ZAVALLI MARİYA ve İBRAHİM


Hicretin 7. yılında Mısır’ın İskenderiye kralı Mukavkıs’a İslam’a davet için elçi gönderilir.  Mukavkıs, Mariya ve Sirin isimli iki cariye, Mebur ya da Cureyh adında bir köle, bin miskal yani yaklaşık olarak 5 kg. altın, 20 takım elbiselik Mısır kumaşı, Düldül adında bir katır, Afir adında bir merkep, bir miktar bal, çeşitli misk ve esanslar hediye ediyor.

Mariya aslen Habeşistanlı olup Rum asıllı bir Hristiyandır. 20 yaşlarında genç ve güzel bir kadındır. Sirin ile kardeştir. Onları getiren elçi Hatîb bin Ebî Belteâ ya da kafiledeki Safvan bin Muttalib yolda Sirin’le cinsel ilişkiye girer.

Bu yüzden Muhammed, Sirin’i arkadaşı şair Hasan’a verir, Mariya’yı kendisine alır.

Muhammed, zaman zaman Mariya ile de ilişkiye girer. Hatta bu ilişkilerinden birinde eşlerinden Ömer’in kızı Hafsa’ya yakalanır. İşin kötüsü, evde olmadığını fırsat bilerek Hafsa’nın yatağını kullanmıştır ve Hafsa’nın asıl kızgınlığı da bunadır. Hafsa’yı teskin etmeye çalışır. Bu olaydan kimseye bahsetmemesi için ona vaatlerde bulunur. Tefsircilere göre bu vaatlerden biri Mariya ile bir daha yatmayacağına dair yemin etmesidir. Mariya ile ilgili bu yemin, Tahrim suresinin yazılış sebebine gösterilen ihtimal olaylar arasında görülür.

(Taberi: Camiu’l Beyan, 28/102; Fahruddin Razi: 30/41 ve 43; Muhammed Ali Sabuni: Safvetu’t-Tefasir 3/406-407)

Mariya hamile kalmıştır ve hicretin 8. yılı bir erkek çocuk doğurur.  Bu, Muhammed’in çok yaşamayıp bebekken öldüğü söylenen oğlu İbrahim’dir. Fakat daha hamileyken Mariya hakkında yayılan zina söylentileri Muhammed’i kuşkuya düşürür. Çocuk yoksa başkasından mıdır?

Bu konuda Taberi, Mariya’nın Muhammed’e çocuğun başkasından olduğunu söylediği rivayetine yer verir. (Taberi, Milletler ve hükümdarlar Tarihi, MEB tercemesi 5/854)

“İbrahim’in babası Muhammed değildir” söylentileri çoğalınca, Muhammed’in Mariya’nın recmedilmesini istediği söylenir. Fakat adam onu cezalandırmadan geri dönüp şu gerekçeyi öne sürüyor:
“Kadın henüz doğum yapmış; dolayısıyla onun kanaması devam ediyor, o yüzden cezasını erteledim” diyor. Muhammed de buna karşın o adama,
“İyi ettin; daha sonra onun kanı kesilince gider cezasını uygularsın” karşılığını veriyor.
Daha sonra Muhammed aynı adama ,“Git Mariya ile ilişkiye giren adamı öldür” talimatını veriyor. Adamı cezalandırmadan dönünce gerekçesini Muhammed’e şöyle açıklıyor: “Adamın yanına varınca gördüm ki, onun tenasül organı yok; Hal böyle olunca nasıl zina yapabilir ki! Bu nedenle ben onu öldürmekten vazgeçtim” diyor. Muhammed, “İyi ki onu öldürmedin” karşılığını veriyor.
Böylece Mariya da recmedilmekten kurtuluyor.

Ebu Davud, Hudud,32 no:4473
Tirmizi, Hudud 13 no:1441;

“El-Tabakat ul-Kubra” kitabının yazarı; Enes b. Malik’ten şöyle nakletmiştir: “İbrahim’in annesi ve Peygamber’in (s.a.a) cariyesi olan ( Mariya); kendi evinde yaşıyordu. Kıpti onun yanına geliyor; ona su ve odun getiriyordu. Halk onlar hakkında şöyle dedi: Onlar beraber oluyorlar. Bu söylenti Peygamber’e (s.a.a) ulaştı. Hz. Ali’yi (a.s) Kıpti’nin peşine gönderdi. Hz. Ali (s.a) onu hurma ağacının üstünde gördü. Kıpti Hz. Ali’nin (s.a) kılıcını görünce durakladı ve üstündeki elbiseyi yukarı kaldırdı. Onun erkeklik cinsi organı olmadığı ortaya çıktı. Hz. Ali (a.s) Peygamber’in (s.a.a) yanına geri döndü. Peygamber’e (s.a.a) şöyle dedi: Ey Allah’ın Resulü (s.a.a) bizlerden birine bir işi emrettiğiniz zaman; o işin tersiyle karşılaşırsak size geri dönüp haber verelim mi? Resulullah (s.a.a) buyurdu: “Evet.” Hz. Ali (s.a) gördüklerini anlattı. Sonra Mariya İbrahim’i dünyaya getirdi. Cebrail (s.a) Peygamber’in (s.a.a) yanına gelerek dedi ki: “Selam olsun sana ey İbrahim’in babası Resulullah (s.a.a)”. Bu sözle rahatladı.”

El-Tabakat ul-Kubra C:6, S:160 ve Sahih-i Müslim C:17-18, S:123, 59. hadis ve El-Mustedrek ala El-Sahiheyn C:4 , S:39

İmam Rıza’dan şöyle nakledilmiştir:

İmam Rıza; huzurunda bulunan şialarına şöyle dedi:
Mariya hakkında söylenen iftirayı ve Resulullah’ın oğlu İbrahim’in doğumunda onun hakkında iddia edilen şeyi biliyor musunuz?
Şialar dedi: Ey efendimiz siz daha iyi bilirsiniz, bize de bildirin.
İmam Rıza buyurdu:
Mariya’yı Mukavkıs Resulullah’a hediye etti. Resulullah Mariya’yı kendisi için ayırdı. Mariya’yla birlikte bir de erkek köle vardı. O köleye Cureyh denirdi. Her ikisi iyi birer Müslüman olup iman getirdiler. Sonra Mariya Resulullah’ın kalbinde yer edindi. Peygamber’in bazı eşleri Mariya’yı kıskanmaya başladı. Ayşe ve Hafsa babalarının yanına gelerek; Resulullah’ın Mariya’ya gösterdiği ilgi ve fedakârlıktan şikâyet ettiler. Nefisleri onları aldatarak; Mariya’nın İbrahim’e Cureyh’ten hamile kaldığı fikrini verdi. Cureyh’in hizmetçi olduğunu sanmıyorlardı. İkisinin babaları (Ebubekir ve Ömer) Resulullah’ın yanına gelip; karşısında oturdular. Sonra şöyle dediler: Ya Resulullah, sizin hakkınızda belli olan bir hıyaneti saklamak bize caiz değildir.
Resulullah dedi: Siz ikiniz ne diyorsunuz?
Şöyle dediler: Ya Resulullah Cureyh ve Mariya büyük bir günah işlediler.
Mariya’nın hamileliği Cureyh’ten dir, senden değil.
Resulullah’ın yüzünde sinirlilik belirdi, rengi değişti. O ikisinin dediğinden dolayı Resulullah’ta durgunluk oluştu. Sonra şöyle dedi:
Vay olsun ikinize; neler söylüyorsunuz? İkisi: Ya Resulullah biz Cureyh’i Mariya’nın yanında gördük. Şakalaşıp, oynaşıyorlardı. Mariya’dan erkeklerin kadınlardan istediğini istiyordu. Cureyh’in peşine birisini gönder. Onu bu halde bulacaksın.
Onun için Allah’ın hükmünü uygula. Peygamber Hz. Ali’ye yöneldi ve şöyle dedi:
Ey Hasan’ın babası zülfikarı da alıp kalk; Mariya’nın bahçesine git.
Eğer onları bu ikisinin dediği gibi bulursan; öldür. Sonra Hz. Ali kalktı ve kılıcını elbisesinin altından boynuna astı. Resulullah’ın huzurundan ayrılırken; ona yönelerek şöyle dedi: Ya Resulullah bana emrettiğinizi kesin neticesine ulaştırayım mı, yoksa hazır olan hazır olmayandan farklı şeyler görebilir mi? Peygamber O’na dedi:
Sana feda olayım ey Ali; elbette hazır olan olmayanın görmediğini görür.
Hz. Ali kılıcını eline alıp yola düştü. Mariya’nın bahçesinden yukarı çıktı. Mariya bahçenin ortasında oturmuştu. Cureyh de onun karşısında edepli bir şekilde davranıyor ve Resulullah’ın büyüklüğü, üstünlüğü ve kerameti hakkında konuşuyorlardı. Bu sırada Cureyh Hz. Ali’nin eli kılıçlı orda olduğunu gördü. Cureyh bahçedeki bir hurma ağacına tırmandı. Hz Ali bahçenin içine indi. Rüzgâr Cureyh’in elbisesini yukarı kaldırıp; onun cinsi erkeklik organı olmadığını ortaya çıkardı. Hz. Ali dedi: Ağaçtan aşağı in ey Cureyh. Cureyh şöyle dedi: Ya Emir-el Müminin canım güvende mi? Hz. Ali dedi: Canın güvendedir. Cureyh ağaçtan aşağı indi. Hz. Ali onun elini tutup; Resulullah’ın yanına getirdi. Onu Resulullah’ın karşısında durdurarak şöyle dedi: Ey Resulullah Cureyh memsuh (cinsi organı olmayan) bir hizmetçidir. Resulullah yüzünü duvara doğru çevirdi ve sonra şöyle buyurdu: Ey Cureyh o ikisinin (Ebubekir ve Ömer) Allah ve Resulüne karşı olan; yalan, ayıp ve küstahlıklarının ortaya çıkması için; bedenini soyundur. Cureyh elbisesini çıkardı. Cinsi organı olmayan bir hizmetçi olduğu ortaya çıktı.
Ebubekir ve Ömer kendilerini Resulullah’ın önünde yere atarak: “Ya Resulullah biz tövbe ediyoruz; bizim için bağışlanma dileyin” dediler. Resulullah buyurdu:
“Sizde bu küstahlık oldukça; Allah tövbenizi kabul etmez. Bağışlanma dilemem size fayda vermez.”

Sonra Allah o ikisinin (Ebubekir ve Ömer) hakkında Nur Suresinin 23. ve 24. ayetlerini nazil etti: O namuslu, bir şeyden habersiz, inanmış kadınlara zina iftira edenler, dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır. O gün dilleri, elleri ve ayakları yaptıklarına şahitlik edecektir.

El-Burhan Tefsiri C: 3, S: 127-128 ve Kummi Tefsiri C:2 S: 99 ve Sahih-i Müslim C:17-18, S:123, 59.hadis ve El-Mustedrek ala Es-Sahiheyn C:4, S:39 ve Bihar ul-Envar C:22, S:153-155

Nur suresindeki ayetlerin Ayşe hakkında geldiği konusunda müfessirler ittifak içindedir. Bu ayetlerin Mariya ile ilişkilendirilmesi çok zayıf olasılık olarak görülür. İmam Rıza anlatımı Şia kaynaklı olduğu için Ömer ile Ebubekir hakkındaki sözlerde  abartılar olabilir.

Ayrıca bu hadislerin peygamberin onurunu zedelememesi için uydurulduğu, Mariya ile ilişkisi olduğu öne sürülen adamın cinsel uzvunun olmadığı vb. söylemlerin bir senaryo olduğu iddia edilir. Adamın cinsel uzvu olsaydı ve öldürülseydi, İslam peygamberi aldatılmış olarak düşünülecekti. Tabi bu durumda da, hiç bir kanıt olmadığı halde bir insan öldürülmüş olacaktı. Herhalde adam öldürüldükten sonra Cebrail gelip “Ey İbrahim’in babası!” demezdi. Adamın da zinayı itiraf ettiği söylenirdi büyük olasılıkla. Ama İfk olayında olduğu gibi Mariya olayında da Muhammed hazretlerinin onurunu kurtaran Cebrail olmuştu. Haliyle Kur’an’a, Muhammed’e, Cebrail’e iman edenler bu rivayete de inanacaktı. Önemli olan da müslümanların inanmasıydı, diğerleri zaten inanmıyordu, düşmandı.

Mariya’nın hicretin on altıncı senesinde, yani Muhammed’in ölümünden 6 yıl sonra takriben 30 yaşında öldüğü rivayet edilir. (Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, II, 745 vd)

Kim bilir ne eziyetler ne çileler çekmiştir. Zavallı Mariya!

 

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Din içinde yayınlandı ve , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

51 Responses to ZAVALLI MARİYA ve İBRAHİM

  1. ss dedi ki:

    İFK HADİSESİ: Adını, Kur’an’daki olaya ilişkin âyetlerde (en-Nûr 24/11-22) iki defa geçen (en-Nûr 24/11, 12) ifk kelimesinden alır. İfk “iftira, en kötü ve en çirkin yalan” demektir. İfk, Kur’an’da ayrıca iki yerde (el-Furkân 25/4, Sebe’ 34/43) sözlük anlamında geçmektedir. İftiraya yol açan ve hemen hemen bütün kaynaklarca Hz. Aişe’den aynı şekilde nakledilen hadise şöyle gelişmiştir:
    Resûl-i Ekrem Mustalik (Müreysî) Gazvesi’nden dönerken beraberinde götürdüğü eşi Âişe, konakladıkları bir yerde sabaha karşı tekrar hareket emri verildiğinde tabii ihtiyacını gidermek üzere ordugâhtan uzaklaşır. Geri gelirken boynundaki Yemen (Zafâr) akiği gerdanlığın düşmüş olduğunu fark eder ve kendisini bekleyecekleri düşüncesiyle dönüp aramaya koyulur; ancak karanlıkta onu bulup el yordamıyla tanelerini toplayıncaya kadar çok vakit kaybeder. Konak yerine geldiğinde diğerlerinin hareket ettiğini görür ve yokluğunu anlayınca aramaya çıkacakları inancıyla orada beklemeye başlar; bu arada uyuyakalır. Ordunun artçılarından Safvân b. Muattal es-Sülemî görevi gereği kamp yerini kontrol ederken onu bulur ve devesine bindirip hayvanı yederek orduya yetiştirir; fakat hızlı yürümekle birlikte kendisi yaya olduğu için kafileye ancak kuşluk sıcağında mola verdikleri zaman ulaşabilir.
    Söz konusu gecikme başlangıçta kötüye yorumlanmamış, hatta kimsenin dikkatini bile çekmemişken, hicretten önce Hazrec kabilesinin reisi olan ve Medine’nin yönetimi kendisine verilmek üzere iken Hz. Peygamber’in gelmesiyle bundan mahrum kalan Abdullah b. Übey b. Selûl’ün başlattığı dedikoduyla birlikte iç huzursuzluklara yol açan önemli bir olay halini almıştır. İslâmiyet’i istemeyerek kabul ettiği için münafıkların reisi diye bilinen Abdullah b. Übey ile adamlarının Resûl-i Ekrem’i ve kayınpederi Hz. Ebû Bekir’i küçük düşürmeye ve aralarını açmaya yönelik sözleri, bazı müminlerin de katılmasıyla (kaynaklar bunlardan Hassan b. Sabit, Mistah b. Üsâse ve Hamne bint Cahş’ın adını vermektedir) kısa zamanda yayılma istidadı göstermişti. Sefer dönüşü rahatızlanarak bir ay kadar yatan Hz. Âişe ise bunu duymamış, sadece bu süre içerisinde daha önceki rahatsızlıklarında gösterdiği ilgiyi göstermeyen Resûlullah’ın odasına seyrek uğramasından bir şeyler olduğunu sezmişti. Hz. Âişe, hastalığının nekahet döneminde bir tesadüfle babasının teyze kızı Ümmü Mistah’tan oğlunun bu dedikoduyu anlattığını duymuş ve üzüntüsünden tekrar hastalanmış, arkasından da Hz. Peygamber’den izin alıp babasının evine gitmişti…..” (İslam Ans. T.D.V. 21/507–509) olay bundan ibarettir.

    5.1-Siz bu olayı bir senariste verseniz belki 10 tane film yapar ama bu sadece film olmaktan ileri gitmez. Dursun’un yazdığı senaryo da belki en kötülerinden olurdu.
    5.2-“Ali, gerçeği öğrenmek için Aişe’nin cariyesi Berire’nin tanıklığına da başvurulabileceğini söylüyor Muhammed’e. Muhammed bu tanıklığa başvurduğunda, cariye, “hanımı için iyilikten başka bir şey bilmediğini” söylüyor.
    Berire, Hz. Aişe’yle sürekli beraberdi, belki de Hz. Peygamberden daha fazla yanında oluyordu. T. Dursun Berire’nin sözünü kabul etmiyor, görmezden geliyor ve hemen geçiştiriyor.
    5.3-Hz. Peygamber’in hanımlarından hiçbiri iftirada en ufak bir rol almadıkları gibi, onu tasvip edici en ufak bir söz bile söylemediler. O kadar ki, uğruna kız kardeşi Hamne bint-i Cahş’ın iftirada rol oynadığı Hz. Zeyneb bile rakibesi (Hz. Aişe) hakkında ancak iyi sözler etti. Bizzat Hz. Aişe (r.a) bunu şöyle açıklar: “Hz. Peygamber’in hanımları içinde Zeynep benim en güçlü rakibimdi. Fakat iftira olayıyla ilgili olarak Hz. Peygamber kendisine görüşünü sorduğunda, o şöyle cevap vermişti: “Ey Allah’ın Rasûlü, Allah’a yemin ederim ki, onda takvadan başka bir şey görmüş değilim.” (Mevdudi,Tefhimü’l-Kur’an 3/502)
    5.4-Eğer Hz. Peygamber, Hz. Aişe’nin zina yaptığına inansa ve boşasaydı kim ne diyebilir di ki? Kaldı ki Hz. Ali boşamasını söylemiştir, ama Hz. Peygamber vahyi beklemiştir. Yüce Allah’ta onun masum olduğunu kafirlerin dedikodularıyla hareket edilemeyeceğini bildirmiştir.
    5.5-Zina yapan kadınla kim beraber olmak ister ki, Hz. Peygamber olsun.
    5.6-Bu olayı o zaman gündeme getiren siyasi amaç peşinde koşan, inanç olarak kâfir olan münafıklardı, onlar günümüzde de mevcuttur ve kıyamete kadar da olacaktır.
    5.7-Rivayetlerde, söylentileri birkaç kişinin yaydığı ifade olunmaktadır. Bunlar da Abdullan b. Übeyy, Zeyd b. Rifa (muhtemelen Yahudi münafık Rifaa b. Zeyd in oğlu), Mistah b. Üsase, Hassan b. Sabit ve Hamne bint-i Cahş’tı. Bunlardan ilk ikisi münafık, kalan üçü ise yanlış anlama ve zayıflıktan dolayı şerre karışmış müslümanlardı. Şerre az veya çok bulaşmış başka kişilerin adlarına Hadis ve Siyer kitaplarında rastlanmamaktadır.
    5.8-O gün ordunun artçısı olan Safvân b. Muattal es-Sülemî’dir. Bir Müslüman’ın, Peygamberin eşine karşı anormal bir duygu taşıdığını hangi akıl kabul edebilir ki?
    İstanbul Eyyüb semtinde mezarı bulunan Eba eyyul el-Ensari’nin karısı iftira söylentilerinden söz ettiğinde, bu büyük sahabi şöyle demiştir: “Ey Eyyub’un annesi, Aişe’nin yerinde orada sen olsaydın böyle bir şey yapar miydin?” Karısının “Allah’a yemin olsun ki asla yapmazdım.” demesi üzerine de şunu söylemiştir: “O halde Aişe senden daha iyi bir kadındır. Bana gelince, Safvan’ın yerinde ben olsaydım, böylesine kötü bir düşünceyi aklımdan bile geçirmezdim. Safvan ise benden daha iyi bir müslümandır.”(Mevdudi,Tefhimü’l-Kur’an 3/503)

    • MaMaLi dedi ki:

      ss!ifk,iftira yalanmı demek?yahu sen önce ifk ne demek onu öğren sonra buraya,kopyala yapıştır yaparsın”ifk”kolye demekdir be mübarek))

    • SEHER dedi ki:

      lütfen bu site kapansın.insanlar yalan yanlış bilgilere sahip olmasınlar. okurken içim pArçalandı efendimiz hakkında daha çok bilgi sahibi olmak için araştırma yaparken böyle şeyler okuyan gözlerim sanki harama bakmış gibi üzülüyorum. Allahım sen bu insanlara hidayet ver sen bu insanlara merhamet et .çünkü onlar belli
      ki efendimizi hiç tanımıyorlar. tanısalar böyle konuşamazlardı.

      • pante dedi ki:

        Bu site kapansın, kapansın da Seher’in putperestlik duyguları hoş olsun, rahatsız oluyor yoksa. :))
        Efendisi hakkında nasıl bu bilgiler verilir, o efendisi ki Allah’ın sevgilisi, di mi ama, kainatın efendisi o.
        Seni gidinin putperesti seni. Asıl sen bilmiyorsun. Çocukluğundan itibaren beynine girmişler. Seni putperest yetiştirmişler. bir insanı tanrının sevgilisi ve kainatın efendisi yapacak kadar yüceltmişler zihninde. O yüzden bu tür yazıları okuyunca şok oluyor, tahammül edemiyorsun.

      • Düşünen dedi ki:

        Sayın Pante ;

        Bu site çok okunan bir site . Özgürce tartışmaların olduğu çok faydalı düşünmeye iten bir site siteyi dahada geliştirerek devam ettirmenizi rica ediyoruz sizden 🙂 Ayrıca sayfayı önerdiğim ve bu sayfayı okuyan arkadaşlarım çok beğendiklerini de söylediler. İnşallah bağnazların söylemleri sonucunda siteyi kapatmazsınız. Saygılar Sayın Sayfa yöneticisi

      • pante dedi ki:

        Kapatmayı düşünmüyorum sayın Düşünen . Geliştirmeyi de düşünüyorum ama belki biraz zaman alacak.
        Teşekkür ederim.

      • murat tarık dedi ki:

        sen kapan daha ıyı olur..

      • bagatur dedi ki:

        bende izliyorum okuyorum araştırıyorum,
        konuların çoğu doğru kaynaklarda bunu destekliyor, herkes senin gibi veya senin herkes gibi düşünmen yanlış, bu böyle der sende araştırısın her kelimesi açık net anlaşılsın diyen bir kitap için 300 bin aşkın kitap ile açıklama yapılmasına ragmen halen bir netlik kazanmamış,
        bence sen önce gökten inen dedikleri oysa lazım oldukça yazılan ayetleri araştır nerde birinci orjinal musaf nerde ikincisi nerde en son osman derlemişti o nerde önce onu araştır sonra biraz daha oku belki inancın dahada pekişir

  2. ss dedi ki:

    Pegamber Efendimize (s.a.v) Atılan iftiralara cevaplar. Hayrettin Karaman
    PEYGAMBER EFENDİMİZE (SAV) ATILAN İFTİRALARA CEVAPLAR; Peygamber Efendimizin Aile Hayatı

    PROF. DR. HAYRETTİN KARAMAN

    Hz. Peygamberin (sav) Aile Hayatı

    http://forumi.kurandhesunet.net/tarkce(151)/pegamber-efendimize-s-a-v-at-lan-iftiralara-cevaplar-hayrettin-karaman(13086).html

    • bagatur dedi ki:

      PROF. DR. HAYRETTİN KARAMAN bir çok kitabını okudum, başka yazarlar ile karşılaştırdım, gerek hadisler gerek kaynaklar birbirlerinden farklı
      battaniyeden çaydanlıktan ince belli bardaktan asansörden tahrik olan prof kitaplarına bile baktım sen az araştır

  3. karmakan dedi ki:

    muhammed kısırdır.

    • HAFİZE dedi ki:

      Edepsizlikten ne yapacağını şaşırmışsın ismin gibi sen de karma-karışıksın

  4. Sinan Güler dedi ki:

    Yalanların bini bir paraEy allahın resulu kusura bakma ama çok fena halde üç kağıtçıymışsın aynı zamanda uçkurunada çok düşkünmüşsün kafanı bi çevirde karıların hakkındaki söylentilere bak biri yalan öteki odamı yalan?Mademki resuldün niye çoluk çocuğun hep senden önce öldü?Onca çocuğun ölürken sen nasıl bu kadar uçkurunla oynadın?Bu karıların hepsi kısırmıydı?seninkinde bi sakatlık olmasın bi tahlil yaptırsaydın diyorum.!

    • darthvader560 dedi ki:

      bu nasıl bir uslubtur arkadaş… ister inan ister inanma. ister bu dinden olma. usluba bak. Allah doğruları göstersin ve şerrinizden esirgesin. bahsettiğinin kişi babanın oğlu değil.

    • HAFİZE dedi ki:

      Bence sinan asıl tahlil yaptırması gerekn kişi sensin. ama sakın gitme tahlile falan sonra mazallah bi daha geri dönemezsin bu akılla..

      • Hafiz Ali dedi ki:

        ister inan ister inanma,amaaaaa öküzlük benim sana ne,
        Sonrada bu öküzler Mööööööleyecekler…möööö diye.
        Öküze sus demek öküze hakaret olacak.

  5. mervece dedi ki:

    buradaki yorumlara bakınca, “erdem”li olabilmenin nasıl bir lutuf olabildiğinin farkına vardım… keşke allaha inanmayanlar, gene Allaha inanmayan Ahmet Altan gibi erdemli olabilseler… inançlara saygı gösterebilseler… gelelim konuya…
    öncelikle şunu anlamak lazım…
    islamiyet gelmden önce arabistanda durum nasıldı…
    Cahiliye Arapları arasında aileyi oluşturma ve aile kurma düzeni de karmakarışıktı. O gün yaygın olan başlıca evlenme çeşitlerini kısaca şöyle sıralamak mümkündür:
    1. Erkeğin evlenmek istediği kızı velisinden istemesi suretiyle.
    2. Değişik erkeklerle fuhuş yapan kadının, doğan çocuğunun o erkeklerden birine ait olduğunu söylemesiyle.
    3. Bir kadının, gizlice ilişkide bulunduğu erkekten çocuğu olmasıyla.
    4. Erkeğin, ilişki kurduğu başkasına ait cariyeden çocuğu olunca onu satın alması yoluyla.
    Bunlardan başka, kadınların değiştirilmesi (Be’l nikahı), kızı ve akrabalarından bir kadını başka birinin kızı ve akrabası olan bir kadına karşılık vererek, o kadını almak yoluyla (Sığar nikahı), bir kadını geçici bir zaman için kiralamak şeklinde, daha da çirkin olanı, istibda’ nikahı dedikleri,| bir erkeğin doğacak çocuk daha iyi olsun diye, karısını hayızdan temizlendikten sonra beğendiği başka bir erkeğin çadırına göndermesi yoluyla. İslâm, bütün bunların hepsini ortadan kaldırmış, ilk nikah şeklini ıslah ederek kabul etmiştir.
    Bir erkek, istediği kadar kadınla evlenir, istediği zaman onu boşardı. İslâmiyet geldiği zaman nikahında on tane eşi olup, evliliğin dörtle sınırlanmasıyla diğer eşlerinden ayrılmak zorunda kalan bazı sahabilerin adları kaynaklarımızda zikredilmektedir.
    Diğer taraftan, iki kız kardeşle birden evlenme âdeti olduğu gibi, üvey anneyle de evlenme âdeti vardı. Kocası ölen kadın, üvey oğullarına miras olarak kalırdı.

    Bir cahiliye Arabı karısını boşar veya ölürse, bu adamın büyük oğlu bu kadınla evlenmek istediği zaman elbisesini kadının (üvey annesinin) üzerine atar, bu suretle mehir vermeye lüzum kalmadan, o kadın onun karısı olurdu. Bu üvey oğul, isterse onunla evlenir, isterse satar mihrini kendisi alırdı. Ancak kadın, çabuk davranarak üzerine elbise atılmadan kendi kabilesine kaçabilirse bu durumdan kurtulabilirdi.
    İslâm, çok sayıda böyle üvey annesiyle evlenmiş kişilerin evliliğine son vermiştir. Bu hususta Kur’ân–ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır:
    “Daha önce geçen durum bir tarafa, bundan böyle babalarınızın nikâhladığı kadınları artık nikâhlamayın. Hiç şüphe yok ki bu, Allah’ın gazabına sebep olan bir hayasızlıktır. Ne iğrenç bir yoldur o!” (Nisa, 4/22)
    Kız çocuklarının olmasını ayıp görürler, onların doğumundan utanç duyarlardı. Savaşmadığı, saldırılara karşı obayı koruyamadığı, erkekler gibi çalışıp kazanamadığı, bir saldırı anında düşman kabilelerin eline esir düşecekleri, tecavüze uğrayıp fuhuş yaptırılacakları gibi düşüncelerle kız çocukları olunca çok kızarlar, öfkelerinden çıldıracak hâle gelirlerdi. Kur’ân–ı Kerim bunlardan, kız çocuğu olan birisinin nasıl bir halet–i ruhiye içerisine girdiğini Nahl sûresinde çok veciz bir şekilde anlatmaktadır:
    “Onlardan birine bir kızının dünyaya geldiği müjdelenince, öfkesinden ve üzüntüsünden, yüzü mosmor kesilir. Müjdelendiği bu kötü haberin etkisiyle utanıp eşinden dostundan saklanmaya çalışır. Şimdi ne yapsın! Hor, hakir, itilip kakılan bir belâ olarak onu hayatta mı bıraksın, yoksa toprağa mı gömsün, ne yapsın? diye kara kara düşünür! Dikkat ediniz, ne fena hükümlerdi verdikleri bu hükümler!” (Nahl, 16/58–59)
    “Diri diri gömülen kız çocuğuna, hangi suçtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman.” (Tekvir, 81/8–9)
    “Fakirliğe düşme endişesi ile evlâtlarınızı öldürmeyiniz. Onların da sizin de rızkınızı veren Biz’iz. Şüphesiz ki onları öldürmek büyük bir suçtur.” (İsra, 17/31)

    http://www.sorularlaislamiyet.com/article/14748/hz-muhammed-in-dogdugu-arabistanda-inanc-ahlak-kulturel-ekonomik-ve-sosyal-durumlari-aciklar-misiniz.html
    ….
    görüldüğü gibi islamiyetten önce erkekler istedikleri kadar bayanla evlenebiliyorlardı… ayrıca kabile sistemi şimdiki aşiret sistemi gibi ama daha etkiliydi… ve peygamber efemdimiz bu mekkenin ileri gelen ureyş kabilesindedndi…
    peygamberlik risaletini yaymaya başladığı vakit, mekkenin ileri gelenleri kendisine “para istiyorsan para, güç istiyorsan güç, kadın istiyorsan kadın” teklifinde bulunmuşlardı ama peygamberimiz, bir elime güneşi bir elime ayı verseniz beni gene de davamdan vazgeçiremezsiniz demişti…
    bir insan, istese hemen sahibi olabileceği şeyler için kendini savaşların, ölümün içine niye atsın ki…
    sizinde bir yazınızda söylediğiniz gibi, “islamiyet öncesi” dönemde erkeklerin ve bayanların çıplak bir şekilde tavaf yaptığı söyleniyor…
    şimdi lütfen akıl ve izan çerçevesi içinde tekrar düşünün…
    düşünürken de peygamber efendimizin o zaman çok evliliğe izin olmasına rağmen ilk eşi hz hatice ölene kadar hiç kimseyle evlenmediğini unutmayın…
    evlilik hakları sınırsızken, dörtle sınırlandırıldı…
    önce bir islamiyet öncesi dönemi düşünün, sonra peygamber efendimiz as. ile başlayan dönemi…ve lütfen insaflı olun…

    • Karaleke dedi ki:

      yazdıklarınızı baştan sona okudum, konu ile hiç bir ilgisi olmayan şeyler. bir de utanmadan güzel bir şeymiş gibi şunu yazmışsınız :
      “Bir erkek, istediği kadar kadınla evlenir, istediği zaman onu boşardı. İslâmiyet geldiği zaman nikahında on tane eşi olup, evliliğin dörtle sınırlanmasıyla diğer eşlerinden ayrılmak zorunda kalan bazı sahabilerin adları kaynaklarımızda zikredilmektedir.”
      sadece 10 tane kadınla mı evlenebiliyormuş müslümanlar. bir bayan olarak bu duruma ne kapak uyduracaksınız acaba? allahınız bu kadar mı eşitliğe önem veriyor sizin.

      • HAFİZE dedi ki:

        Bir erkek istediği kadar evlenip boşanır derken hepsinin bir istisnai durmu vardır. şimdi sana bunları çok yazmak isterdim fakat her nekadar ben yazsamda beynin algılamayacağı için boşuna yazmıyorum sen güvenilir bi siteden bakar öğrenirsin tatlım. ha bu arada dışarda zina yaparak rahatça cünüp gezeceklerine ”Allahsızların” islamiyetin tanıdığı hakları kendi hayatıma uygularım daha iyi . en azından sizin gibi fuhuşluk yapılmıyor dışarda. Ayrıca hz. ALLAH (c.c) eşitsizliki yoktur (el-adl’adaletli olması’) bu güzel isimden de anlaşılacağı gibi Rabbimiz nefsani şeyler hariç herkese eşit davranmış mesela sizde de akıl var bizde de var ha ama sıkıntı o aklı kullanamamakta tek fark bu cnm eğer sizler Allahın verdiği aklı kullanabilseydiniz şu an bu konuşmalar belkide yaşanmayacaktı ee ne de olsa cehennem bişekilde doldurulacak öyle değilmi CEHALETİZM topluluğu …!
        üstad ne de güzel söylemiş
        ”Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil” (bediüzzaman hazretleri)

    • sevgi dedi ki:

      Merve hanim. Peyqamberin ilk esi Hatice olene kadar hic kimseyle evlenmedigini unutmuyoruz zaten. Cunki o Haticenin sponsorlugu sayesinde peyqamber oldu. Ayrica peygamberlik yalanini da Hatice biliyordu, cunki birlikde pilanlamisdilar. Ayrica peygamber Haticeyi o kadar seviyormus ki, o oldukden sonra 9 yasli cocukdan tutmus kendi gelinine kadar her kese saldirmis.

      • Sena dedi ki:

        öncelikle sizi adabı muaşerete davet ediyorum sevgi hanım. saldırmış falan çok ayıp şeyler ki söz konusu ettiğiniz laflar da normal bir insana değil peygamberimizedir. lütfen saygıda kusur etmeyiniz. ayrıca nerden uyduruyorsunuz böyle şeyleri nerde yazıyor bana açıklayabilir misiniz. işinize geldiğinde kuranı kerimden ayetler istiyorsunuz. şimdi de siz bize bunun sebebini açıklayın..!

    • ahmet dedi ki:

      Çok eşliliğe izin olduğu halde ilk eşi hatice ölene kadar neden başkasıyla evlenmediğine ve Hatice öldükten sonra neden çorap değiştirir gibi gerçek sayısı bilinmeyecek kadar çok evlilik yaptığınada açıklık getirirmisiniz..Sıkça duyduğumuz dul kadınlara iyilik olsun diye yaptı demeyin…Öyle olsaydı daha önce dul kadınmı yoktu…Ayrıca bazıları 10 kadınla bile evleniyorsa demekki bir çok fakir erkek hiç kadın bulamıyordu..Bir düşünsenize hem bir çok kız çocuğu sadece kız olduğu için doğduğu anda öldürülüyordu sonra erkekler üçer beşer kadın alıyordu…Akıl mantık alıyormu bu durumu?

  6. kello dedi ki:

    merve seni bencil örümcek kafalı yobaz. seni aşağılık insanlık yüzkarası varlık. senin yazılarını okudukça insanlığımdan utanıyorum bir insan bu devirde nasıl bu kadar kalın kafalı cahil yobaz at gözlüklü olabilir hayret.

    • HAFİZE dedi ki:

      kello musun denyo musun bilemem ama asıl yobaz sensin kardeş.. kimin kafası örümcek kiminki ezilecek ahirette hesabınız görülecek .. Hadi biz size göre yine at görüşlüyüz peki ya siz nesiniz Allah kalplerinizi gözlerinizi mühürlemiş hakikatleri ondan göremiyorsunuz yazık siz ve sizin gibi cahillere..(Cehalet topluluğu-alayınızı Allah islah eylesin)

      • sevgi dedi ki:

        Sayin Hafize. Eger bir insan cehennem korkusundan fahishelik yapmiyorsa bu asla gurur duyulacak bir karakter degildir.Onemli olan korkulacak bir sheyin (cehennemin)aslinda var olmadigini bilerek insani duygulardan uzaklashmamakdir. Biz iyilik yaparken karshilik beklemiyoruz. Ama siz iyilik yaparken cenneti hayal ediyorsunuz. Bence asil acinacakli olan bu. Sizin muslumanlarin cehennemin ve cennetin olmadigi bir vakitte nasil davranacaklarini hayal bile edemiyorum. MUTA , RECM , ADAM ASMACA OYUNU 🙂 Siz gerchekden de kotuluklerden uzak durdugunuzumu dushunuyorsunuz ? Insani duygulardan uzak chok shey saya bilirim. Bir de muslumanlarin hepsinin agressivliginin sebebini merak ediyorum . Tum muslumanlar hakaret ediyor. Kuran bile . Gercekden insanlara kafir deme hakkini nereden aldiniz? Fuhushe deme hakkini nereden aldin ? Gercekden ne kadar az bilirsen o kadar cok kizarsin 🙂

      • sevgi dedi ki:

        Sana boyle bir hikaye anlatayim. Iki kiz varmish. Birisi fahishelik yapma arzusundaymish ama babasinin korkusundan yapamiyormush. Ikinci kiz ise onun arkadashiymish ve hep ona bunun iyi bir shey olmadigini soyluyormush. Gun geliyor ikisininde babasi vefat ediyor. Birinci kizin korkacagi bir shey kalmadigi icin fahishelik yapmaya bashliyor . Ikinci kiz ise yine oldugu gibi kaliyor. Cunku birinci kizi korkulari yonetiyordu. Ikinci kizi ise her zaman kendi akli yonetiyordu.

      • Drogba CC dedi ki:

        Hafize hanım, Allah mühürlemese görürlerdi. demek ki suçlu Allah. Neyse konuya gelirsek. Senin kocan cennette 72 huri ile sana boynuzlarn kralını takacak ve sen de zevki sefa da olacan he? Ne genişlik ne genişlik, bir de kadınları kandırmak için sahtekar islam alimleri kadınlar kıskanmayacak bu huyları alınacak gibi acizce bir çözüm bulmuşlar.
        Dikkat et sözlerine ben hiç Ateist veya Deist olup birini kesen görmedim. Siz ve sizin gibiler ise dini dayatıp,cemaat,tarikat kurarak beyinleri yıkayarak paracıklar içinde yüzer duruma geldiniz. O bile İslam ülkelerini kesmedi sevmedikleini asıp kesiyorlar. Allah istiyormuş. Allah yerine hüküm verilip, insanlar bu ülkede katledildi. Diri diri gençler yakıldı.Ki hepsi de belki müslümandı. Yukarıdaki konu için ise ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Ama sizin peygamberden alevler yükseliyor. niye her ayette seks, karı kız cima!! Ahzap – Tahrim – Aişe 9 yaş giderde gider.

      • Sena dedi ki:

        Öncelikle şunu söyleyebilirm ki ”bazı insanlar inanarak yaşar bazıları ise inanmak istedikleri gibi yaşar” bu durumda herkes nasıl istiyorsa öyle hayatını yaşar bu yüzden kimse kimseye HİKAYE anlatmasın gerçekler görülüyor görmeyenler sizsiniz zaten. bizim bi amacımız var o da Allahın rızasını kazanmaktır. evet bazen biz inananlar yanlış algılanabiliyoruz bizim asıl amacımız siz cayır cayır yanacaksınızda bizde sefalet içinde yaşayacağız demiyoruz. insan şu dünyevi hayatında ne yaparsa karşılığınıda ahirette bulacaktır diyoruz. inananlar cennete inanmayanlar ise cehenneme gidecektir. Ha şunu da söyleyeyim ki Allah korkusu olmayan bir insandan herşey beklenir ki ” insan yalnızca sevdiğinden korkar, sevmediğini ise umursamaz.” biz umursuyoruzki yaşıyoruz bunun karşılığını alacağımızı da biliyoruz. “Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de kalın bir perde bulunmaktadır ve onlar için büyük bir azap vardır.” (Bakara, 2/7)
        Ayet, önceki ayette bildirilen belli kâfirlerin iman etmemelerinin sebebini ve onu gerektiren durumu beyan eder.

        Aslında kalplerinde bir mühür ve gözlerinde bir perde yoktur. Bundan murat, küfür ve günahı hoş gösteren, iman ve taatı da çirkin gösteren bir durumun nefislerinde meydana gelmesidir.

        Bu durum,
        – Yoldan sapmaları,
        – Taklidde kalmaları,
        – Sağlıklı bir bakıştan yüz çevirmeleri sebebiyledir.

        Böylece artık onların kalplerine hak nüfuz etmez, kulakları mühürlenir, öğüt alamazlar. Afak ve enfüste dikilen ayetler(bk. Fussılet, 53), bunlardan ibret alanlara çok manalar ifade ederken, bunlara fayda vermez. Böylece sanki perdelenmiş gibi olur, görmeleri engellenir.

      • Sena dedi ki:

        Bu arada bnm eşim olacak insan cennette 72 huriyi istediği zaman( ki ister mi bilemem) bizim de istersek gılman eşlerimiz olacaktır. fakat yine size şöyle diyim; bu dünya heçici olacağı için güzellikle para şan şöhret vs vs.. ahirette ki güzelliklerimiz de dünyadaki gibi olmayacaktır..ki Allah hepimizi özene bezene yaratmıştır. burdaki söylenmek istenen şeyler çok farklıdır nedense siz farklı algılıyorsunuz işte bu da kalpleriniz mühürlenmiştir manasına çıkıyor” o mühür de zaten sizden kaynaklanan bişey”

    • Sena dedi ki:

      Syn Sevgi şunu çok merak ediyorum doğrusu diyelim ki sizin dedikleriniz doğru çıktı e diğer tarafta nasıl hesaplaşıcaz cnm nerden beni diğer taraftan bulup bana diyeceksin ki ” bak gördün mü biz haklıydık” diye. ama buluşamayız ki çünkü sizin inancınıza göre ölümden sonra hayat yok. Peki ya bizim dediklerimiz doğru çıkarsa biz hertürlü işi hallediyoruz CANIM 😉 işte bu sefer siz yandınız.. belki siz bizi bulamazsınız ama özellikle ben sizi bulacağım.. ahirette görüşürüz sevgili arkadaşlaarrrr..” hadi hesabınız kolay gelee 🙂

      • Alex dedi ki:

        Ahireti uykunda goruceksin 🙂 .Gorucek olursan hesabini sor . Bashka shansin yok cunnku.

      • Sena dedi ki:

        Sen ne saçmalıyorsun alex. ben ahiretin hayalini kuruyorum evet. çünkü insan gerçekleşecek bir şeyin hayalini kurar”bazı insanlar gerçekleşmesini istediğini – oda sizin gibiler işte” 🙂 sizin inancınıza göre hesaplaşacağımız yerde yok cnm. o ne olacak 😉

      • Drogba CC dedi ki:

        Sena, Ahirette beni bul o zaman. Ahiret varsa tabi olma olasılığı da olabilir. Olmasını da isterim. Özellikle olmayan dinleri üretenler ve bu batıllara inanıp Tanrıyı rencide edecek kitaplara inanarak masum insanları katledenler hesabını vermelidir. Evrensel bir Tanrı kötü – iyi diye yargılar. Ebediyyen yakacağını sanmam sadece daha alt kademe bir hayat sunar. Mesela Sena sana Cübbeli veya Usama Bin ladin i verir, her türlü iyi yiyeceği vermez .çölde bırakır bedevi hesabı takılırsınız.

      • Sena dedi ki:

        drogba sen ne saçmaladığının farkında mısın acaba… onca insanlar dediğin müslümanlar katlediliyor.. peki kim tarafından ”inanmayanlar”..git biraz gündem takip et. hem sen geç dalganı geeççç.. biz de size diyeceğiz geçç cehenneme geçççç ”ateş seni çağırıyoo drogbaaa”

      • Gencer dedi ki:

        Arkadaşlar Bu Bayan kafayı yemiş.Fazla Muhattap olmayın bence.

      • Alex dedi ki:

        Sena hanim . Oncelikle kimin cennete kimin cehenneme gidecegini bir tek Tanri bilir diyorsunuz. Sonrada Drogba arkadasimiza sana cehenneme gec deyeceyim diyorsun.Belki sende cehenneme gideceksin nerden biliyorsun>? ve yahut Drogbanin cehenneme gidecegini nereden biliyorsun ? Sen simdi basimiza Tanrimi kesildin? Kimin nereye gideceyini soyliyorsun ??

        Sena hanim bir girib evrenin resimlerine bakin. Belki gormemissinizdir,.Bakinda bu kadar buyuk evrenin icinde dunyanin ne kadar kucuk dusdugunu gorun. Tanri simdi bu dunyanin icndeki insanlarin karilarina , muta sina , peygamberin karisina , ne bileyim ben kafa ortusunemi kafayi takdi? Birak bu gibi masallari. Cocukmusunuz siz? Tanri bu kadar basit biri degil anlayin artik. Cocuk bile yemez bunu.

        Akrabalarimdan bir kac musluman her gun benimle ugrasiiyordular. Musluman olayim diye. Bak Alex yanacaksin , oleceksin , yaziksin . Bana masallar anlatiyorlardi bilmem kim kurani yakmis bir kac gun icinde kendisi yanmis. Dedim kim soyledi lan bu cocukca masallari . Siz yersiniz ama ben yemem. Bu muslumanlar o kadar kaddardir ki adami kesin 2 3 gun icinde gizlice bir yerlere sokup yakmislar dedim. Zaten kuran kafirleri oldurun diyor. E insanda gozleri onunde kurani yakinca , kurandaki ayetlerde qaz verince insanda yakiyorlar . Insanda kesiyorlar.

        Tabi iddiaya girerek her yil 1 kuran yaktim. Tabi herkesin gozu onunde degil( kurani yakan insanin bir kac gun icinde kendisi yandigini duyduktan sonra bunu yapacak kadar salak degilim tabi ki 🙂 ). Kendi kendime . 15 kuran yakmisim tam olarak 15 yildir. Masallah sapasalim ayaktayim. Bir yerlerimden atesin cikacagini belkedim hep ( aqzimdan , kulagimdan , vs. ) Ama bir seyler olmadi arkadaslar . Hepsi hikaye . 🙂

      • Sena dedi ki:

        Evet yalnızca Allahu Teala bilebilir kimin Cennete gideceğini ve kimin de Cehenneme gideceğini, yalnız bir şey atlıyorsunuz;
        siz Allah’ın kafirler hakkında(inanmayanlar hakkın da) ayeti kerimeleri olduğunu bilmiyor musunuz.. hatim ederken sanırım onları okumayı unutmuşsunuz 😀
        ALLAH (azze ve celleh) ayeti kerime de şöyle diyor ”Ne kadar çirkindir o uğruna kendilerini sattıkları şey ki; Allah’ın kullarından dilediğine kendi lütuf ve kereminden vahiy indirmesine kafa tutarak, Allah ne indirdiyse hepsini inkâr ettiler. İşte bu yüzden de gazap üstüne gazaba uğradılar. Can yakıcı azap asıl kâfirler içindir.” bu ayetten de anlaşıldığı üzere Kafirler ve bununla beraber müşrikler, münafıklar da hiçbir zaman cennete giremeyecekler(tevbe etmedikten sonra). onların yeri cehennemdir…
        sana gelince alex; üzülüyorum sen ve seningibler içinn.. bizim kitabımızı Kuranımızı yakmışsın utanmadan söylüyorsun ama ben ve benim gibiler hala size karşı kin beslemiş oluyoruz öylemi..
        görün gencer bey görün kimler kafayı yemiş kimler sıyırmış kin ve nefret nasıl bürümüş sizi görün..!! Sen ölümünü bekle ve gör SAYGIDEĞER ALEX …!!

      • MaMaLi dedi ki:

        Beynimiz,mühürleneceğine,kalbimiz mühürlensin.Not:kalbi mühürlü,bir zındık)

  7. mervece dedi ki:

    tanımadığın bir insana karşı bu kadar nefret… üzüldüm senin adına… nefretin, benden çok sana zarar verir…
    benim gibi yobazlardansa, senin gibi inançsızların duruşu, korkutucu… ben bir karıncayı bile incitemem, ama sen beni hiç tanımadığın halde bir kaşık suda boğarsın…
    Allah inancı, kişiyi erdemli kıldığı için güzel… ve sen, inancın olmadığı için bu erdemden yoksunsun…

    • HAFİZE dedi ki:

      çok doğru yazmışsın..

      • Alex dedi ki:

        Sayin Sena . Oyle konushuyorsun ki , sanki musluman olmayan bizler boyle kaddar , gozu hic bir shey gormeyen, iyiyi kotuyu ayiramayan kimseleriz. Yazik. Asil muhurun sizin gozunuzde oldugunun farkinda degilsiniz. Muta mi diyeyim. Cariyelermi diyeyim . Recmmi diyeyim ne diyeym . En acimasiz ishler sizlerden cikiyor. Evet cok beklersin cennetde gilman eshlerini . Cunku bu kadinlara ait degil. Pak zevceler oldugunu soyluyor. Kadinlarin bir payi yok. Payi olsaydi bu dunyada olurdu. Kadinin bir eshi olmali .Ama erkeyin kac tane isterse zevcesi , cariyesi ola bilir . Evet sizin Tanriniz sevgiye cok deger veriyor. Anliyoruz. Eshin pak zevcelerine kavushur. Sende gilmen eshlerine ( tabi bula bilirsen ).

        Sayin Hafize . Ben bir karincayida olduremem diyorsun. Nereden biliyorsun belki bizde olduremeyiz. Sen bilmediyin bir sheyi soylemekle yalanci oldun. Birde kendini ovuyorsun . Bir karinca bile olduremezsiniz evet. O zaman insanlari asanlarin , ellerini kulaklarini kesenlerin arasinda ne ishin var anlamadim. Sizler boyle sheyleri gorunce gozleriniz parliyor. Asil sizlerin kalpleri muhurlenmish. Evet sizin gibi peygamberiniz de bir karincayi bile incitemez .

        7 Araf suresi : 4. Nice memleketleri helak ettik. Onlara azabımız gece uykusuna dalmışken, yahut gündüz istirahat halinde iken gelmişti.

        Sadece 70 yillik bir omru olan insanlari cehennemde sonsuza kadar azap icinde yakan bir Allah. Evet bir insanin bunu yapmaya yuregi gelmez. Ama bizlerden kat – kat merhametli dediginiz Allah bunu gonul hoshluguyla yapiyor. Aslinda siz bunlari kabul ederek Tanriyi kirletiyorsunuz . Belkide Tanri size soracak. Ben size akili neden verdim. Benim bu kadar kaddar olacaqimi dushundunuz?

      • Sena dedi ki:

        Ya hu arkadaşlar takmışsınız cariyelik meselesine. kaç kere daha anlatmam gerekecek bu cariyelik çok eşlilik olayını acaba.. siz islamı doğru düzgün öğrenin kuranı kerimi adam akıllı okuyun ondan sonra gelin bana diyin kien acımasız işler sizden çıkıyor..dünya da en çok islam dinine rağbet vardır hristiyanlıktan, yahudilikten , ateistlikten vs. çoğu insan islamiyeti seçiyor bi onların videolarını izleyin bakalım neden seçmişler. acımasız olduğumuz için mi yoksa merhametli olduğumuz için mi?? Alex sen en iyisimi benm yazdıklarımın hepsini oku kadınlarımıza ne kadar değer verildiğini islamda göreceksin şu an aynılarını bir daha buraya yazamayacağım. bana sürekli çok eşlilikle gelmezseniz sevinirim baştan sona kadar yazdıklarımı okuyun öyle bana yorum yazın arkadaşlar..

      • Alex dedi ki:

        Ben sacmalamiyorum Sena hamin. Nesini anlatacaksin bana cariyeliyin , cok esliligin . Uzak basi kadinin rizasi olmadan ikinci esi amaz diyeceksin. Mutada izin yoktur haberdar edeyim . Kuranin bir yerindede kadininizdan izin alip evlenin diye bir sey okumadim . Musluman olanlarda bunlari sevenlerdir iste. Hristiyanlardan iyyiyiz diyorsun. Ama hristiyanlar sizden daha fazla. Bak hristiyanlara salak gozunde bakiyorsunuz . Dunyada en cok hristiyan dinine inaniliyor .Bence sizde sayinizi cogaltmasaniz iyi olur.Yadaki sayinizin cogalmasiyla ovunmeseniz iyi olur. Akilli , mantikli insanlar her zaman azdir. Bilim adamlarinin az oldugu gibi.

      • Sena dedi ki:

        Saygı değer arkadaşım cariyelik ve çok eşlilik meselesini ben anlattım anlamak istemediğini kendi ağzınla belli ettin zaten o halde başkalarının aklını da karıştırma yın saçma sapan zihniyetinizle…siz kuranı adam akıllı okusaydnız asıl anlaşılması gerektiği gibi anlasaydınız doğru dinin islam olduğu kanaatına da varırdınız..
        hem diyorsun ki akıllı ve mantıklı insanlar az olur tıpkı bilim adamları olduğu gibi hem de hristiyanlığın çok olduğunu söylüyorsun o halde kim daha akıllı gerçekten de ispat etmiş oluyorsun.. 😀

  8. ahmet dedi ki:

    ne kadar çok iftiracı beyinsiz özürlü varmış

  9. HAFİZE dedi ki:

    MUHAKKAK OKUYUN ARKADAŞLAR SONUNA KADAR!!!
    Ya siz nasıl insanlarsınız, hadi İslam’a inanmayanları da geçtim ya MÜ’MİNLER.. Müslüman olan bir kişi asla böyle bir uydurma felsefi birşeye inanmaz. Anasayfanın başında da belirtildiği gibi(zavallı maria ve ibrahim). bu başlıktan şunu anlayabiliriz ki HZ. Peygamber Efendimiz kötüleniyor (bilerekten). yok neymiş Hz. Ebubekirin ve Hz. Ömer (r.a) yanında soydurmuş kızı (sümme haşa) Peygamberimiz, yok Allahu Azimu Şan hiçbir zaman hz ebubekir ve hz. ömeri hiç affetmeyecekmişmiş.. Saçmalığında bu kadarı. Yahu be din kardeşim senin hiçmi islami bi bilgin yok sen nasıl müslümansın! Öncelikle hz. ebubekir ve hz. ömer Peygamber efendimizin en yakın dostlarıydı böyle bir hataya düşemezler zaten çünkü peygamber efendimizin izinden gidiyorlardı ayrıca hz maria validemiz de böyle anlatıldığı gibi değildir ki peygamber efendimizde böyle ahlaksız bir kişiliğe sahip bir insan değildi.birgün bi sahabe hz peygamberimizin kişiliğini ahlakını sorar hz. aişe validemize; hz. aişe validemizde ”O’nun ahlakı Kur’an_ı Kerim’di” buyurur. yani demek istediğim şudur ki, peygamberimizin hiçbir zaman böyle ahlaksızca bir davranışı olmamıştır. böyle uyduruktan yazılmış saptırılmış insanları dinden çıkarmak için her haltı yapan dinsiz kişilerin sitelerine bakacağınıza; girin diyanet işleri başkanlığına ordan temiz ve doğru bilgi edinin. zaten bu felsefi bir site dinsiz düşünürlerin yazdığı bir sitedir ASLA İNANMAYIN BURADA YAZILMIŞ OLANLARA…

    • MaMaLi dedi ki:

      Hafize!”kur’an_kerim’di”yahu kardeşim sen,inandığın kitabın adını yazamıyorsun daha))onu öğren sonra burada,yorum yaz))

  10. Hafize dedi ki:

    insan bilmediği unuttuğu birşey yüzünden yalancı olmaz Alex bey bu1. 2.si ise kimse kimseyi suçladığı falan yok burda söz konusu bizim dinimiz ve sizin bazılarınız dinimize küfrediyor. siz bizleri cani yerine koyuyorsunuz bilip bilmeden.. Ayrıca sanki çok kuran okumuşsunuz gibi bide ayetlerimi yazıyorsunuz ya onuda anlamış değilim ki sizler olaya çok farklı yaklaşan insanlarsınız bu yüzden kaybediyorunuz zaten. ayeti kerimenin türkçe mealine bak derim neden bu böyle olmuştur diye, çünkü her ayeti kerimenin bir iniş amacı vardır. ama ben size yine kısaca yazarım onu..

    Allah Teâlâ, müşriklerin yalanlama, karalama, alay etme gibi tepkilerine rağmen, kararlılıkla kitabı tebliğ etmesi gerektiğini peygamberine bildirdikten ve insanlara da bu kitaba uymalarını emrettikten sonra bu buyruğa aykırı davranmaya kalkışanları uyarma ve tehdit mahiyetinde olmak üzere, nice eski kavimlerin isyankârlıkları yüzünden hiç ummadıkları ve beklemedikleri anlarda Allah’ın ansızın ortaya çıkardığı bir felâketle helâk olduklarını haber vermektedir.

    inanmayan insanlar Allaha küfür ettiklerinden ve müslümanlara eziyet çektirdiklerinden dolayı Allahu teala onları helak etmiştir. bir diğer helak edilen kavim ise lut kavmidir netten onları okumanı tavsiye ederim Sayın Alex.. ibretlik ne kadar olay var göreceksin…

  11. ALLAH BİRDİR BAŞKA ŞEYLERE MÜRACAT EDİP YORULMA dedi ki:

    Şu kainatın düzeni terbiyesi idaresinin tesadüfen yaratılmış olduğunu öne süren biir insan cahil değil cahilin önde gidenidir. Kendılerını cok bılmıs cok zeki sanırlar.
    Bir odaya tablo ve boya koydum 40 yııl sonra gırdım odaya baktım kendılıgınden tesadüfen bır ruzgar esmis ve tabloda harıka bır resım olusmus desem bana kım ınanır? kimse inanmaz ama şu muazzam kusursuz kainatın tesadüfen oluşmuş olabılecegıne inanıyorlar.Yine bir odaya çiviler çekiç ve tahtalar bıraksam 40 yıl sonra odaya gırdıgınızde masa olmuş olabılırmı olamaz masanın olabılmesı için bir usta gerekir bir toplu iğne bile ustasız olamaz!
    öyleyse nasıl KUSURSUZ KAİNAT tesadüfen oluşmuş olabilir? cansız atomlar nasıl canlı bir organizma meydana getirir?
    bakın sebepler birer perdedir etrafınıza bakın tesadüfen oluşan bır sey varmı evınızde sokakta yürürken başına bir taş gelse o taş kafama tesadüfen geldı dıyebılırmısın?

    BUNDAN SONRAKİ SÖZÜMDE HRİSTİYANLARA hz. İSA ya inandıklarını söylüyorlar ama hz isa kendinden sonra bır peygamberın Hz.Muhammed in(sav) gelecegını müjdelemıstı bakın incil(müjdeleyici demek)
    daaha inanıyoruz dedıkleri hz İsaya bile inanmıyorlar?
    nasıl oluyor bu iş?
    Allah ın kitabını kendilerine göre değiştirdiler o kitaptan ne hayır gelır hiç dokunulmamış korunmuş Kuran ı kerim dururken başka şeylere müracat etmeye gerek var mı?
    her ayetin bir iniş sebebi vardır hafıze senanında söylediği gibi cariyeler bilmem ney siz sadece bunlar ıcın mı ınanmıyorsunuz tekrar söyleyeyeyım sebepler bırer perdedirler hakıkkı anlamda araştırsanız islamı ön yargılarınızdan kurtulup cidden ne kadar mantıklı bir din olduğunu anlarsınız ama sız on yargılarınızdan okuduğunuzu farklı yorumluyor farklı manalara cekıyorsunuz sapıtıyorsunuz sıze dıyecegım iyiki bunlar bır mahkeme ı kubraya bırakılıyor! cok pısman olacaksınz! bırde dıyorsunuz cok merhametlı ALLAH nasıl cehenneme gonderır falan siz O nun emırlerını yok sayın O size o kadar affetmek ıcın fırsatlar versın Peygamberler göndersın yinede O nu yoksayın emırlerıne karsı gelın sonrada neymıs efendım nasıl cehenneme gönderir!

    Nasıl gönderecegını ahirette görürsünüz!!!!!!!!!!!
    ALLAH SİZLERİ ISLAH ETSİN

  12. Burak dedi ki:

    Çamur at izi kalsın😡😡

HAFİZE için bir cevap yazın Cevabı iptal et