzur ve mutluluğunu hedefleyen Yüce Allah’ın gönderdiği sade
      ve gerçek İSLAM’la buluşuruz.!!! Yeterki KUR’AN ve İSLAM doğru algılanıp,doğru uygulan- sın.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Saygılarımla.

    • Elevation dedi ki:

      İslamla alakalı olmadığını nereden biliyorsun? Ya Muhammed bunları söylediyse? Ki zaten söylemiş olma ihtimali, söylememiş olma ihtimalinden yüksek. Senin mentaliten dogmatizm, yöntemi şu,

      ÖnYARGI= İslam doğru
      Gözlem= Hadisler bilim dışı
      Sonuç= İslam doğru olduğuna göre hadisler yanlış 🙂

      Bu bilimsel düşünce metodunun dışındadır. Dogmatik, Orta Çağ felsefesinin yaklaşımı bu şekilde. Sende öylesin.

      Şu an dünyaki Müslüman nüfusun çoğunluğu Sünni ve geri kalan azınlığın çoğunluğu da Şii. Bu iki büyük mezhebin ikisie hadisleri kabul eder. Kabul etmeyenlere mezhepsiz, reformist felan derler.

    • mehmet dedi ki:

      elevation kardeş sen neyin peşindesin. bu kadar insanın islamı seçmesi ve Hz. Muhammed i çok sevmesi zoruna mı gidiyor. cımbızla bişileri çekip ne yaptığını sanıyorsun anlamış değilim. ne aradığını söylersen sana yardımcı olayım. pc başında oturup yok hadisler yok bilmem neler… amaç ne amaç. Hristiyanlığa, Yahudiliğe diğer dinlere bişi demezsin. çünkü onlar için her şey mübah. istediğinle ilişkiye gir, içki iç, her şeyi yap. no problem. yapması sana zor geldiği için yok islam akıl dışı yok Kuran da bu geçmiş. inanıyorsan inan, inanmıyorsan inanma. tabi bunları yazarak kendini tatmin ediyorsun ama kardeş sadece kendini kandırıyorsun. öleceksin ve yaptıklarının hepsinin hesabını vereceksin. tabiki hapimiz. sana göre ölünce ne oluyoruz. sen tesadüfen doğduğuna mı inanıyorsun. dünya bi oyun sahnesi mi. geldik gittik öylemi 🙂 yanılıyorsun kardeşşşş. islam ne diyor biliyor musun güzel kardeşim ALLAH a inan, namazını dosdoğru kıl, yalan söyleme, güler yüzlü ol, insanlara yardım et, fakir fukarayı gözet, hırsızlık yapma, emanete ihanet etme, zina yapma (tabi hemen atlayacaksın buna, hepimizin annesi, bacısı var, eğer zina sana göre başkasıyla birlikte olma normalse kendi ailendekileri de böyle bi düşün bak bakayım ne kadar normal) komşuluk hakkını bil, edepli ol, inanları kırma, yapıcı ol, faiz yeme yani tefeci olma veya tefeciden para alma, ALLAH aşkına bunların nesi yanlış, hangisi saçma hangisi etik dışı. bu ülkedeki bütün zenginlerin zekat verdiğnde ülkende çöpten ekmek toplayan kimse kalmayacağını biliyor musun? Avrupalıların bu uygulamayı yapmayı bir türlü beceremiyoruz dediğini biliyor musun. yoksa insanların aç kalması hoşuna mı gider. bunların hangisi kötü. bence sen içki içen, istediğiyle düşüp kalkan, ihanet eden, birbirine kötü davranan bir toplum istersin yoksa buraya yazacak bişi kalmaz değil mi?

      • hz.Muhammed dedi ki:

        yukarıda anlattıklarının çoğu zaten insan olmanın gerekleridir…sen insan olarak yapman gerekenleri sadece kurandan öğrenebiliyorsan sakat birisi:)))

    • yasin dedi ki:

      elevation:her ne kadar siz inanmasanızda peygamberimiz”bendensonra ehlibeytime uyun “demiştir .ilmin …”ilmin şehri benim şehrin kapısı ali dir” buyurmuştur.şehre girmek isteyen kapıya müracaat etsin demiştir.yani dönemim müslümanları oynanan birtakım oyunları göremeyerek bazı zalimlerin yoluna girdiler azınlıkta kalan ehlibeyt taraftarlarıda zulme uğradı.bölgeye ve islama hakim olan münafıklar bolca hadis uydurtarak hem islamı küçük düşürdüler hemde kendi iktidarlarını sağlamlaştırdılar.vedin allahın değil onların dini oldu 1400 yıldır bu böyle sürüyor az sayıdaki gerçek müslüman sürekli zulme uğruyor.mesele çok derin ve karmaşık vede hassas.sizin bazı şeyleri kabul etmiyorum inanmıyorum demenizle o gerçekler asla değişmez, sizler istemesenizde yaratıcının koyduğu kurala uyuyorsunuz.ya kendinize yeni yaşamsal kurallar koyun ateist olarak yada o yaratıcıya boyun eğin,hoş istesenizde istemesenizde eğeceksiniz.yaratıcı”her nefs ölecektir” buyuruyor gücünüz yetiyorsa değiştirin,gücünüz yetiyorsa yemekten sonra tuvalete gitmetyin,yada sevinince gülmeyin üzülünce ağlamayın.yaratıcıallahın nimetlerini saymakla bitiremezsiniz buyuruyor,dolayısı ile bu örnekleri çoğaltmak mümkün.yaratıcının koyduğu hiç bir kuralı değiştiremeden kullanacaksınız hemde o yaratıcıyı kabul etmeyeceksiniz yok öyle..rabbimizin dediği gibi “iddanızda doğrucular iseniz o nun(kuran) benzerini getirin….. ahir kelam istesenizde istemesenizde o nun iradesine boyun eğip öbür tarafa doğru yol alıyosunuz

  6. Exhorder dedi ki:

    Bu site çoğunlukla panteistlerin yazdığı yer herhalde. Panteidar ifadeside Panteist ve Serdar kelimelerinin ilk ve son hecelerinin birleştirilmiş hali gibi görünüyor. Site sahibinin adı Serdar Kaangil ve kendisi panteistmiş. 🙂

  7. Uğur dedi ki:

    Ben hadislerde bir anormallik göremiyorum.

    • hz.Muhammed dedi ki:

      bir de kıçınla bak belki görürsün:))))))))))))

      • Sena dedi ki:

        Terbiyenizi takının.. ADMİN bak nedicem sana; diyorum ki bide incilden fln başka dinlerden şimdiki hallleriyle bişeyler paylaşsana bide onları eleştirelim ha ne dersin… (yiyosa tabii) aa ama orda böyle küfürler olmaz tabii. siz insan değilsiniz ki türkçe konuşmaya çalışalım sizinle.

  8. emel dedi ki:

    hadislerin gerçkliliği yoktur, öğrenmek yorumlamak isyen insan açıp Kur’an ı yorumlar oradan öğrenir

  9. kadir dedi ki:

    sevgili müslüman kardeşlerim. kendini müslüman olarak gören kardeşlerim; şunu iyi bilin ki bizim hanif dinimizin tek kaynağı kuranı kerimdir. yaşadığımız şu zamanda aslı astarı olmayan hadislere ilgi duyupta bu güzel dini bozmayalım. bazı kendini bilmezler tirmizi,buhari, ebu davud, vs. şöyle demiş böyle demiş diyerek dini asli hükümlerinden saptırmaya çalışıyorlar. peygamber efendimizin tabiki hadisleri vardır. fakat şunu bilinki peygamber efendimiz kuran dışına çıkarak kendinden hiçbişe katmamıştır. çünkü böyle bişe yapmaya yetkisi yoktur. onun görevi bize inen kuranı ilk uygulayıcı olarak bir öğretmen gibi kuranın yaşayış biçimini, ve bir müslümanın kuranın hükümlerine göre nasıl yaşaması gerektiğini uygulamalı olarak göstermiştir. o mübarek insan doğsduğru bir müslümandı. o bizim peygamberimizdir. günümüzde bir takım hadisleri kaynak göstererek insanları kandırmaya çalışanlara bunları söylediğiniz zaman sizi dinden çıkmış fasık olarak görüyorlar. bırakın öyle görsünler. bize düşen kuranın ışığına sarılmaktır. onların mesnetsiz emellerine alet olmadan. gerçek din kuranı kerimin ta kendisidir.
    herkese saygılar ve sevgiler….

  10. Sena dedi ki:

    BU hadisler hep uydurmadır bi araştırın da öyle yorum yapın.. bizim dinimiz temizliğin üzerinde ne kadar çok durmuştur. bide onları araştırsanıza. bu site de ne tür din ile alakalı bişey yazmışlarsa hepsi uydurmadır yalandır yanlıştır saptırlmıştır.

  11. Damla dedi ki:

    Hemen, Ateizm’i savunmalar baslamis. Komik. Hadislerin korunacagina dair ayet bulunmakta mi? Lakin, Kur’an icin var. Her turlu bilgi, sifanin bulundugu Kur’an korunmustur, evet. Bildirilen, takdim edilen bu zira. Ve Kutub-u Sitte diye adlandirilan bu hadis imamlari nasil olurda, o tur Ravi’lere icabet etmis, bilinmez. Tabi Lokman 6’da gelecekleri bildirilmekte.

  12. salih dedi ki:

    1–
    Allah size Kitab (Kur’an)da: “Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, o kâfirlerle oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz” diye hüküm indirdi. Muhakkak ki Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.
    2–
    Münafıklar, kalblerindekileri bütünüyle haber verecek bir sûrenin tepelerine inmesinden çekinirler. De ki, alay edip durun bakalım, Allah o sizin çekindiğiniz şeyi kesinlikle ortaya çıkaracaktır
    3–
    Eğer kendilerine sorarsan, “Biz sırf lafa dalmış, şakalaşıyorduk.” derler. De ki: “Allah ile, âyetleri ile ve peygamberi ile mi alay ediyorsunuz?”
    4–
    Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ben de o kâfirlere bir süre için meydan verdim. Sonra da tuttum onları cezalandırdım. O vakit azabım nasıl imiş (gördüler)
    5–
    “İsterse gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.) “Onlar: “Bizi kim tekrar diriltecek?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi.” Sana başlarını sallayarak: “Ne zamandır bu.” diyecekler. De ki: “Yakın olması gerekir!

  13. yusuf dedi ki:

    bunlar peygambere atılmış iftiralardır. hadisler kesin olarak peygmaber sözü değildir.

  14. merve dedi ki:

    herkese hadislerin dogrulugunu kanitlayin deniliyor..
    sahte hadisler zaten bellidir. diger sahih hadislerin de yalan oldugunu kanitlayin o halde.
    kanitiniz yoksa hadisleri inkar edemezsiniz….
    edersiniz nasil… isinize gelmez inkar edersiniz….
    herkes özgürdür . kimse kimseye diretme yapmasin.
    sizler ömrünüzün sonuna kadar talipsiniz… 30 sene bilemedin 50 sene..
    bizler ölümden sonra sonsuzluga talibiz…
    istediginizi yazin , cizin degismiyecek …
    ölünce anlatirlar dogruyu egriyi…
    elinizden geleni ardiniza koymayin…
    son gelecek .. inanmayanlara azap gelecek…
    kolay gelsin…

yasin için bir cevap yazın Cevabı iptal et