FATİH HRİSTİYAN mı OLMUŞTU?

Gentile_Bellini_003GALATA’DA KATOLİKLİK

Fatih Sultan Mehmet 29 Mart 1432’de Edirne’de doğdu. Babası Sultan İkinci Murat, annesi Hüma Hatun’dur.  Fatih’in hayatı anlatılırken  karşılaştığımız ilk cümle genelde budur.  Ama doğru olup olmadığı tartışmalıdır. Bazı kaynaklar Fatih’in annesinin Mara Despina adlı bir Sırp prensesi olduğunu gösteriyor. “Tarihçilerin kutbu Halil İnalcık bu tartışmalara son noktayı koymuş ve Fatih’in annesinin Hristiyan olduğunu vurgulamıştır. ” diye iddia edilir:

http://www.odatv.com/n.php?n=fatih-gizli-odasinda-ne-sakliyordu-0607101200

 

(Emine Çaykara, Tarihçilerin Kutbu: Halil İnalcık Kitabı, s. 459)

Ancak tarihçi Hammer’ın kitabında ise Fatih’in 1432’de doğduğu, 2. Murat’ın Sırp prensesi Mara ile 1435’de evlendiği yazılıdır. O nedenle Mara Despina’dan bahsederken parantez içinde üvey diye belirteceğiz ama bunun bir soru işaretli durum olduğunu belirtelim.

Fatih, ölümünden sonra Selanik’teki bir manastır’ı (üvey) annesinin anısına satın alarak armağan ediyor. Bu konuda Topkapı Sarayı arşivinde saklı olan 1463 tarihli bir fermanı da var:

“(…) anam Despina hatun mahrusai Selanik’te küçük ayasofiye dimekle meşhur olan manastırı ber vechi şer’i şerif satun almuş, bu üzre şer’i mektubu dahi varmış. (…)”

Fatih’in (üvey) annesi gibi kendi eşleri de Hristiyandır. Rum Zaganos paşanın kızı Kornelya, Anna, Helen, Alexias, Tamara gibi toplam 17 Hristiyan kadını Fatih Sultan Mehmet’in hanımları olarak kayıtlara geçmiştir. Resmi olarak 7 karısı olduğu yazılır. Türk hanımları da vardır ama sayısı 4’ü geçmez. Bunlardan Sitti Mukrime Hatun Fatih’le evlendiğinde henüz daha 11 yaşındadır.

Peki ya Fatih’in kendisi Müslüman mıydı?

Sürekli namaz kılıp, oruç tuttuğuna dair bir kanıt var mı?

Gençliğinde, İstanbul’un fethi ve sonrasındaki ilk dönemlerde müslüman olduğunda kuşku yok. Ya sonrası?

Örneğin Fatih’in kilise ayinlerine katıldığına dair bilgiler var.

Araştırmacı yazar John Freely, Fatih’in dindar olmadığını ama arada sırada yalnız başına çıkıp Galata’da St. Pietro Kilisesi’ne gidip ayinleri izlediğini, komünyon ekmeğinden yediğini yazıyor. Freely’nin görüşü Fatih’in ne Müslüman ne de Hristiyan olduğu yönünde.

Prof. Dr. Yalçın Küçük “Atamanoğlu Fatih” adlı kitabında S.N. Fisher, Gian-Maria Antigiolla gibi tarihçilere dayanarak II. Bayezid’in babası için “babam müstebitti ve peygamber Muhammed’e inanmazdı” dediğini aktarıyor. Küçük, babasını “dinsiz” olarak gören II. Bayezid’in babasının Bellini’ye yaptırdığı tablolarını parçalattırdığını ve sattığını not ediyor. Küçük’e göre Fatih, bütün dinlere aynı hoşgörü ile bakan bir sultandı.

Bugün örneğin Prens Charles ya da Obama cuma namazlarına gidiyor olsa müslümanlar ne düşünürdü acaba? “Merakından gidiyordur” demezlerdi herhalde. Müslüman olduklarının delili olarak sunar, propagandasını yaparlardı.

Ama Fatih kiliseye gidince Hristiyan olduğu düşünülmez. Bu noktada Fatih’in İstanbul’u fethettiğinde Ayasofya’da namaz kılması ve Ayasofya’yı camiye çevirmesi müslümanlığına bir kanıtmış gibi düşünülebilir. Ama yeterli midir? Çünkü Fatih o sıra 21 yaşında bir delikanlıdır ve padişahlığın gereğini yapmıştır.

Bu, ölene kadar müslüman kaldığının kanıtı değildir. 29 yıl daha yaşamıştır ve bu süre içinde Aristo’dan başlayarak tüm filozofları okumuş, felsefeyle ilgilenmiş, Hristiyanlık dahil diğer dinleri incelemiştir. Bu süreç içinde düşüncelerinde, dünya görüşünde, inançlarında değişim yaşamış olabilir. Bir kitap bile insanı değiştirebiliyor, yüzlerce yabancı eser Fatih’i neden değiştiremesin?

Örneğin “peygamberin vahiy katibiydi” diyerek bir adamın müslümanlığı kanıtlanamaz. O vahiy katiplerinden öyleleri vardır ki daha sonra dinden dönmüştür.

Turan Dursun’un 30-40 yaşındaki haline bakıp “müslümandı” denilemez. 50 yaşında müslümanlığından eser kalmamıştır.

Tersi örnek verecek olursak 80 yaşındaki Flew’in değil, 81 yaşındaki Flew’in inancı geçerlidir artık. Ateistlikten deistliğe dönmüştür.

Ama Fatih, bir değişim yaşamış olsa bile bunu açığa vuramaz, çevresine açıklayamazdı. Kesinlikle kellesinden olurdu. Çünkü padişah öncelikle devlet-i aliyye ve İslam’a bağlılığı ile tahtını koruyabilirdi. Padişah olmak, başkan olmak herşeye hakim olmak, her istediğini yapmak demek değildir. Onların da aşamayacağı kırmızı çizgiler vardır ve din konusu en hassas, en tehlikeli konudur. Ne çevresine, ne millete izah edemez. Milletin dinini de değiştiremez. Duyulduğunda “Vay kafir! Vurun kellesini!” denerek ayaklanılır.

Fatih’in Şiiri

Fatih’in bir şiiri var ki Hristiyan olduğunu düşünmemek olanaksız. Çetin Altan’ın Milliyet’te yayımlanan yazısında bu şiire yer veriyor ve Fatih’in Hristiyan olduğunu iddia ediyor.

İşte Fatih’in Avni mahlasıyla “Galata’da Katoliklik” üstüne yazdığı gazel:

Bağlamaz firdevse gönlünü Kalata’yı gören

Servi anmaz onda ol serv-i dilârâyı gören

Bir firengî şîveli İsayî gördüm onda kim

Lebleri dirisidür der idi İsâ’yı gören

Akl u fehmin dîn ü îmânın nice zabt eylesün

Kâfir olur hey müselmânlar o tersâyı gören

Kevser’i anmaz ol içdiği mey-i nâbı içen

Mescide varmaz o varduğı kilisâyı gören

Bir Frengi kafir olduğunu bilürdi Avniya

Belün ü boynunda zünnari çelipayı gören.

Bu beyitlerin günümüz Türkçesine çevirisini inceleyelim:

Bağlamaz Firdevs’e gönlini Galata’yı gören (Galata’yı gören, gönlünü cennetin en gizemli bahçesine bile bağlamaz)

Servi anmaz anda ol servi dilarayı gören (Gönül güzeli bir sevgiliyi Galata’nın kendisinde gören, anmaz bir daha selvi boylu bir başka sevgiliyi)

Bir firengi şivelu İsa’yı gördüm anda kim (Galata’nın kimliğinde bir Hıristiyan dilli İsa gördüm ki)

Lebleri dirisidür diridi İsa’yı gören (Dudakları kutsal bir tapınak olur, İsa’nın insanlık dünyasını gören)

Akl-ü fehmin din-ü imanın nice zapt eylesün (Dinle imanın akıl ve anlayışını sıkı tutmak gerekir)

Kâfir olur hey müsemmanlar o tersayı gören (Yoksa ey Müslümanlar, o kiliseyi gören olabilir kâfir hemen)

Kevseri anmaz ol içdügi mey-i nabi içen (Galata’nın içtiği katıksız şarabı içen, cennetteki Kevser şarabını bile anmaz olur)

Mescide varmaz o vardığı kilisayı gören (Orada karşılaştığı kiliseyi gören de bir daha gitmez mescide falan)

Bir frengi kâfir olduğunu bilürdi Avniya (Fatih’in mahlası) (Avniya  bilirdi senin bir kâfir Hıristiyan olduğunu)

Belün ü boynunda zünnari çelipayı gören (Belinde keşiş kuşağını, boynunda haçını gören)

***

Fatih Sultan Mehmed’in “Avnî” mahlası ile yazdığı ve bir kısmı bugüne ulaşabilen şiirleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Muhammed Nur Doğan tarafından yeniden tertip edilerek, Fatih Divanı ve Şerhi adıyla Eminönü Belediyesi tarafından İstanbul’un fethinin 551. yıldönümü vesilesiyle 2004 yılında yayımlandı. Kültür tarihimizin önemli simalarından Ali Emirî Efendi tarafından bulunan ve Fatih Millet Kütüphanesi 305 numarada kayıtlı olan yazma esas alınarak hazırlanmıştır.

Fatih’in bu gazelini inkar edemeyenler çare olarak gazeldeki sözleri çarpıtarak, mecazi anlamları var diyerek, “bilürdü” sözcüğünü ”zannederdi” diye açıklayarak durumu daha doğrusu Fatih’in Müslümanlığını” kurtarmaya çalışırlar. İlaveten bu şiirin mecazi olduğu, Fatih’in de padişahların çoğu gibi oğlancı olduğu ve bu şiiri bir oğlan sevgilisi için yazdığı iddialar arasındadır.

FATİH’İN KAHRAMANLARI

Fatih’in tarihteki gözde kahramanları ve önderleri kimlerdi acaba? Attila mı, Cengiz Han mı yoksa Alparslan mı? Ya da daha İslamcı takılarak Selahaddin Eyyubi’yi mi önemsemiştir dersiniz? Bunların hiçbiri değil.

Bizanslı entellektüel “Gregorios Phrantezes açıklamış: Büyük İskender, Roma İmparatoru Augustus, Bizans İmparatoru I. Konstantinos ve Theodosios Fatih’in en sevdiği kahramanlar. (F. Babinger, “Fatih Sultan Mehmet ve İtalya,” s. 138)

Fatih sürekli olarak Yunan yazar Plutarkhos’u (İS 50-125) okur ve bu tarihçinin yaşam öykülerini anlattığı Büyük İskender ve Roma İmparatoru Sezar’ın büyük fetihlerine hayranlık duyarmış. Bunlar normal görülebilir belki ama bütün bunlar biraraya getirildiğinde güçlü kanıta dönüşebilir.

FATİH TÜRK OLMADIĞINI SÖYLEMİŞ

Bizans İmparatorluk ailesinden gelen ve fetihten sonra Osmanlı’ya hizmet veren Fatih’in tarihçisi Theodoros Spandounes’e göre Fatih Türk değil.  Kitabında şöyle yazmış: “Fatih, Türk tarihçilerinin iddia ettiği gibi atalarının göçebe çoban kabileler olarak Tatarların-Moğolların-Oğuzların bulunduğu bölgeden [Orta Asya] geldiğine inanmıyordu. Fatih Sultan Mehmet, ailesinin Bizans İmparatorluk ailesi Komnenoslardan geldiğine inanıyordu.” (Theodor Spandounes, On The Origin of The Ottoman Emperors – Lena Umay)

Devam edelim:

FATİH’İN GİZLİ ODASINDA SAKLADIKLARI

Venedikli Franceskian rahibi Francesco Suriano’dan öğrendiğimize göre Fatih aynı zamanda Bizans’tan kalmış Hıristiyanların önemli kutsal eşyalarını da topluyor bunları özel odasında saklıyordu. Bunların içinde en önemlisi Meryem Ana’nın resmi olan ikona ve devamlı ateş yanan altın meşale idi. Fatih Venedikli ressam Gentille Bellini’yi bizzat bu odaya götürerek ona bu kutsal eşyaları göstermiş hatta ondan kucağında yeni doğmuş İsa’yı tutan Meryam Ana resmini yapmasını istemişti.

Fatih’in oğlu II Beyazit babasından kalan ve içinde 24 tane Meryem Ana ile yüzlerce Bizans Aziz’inin resmi bulunan İkonaları ve diğer kutsal objelerin 1489 yılında bir envanterini çıkartarak Fransa kıralına satmayı teklif ettiği öne sürülür. (Caroline Campbell / Alan Chong; Bellini and East -National Gallery, London 2005 s,111-)

Fatih’in kardeş katili olduğu, üstelik de bunu yasalaştırdığını da burada ilave edelim. Müslümanlıkta değil kardeş katlinin yerinin olmasını, herhangi bir müslümanı öldürenin dahi kafir sayılarak ebedi cehennemlik olduğu hükmü vardır.

Milli eğitim bakanlığı İslam tarihi ans. c.7 lad-mes II. Mehmed maddesi yazarı Halil İnalcık: “karındaşlarını nizam-ı alem için katletmek munasiptir kanunu koyarkende hakimiyetin bölünmezliğini temini ve ileride devleti taht kavğalarından korumayı düşünüyordu.” sayfa33 (Erol Özbilgen “Bütün yönleriyle Osmanlı- adab-ı Osmaniye” İz yay.say.92)

” Her kimesneye evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizam-ı alem için katletmesi münasiptir. Ekser ülema dahi tecviz etmiştir. onunla amil olalar.”

Taht için kardeş katlini mübah gören inanç İslam olabilir mi?

Şimdi soralım:

İslam’da mumyalama var mıdır?
Firavunlar gibi mumyalanmak caiz midir?

Fatih’in Ölümü ve Cenazesi

Yıl 1481.

Fatih, Anadolu yakasında konuşlanan ordusuna katılır. Hedefin hangi ülke olduğu bilinmemektedir. Tahminler Memlükler üzerinedir.

Ve Üsküdar’dan Gebze’ye doğru yola çıkılır. Ancak Hünkar çayırına gelindiğinde Fatih rahatsızlanır. Doktorların tedavisi fayda etmez ve Fatih ölür.

Fatih öldürüldü mü?

Bu ani ölümün sebebi hala tartışma konusudur ve kesin olarak bilinmemektedir. Kimileri ölümü gut hastalığına bağlar, kimileri ise zehirlenerek öldürüldüğünü öne sürer. Gut hastalığı, romatizmal bir eklem hastalığı olup genelde ayak başparmağı civarının şiddetli ağrı ile birlikte kızarıklı şişmesidir ki kısa zamanda ölüme neden olacak bir hastalık değildir. Fatih’in zehirlenerek öldürüldüğünü iddia edenler için, dönemin tarihçisi Aşık Paşazade’ye ait olduğu söylenen şiir bir dayanak teşkil eder.

İşte Âşık Paşazade’nin şiirindeki o beyitler:

“Tabipler şerbeti kim verdi Hân`e

O Hân içti şerâbı kâne kâne

Ciğerin doğradı şerbet o Hân`un

Hemin dem zari itti yâne yâne

Didi: “Niçün bana kıydı tabipler?”

Boyadılar ciğeri canı kâne

İsabet itmedi tabip şerâbı

Tımarları kamu vardı ziyâne

Tabipler Hân`a çok taksirlik itti

Budur doğru kavil düşme gümâne!”

Fatih’in cenazesi tam 19 gün sonra defnedildi

Fatih’in hayatta iki oğlu vardı. 34 yaşındaki büyük oğlu Amasya’da, 23 yaşındaki küçük oğlu Konya’da vali idi.
Veziriazam derhal iki şehzadeye de ulaklar göndererek babalarının vefat ettiğini ve acele İstanbul’a gelmeleri gerektiğini haber verdi.
İstanbul’a erken gelen şehzade tahta çıkacaktı.
Fatih’in cesedi vakit kaybettirilmeden İstanbul’a geçirildi ve Topkapı Sarayı’nda ıssız, ışıksız bir mekana adeta terk edildi.
Evlatları taht için birbirlerini yerken, Fatih’in cesedi adeta çürümeye terk edilmişti.
Topkapı Sarayı’nda, sıcak mayıs günlerinde elbiseleri içinde bırakıldığı için sultanın cesedi kokmaya başladı.
Ceset tamamen çürümeden Baltacılar Kethüdası Kasım ve iki hekim elbiseleri soyduktan sonra iç organlarını çıkarttılar ve daha sonra cesedi ilaçlayarak kefenleyip, defnettiler.
Şehzade Bayezid, padişah ilan edildikten hemen sonra, yani Fatih’in ölümünden 19 gün sonra, cenazeyi Fatih Sultan Mehmet kendi adına yaptırdığı camiinin avlusuna defnetti.

Tarihçi Erhan Afyoncu

Bu ilaçlamanın adı tarih kitaplarında “tahnit” olarak geçer.

İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 1975 yılında Türk Tarih Kurumu’nun çıkarttığı hacimli üç aylık “Belleten” dergisinde Topkapı Sarayı Arşivlerine dayandırarak Fatih Sultan Mehmed’in ölümünü anlatıyor.

“…Fatih Sultan Mehmed’in gasl edilmesi de elemli olmuştur. Yazın sıcağında on günden ziyade elbisesi ile kapalı kalan ceset koktuğundan yanına kimse gidememiş Baltacılar Kethüdası Kasım ile ânın usta dediği tahnit memuru ölüyü beraber soyup dahili ağşasını (iç organlarını) çıkarmak sûretiyle mumyaladıktan sonra kefenlenmiştir ve sonra da merasimle defnedilmiştir.”

Uzunçarşılı, Fatih’in defin işlemini anlattığı yukarıdaki paragrafa düştüğü dipnotla daha da şaşırtıyor bizi ve hiç de dolaylı bir anlatım yolu seçmiyor;

Osmanlı padişahlarından Osman Gazi, Murat Hüdâvendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed, İkinci Murad’ın cesetleri muhtelif sebeblerle mumyalıdır. Emir Süleyman Çelebi ile Musa Çelebi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın cesetleri de mumyalıdır.”

Tahnit mumya demek

Tahnit: Ölüyü bozulmaması için belirli formül dahilinde ilâçlama, iç organlarını çıkarma, ilâçlayarak çabuk bozulmayacak hale getirme.

“Bir diğer adı mumya olan tahnit, insan ruhunun ölümden sonra da hayatını sürdürdüğü inancına dayanmaktadır. Tahnit hemen bütün eski dinlerde, özellikle Mısır dinlerinde uygulanmıştır. (…)

İslâm dini açısından tahnitin hiçbir değeri ve önemi yoktur. Bunların da ötesinde İslâm, cesedin tahnitini ve yakılmasını yasakladığı gibi, ölüm hadisesinin kesinleştiği anlaşıldıktan sonra gömme işleminin geciktirilmesine bile izin vermez. İslâm’a göre insan topraktan yaratılmıştır, öldükten sonra toprağa gömülecek, toprakla bütünleşecek ve yine toprak olacaktır. http://www.sevde.de/islam_Ans/T/23.htm

Görüyoruz ki tahnit mumyalama demektir ve İslam’da yeri yoktur, yasaktır.
Ayrıca ölümün gerçekleştiği belirlendikten sonra cesedin defninin geciktirilmesine de İslam’da izin verilmez.

Fatih’in büyük sırrı:

Reşat Ekrem Koçu tarafından anlatılan bir hadise, Yahya Kemal’in Fatih’in hayatıyla ilgili her şeyi çok merak ettiğini ve araştırdığını göstermektedir:

Sultan II. Abdülhamid devrinde, bir yıl, Fatih civarından geçen ana suyolları patlar ve evlerin bodrumlarını su basar.
Tam o günlerde Fatih Sultan Mehmed, semt halkından birkaç kişinin rüyasına girerek ‘Boğuluyorum, beni kurtarın!’ diye yardım istemiştir.
Bu rüyalar halk arasında yayılarak kahvehane sohbetlerinin ana konularından biri haline gelir ve hafiyeler vasıtasıyla II. Abdülhamid’in kulağına kadar gider.
Telaşa kapılarak büyük ceddinin kabrini gizlice açtırmaya karar veren vehimli padişah, bu iş için Fatih İtfaiye kumandanı Mehmed Paşa’yı -gördüklerini kimseye söylemeyeceğine yemin ettirdikten sonra- görevlendirir.

Hemen işe koyulan Paşa, türbede sandukayı kaldırtıp kabri kazdırır. Üç metre kadar derine inildiği halde Fatih’in cesedine rastlanmaz.

Nihayet karşılarına bir demir kapak çıkar; kapağı kaldırınca bir taş merdiven görür, aşağı inerler.
Şahit oldukları manzara hayret vericidir: Geniş bir mahzenin ortasında büyük bir mermer, onun üstünde de bir tabut.
Tabut açılınca, büyük hükümdarın mumyalanmış cesediyle karşılaşırlar. Ceset hiç bozulmamıştır, hatta yüzündeki tazeliği aynen korumaktadır.

Durum padişaha arz edilir. Mehmed Paşa, padişahın sıkı tenbihlerine rağmen, bu müthiş sırrı bir süre sonra dayanamayıp yakın dostu Mehmed Şerif Paşa’ya anlatacaktır.
O da Yahya Kemal’e…

Peki Fatih’in tabutunun olduğu bu mahzenin aynı zamanda İstanbul’un kurucusu Roma imparator’u Konstantin’in mezarının da olduğu Havariyun kilisesinin yeri olduğunu biliyor musunuz?
Ya Fatih’in vasiyeti’nin Konstantin’le aynı yere gömülmek olduğunu…
Vasiyetinin yerine getirildiğini ama Fatih cami kamuflajı ile bu sırrın gizlendiğini düşündüğümüzde komplo teorisi kurmuş olmayız herhalde…

SONUÇ:

İstanbul’u fethederek Roma İmparatorluğunu tahtını ele geçiren Fatih, Roma’nın yeni imparatoruydu ve Roma adı Osmanlı olmuştu artık. Ama topyekün bir İslam imparatorluğu imiş gibi yansıtmak ve Fatih’i de bir İslam mücahidiymiş gibi göstermek bir İslamcı propagandasıdır. Annesinin ve eşlerinin Türk ve müslümanmış gibi gösterilme çabası da bundandır.

Gerçekten müslüman mıydı, hristiyan mıydı, dinsiz miydi onu ne ben, ne de bir başkası bilebilir. Ama onu bir İslam mücahidi, dini bütün bir müslüman olarak sunanların söylediklerinin gerçek olmadığı ortada. Fatih’in özel hayatıyla ilgili belgeler bize onun sofu düzeyinde ve gerici nitelikte bir İslamcı olduğunu göstermiyor.

Fatih, Eski Yunan’a hayranlık duyuyor. Eski Yunanca’yı öğreniyor. Eski Yunanca kitapları okuyor.

Fatih, resime, güzel sanatlara, edebiyata, şiire, müziğe düşkün. Bu yanıyla İslam’daki çoğu yasağı deliyor.

Fatih, dönemin en ünlü ressamlarını, Bellini’yi çağırıyor resimler yaptırıyor. Kendi portresini de. İslam’da gayrimüslim kadınla evlenmek o kadını müslüman yapma şartıyla mümkünken; Fatih’in annesi ve eşleri Hristiyanlığını sürdürüyor.

Fatih, annesinin anısına Selanik’te bir manastır satın alıyor. Fatih, kilise ayinlerine katılıyor.

Fatih, özel odasında Hristiyan eserlerini, ikonlarını bulunduruyor.

Fatih, Hristiyanlığı ve kiliseyi metheden şiir yazıyor. Fatih, şarabı övüyor, büyük olasılıkla o da içiyor. Fatih, İslam’da olmayan, İslam hukukuna ters kanunlar çıkarıyor ve uyguluyor.

Ve Fatih, Roma imparatoru Konstantin ile aynı yere gömülmeyi vasiyet ediyor. Ve yine görüyoruz ki birkaçı hariç padişahların tümü firavunlar gibi mumyalanıyor. Fatih ve Kanuni de dahil.

Elbette Osmanlı, Fatih’ten 4. Murat’a kadar dünyanın bir süper devleti, en büyük imparatorluğu. Fatih olsun Kanuni olsun tarihin en önemli simalarından ve büyük devlet adamları. Ama kesinlikle siyasal İslam’ın kullanabileceği türden kişilikler değil. Ne var ki siyasal İslamcıların elinde Atatürk’e karşı Fatih’i kullanacak derecede malzeme olmuş durumda. Halbuki Atatürk’ün gözünde Fatih, tarihin en büyük, en başarılı devlet adamı. Aralarında 5 asra yakın fark var ama birbirlerinin devirlerinde yaşasalardı, belki de aralarında pek fark olmazdı.

About pante

Araştırmacı sosyal medya editörü...
Bu yazı Tarih içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

105 Responses to FATİH HRİSTİYAN mı OLMUŞTU?

  1. yonca dedi ki:

    hadi lan ordan soyun sopun belli değil konuşma beee paçoz sen kim Fatih sultan Mehmed Han Hazretlerini agzına almak kim Araştırmanı düzgün yap objektif davran

  2. ayse dedi ki:

    divan edebiyatını iyi araştır. Bu gibi beyitler gayet normal ve hepsinin tasavvufi anlamları var. Ben edebiyat öğretmeniyim bu beyitleri hep gördük. biliyoruz.cedlerimize laf etme edep ya hu

    • pante dedi ki:

      Ayşe, madem edebiyat öğretmenisin; Bu şiir gibi benzer nitelikte bir şiir örneği verebilir misin?
      Böylece ben dahil senin gibi düşünmeyenler edeplenirler belki. Sevaba girersin. 🙂

      • züleyha dedi ki:

        Bir sakiden içtim şarap, arştan yüce
        meyhanesi,
        Ol sakinin mestleriyiz, canlar onun
        peymânesi.

        Peki hadi diyelim haklisin buyur al yunus emrenin şiirindede şarap gecıyor odamı içiyor sarhoş yanı hrıstıyan belkide…
        Goresunene bakma sadece…
        Hocasi aksemseddinin yaninda bir omre yakin gecirip egitimini onla tamamlayan bir padisahi birkac siir ve kanitlanmayan seylerle yargilamayalim…

    • MaMaLi dedi ki:

      Ayşe sende ağzına ala bilisin!!

  3. yonca dedi ki:

    canım beniiimmm fatih sultan mehmet bizim ceddimiz sen burada tutup da yalan yanlış bilgilerle akil insanları kandıramazsın didinme. Bizim padişahlarımız evliya kudretinde insanlardı biiiirrrr Fatih sultan mehmetin hocası Akşemsettindi ki onu araştırmanı tavsiye ederim ikiiii öyle değil mi :))))

    • pante dedi ki:

      Deli İbrahim de mi, Mason Reşat da mı, 19 evladını bir gecede hunharca boğdurtan zalim Ahmet de mi evliyaydı?
      Daha sayayım istersen. 🙂
      Fatih’e, Kanuni’ye takılmış, ondan ötesine geçemiyorsunuz. Kafanızı çalıştırın biraz. Geçti o karanlık devirler.

      • Elevation dedi ki:

        “Geçti o karanlık devirler.”

        Sizinde devriniz geçti ama 🙂 Bunu da eklemek lazım. 🙂

      • yonca dedi ki:

        sen tarihi doğru bildiğinden eminsin yani kafan calışıyor senin. daha sen tartışmaya aksi görüse acık bir insan değilsin yavas yavas agzını bozmaya basladın bu aksam cok vaktım yok ama anlatıcam sana tarih ne demekmiş

      • ayse dedi ki:

        pante panteee Fatih sultana hristiyan diyen sensin yani fatihe takılan sensin biz miyiz iftira atarsan fatihe cevabını alırsın deli ibrahim de nerden cıktı şimdi fatih ten bahset bize hadi karesini boğdurtanlar olmuş osmanlının bekası için.

      • pante dedi ki:

        Sen önce sahtekarlığı bırak!
        Hem Ayşe hem de yonca olarak mesaj atmaktan vazgeç.
        Bu yobazlar niye böyle 3 kağıtçı?
        Kadın kılığında, kadın ismi alarak yazarlar, 2-3 ayrı isimle yazarlar.
        Dürüst olun biraz.

      • pante dedi ki:

        Ben Fatih’e Hristiyan demiyorum, Hristiyan olduğunu bizzat oğlu söylemiş. Ben tartışmaya açıyorum,
        örnekleri, iddiaları vererek.
        Belki Hristiyan olmayabilir ama sizin gibi gerici müslüman da değildi. Boşuna sahiplenmeye kalkışmayın.
        Uymaz size. Hiçbiri uymaz aslında. En İslamcısı olan Abdülhamit bile içki içermiş, borsada kumar oynarmış.

      • yonca dedi ki:

        iftiracı pislik sen içki içiyon mu sahtekar hı abdulhamite mi dil uzatıyon dilini koparmak lazım senin gibilerin yobaz senin gibi internette site açıp salak salak konusanlara derler sahtekar pislik yobaz gerici ağzımı açtırma lan benim insanların kafasını karıstıramazsın sen muhabbete iyi baslayıp hakaretlerle devam eden salak ben kızım geriiiiii

      • pante dedi ki:

        İçiyom gız Ayşe! Sen içmiyon mu? 🙂
        Abdülhamit de putlarınız arasındaydı sahi di mi? Pardon ya, kutsalınız hakkında içki içtiği gerçeğini söyleyerek
        sizi rencide ettim. Alıyorum geri. Sizin kutsalınız içki içmez, kumar oynamaz, kadınlara düşkün değildir, çocuklarını,
        kardeşlerini öldürmez, insana bile kıymaz. Ak paktır hepsi. Kulları olarak siz onları baştacı edin, biz sesimizi kısarız. 🙂

        Bir daha da ya Ayşe olarak gir ya da yonca. Ve lanlı manlı, küfürlü yazma.

      • züleyha dedi ki:

        Yanlis 19 ewlat degil erkek kardes…bu sayi cok yuksek bi rakam ve osmanlida eger bunlar katledilmeseydi tahtin ne duruma gelecegini dusun simdi bile bi avuc toprak icin aileler dagiliyor devleti aliyenin bekasi icin gerekliydi tabi bunu bende desteklemiyorum…

      • Gencer dedi ki:

        Pante sen bu Yobazlara sakın bakıpta bu bilgileri yayınlamaktan vazgeçme.Senin sayende aydınlandım daha önce bilmediğim o kadar çok bilgi veriyorsun ki.
        Seni kutlamamak elde değil.

      • pante dedi ki:

        Teşekkürler Gencer.

    • MaMaLi dedi ki:

      Fatih de oğlancıydı!yonca seninle sanırım ilgilenmez.

    • fatih dedi ki:

      hayret sen öğretmenmisin desene senin gibi tutucu bağnazların eline teslim edilmiş çocuklarımız sen birde sırbistana gitte bak bakalım onlardaki tarihi kalıntılar ne o döneme ait ayrıca ak şemsettin dediğin korkak köpek şeyh bedrettinin talebesiydi 18 yaşında iken hocası hakkında bir sürü yalanı vardır aşıkpaşazadenin izinden gidip saray ulufesinden aşıkpaşazade gibi azami fayda sağlamak için her türlü riyakarlığı yapmıştır bence sen birkere önce adam gibi oku ve öğretmenliğinin hakkını ver diyeceğim objektif ol senin bir kere uslubun bozuk sana da ancak böyle cevap verilir

  4. elevation dedi ki:

    Pante, komik lan bu yazı 🙂

    ““Fatih, Türk tarihçilerinin iddia ettiği gibi atalarının göçebe çoban kabileler olarak Tatarların-Moğolların-Oğuzların bulunduğu bölgeden [Orta Asya] geldiğine inanmıyordu. Fatih Sultan Mehmet, ailesinin Bizans İmparatorluk ailesi Komnenoslardan geldiğine inanıyordu”

    Bu osmanlı hanedanlığı babadan oğula geçen yani soydan geçme bir imparatorluktu bildiğim kadarıyla. Fatih’in babasıda şudur,

    http://tr.wikipedia.org/wiki/II._Murat

    İkinci Murat’a bakıyoruz,

    “Babası I. Mehmed, annesi Dulkadiroğulları Beyliği’nden beyi Suli Bey’in kizi Emine Hatun’dur. Bazı kaynaklar annesinin Amasyalı Divittar Ahmed Paşa’nın kızı Şehzade Hatun olabileceğini de belirtirler.[1][2] Fatih Sultan Mehmed’in babasıdır.”

    Soyu Anadoludaki Türk beyliklerinden Dulkadiroğullarına uzanıyor. 🙂 Yazıların tamamen atmasyon, Akhenaton’un (neferkaminanu.wordpress.com) adlı bloğuda öyle.

    Gelgelelim sadece Annesi hakkında ihtilaf var. Ama annesi yabancı olsa dahi baba Türk. 🙂

    http://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCma_Hatun

  5. Tarık dedi ki:

    Pante nasıl bir insansın sen ya yazılarının hiçbir kaynağı yok hepsi palavradan ibaret.Frengi ”sen”diye çevirmişsin resmen bir de yabancı tarihçileri kaynaklık göstermişsinki onlar bile kaynak göstermemiş.Ve Osmanlıda işler şuanki gibi yürümüyordu merak etme o saraya giren ve padişah eşi olan herkes müslüman oluyordu.Fatih Sultan Mehmet tüm Avrupayı İtalya da dahil çok iyi biliyordu çünkü İstanbulda da aynı şeyi yapmıştı her şeyiyle orası hakkında bilgi toplayıp fethetmişti.Bir insan hristiyan olsa sence hristiyanlığın en büyük temsili klisesi olan Ayasofyayı Camii yapıp ardından da bir daha asla değiştirilmemesini ister mi? Senin kendine saygın yokki başkalarına saygın olsun o kötülediğin adam Dünya Tarihini değiştiren adamdır hiçbir padişahın yıkamadığı surları işte o araştırmalarıyla yıkmıştır.Ve bir ”adamı” yargılamak için adam olmak gerekir sırf kendine müslüman diyebilmek için Müslüman olan ve Dünya tarihini değiştiren birine palavra atmak,iftira atmakla da adam olunmaz.Neymiş tahnit mumyalamaymış ve ağzımı bozmak istemiyorum ama neyse sen kendini kandır sana kanacak bir ”adam” bulamazsın burada.Bu arada dil bilgin baya zayıf belli frengi ”sen” diye çevirmişsin ama adam kelimesi insan anlamında kullanılırdı eskiden belirtmek istedim sonra yine bana da palavra atma

  6. Orhan Akay dedi ki:

    Pante arkadaş;
    Sen onlara bakma, onlar birtakım kişi ve kavramları kendilerine put edinmişler; işin kötüsü bunu da İslam zannediyorlar. Müslüman olmamana rağman İslam’ı onlardan çok daha iyi anlamışsın sen. Sen bunlara sorgulamaya devam et, eğer kalbinde iyilik varsa Allah sana hidayet edecektir.

  7. Atam Sultan Mehmet dedi ki:

    Evet arkadaşlar tam okuyordum makaleyi. Ben şiirde bi yanlış görmedim herkes anlamak istediği gibi anlar şiiri. Herkesten soğuttunuz. Hayır benim anlamadığım sen herşeyi biliyosun ayrıntısıyla bi hangi dine mensup olduğunu bilmiyosun. Alla alla sen mezarın bile nerde olduğunu biliyosun hemde ayrıntısına kadar. Kaynakların da kesindir senin. Sonda ki noktayı koyuşuna kadar iyi hikaye amaaaaa ne zaman orda Atatürk lafı geçti ben anladım senin neye varacağını. Ben de bi iddia atayım bir de bunun videosu var kanıt çok net Atatürk der ki:”Bizim devlet idaresindeki ana programımız, chp programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.” Evet şimdi Söyle bana Bu TÜRK MÜSLÜMANLARIN ATASI kim ? İftira atmak leke atmak kolay. Neymiş adam roma imp.luğunu devam ettirmiş Osmanlı adında 🙂 (: 🙂

  8. DOĞRUCU-DAVUT dedi ki:

    Prof İlber ortaylı kitaplarında diyorki;Fatih ”rönesans senyörüdür” ayrıca ”Kozmopolit davranışlara meyletmişti” diyor,Rönesans senyörü lafı normalde övgü sözü olmakla birlikte islami açıdan hakaret saylır,zira Yunanistandan heykel getiriyor,Belliniye resmini yaptırıyor,şiir yazıyor,karides istakoz yiyor,bunlar islamda haram ve günah şeylerdir
    Ayrıca Kozmopolit davranış olarak HURUFİLİĞE(yahudi talmot inancı) meyletmişti,diyor,Birde papanın onu hrisityanlığa davet eden bir mektuptan bahsediyor,Kozmopolit deyip başka şeylerden bahsetmemesi ,kendini riske atmak istemediği sonucunu bende uyandırıyor,Çok karışık anlamına gelen kozmopolit olarak tek hurifilik demesi manidardır

  9. Halikarnas Balıkçısı , Azra ,Bedri Rahmi takımının Fatih için,şunları söylediği,yazdığını hatırlıyorum.Sizi ilgilerdirebilir : , 1461 de, Trabzon’u muhasara eden askerlerini tepeden seyreden
    Fatih, İlyada Destanı’ndan ezbere ,klasik yunanca dizeler söylemiş.Trabzon feth edildiğinde tanıştığı.Rahip Genadius’un kütüphanesinde 12.yy da yazılmış bir İlyada Destanı da bulunca çok sevinmiş,Rahibi İstanbula götürerek ona bir kilise yaptırmış.Rum olan annesi ölünce,ona selanik’ten bir manastır satın alıp,validesini oraya gömmüş. İstanbulun fethi sırasında fatih aslında 19 yaşında imiş.haliç surlarındaki bir kapıyı rumlar kasten açık bırakmış .

    v.s

  10. İmtisal-i Cahidü fi’llah olubdur niyyetüm
    Din-i İslam’un Mücerred Gayretidür Gayretüm

    Fazl-ı Hakk u Himmet-i Cünd-i Ricaullah İle
    Ehl-i Küfri Serteser Kahreylemekdür Niyyetüm

    Enbiya Vü Evliyaya İstinadum Var Benüm
    Lütf-i Hakk’dandur Heman Ümmid-i Feth ü Nusretüm

    Nefs ü Mal İle N’ola Kılsam Cihanda İctihad
    Hamdülillah Var Gazaya Sadhezaran Rağbetüm

    Ey Muhammed Mücizat-ı Ahmed-i Muhtar İle
    Umarum Galib Ola A’da-yı Dine Devletüm

    HEY MODERN ORYANTALİST, hZ AİŞENİN YAŞI MESELESİ GİBİ İNSANLARIN AKLINI BULANDIRACAK İFTİRACI, ŞU ŞİİRE DE CEVAP VER, BUNU DA FATİH SULTAN MEHMET YAZMIŞ.

  11. Osmanlı Sevdalısı dedi ki:

    Ya lütfen osmanlııyı bu şekilde tanıtmayalım itira oluyor fatih hristyan olsa bile oğluna bakın lütfen yani tarihimizi karalamayalım mezarı açılmış diosunuz ya sende orada varmıydın bu soruları kendiöize soralım vicdanınız el yerirse yayınlayın

    • Kutlu dedi ki:

      Fatih’in torunlarından olan Cem Sultan sonradan katolik olmuştur, onun torunlarının torunları da katolik olarak yaşıyorlar 🙂

      • Aleyna dedi ki:

        Cem Sultan fatihin torunu değildi oğluydu, ve dininden dönmediği için zehirlenerek öldürüldü , siz bu saçmalıkları hangi tarih kitabından okudunuz yhaa.
        Ve yukarıdaki yazıları okuduğumda gözlerim doldu, biz padişahlara tapmıyoruz yukarıdaki yazıları yazanlar bunlara kendileri bile inanmıyorlar, öbür tarafta sizin bu çirkin iftiraları attığınız FATİH sizi affedicek ama ALLAH affetmiycek.

      • eser bastürk dedi ki:

        Neden fatih sultan mehmedin affi allahtan buyukmu ki o affedip allah affetmicek sizin zihniyetiniz. Bu zaten sacma zirvaliklarla insanlari kandirmak sunu su kafaniza yazin sizin o dinsiz gordugunuz ATATURK sayesinde 5 vakit ezan sesi duyuyosunuz hani bir siir varya ataturke dil uzatma sebepsiz ananï bilirdin ama baban kim olurdu bilemezsin serfsiz diye

  12. kasim dedi ki:

    yorumlar cok sacma. islami bilmedigin de belli. mesela bi indim asagi dogru. islamda gayri muslim kadinlarla evlenilebilir. musluman olma sarti falan da aranmaz. vsvs.

  13. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    Pante Yine Mükemmel yazmışsın, Osmanlının Bizans olduğu ve Hanedanın yüzde yüz Rum olduğu tartışmasızdır..Bunun kitap çalışmasını sürdürüyorum.Senin yazında olduğu gibi hepsi kanıtlı..Hatta senin yazında bulduğum ve ilave edeceğim bir iki kanutta var.. Gericiler nasıl da kıvır kıvır kıvranıyorlar.. yok kanıt yokmuş yok..bilmemneymiş…adamlar Wikipedi yi bile kanıt zannediyorlar..Ahmaklık diz boyu gericilerde..En güzel tarafı kendilerine bile yalan söyleyebilme özellikleri..yine harika bir yazı kutlarım..Selçuklunun Türk düşmanı Arap,,Osmanlının Türk düşmanı Bizans olduğunun kitabını yayınlamak tek hedefim..Türk gerçeği öğrenecek..tebrik ediyorum ..emeğine ve yüreğine sağlık

    • elevation dedi ki:

      Hahaha, lan sizde gram beyin yok lan. Osmanlı batı oğuz dili konuşan türklerdendir. Madem türk değil, dili niye türkçe 🙂

      Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi, Babası da Ertuğrul Gazi’dir. İkiside halis mulis orta asya ev yapımı Türktür. 🙂

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanlılar

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Ertu%C4%9Frul_Gazi

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Osman_Gazi

      Başta müslüman değiller. Anadolu Selçuklularının etkisiyle müslüman oluyorlar. Bu yazdıklarınızı uzman bir tarihçinin yanında söyleseniz sizle dalga geçer. Ahmak der. 🙂

      • eyyorlamam dedi ki:

        Dostum sanırım bir sorunun var biz Osman Gazi ve Ertuğruldan bahsetmiyoruz, nlardan sonra ki padişahlar rum kırması onlardan bahsediyoruz.

      • Özüne Dön dedi ki:

        Osman Gazi diye bir adam yok.OTMAN GAZI asıl gerçek ismi.Osman arapçası.dünyada bildiğimiz herşeyi,bizlere Arapça’ya çevirip bize geri veriyorlar.buna dinimizde dahil.hiç bir şeyi özümüzle yani Türkçemiz ile kullanamıyoruz.Osmanlıcayı çıkardılar,şimdi arapçayı okullara soktular. Vs…yemeyin herşeyleri uydurma,yalan.Amaçları kültürlerini dillerini yaymak.

  14. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    Osmanlının dilini Türkçe zanneden ahmak..elinde internet var..Osmanlı devleti hangi dilde yazışma yapıyordu en azından bir bak..

    Osman bey diye biri tarihi kaynaklarda yer almaz..
    Bizansın bursa prensi orhan ise, imparator kızlarını 400 çadırlık koyun çobanlığı ile alıyordu:)

    1) Nilüfer Hâtun (Holofira): 1299.Bizans Yarhisar prensinin kızıdır;Nilüfer adını almıştır. Süleyman Paşa, I. Murad ve Şehzâde Kasım’ın annesidir Nilüfer Hatun; Rumeli Fâtihi Süleyman Paşayı ve Kosova galibi Sultan Mu-rad-ı Hüdavendigârı dünya’ya getirmiştir.Bizans imparatoru Torunu Süleyman paşaya güzel bir hediye vermiştir. Çanakkale Boğazının Avrupa kıyısı üzerinde küçük Çimpe kalesini Avrupa’ya geçerken kolaylık olsun diye Süleyman Paşa’ya hediye etti.
    2) Asporça Hâtun: 1323 yılında evlenmişlerBizans İmparatoru’nun kızıdır; Şehzâde İbrahim Asporça Hatun’durki, Bizans imparatoru Andranikos’un kızıdır. Orhan Bey’in ikinci evliliği yine Bi¬zanslı bir hanımla vukubulmuştur. Asporça Hatun Orhan Gâ-zi’ye, İbrahim adı verilen bir şehzade dünya’ya getirdi. İbrahim de Bizans İmparatorununun torunudur.
    3) Theodora Hâtun: 1347 yılında evlenmişlerdir.Şehzâde Halil’in annesidir. Teodora veya Maria adıyla anılan
    Orhan Gâzi’nin 3. hanı¬mı da sanki bir siyasi evlilik dizisinin, üçüncü bölümünü teşkil etmektedir. Çünkü bu hanımda Bizans İmparatoru 6. John Kantakuzenus’un ve de sevgili karısı meşhur imparato-riçe İrene’nin kızıdır, Halil Kantakuzenus’un torunudur.

    Bizans prensi Avrupa kıyısı üzerinde küçük Çimpe kalesini torunu Süleyman Paşa’ya hediye etti.
    Orhan 3 Şubat 1347 yılında İstanbula Bizans imparatoru Andranikosa torunu ibrahimi götürdü.
    Orhan Halilin dedesi imparator Kantakuzeni Üsküdar da ziyaret etti.
    1352-Orhan Cenevizliler’e marmarada serbest ticaret yapma imtiyazını verdi.
    Malumunuz, çoğunun annesi Türk değil.
    * * *
    Yıldırım Beyazıt’ın annesi Bulgar Marya, yani Gülçiçek Hanım…
    Çelebi Mehmet’in annesi Bulgar Olga Hatun…
    II. Murat’ın annesi Veronika…
    II. Beyazıt’ın annesi Kornelya…
    Sultan Selim’in annesi Pontuslu bir Rum, adı Ayşe…
    Kanuni’nin annesi Polonya Yahudisi Helga, yani Hafıza Sultan…
    II. Selim’in annesi Yahudi asıllı Roksalan, yani Hürrem Sultan…
    III. Murat’ın annesi Yahudi Raşel, yani Nurbanu Sultan…
    I. Ahmet’in annesi Yunan Helen, yani Handan Sultan…
    Genç Osman’ın annesi Sırp Evdoksiya, yani Mahfiruz Sultan…
    IV. Murat’ın annesi Sırp asıllı Anastasya, yani Mahpeyker Sultan…
    V. Mehmet’in annesi Rus Nadya, yani Turhan Sultan…
    III. Selim’in annesi Cenevizli Agnes, yani Mihrişah Sultan…
    I. Abdülmecid’in annesi Rus Yahudisi Suzi, yani Bezmiâlem Valide Sultan…
    Abdülaziz’in annesi Roman Besie, yani Pertevniyal Sultan…
    II. Abdülhamit’in annesi Ermeni Virjin, yani Tirimüjgan Sultan…
    Fatih Sultan Mehmed’in bahtsız şehzadesi Cem Sultan’ın soyundan gelenler şimdi geniş bir Katolik ailedir. Bu ailenin bir kolu “Papalık Prensi” olmuş, bir diğer kol da Bizans’ın son imparatorluk hanedanı Paleologlar ile birleşmiş ve “Bizans Kontu” olmuşlardır.

    • elevation dedi ki:

      Osmanlı hanedanın dili Osmanlıca denen eski Türkçedir.

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1ca

      Kimin ahmak ve gerizekalı olduğu buradan belli oluyor. 🙂 Osmanlılar, Oğuzların Kayı boyuna mensup bir Türk boyudur. Orta Asya’dan Anadoluya göç etmiş, Burada Anadolu selçuklularının etkisiyle müslüman olmuşlardır. Daha sonra Anadolu selçuklularından bağımsızlık ilan ederek ayrı bir devlet haline gelmiştir.

      Osmanlı hanedanları yabancı uyruklu eş alıyorlardı ama çok eşli olduklarından bu böyleydi. Osman gazi ya da beyin Bizans uyruklu olduğu gibi fantastik savlarda ancak burada yazılabilir zaten. Tarihsel kaynaklarda osmanlıların kurucusu Osman gazi, Türk olarak geçer. Sonradan müslümanda olmuştur.

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Osman_Gazi

      Linkte yazdığı üzere Anadolu Selçuklularının uçbeyi ve Bursa valisidir. Sonra bağımsızlık ilan edip kendi hanedanına ait devleti kurmuştur. Türkiye Türklerinin büyük bölümüde bu hanedanın soyundan ve halkından gelirler, bir de Anadolu Selçuklularının. Anadoluya Türk istilası başlayıp bittiğinde Bursa’da bizans egemenliği mi vardı. Saçma sapan savlar ortaya atıp insanların aklını karıştırmayın.

      Siz şuradan gelmesiniz,

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Oğuzlar

    • Gencay SARIATLI dedi ki:

      Birincisi, Hürremin babasının kilise rahibi olduğu ıspatlı kanıtlı ne yahudisi nerenden çıkartıyon bunları
      İkincisi, Sen bütün Padişahların annelerinin ne olduğunu hangi kaynaktan öğrendin, yoksa zaman makinan vardı o zamanlara gittin BAŞINIMI TUTTUN???
      Aptal olma arkadaş tarlaya değil tohuma bak. Hangi tarlaya buğday ekersen ek buğday alırsın. Bak mesela sizin tarlaya yonca ekmişler senin gibi bir ot çıkmış.

  15. Kutlu dedi ki:

    Kimin ne olduğunu kimse tam olarak bilemez -kendisinin de tam olarak bilmediğini zannediyorum. Ama bu tip, büyük insanlarda bu tip, davranışlar çokça görülmüştür. Misal İskender de kendini Tanrı zannediyordu 😀

  16. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    Wikipedia ya senin japon olduğunu yaz onuda okuruz..sen daha bunu bilmeyen cahilin tekisin..wikipedia da her okuduğunu baba zannedersen seninle çok dalga geçerler..

    Bu kitaplardan birincisi İslamcı yazarlar,
    Prof. Dr. Yaşar Yücel ve Prof. Dr. Ali Sevim in birlikte yazdıkları
    Türkiye Tarihi I ve Türkiye Tarihi II dir.

    BİZANS KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..

    Bu kitabın 2.ci cildinin 2.ci sayfasında
    “Osmanlı tarihinin karanlık noktalarından biri Ertuğrul beyin babası ve soyu sorunudur” yazmaktadır. Yine aynı sayfada “Söğütte böyle birinin yaşadığı, Selçuklunun akıncısı olduğu Selçuk namelerde ve Bizans kaynaklarında bulunmamaktadır” şeklinde yazmaktadır.

    İslamcı yazarlara Bizans(osmanlı)yı saklama kanıtı bile yoktur.

    SELÇUKLU KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..
    “Selçuklu sultanı II. Gyaseddin Mesut’un 1308 de ölümü üzerine Anadolu yönetimi, İLHANLI genel valisi Çoban’ın oğlu Timurtaş’a verilmişti. Timurtaş İlhanlılardan ayrılıp bağımsız olmak isteyen uç beylerini İlhan’a İteate davet etmişti. Bu Beyler arasında Osman bey’de olması gerekirse de kaynaklarda bu yönde bir bilgi yoktur.”

    MOĞOL KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..
    Moğolların Anadolu’yu işgali sonrası, 1314 yılında Moğol Noyanı Çobanın Sivas’ta huzuruna çağırıp bağlılıklarını bildirsinler dediği Anadolu beyliklerinin arasında Osmanlı beyliği diye bir şey yoktur.
    Burada dikkat edilmesi gereken tarihçilerin 1299 da Osmanlı İmparatorluğunu kurmalarıdır.

    Osmanlı tarihi uzmanı Prof.Mustafa Akdağ ise konuyu gayet net şekilde anlatmaktadır.

    “Osmanlıların reisi olabilecekleri bir kayı aşiretinin yada diğer bir kabilenin mevcudiyeti tamamıyla hayal ürünüdür. Böyle bir varlığı kabul etmek için en ufak bir iz veya tarihi bir delil mevcut değildir.” Demektedir.(Türkiyenin İktisadi ve içtimai tarihi-S,144)

    Ne Osmanlı kendini Türk saymıştır, ne diğer Türk devletleri onları Türk saymıştır.
    Osmanlı hiç bir zaman kendine ne Türk dememiştir,
    Hiç bir zaman Türklüğü de kabul etmemiştir.
    Zaten Türk devleti olsa, Resmi dili Türkçe olurdu. Osmanlı Arapça ve Farsça konuşmuştur.

    Osmanlı Devletinin kamu ile ilgili belgelerinde, Türkçe sözcüğe 1876 Anayasası sonrası rastlanmıştır. Osmanlı Türkün eline ceset gibi terkedilmeden Önceki belgelerde Tek bir Türkçe kelime yoktur.

    Paul Wittek’in başını çektiği bir grup araştırmacı,
    Osmanlı hânedânının “Kayı boyundan gelmediğini” iddiâ etmişler ve Oğuz soyundan olmadığını yazmışlardır.

    Tarihçilere göre Türklerde “kayı” diye bir boy yoktur.
    Paul Wittek Bu iddiaların 15 yüzyılda II. Murad tarafından ortaya atıldığını ve bastırdığı paralara da kayı damgalarını işlettiğini yazmıştır.

    “O sıralarda Cengiz Han’ın torunu Timur’un Osmanlıları küçümsemesi ve onların ne olduğu belirsiz olduğunu söylemesidir. Timur’a öfkelenen Sultan II.Murad, Kendinin de soylu bir aileden geldiğini anlatabilmek için kayı boyu masalını uydurmuştur” Osmanlının Tarih boyunca savaşıp aşağıladığı Türkler, Kahramanlık ve cesaret lazım olunca ecdad yapılmak istenmiştir.

    GERİSİNİ KİTABIMDA OKURSUN..

    • elevation dedi ki:

      Aliamca Vol.2 🙂 Yine sarsılmaz temellere sahip, değişmesi mümkün olmayan kanunlaşmış bilgileri bilinmeyen referanslar ve uyduruk kitaplar vererek çürütme çabası. Tarihi kendi egolarına göre yönlendirme dürtüsü. Hayal peşinde koşmak. 🙂

      “Wikipedia ya senin japon olduğunu yaz onuda okuruz..sen daha bunu bilmeyen cahilin tekisin..”

      Öyle bir şey yazıldığı anda wikipedia moderatörleri tarafından geri alınır. Wiki katılımcı ansiklopedi olduğu halde her isteyenin istediği şeyi yazabildiği bir ansiklopedi değildir.

      Madem kaynaklarda bu adam yok, o halde tarihe nasıl geçmiş. Kim uydurmuş 🙂 Çok safsın ya, sadece google’ı kullanarak bile aptallığının derecesini anlayabilirsin diyeceğimde bu mümkün değil. Zaten aptal kendisinin aptal olduğunu bilmeyene denir. Gerizekalı aptal olduğunu bilmez, kendini akıllı zanneder. Akıllılarda kendilerinden daima şüphe ederler.

    • fatih dedi ki:

      arkadaş iyi bir yazıya girişimşsin sende iyi bilirsinki osmanlının ilk tarihçisi aşık paşazadedir oda orhan gazinin bursa kadısının oğlu yahşi fakihin anlatımıyla notlar düşmüştür ayrıca aşıkpaşazade güvenilmez biridir saray yanaşması aşağılık biridir yazdıkları çoğu yalana dayalıdır tek derdi beslendiği sarayı mutlu etmektir bence o döneme ait ibni arapşahı araştır daha iyi olur daha sonra franz babinger ve hasan kazankaya ;yı okumanı tavsiye ederim wittekte pek bi yanlıdırgünümüze yakın en iyi araştırmacı bence halil inalcıktır yazılara devam etmeniz dileğiyle

  17. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    🙂 wikipedia ya parayı bastıranlar istediğini yazar.
    sende dene sende yazarsın..
    ayrıca internette bulduğun yazı kanıt olmaz..
    İnternette yazdığın yazıya kanıtlar verirsin..

    Osman bey sikkesi bekliyoruz senden..:)
    I.Murat ın Bizans imparatorunun torunu olduğuna dair kanıtlar ortada..
    sen diğer dedesinin osman olduğunun kanıtını getir..buyur..

    Osman bey diye biri tarihi kaynaklarda yer almaz..
    Bizansın bursa prensi orhan ise, imparator kızlarını 400 çadırlık koyun çobanlığı ile alıyordu:)

    1) Nilüfer Hâtun (Holofira): 1299.Bizans Yarhisar prensinin kızıdır;Nilüfer adını almıştır. Süleyman Paşa, I. Murad ve Şehzâde Kasım’ın annesidir Nilüfer Hatun; Rumeli Fâtihi Süleyman Paşayı ve Kosova galibi Sultan Mu-rad-ı Hüdavendigârı dünya’ya getirmiştir.Bizans imparatoru Torunu Süleyman paşaya güzel bir hediye vermiştir. Çanakkale Boğazının Avrupa kıyısı üzerinde küçük Çimpe kalesini Avrupa’ya geçerken kolaylık olsun diye Süleyman Paşa’ya hediye etti.
    2) Asporça Hâtun: 1323 yılında evlenmişlerBizans İmparatoru’nun kızıdır; Şehzâde İbrahim Asporça Hatun’durki, Bizans imparatoru Andranikos’un kızıdır. Orhan Bey’in ikinci evliliği yine Bi¬zanslı bir hanımla vukubulmuştur. Asporça Hatun Orhan Gâ-zi’ye, İbrahim adı verilen bir şehzade dünya’ya getirdi. İbrahim de Bizans İmparatorununun torunudur.
    3) Theodora Hâtun: 1347 yılında evlenmişlerdir.Şehzâde Halil’in annesidir. Teodora veya Maria adıyla anılan
    Orhan Gâzi’nin 3. hanı¬mı da sanki bir siyasi evlilik dizisinin, üçüncü bölümünü teşkil etmektedir. Çünkü bu hanımda Bizans İmparatoru 6. John Kantakuzenus’un ve de sevgili karısı meşhur imparato-riçe İrene’nin kızıdır, Halil Kantakuzenus’un torunudur.

    Bizans prensi Avrupa kıyısı üzerinde küçük Çimpe kalesini torunu Süleyman Paşa’ya hediye etti.
    Orhan 3 Şubat 1347 yılında İstanbula Bizans imparatoru Andranikosa torunu ibrahimi götürdü.
    Orhan Halilin dedesi imparator Kantakuzeni Üsküdar da ziyaret etti.
    1352-Orhan Cenevizliler’e marmarada serbest ticaret yapma imtiyazını verdi.

    • elevation dedi ki:

      Nasıl parayı basan istediğini yazar. 🙂 Wikipedia yada Türkçe özelinde Vikipedi ansiklopedisi 2000’li yılların başından beri faaliyette olan ve yardımlarla geçinen bir sitedir. Wikimedia Foundation adındaki kar amacı olmayan ve bağışlarla finanse olan katılımcı ansiklopedi Wikipedia’yı içeren bir vakıftır. Bunun yanı sıra Vikisözlük (Wiktionary) ve diğer yan oluşumları da içerir. Ansiklopedi bölümünde Hizmetliler, Devriyeler, Moderatörler ve diğer üyelerden tam bir yönetim kadrosu 7/24 kontrol altında tutar siteyi.

      Osman bey sikkesi şu sanırım,

      http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQN6ElxSaS-xO6XX92yGUZnKCqOUPoz_sMUArR_G9WSg4Tu2IEFpkxTtclTKQ

      Yoksa bile ele geçmemiştir, Netice de Osmanlı devletinin ilk sultanı ve çok eski bir döneme ait.

      Diğer zırvalarına yanıt verme gereksinimi duymuyorum.

  18. elevation dedi ki:

    Niye yazıyorum ki lan ben burada aslında. 🙂 Son bir kaç gündür öylesine yazıyorum. Adama bak gelmiş aleni malum olan şeyi, fantastik beyanlarla çürütmeye çalışıyor. Benim ne bu bloğa ne de burada dandik tartışmacılara ihtiyacım yok esasen. Ama wordpress ilginç bir alışkanlık yapıyor, uyuşturucu bağımlılığı gibi. Uyuşturucuda zararlı ama bağımlılık yaptığından kullanmak zorunda kalıyorlar. WordPress içinde aynısı geçerli. Burada geçirilen her vakit ziyan aslında, kişiye zarar. Ama müptela ettiğinden ayrılmak çaba gerektiriyor.

  19. Vikipedia yı kimler yazıyor sence?
    “Niye yazıyorum ki lan ben burda” tesbitin için seni alkışlıyorum..herkes yazsa zaten işimiz vardı..Tarihi belgeleri ve tarihcileri baz almak yerine..
    wikipedi kaynak buluyor..
    yalnız buda bir ilerlemedir..ekşi sözlük..uludağ sözlük..yada bir bloğu kaynak göstermemişsin en azından:)

    İslamcı yazarlar,
    Prof. Dr. Yaşar Yücel ve Prof. Dr. Ali Sevim in birlikte yazdıkları
    Türkiye Tarihi I ve Türkiye Tarihi II dir.

    BİZANS KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..

    Bu kitabın 2.ci cildinin 2.ci sayfasında
    “Osmanlı tarihinin karanlık noktalarından biri Ertuğrul beyin babası ve soyu sorunudur” yazmaktadır. Yine aynı sayfada “Söğütte böyle birinin yaşadığı, Selçuklunun akıncısı olduğu Selçuk namelerde ve Bizans kaynaklarında bulunmamaktadır” şeklinde yazmaktadır.

    İslamcı yazarlara Bizans(osmanlı)yı saklama kanıtı bile yoktur.

    SELÇUKLU KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..
    “Selçuklu sultanı II. Gyaseddin Mesut’un 1308 de ölümü üzerine Anadolu yönetimi, İLHANLI genel valisi Çoban’ın oğlu Timurtaş’a verilmişti. Timurtaş İlhanlılardan ayrılıp bağımsız olmak isteyen uç beylerini İlhan’a İteate davet etmişti. Bu Beyler arasında Osman bey’de olması gerekirse de kaynaklarda bu yönde bir bilgi yoktur.”

    MOĞOL KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..
    Moğolların Anadolu’yu işgali sonrası, 1314 yılında Moğol Noyanı Çobanın Sivas’ta huzuruna çağırıp bağlılıklarını bildirsinler dediği Anadolu beyliklerinin arasında Osmanlı beyliği diye bir şey yoktur.
    Burada dikkat edilmesi gereken tarihçilerin 1299 da Osmanlı İmparatorluğunu kurmalarıdır.

    Osmanlı tarihi uzmanı Prof.Mustafa Akdağ ise konuyu gayet net şekilde anlatmaktadır.

    “Osmanlıların reisi olabilecekleri bir kayı aşiretinin yada diğer bir kabilenin mevcudiyeti tamamıyla hayal ürünüdür. Böyle bir varlığı kabul etmek için en ufak bir iz veya tarihi bir delil mevcut değildir.” Demektedir.(Türkiyenin İktisadi ve içtimai tarihi-S,144)

    Ne Osmanlı kendini Türk saymıştır, ne diğer Türk devletleri onları Türk saymıştır.
    Osmanlı hiç bir zaman kendine ne Türk dememiştir,
    Hiç bir zaman Türklüğü de kabul etmemiştir.
    Zaten Türk devleti olsa, Resmi dili Türkçe olurdu. Osmanlı Arapça ve Farsça konuşmuştur.

    Osmanlı Devletinin kamu ile ilgili belgelerinde, Türkçe sözcüğe 1876 Anayasası sonrası rastlanmıştır. Osmanlı Türkün eline ceset gibi terkedilmeden Önceki belgelerde Tek bir Türkçe kelime yoktur.

    Paul Wittek’in başını çektiği bir grup araştırmacı,
    Osmanlı hânedânının “Kayı boyundan gelmediğini” iddiâ etmişler ve Oğuz soyundan olmadığını yazmışlardır.

    Tarihçilere göre Türklerde “kayı” diye bir boy yoktur.
    Paul Wittek Bu iddiaların 15 yüzyılda II. Murad tarafından ortaya atıldığını ve bastırdığı paralara da kayı damgalarını işlettiğini yazmıştır.

    “O sıralarda Cengiz Han’ın torunu Timur’un Osmanlıları küçümsemesi ve onların ne olduğu belirsiz olduğunu söylemesidir. Timur’a öfkelenen Sultan II.Murad, Kendinin de soylu bir aileden geldiğini anlatabilmek için kayı boyu masalını uydurmuştur” Osmanlının Tarih boyunca savaşıp aşağıladığı Türkler, Kahramanlık ve cesaret lazım olunca ecdad yapılmak istenmiştir.

  20. Atam Sultan Mehmet dedi ki:

    Satılık Misyonerler Osmanlının bizans olduğunu varsayalım peki siz nesiniz kaç paraya bu topraklarda görevlendirildiniz ?

  21. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    🙂 Misyoner dediğinize göre Osmanlıyı Dinle ilişkilendiriyorsunuz. Bu çok güzel itiraf..
    Ecdadımız Karamanoğlu Mehmet beyi
    Ecdadımız Timuru
    takip edin doğruyu bulabileceksiniz

    • elevation dedi ki:

      Karamanoğlullarıyla ya da diğer Anadolu türk beylikleriyle, Selçuklularla, Timurla diğer zımbırtılarla Osmanoğullarının hiç bir farkı yoktur. Hepsi Türktür. Osmanlılar en önplana geçmiş Türklerdir. EDİT – İyi ki Arnavutum lan, Hint-Avrupalıyım.

      Hem Tİmur Türk-Moğol devletinin kurucusudur, Biraz moğoldur. Osmanlılar daha Türktür. 🙂

    • Gencer dedi ki:

      Karamanoğlu asıl Türklüğün simgesidir.Osmanlı Karamanoğullarından korktuğu için hepsini balkanlara oraya buraya sürerek birliklerini dağıtmıştır.Selçuklu dağıldıktan sonraki en büyük beylik Karamanoğullarıdır.

      • Gencay SARIATLI dedi ki:

        Yahu arkadaşım Yukarıdaki yorumlarda Karamanoğlu Mehmet Bey isimli adam, Selçukluların Arap olduğunu iddia etmiş, Sen Karamanoğlullarının Türklüğün simgesidir diyorsun. Yanlış anlama seninle aynı fikirdeyim. Karamanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklularının devamındaki Anadoluda bulunan en büyük Türk Beyliğidir. Fakat kendini Mehmet bey sanan herif abuk sapuk yorumlarla ne dediğini bilmiyor.

    • Aleyna dedi ki:

      yaaaa sizin derdiniz ne ,asıl müslüman ve türk olan osmanlıydı timur ve karamanoğlunu gerçekten tanıyormusun onların hayatını bi oku ha onlar müslüman da fatih mi hristiyan dı yani saçmalamayın

      • Özüne Dön dedi ki:

        Aleyna,burada öncelikli konu Türklük,müslümanliğa neden burkadan takılıyorsunuz.Türk musevi olamaz mi.Türk şaman olamaz mı.illa Müslüman mı olmak zorundayız.

  22. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    İyi İşte Osmanlıyla aynı soydanmışsın Rum,,
    Timurun Moğol olduğuna kanıtın varmı?
    Bu sözü Arnavutların cehaletine mi verelim..
    Yoksa sende islamcıların kandırdığı saftriklerdenmisin?

    Sen pisliğin tekisin hiç bir insanın ecdadına küfredilmez.Buradaki herkesin sana bunu iade ettiğini iyi biliyorsun
    Yazıyı bile okumayı becerememişsin..
    Arnavutları beceren Osmanlıyı hala Türk zannediyorsun..

    • elevation dedi ki:

      1) Arnavutlar Rum değildir. Heralde ikisininde Yunan yarımadasında ülke kurmasından öyle sanıyorsun. Aranvutlar İlirler olarak bilinir, Yunanlar Rum. İkiside Hint-Avrupalılar içinde iki izole Avrupalı etnik gruptur.

      2) Osmanlı Rum felan değildir. Anadoluya kavimler göçü sonucu Türk istilası gerçekleşince, Rumların bir çoğu öldürülmüş, kalanlarda Trakya ve Selanik tarafına göçmüştür. Ha sanmayasınki şimdiki Trakyalılar ve Selanikliler Rumlar. 1453’te Osmanlılar İstanbul ve çevresinide istila edip Doğu Romaya son verince hepsi Yunanistan’a gitmiştir.

      3) Arnavutluğun Osmanlı-Türk barbarlarınca diğer Balkan ülkeleri gibi asimilasyona uğratılma nedeni Feodalizm ve Derbeylik rejimidir. Bu rejimin 19.yüzyıl sonu ve 20.yüzyıl başlarında yerini ulus devletlere bırakmasıyla böyle bir şey kalmamıştır. Balkan savaşları ile Osmanlı türklerinin anası bellenmiştir. Anadoluda 1050’li yıllarda istila ettiğiniz topraklarıda elden kaybetmek üzereyken kalan parçaları kurtuluş savaşıyla Türklerin elinde tutabilmişsinizdir.

      4) Yazıyı okumayı beceremeyen sensin. Her şey alenen ortada olduğu halde saçma salak fanteziler kurup, bunu internette yayınlayanda sensin.

      • Gencay SARIATLI dedi ki:

        Balkan savaşlarında Türklerin anası bellendiyse o zamanlarda birçok Müslüman Arnavutun da Tüm sülalesi bellendi. Günümüzde ise, açlıktan neredeyse nefesi kokan bir Arnavutluk var maşşallah Çokkkk şanlı tarihiniz var ve Dünyaya yüz yıllarca hükmettiniz. Allaha şükürler olsunki sizinle soydaş değiliz. Zaten TÜRK olmak her kula nasip olmaz. Her çocuk bizim inancımıza göre Müslüman olarak doğar, Fakat Her Çocuk TÜRK olarak doğmaz. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

  23. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    2) Osmanlı Rum felan değildir. Anadoluya kavimler göçü sonucu Türk istilası gerçekleşince, Rumların bir çoğu öldürülmüş, kalanlarda Trakya ve Selanik tarafına göçmüştür. Ha sanmayasınki şimdiki Trakyalılar ve Selanikliler Rumlar. 1453′te Osmanlılar İstanbul ve çevresinide istila edip Doğu Romaya son verince hepsi Yunanistan’a gitmiştir.””

    komik:)

    Osmanlı tarihi uzmanı Prof.Mustafa Akdağ ise konuyu gayet net şekilde anlatmaktadır.

    “Osmanlıların reisi olabilecekleri bir kayı aşiretinin yada diğer bir kabilenin mevcudiyeti tamamıyla hayal ürünüdür. Böyle bir varlığı kabul etmek için en ufak bir iz veya tarihi bir delil mevcut değildir.” Demektedir.(Türkiyenin İktisadi ve içtimai tarihi-S,144)

    Ne Osmanlı kendini Türk saymıştır, ne diğer Türk devletleri onları Türk saymıştır.
    Osmanlı hiç bir zaman kendine ne Türk dememiştir,
    Hiç bir zaman Türklüğü de kabul etmemiştir.
    Zaten Türk devleti olsa, Resmi dili Türkçe olurdu.
    Osmanlı Arapça ve Farsça konuşmuştur.

    osmanlının ne olduğu net ortadadır.

    I.Murat ın Bizans imparatorunun torunu olduğuna dair kanıtlar ortada..

    Bizansın Adrianos(orhaneli) prensi Hatmanidis(orhan) Yarhisar prensinin kızı Holofira ve Bizans imparatorlarının kızlarını alarak tahta varis olmuştur,
    imparator kızlarının 400 çadırlık koyun çobanına verildiğini sanacak kadar salak olmadığını düşünüyorum..(İslam tarihçilerin salakça uydurması)

    1) Nilüfer Hâtun (Holofira): 1299.Bizans Yarhisar prensinin kızıdır;Nilüfer adını almıştır. Süleyman Paşa, I. Murad ve Şehzâde Kasım’ın annesidir Nilüfer Hatun; Rumeli Fâtihi Süleyman Paşayı ve Kosova galibi Sultan Mu-rad-ı Hüdavendigârı dünya’ya getirmiştir.Bizans imparatoru Torunu Süleyman paşaya güzel bir hediye vermiştir. Çanakkale Boğazının Avrupa kıyısı üzerinde küçük Çimpe kalesini Avrupa’ya geçerken kolaylık olsun diye Süleyman Paşa’ya hediye etti.
    2) Asporça Hâtun: 1323 yılında evlenmişlerBizans İmparatoru’nun kızıdır; Şehzâde İbrahim Asporça Hatun’durki, Bizans imparatoru Andranikos’un kızıdır. Orhan Bey’in ikinci evliliği yine Bi¬zanslı bir hanımla vukubulmuştur. Asporça Hatun Orhan Gâ-zi’ye, İbrahim adı verilen bir şehzade dünya’ya getirdi. İbrahim de Bizans İmparatorununun torunudur.
    3) Theodora Hâtun: 1347 yılında evlenmişlerdir.Şehzâde Halil’in annesidir. Teodora veya Maria adıyla anılan
    Orhan Gâzi’nin 3. hanı¬mı da sanki bir siyasi evlilik dizisinin, üçüncü bölümünü teşkil etmektedir. Çünkü bu hanımda Bizans İmparatoru 6. John Kantakuzenus’un ve de sevgili karısı meşhur imparato-riçe İrene’nin kızıdır, Halil Kantakuzenus’un torunudur.

    Bizans prensi Avrupa kıyısı üzerinde küçük Çimpe kalesini torunu Süleyman Paşa’ya hediye etti.
    Orhan 3 Şubat 1347 yılında İstanbula Bizans imparatoru Andranikosa torunu ibrahimi götürdü.
    Orhan Halilin dedesi imparator Kantakuzeni Üsküdar da ziyaret etti.

    • elevation dedi ki:

      Osmanlının dili zaten Türkçe. Türkçenin yanı sıra Farsça ve Arapça kelimelerde girmiştir içine. Osmanlıca denen dil Türkçedir, içinde başka dillerden geçiş var.

      1330’larda Anadolu’nun durumu şöyle,

      http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Beylicats_d%E2%80%99Anatolie_vers_1330-tr.svg

      Görüldüğü gibi Bizans’a yakın konumlanıyor Osmanlılar, Ama yine de Anadolu yakasındalar (Bursa ve çevresi) yani Türkler. Rumlar (Bizans) Rumeli ve Trakya yarımadasında. 1400’lü yıllar yani 15.yüzyılın başlarında 2. Murat önce Selaniği ele geçiriyor, Ardından 1453’te Fatih, Bizans’ın kalan bölümünü, en sonunda da yine Fatih 1470’lerde Mora yarımadasını ele geçiriyor. Bizans’ın son bulması ile Rumlar tamamen Yunanistan’a çekiliyorlar. Osmanlı beylik olmaktan çıkıp devlet haline geliyor, Zamanla da devlet olmakan çıkıp imparatorluk oluyor.

      Anadoluda kurulan Türk beylikleri birinci ve ikinci dönemdir. Birinci dönem beylikler Anadolu Selçukluları ile beraber kurulmuştur. İkinci dönem Anadolu selçuklu devletinin yıkılmasından sonra. Osmanoğulları birinci dönem beyliklerdendir. İkinci dönemde varlığını sürdürmüş ve İstanbul’un fethinden sonra diğer beylikleri yutarak Osmanlı devleti halini almıştır. Balkanlar, Afrika ve Arap yarımadası fetihleriyle Anadolu dışına genişlediğinden İmparatorluk olmuştur.

      Kayı Boyu üzerine gerekenleri yukarıda söyledim. Tekrarlama gereksinimi duymuyorum. 10711’den önce Anadolu’da esamesi okunmayan bir aşiret nasıl oluyorda binlerce senelik Bizans’ın prensliği oluyor? 🙂 Güldürme insanı. Hemde bu Bizans’a son vermiş bir barbar Türk aşiretidir bunlar.

      • elevation dedi ki:

        Bir ufak düzeltme yapacağım. Osmanoğulları ikinci anadolu beyliklerinden olabilir. Kuruluşu Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasına yakın çünkü (1299). Ama bu düzeltme yazının geri kalanında ayrı bir düzeltme gerektirmiyor. Geri kalanın hepsi doğru. Ufak bir bilgi hatası hepsi o kadar.

    • Gencay SARIATLI dedi ki:

      Lan gerizikalı Bizansın hediye edecek toprağı, kalesimi kalmıştı, Türkler çoktan Bizansın ANASINI S.KMİŞ babası olmuştu.

  24. ethem dedi ki:

    yabancılar neden Osmanlı değilde Ottaman diyorlar

  25. Karamanoğlu Mehmet Bey dedi ki:

    Sevgili ethem bey,
    Sorduğunuz soru herkes tarafından merak ediliyor. Türk tarihçiler ya bilmiyorlardı..ya yazmaya cesaret edemediler..
    dikkat edilirse 2.osman taaa osmanlının en sonunda..kimse olmayan osman babasını oğluna isim diye koyamamış..ayrıca 2.orhan da yok:)
    her kafadan ses çıkıyor..
    Bu sorduğunuz sorunun cevabı bende var.

    Türk tarihi mutlaka değişecek,,hala islam tarihini Türk tarihi diye Türklere yedirmeye çalışıyorlar..
    Bizim düşmanımız olan selçuklu ve osmanlıyı ecdat yapan tarihi Türke yutturmaya çalışıyorlar..
    Anadolu Türklerinin % 25 ini direk katletmiş osmanlı..
    Bir çok Türkü de Devşirme yeniçerilere kalkan ve yem olarak kullanmışlar..
    Türkyede Devşirmelerin Torunları ..Sayı olarak biz Türklerden çok.. sorunda buradan çıkıyor..

    elevation..örneği..
    Yukardaki tahta beyinlinin 1 murad ın Bizans imparatorunun Torunu olduğunu anlama yetisi bile yokısrarla osmanlının dilini Türkçe zanneden garabetler bile konuya giriyor..
    ve 1 muad devrini Taa 3. murad a taşıyor:)
    O nedenle bu sorunun cevabını burada vermeyeceğim..
    Araştırmalar devam ediyor..
    Ottoman demeleri çok basit ama yazdığım şeyleri yayınlamadan açıklamayacağım..
    yazılan bir sürü saçma osmanlı masal tarihi var bunlarda bu bilgi yok..
    Merak ediyorsanız cevabı Roma imparatorluğu kaynaklarında..
    Biliyorsunuz..Bizans diye de bir devlet hiç olmadı..
    İstanbulun fethi çağı değiştirmediği gibi..
    ulubatlı hasanın olmadığı gibi..
    İstanbul hiç fethedilmedi..

    Biraz sabretmek gerekiyor..

    • elevation dedi ki:

      Önce şu,

      “Yukardaki tahta beyinlinin 1 murad ın Bizans imparatorunun Torunu olduğunu anlama yetisi bile yokısrarla osmanlının dilini Türkçe zanneden garabetler bile konuya giriyor..”

      Burada I.Murat’ın Bizans İmparatorunun torunu olduğunu iddia ediyor arkadaş 🙂

      Sonra şu,

      “Bizans diye de bir devlet hiç olmadı..”

      Olmayan bir devletin başındaki kişinin torunuymuş I.Murat.

      Arkadaş tarihi fantezi kuruyorda hiç kafa da yok, çoluk çocuğun vermeyeceği fireyi veriyor. 🙂

      Ha şurası da imzalık;

      “İstanbulun fethi çağı değiştirmediği gibi..
      ulubatlı hasanın olmadığı gibi..
      İstanbul hiç fethedilmedi..”

      🙂

    • Aleyna dedi ki:

      ben artık fazla bişey demiycem ama ahiret gunu bunların hesabı sorulunca verecek cevabınız olmıycak o zaman görüşürüz sen osmanlı torunu olarak onu nasıl düşman sayarsın yaa a pardon sen karamanoğlunun soyundan geliyodun demi siz ayaklanınca FATİH sizin işinizi bitirdiya kuyruk acısı işte

    • Gencay SARIATLI dedi ki:

      Selçuklular bizim düşmanımız sa Selçuklu Hakan’larının adı neden öz Türkçe dir, Ertuğrul, AlpArslan, Kılıçarslan, Devletin başında adamlara bile Türkçeden gelme Han, Hakan deniyordu, Selçuk, Yağbu, Kutalmış, Süleyman, Melik, vs. vs. şimdi sen onlarada bi bahane bulursun da. hadi arkadaş sana burda ekmek yok ikile git sen TGB’lileri kandır. TAPINAK ŞOVALYELERİ’siniz oğlum siz. hristiyandan daha hristiyan görünen yahudilersiniz. Türk’ten daha çok Türk görünmeye çalışan dinsiz, soyu belli olmayanlarsınız.

  26. Koca kafalı..
    Bizans dedikleri senin islamcı tarihlerin uydurulması..
    Roma imparatorluğudur adı..
    Bizans diye bir devlet yoktur..
    Dünya kaynaklarına bakarken bizansı arama diye arkadaşı uyarıyorum..

    Dikkat edersen senin gibi koca kafalıya bu konuyu açmadım bile
    senin kaynak zannetiğin wikipedia:)

    • elevation dedi ki:

      Sen üstte önce “1. Murat Bizans imparatorunun torunu” demiyor muydun? 🙂 Sonrada yok diyordun. Bizans demek, Doğu roma imparatorluğu demektir ve böyle bir devlet vardır. Roma imparatorluğu toprakları çok genişlediğinden, Doğu bölümü bizans haline gelmiştir. Batı roma yine roma olarak bilinir. Tüm tarihte böyle yazılıdır. Şimdi geçip kıvırma karşımızda.

  27. ethem dedi ki:

    kısmen dediklerinize katılıyorum.bence osmanlı devletini kuran ataman isminde bir zattı.kurduğunda müslüman da değildi.

    • elevation dedi ki:

      Salak 🙂 Osmanlıların “öncül” kurucusu Ertuğrul Gazidir. Ertuğrul adıda türkçedir. Daha sonra bu boy müslüman oluyor ve Ertuğrul’un oğlu ismini Osman olarak değiştiriyor ya da bu ismi veriyor babası. Ataman felan yoktur. Ottoman vardır, bu da İngilizce de Osmanlı demektir.

      Osmanlılar oğuz türklerinin kayı boyuna mensup bursa civarında yaşayan bir topluluktu. Selçuklu (Anadolu) devleti son bulunca önce İstanbul ve Rumeli bölümünü ele geçirdiler, tabi Selaniği de. Sonrada diğer türk ve türkmen beyliklerini ilhak ederek devlete dönüştüler. Bu devlet zamanla balkanlar, kuzey afrika, arabistan yarımadası ve kafkaslardaki başka uluslara ait toprakları işgal ederek imparatorluk olmuştur. T.C devleti ve üstündeki Türklerde bunun (imparatorluğun) Türkiye sınırları içindeki bireylerin soyundan gelmedirler.

      Devlet ve İmparatorluk kavramı karıştırılmamalı. Devlet bir ulusa aittir. İmparatorluk başka uluslarıda yönetimine alan yönetimlerdir. Tarihte Pers ve Roma gibi antik imparatorluklar vardır. Roma önce cumhuriyettir sonra imparatorluk olur. Feodal dönemde Avrupa’dan örnek verirsek Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu mesela. Aslında Prusya ve Avusturya gibi Alman devletlerinin egemenliğinde de olsa Çek cumhuriyeti gibi başka uluslara ait topraklarıda bünyesine ilhak etmiştir. Adında roma ifadesi geçtiği halde bu devletin İtalya ile bir ilgisi yoktur. Roma imparatorluğu dönemine atıfta bulunma amacıyla bu adı kullanmış bir imparatorluktur.

      • elevation dedi ki:

        http://tr.wikipedia.org/wiki/Ertu%C4%9Frul_Gazi

        Buradan Osmanlıların kurucusu hakkında bilgi edinebilirsiniz. Osman bey ya da gazi bunun oğludur. Müslüman olmayan aslında budur. Osman bey’de başta belki müslüman değildir, sonradan olmuş olabilir.

      • Abdullahabdal dedi ki:

        Evelaton kaynakları verilerek yazılan yazıyı yine anlayanmıyor..masalları tekrarlıyor..
        Tarihciler bile kaynak veremiyor..Uydur babam uydur
        BİZANS KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..
        kaynaklar..
        Bu kitaplardan birincisi İslamcı yazarlar,
        Prof. Dr. Yaşar Yücel ve Prof. Dr. Ali Sevim in birlikte yazdıkları
        Türkiye Tarihi I ve Türkiye Tarihi II dir.

        Bu kitabın 2.ci cildinin 2.ci sayfasında
        “Osmanlı tarihinin karanlık noktalarından biri Ertuğrul beyin babası ve soyu sorunudur” yazmaktadır. Yine aynı sayfada “Söğütte böyle birinin yaşadığı, Selçuklunun akıncısı olduğu Selçuk namelerde ve Bizans kaynaklarında bulunmamaktadır” şeklinde yazmaktadır.
        İslamcı yazarlara Bizans(osmanlı)yı saklama kanıtı bile yoktur.

        SELÇUKLU KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..

        “Selçuklu sultanı II. Gyaseddin Mesut’un 1308 de ölümü üzerine Anadolu yönetimi, İLHANLI genel valisi Çoban’ın oğlu Timurtaş’a verilmişti. Timurtaş İlhanlılardan ayrılıp bağımsız olmak isteyen uç beylerini İlhan’a İteate davet etmişti. Bu Beyler arasında Osman bey’de olması gerekirse de kaynaklarda bu yönde bir bilgi yoktur.”

        MOĞOL KAYNAKLARINDA OSMAN BEYDE OSMANLI DA YOK..
        Moğolların Anadolu’yu işgali sonrası, 1314 yılında Moğol Noyanı Çobanın Sivas’ta huzuruna çağırıp bağlılıklarını bildirsinler dediği Anadolu beyliklerinin arasında Osmanlı beyliği diye bir şey yoktur.

        Burada dikkat edilmesi gereken tarihçilerin 1299 da Osmanlı İmparatorluğunu kurmalarıdır.

        Osmanlı tarihi uzmanı Prof.Mustafa Akdağ ise konuyu gayet net şekilde anlatmaktadır.
        “Osmanlıların reisi olabilecekleri bir kayı aşiretinin yada diğer bir kabilenin mevcudiyeti tamamıyla hayal ürünüdür. Böyle bir varlığı kabul etmek için en ufak bir iz veya tarihi bir delil mevcut değildir.” Demektedir.(Türkiyenin İktisadi ve içtimai tarihi-S,144)

        Ne Osmanlı kendini Türk saymıştır, ne diğer Türk devletleri onları Türk saymıştır.
        Osmanlı hiç bir zaman kendine ne Türk dememiştir,
        Hiç bir zaman Türklüğü de kabul etmemiştir.

        Zaten Türk devleti olsa, Resmi dili Türkçe olurdu. Osmanlı Arapça ve Farsça konuşmuştur.
        Osmanlı Devletinin kamu ile ilgili belgelerinde, Türkçe sözcüğe 1876 Anayasası sonrası rastlanmıştır.
        Osmanlı Türkün eline ceset gibi terkedilmeden Önceki belgelerde Tek bir Türkçe kelime yoktur.

        Paul Wittek’in başını çektiği bir grup araştırmacı,

        Osmanlı hânedânının “Kayı boyundan gelmediğini” iddiâ etmişler ve Oğuz soyundan olmadığını yazmışlardır.

        Tarihçilere göre Türklerde “kayı” diye bir boy yoktur.

        Paul Wittek Bu iddiaların 15 yüzyılda II. Murad tarafından ortaya atıldığını ve
        bastırdığı paralara da kayı damgalarını işlettiğini yazmıştır.

        “O sıralarda Cengiz Han’ın torunu Timur’un Osmanlıları küçümsemesi ve onların ne olduğu belirsiz olduğunu söylemesidir.
        Timur’a öfkelenen Sultan II.Murad, Kendinin de soylu bir aileden geldiğini anlatabilmek için kayı boyu masalını uydurmuştur”

        Osmanlının Tarih boyunca savaşıp aşağıladığı Türkler, Kahramanlık ve cesaret lazım olunca ecdad yapılmak istenmiştir.

  28. ethem dedi ki:

    kendi kendine salak diyen ilk sensin herhalde.osman la -ottoman ne alaka.

  29. Sayın Pante Kuranda Mantıksal Hatalar konusuna giremedim,ne iş,sorun nedir anlamadım

  30. Gencer dedi ki:

    Pante Muhteşemsin şimdi burada herşeyi körü körüne savunan acizler ordusu sana saldırıyor.İyide senin yazdıklarının neresi yanlış.Madde madde karşı olan varsa tezini koysun ortaya.Şiirleri ortada mezarı ortada.Senin doğruluğundan artık hiç şüphem kalmadı.
    Bu bilgileri derleyip bizlere sunduğun için sana minnettarım.
    Teşekkürler

    • Gencay SARIATLI dedi ki:

      1. Şiirde benim anladığım kadarıyla, Hristiyan alemi için bu denli önemli ve güzel bir şehrin İslam aleminin geçmesinden bahsediliyor ki, Buranın Hristiyanlar için ne kadar vazgeçilmez olduğu ve hatta bir müslümanın takvasında biraz zayıflık varsa neredeyde dininden bile dönebilecek güzellikte olduğunu ve çok şükür bu güzelliğin Müslümanların eline geçtiği anlatılıyor.
      2. Bir padişahın o dönemde kliseye gitmesinin çok sebebi olabilir.
      Tebasının ibadetlerini rahatça yapabilmesi ve müslümanlar tarafından gasp edilmesini önlemek,
      Mallarını, canlarını korumalarına vesile olmak, İslamın hoşgörüsünü gösterip, zamanla İslama davet etmek. Bu bir propagandadır ama siz bunu anlayamazsınız. Ticareti geliştirmek için İspanyada mezalime uğrayan Yahudileri de İstanbula getirmişti. Yahudimi oldu, kesinlikle hayır.
      İstanbul’un fethinden sonra, Bizanslıların, (Doğu Romalılar yada Rumlar her neyse) Osmanlı’ya karşı olası bir Kurtuluş savaşını engellemek,
      Okuduğu kitaplara gelince, Fatihin Yüce bir Komutan olmasının en büyük sebebi aynı zamanda ilim ve irfanı çok yüksek, çok iyi derecede eğitimli, kıvrak zekalı olması değilmidir? Şimdi biz de yabancı yazarlara ait eserleri okuyoruz diye Hristiyan mı olduk?
      Mezar konusunda da isabet olmuş, Konstantinin yattığ Kiliseyi Camiye çevirerek ve Mezarının yanına mezar yaptırarak Konstantine demiş ki, Ey Konstantin, İstanbulu aldım, Kliseni Camiye çevirdim, mezarda da sana rahat yok az öte git, artık bu mübarek topraklar Biz müslümanların, Hadi bakalım sana mezarda da rahat yok. İstanbul’un altı da üstü de bizimdir. Tekbir!!! Allahu Ekber. Ya Allah, Bismillahhh Allahu Ekber. ANLAYANA

  31. Oktay Tepe dedi ki:

    Merhaba Arkadaslar,
    türklerin ver türkiyenin ve türklügün en büyk sorunu burda görünüyor ve okunuyor !!
    O a su ki , belirli kesim türlük esit müslüman esit sünni yoksa türk olmaz düsüncesini benimsemis ve bunu gercek olarak kabul eder ve bu sorun bugün bile türkiyede sorun olarak karsimiza cikiyor
    1. Osman bey Müslüman degildi
    2. Osman beyden sonrakiler tüm türklerin oldugu gibi Göktanrsina inanir Samanlardi
    ve bu inanc türkleri yücelti ve ergenekon yaylasindan dünyaya yayildi bu inanc bozkurtu türklere gönderdi
    3. Osmanli islam anlayici daha fazla Alevi Bektasiydi ….ve osmanli Padisahlari haci Bektas tekkesine bagliydi Alevilik de Ehlibeyt sevgisiyle öz türk kültür ve inanc karisimi.
    4. Yeniceri ordusuna alinan Hiristiyan cocuklari türkesmesi icin Alevi Bektasi türkailelerine veriliyordu ondan sonra bektasi tekkesinde egitim alip asker ocagina gönderiliyordu ve o zamanlar sunii türk, ama gercek türk, diye bir toplum yok diyecek kadar asdi. kendi tahrinizi arastirin ve görün ne oldugunzu.
    5. Osmanlilarin ilk ve sadece iki gelini türkdü ve bunlar dulkadirliydi ve dulkadrliler Alevi Bektasiydi
    onun disinda türk gelin yokdu
    6. Sah ismail ayaklanmasiyla yavuz sultan selin misir sefer däönüsünde hanefiligi ve yaninda 100 arap din adamini osmanliya sokar ve bunlar türk halkini türklükden usaklastirir ve arapciliga sunni lige yönlendiri. Ve alevi katliami yapilir.
    7. Ne zamanki Osmanlida türlük yok olur bundan sonrada osmanlini sonu gelir atatürkün tekrar türklügü dünaya tahrihine getirene kadar
    8. Osmanli türkleri yavus dan ihtibaren hep hor görmüs sömürmüs ve ikinci sinif insan muhamelesi yapmas bundan dolya türkmen ayaklanmalari olmus
    9. Osmanliyi yönetenler ya yahudi yada ermeniler olmusdur….
    lütfen kabuletmek istemedigimiz gercekleri arastirip ögrenmekden korkmayin ama daha önemlisi küfür etmeyin bir türke yakismaz !!

    Saygilarimla

    • Gencay SARIATLI dedi ki:

      Metniniz sonundaki saygıların sende kalsın,
      Osmanlı Alevi Bektaşi İnancını benimserdi de neden İran’la yıllarca kanlı bıçaklı oldu, Alevi vatandaşlar, Neden Yavuz’dan gereksiz yere nefret eder? Saçmalayıp durmayın allah aşkın ya nereden çıkartıyorsunuz bunları nasıl uyduruyorsunuz? Osman beyle Şamanizmi Ergenekon destanını nasıl bağdaştırıyorsun? Alevi Bektaşiliği benimseyen bir padişah hangi akla hizmet 100 tane hanefi imamı yanına alır da sünniliği savunur senin dediğin akla mantığa uyuyormu allah aşkına, ülkeyi ermeniyer ve yahudiler yönetti diyorsun, Ermeniyerin zanaatkar (marangoz, dülger, inşaat vs.) yahudilerin ise ticaret yönünden iyi seviyede olduğunu tüm dünya bilir. bu adamlar göçebe hayatından yerleşik hayata geçen Türklere elbette bazı aktarımlarda bulunmuştur. ülke yönetimine gelince Enderun mekteplerinin amacı bellidir zaten ve çok uluslu bir imparatorluktan bahsediyoruz. tebasında onlarca milleti olan bir imparatorluğun Divan ında, Türk, Sırp, Ermeni, Arap, Yunan, Bulgar, Hırvat, Romen, Rum, Gürcü, Rus, Çek, Leh, vs. devşirmelerden oluşan devlet adamlarının olmasından daha doğal ne olabilir ki? İmparatorluktan bahsediyorsunuz. Muhtarlıktan değil, Osmanlı İmparatorluğunun yanında avuç içi kadar kalan Türkiye içinde bulunan Kürt’leri bile zapt etmekte zorlanıyoruz yıllardır PKK’yla mücadele ediyoruz. 600 sene onca ayrı ulusa hükmetmek ayrı bir meziyettir. Bugün Türkiye de de Kürt asıllı bakanlar, vekiller, bürokratlar var ne oldu yani şimdi Türkiye ye bir Kürt devleti diyebilirmiyiz? saçmalamayın ya artık. Osmanlı gelinleri yabancıymış, ulan Osmanlı Padişahları karılarının düdüklerken başını siz tutup petçememi verdiniz hamam oğlanlığınımı yaptınız yeter ya allah belanızı versin

  32. kelam dedi ki:

    ilmi bir cevap olarak muhammet nur doğan’ın yazısı yeter de artar bile

    fatih hristiyan miydi? yahut, çetin altan’in boş temennisi!
    çetin altan, fatih sultan mehmed’in (avnî) gazelini -hangi kaynaktan aldı ise- çok kötü bir şekilde, kafasını gözünü yararak, tanınmayacak hâle sokarak yayınlamış ve büyük devlet adamı, şair ve sanat adamının kemiklerini sızlatmıştır.

    türkiye ilginç bir ülke. herkes her şey ile ilgili fikir ve kanaat bildirmek ve bunu hattâ başkalarına dayatmakta kendini yetkili görüyor. aslında meşhur deyimle, “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” bizde çok yaygın bir davranış. biraz da işin içine ön yargılar, peşin hükümler, ideolojik ve siyasî at gözlükleri girdi mi, ondan sonra seyreyleyin bilgiç tavırları, cesur(!) çıkışları ve mangalda kül bırakmamaları.

    türk basınının duayenlerinden çetin altan’ın 17 kasım 2004 tarihinde milliyet gazetesi’ndeki köşesinde bir yazısı çıktı. “politik akrobasiler, ekonomik saydamlık ve fatih’in kilise övgüsü” başlığı ile yayınlanan bu yazısında çetin altan, fatih sultan mehmed’in bir gazelinin bugünkü harflerle aslını(!) yayınlıyor ve düz yazıya çevirerek(!), arkasından “meslekî bir kişilikten yoksun oldukları için, kimliklerine mistik bir fanatizmde koltuk değneği aramak”la suçladığı bazı insanların ısrarla gizlediklerini düşündüğü müthiş bir hakikati(!) açıklamak lütfunda bulunuyor ve büyük bir “cesaretle” fatih sultan mehmed’in hristiyan olduğunu(!) söylüyor.

    hattâ, ardından yazdığı bir başka köşe yazısında yine bu büyük(!) tespitine göndermede bulunarak, bu gazelin (yazısında yayınladığı şekli ile) “avniyâ bildi senin bir kâfir hristiyan olduğunu / belde zünnarını boynunda çelipayı gören” mısralarını “türkiye’deki bütün kiliselerin, cümle kapısının iç tarafına asabilecekleri” müjdesini veriyor. ancak, hemen şunu ifade etmek zorundayız ki; çetin altan, fatih sultan mehmed’in (avnî) bu gazelini -hangi kaynaktan aldı ise- çok kötü bir şekilde, kafasını gözünü yararak, tanınmayacak hâle sokarak yayınlamış ve büyük devlet adamı, şair ve sanat adamının kemiklerini sızlatmıştır. ardından üstad altan, tanınmaz hâle getirdiği gazeli bu sefer inanılmayacak bir bilgisizlik ve ilgisizlikle nesre çevirmiş(!) ve klâsik edebiyatımıza -en hafif tabirle- ayıp etmiştir. bu çeviri(!), aydınlarımızın kendi değerlerine ve bu arada divan edebiyatına karşı ne derecede alâkasız olduklarının da ibret verici örneklerinden biridir. şimdi biz, fatih’in bu güzel gazelinin çetin altan tarafından kuşa çevrilmiş hâlini, mısraların yine çetin altan tarafından, gerçek anlamları katledilmiş, anlaşılmadığı için komik duruma düşürülmüş çevirilerini verecek ve ardından şiirin gerçek metni ile doğru çevirisini sunacağız. hemen ifade edelim ki, şiirin bu doğru okunmuş metni ile bilimsel gerçeklere uygun çevirisi, mayıs 2004 tarihinde fethin 550. yıldönümüne armağan olarak yayınladığımız fatih divanı ve şerhi adlı kitabımızdan alınmıştır.

    üstad çetin altan, fatih’in şiirini kuşa çevirerek yayınlamış, sonra gülünç bir şekilde nesre çevirmiş ve ardından da, da bu bilgisizliğinden aldığı cesaretle, ancak kendi toplumunun değerlerine ve inancına gol atmanın sevinci ile hiç olmayacak bir iddiayı dile getirmiştir.

    sayın altan ya hiç bilmiyor ya yanlış biliyor

    bir defa bu şiirden fatih’in hristiyan olduğunu çıkarmak için insanın iyi niyetli olamaması gerekir. kitabımızda da açıkladığımız gibi, baştan başa tasavvufî terimlerle yazılmış, kelimelerin hakikat ve mecaz anlamlarını birlikte kullanarak sanat yapılan bir şiirden bütün bu gerçekleri bilmeden, böylesi anlamlara ulaşmak gerçekten kutlanması(!) gereken bir cesaret olayıdır. çelipa (put, haç), zünnar (papaz kuşağı), kilise, papaz, hristiyan gibi kelime ve kavramların, tasavvufta ve tasavvuf edebiyatında ne tür ıstılahî (terimsel, mecazî) anlamlar taşıdığını, bunların nasıl mecaz kastı ile kullanıldığını bütün tasavvuf terimleri sözlükleri (bir örnek: prof.dr. süleyman uludağ’ın tasavvuf terimleri sözlüğü, marifet yayınları, istanbul 1999) ve divan tahlilleri açıkça gösterirler. meselâ, bu gazelin bizim kitabımızdaki çeviri ve izahına bakıldığı takdirde, “çelipa” (haç)ın tasavvufta “nefse ve nefsin eğilimlerine düşkünlük”; “zünnar” (papaz kuşağı)nın da “dünya ve dünya nimetlerine aşırı bağlılık” anlamında kullanıldığı görülür. yine divan şiirinde sevgilinin, âşığın bağrına dökülmesi istenen saçlarının haça, yine âşığın beline sarılması beklenen sevgilinin kollarının zünnara (papaz kuşağı) benzetilmesi ile ilgili sayısız örnek bulmak mümkündür.

    bir defa çetin altan gazelde geçen arapça ve farsça kelimelerin çoğunun anlamını hiç bilmediği, yahut da yanlış bildiği gibi; son beyitte geçen öz türkçe “bilürdi” (bilirdi) fiilinin (sanırdı, zannederdi) anlamına geldiğinden de habersizdir. kelime bu anlamda hattâ günümüzde bile kullanılmaktadır. örnek olarak “ben seni adam bilirdim…” sözünde de işte “ben senin bir adam olduğunu sanırdım, meğer işe yaramazın biriymişsin!” anlamı vardır.

    sayın çetin altan, fatih’in divanındaki ilk gazelin hz. muhammed’in övgüsünde yazılmış bir şiir (naat) olduğunu ve yine divanda, islâmî kavramlarla, islâmın inanç, ibadet ve ahlâk ilkeleri ile süslü sayısız mısra ve beyit bulunduğunu biliyor mu? bilmiyorsa, bu bilgisizliği ile neden böylesi gerçek dışı hükümler verebiliyor? biliyorsa, adeta fatih’in hristiyan olmasını temenni ettiğini gösteren bu aceleci tutum (eski tabirle tehâlük) neyin nesidir? fatih, hristiyan olursa çetin altan’ın kazancı ne olacaktır; müslüman kalırsa kaybı ne? …….

    prof. dr. m. nur doğan / öğretim üyesi
    tam metin ve fatihin anılan şiirinin şerhi için
    (bkz: http://www.yenisafak.com.tr/…5/mart/08/dusunce.html)

  33. suat dedi ki:

    Osmanlı devleti’nin kurucusu Osman Bey’in ismi osman değil ve kendisi ilk önce müslüman değil, Osman bey’in asıl adı ise Ataman Bey ve yarı şamanist.Şeyh edebali’nin etkisiyle Müslümanlığı kabul ediyor, Ataman oluyor Osman, zaten bütün avrupalı da Osmanlılar için Ottoman kelimesini kullandı, Ottoman, Ataman’dan türeyen bir kelimedir.

    . ..Osmanlı’nın kurucusu sayılan Osman bey’in yazılı tarihte ilk defa geçişi, bizans kayıtlarında olmuştur. Bizanslı tarihçiler, Osman bey’i, bizans ticaretini engelleyen biri olarak naklederler ve bu kayıtta adı Atuman olarak yazılır (ataman olarak okunur)
    Osman Bey’in adı olarak geçen Otaman, aynı zamanda orta Asya’dan Anadolu’ya kadar Türk kökenli bir çok toplulukta liderlere verilen bir ünvandır.

  34. mesira dedi ki:

    Pante, bakıyorum susmuşsun sonunda cevaplara sonra emeline ulaşmış şakşakçılarına kavuşmuşsun, cidden tebrikler İslamın köküküne kibrit çaktım diye övünüyorsundur. Cevaplar madde madde veya gelişigüzel defalarca verilmiş lakin kişi işine geleni görür, basiretini kapattığını da malum yeriyle görür ve anlar.. Diyecek bir şey yok, sen daha uyanıklık yapmaya devam et, sen gibiler çok var ülkemde ve daha da olacaksınız, sizin gibiler olacak ki asıl değerlere sahip çıkılsın, tetikleyen olmazsa pasifleşiliyor, yani işe yarıyorsunuz bence devam :)) Canınız yanıyor İslam ve Osmanlı argümanına, neyi nerdeen yuvarlayayım, neyi nerden devşirip yutturayım derdindesiniz, aklı olan anlar, olmayanı kazanırım ve bir islam düşmanı daha bulurum diye yırtınıp duruyorsunuz aynen devam ediniz. Sizin gibilere cidden ihtiyaç var.. Müslümanın uyanık kalması için gereklisiniz vesselam 😉 Seni zeka küpü seniii :)))

  35. mesira dedi ki:

    Hey Karamanoğlu sen cidden ne kadar çok ilerlemişsin, İslama tahammülsüzlüğünüz sizi ilerici mi yapıyor, acınacak halinize elimde olmadan gülüyorum, yaz kitabını da okuyalım ilerici, Karamanoğulları dahi seninle öte alemde kapışacak farkında değilsin. Biz gericiler sizin gibi ilericilere basireti bağlı diyoruz. Yapacak bir şey yok yaz aynen devam. Nefsini bu tip söylemsel saldırmalar, yozlaşmış safsatalarla doldur. Biz size alıştık. Osmanlı’yı ve Osmanlı hayranlığını tabulaşmış görmek gayretindesiniz, aynını da aşılamak için çıldırıyorsunuz. Nefretiniz öyle yoğun ki 90 yıldır biz bu zavallıca betimlemelerinizi dinliyoruz. Temcit pilavı da bir yere kadar ne mide var siz de pişir pişir yeye doymadınız. Elinizden geleni ardınıza koymayın ama boşuna paralanacaksınız. Aidiyete ihtiyacınız var, ait olamayınca kimse olmasın istiyorsunuz, sizin Türk olduğunuza dahi inanmıyorum. Kaldı ki ben Türk değilim ve Osmanlı ile gurur duyuyorum, Selçuklu ile gurur duyuyorum, sizin alayamayacağınız şeylerdir bunlar. Çünkü olamamışsınız ve çürüme kkokusu alıyorsunuz bir umut çöpe atılmadan kurtarırmıyım derdindesiniz ama yol yanlış, iz yanlış. Helakınızı seyretmek nasip olsun İnşallah..

  36. Ali dedi ki:

    Pante’yi gerici yobazlar anlayamazlar. Onları kafaları beton gözleri bağlı kulakları dikilidir. Kendileri düşünemezler beyinlerine başkaları akıtma yapar, onlarda bunları kendileri düşündü sanırlar, deli gibi savunurlar. Hiçbir yoldan gidip dönenle daha yolun başında olan bir olur mu ? Olmaz ama bu yobazlar öyledir ki yolun üzerinde sonunda olanı biteni görmüş gibi anlatırlar. Gidip göreni bileni de inkar ederler.

    Ben Pante’nin yazdıkları arasında bildiğinizi unutun benim dediğim doğrudur şeklinde bir ifade görmedim. Sadece bazı bilgiler, iddialar, belgeler aktarıyor. Bazıları herhalde kendisinden korkuyor ve o yüzden saldırıyor.

    Rahat olun okuyun – eğer canınız istiyorsa- karşı fikriniz varsa söyleyin – canınız istiyorsa- ya da kapatın geçin. Fikrinizi değiştirip değiştirmemek kendi elinizde. İstemeden olmaz korkmayın.

  37. süleymanşah dedi ki:

    büyük adamdır Fatih.
    hala birilerinin içinde kostantin i (İstanbul) geri alma hevesi var. baktılar kostantini alamıyorlar Fatih zaten hırıstiyandı o istanbulu fethetmedi biz verdik demeye başladı….
    Pante sen Fatih in gizli hıristiyanlığını sorgulayacağına O Koca Sultan Büyük Kartal 30 Senede kaç tane Müslüman Kardinal yetiştirmiş onu araştır hemde papalık kaynaklarına bak…..
    bak bakalım ne çıkacak kim müslüman kim hıristiyan o zaman gör….

  38. süleymanşah dedi ki:

    Fatih sultan mehmet küçük bir çocukken bursa’da arkadaşlarıyla oynarmış.
    Çoçuklar’dan birinin adı hasan diğerininki sadık’tır. Ben büyüyünce ist-
    anbulu alacağım demiş mehmet. Arkadaşlarına fetih için söz vermiş evvel
    bu işe inanmayan hasan’la,sadık sonraki günlerde padişah evladı mehmet’-
    in önünde sen sefere çıkarsan,biz’de orduna katılırız diye sözleşmişler.
    Gün gelmiş mehmet tahta çıkmış. Sözüm söz işim fetih diyerek sefer için
    ferman yazdırmış. (Derler ki: Sultan murad’ın tahttan ayrılışında, hacı
    bektaş veli’ninde tesiri vardır. Şeyh hazretleri; hadiste müjdelenen ko-
    mutanın, şehzade mehmet olduğunu söyleyip. sultan murad’a bir tavsiyede
    bulunur. ‘Tahtı şehzade mehmet’e bırakırsan,hadiste müjdelenen askerler-
    den biri olabilirsin’der. Sultan murad tahtan çekilir ve oğlunun emrine
    girer Lakin, ömrü Fethi görmeye yetmez.) Bir gün yeniçeri destur isteyip
    hasan diye biri geldi efendim,ulubat’tan arkadaşınız olduğunu söyler de-
    miş. Sultan mehmet, Çocuk’luk arkadaşını hemen içeri aldırmış. Hasan hu-
    zurda hazır, Sadık gelmedi mi sultanımız diye sual edermiş. Memleket’te
    aradım, benden üç gün evvel yola çıktığını söylediler. Sultan mehmet he-
    nüz gelmedi diye cevap vermiş. Bugünlerde gelir, sana haber ederim. Ulu-
    batlı hasan huzurdan ayrılmış, orduya katılmış. İstanbul fethedilirken,
    bizans surlarına, osmanlı sancağını diktikten sonra şehit olmuştur. Ulu-
    atlı hasan…
    Sultan Mehmet,Vefat etmeden önce son seferine hazırlanırken,Roma’dan Bir
    mektup alır. Mektupta hristiyan bir kardinal,Efendim ömrümün son zamanını
    kendi vatanımda geçirmek dilerim. Beni istanbul’da bir kiliseye almanız
    mümkün’mü diye ricada bulunmuş. Sultan fatih çok sinirlenmiş, kardinale
    emir göndermiş: Göreviniz tamam olmadan asla!
    Mektubu yazan sadık’tır. Sultan mehmet, istanbul’u fetherderken sadık’ı
    hristiyan kimliğine büründürmüş, kiliseye yerleştirmiş. Sadık yükselmiş,
    yükselmiş, kardinalliğe kadar ilerlemiş. Derler ki, Fatih zehirlenmesey-
    di de, son seferinde Roma’yı fethetseydi; Sadık’ı hristiyan dünyaya papa
    yapacaktı!
    Sadık, o günden sonra kilisede bir zincir oluşturmuş. Ajanlar yetiştirmiş
    papaz diye kiliselere yerleştirmiş. Sultan 2.Abdülhamite kadar bu silsile
    devam etmiş. Sultan abdülhamit sadık’ın mirasını devam ettiren kişiye kim-
    senin bilmediği özel bir sandık,sandığın içinde özel bir sancak göndermiş!

    işte asıl gizli olanlar bunlar….

  39. Seymur dedi ki:

    sayin Serdar Kangil bey yazdiginiz mekaleleri seve-seve okuyorum.Paralel olarak ünlü yönetmen Aaron Russonun ,Rokfeller ailesi hakda verdiyi aciklamalardan sonra öldürüldüyü düsünülen belgesel filmleri ve öylecede Jacque Fresconun Venus projesi ile yakindan ilgileniyorum.Bu proje tum dünya insanlari ,yani hepimiz icin cok önemli.Progede ne kadar para sistemi mevcutsa biz. insanlar kul gibi yasamaya devam edeceyiz diyor.Proje tüm dünya insanlarini birlesmeye davet ediyor.Prezidentsiz ,Basbakansiz ,Senatsiz,Kongresmensiz bir dünyayi tercih ediyor.Evet sayin Serdar bey ve saygideyer site okuyuculari cok rica ediyorum,Jacque Fresconun Venus projesi ile Yootubede tanisin ve destek olun .Buna tüm insanligin ihtiyaci var ,mesela bu projeyle bagli güzel bir mekale yazarsaniz eyer cok yardim etmis olursunuz.Kisacasi evet ne kadar Prezidentlik ,basbakanliq, konqresmenlik senatorluk dünyasinda yasarsak ,birak Suriye ve Iraki tüm dünyada hep kanlar durmadan akicak.Buna bir dur demenin ,son vermenin tam zamani geldi artik.Rusiya ,Fransa ,Avstriya ülkeleri artik yeteri kadar bu projeyi desteklemekteler.Sunu bizlerde yapa biliriz .Cok rica ediyorum insanliga katkida bulunalim.Tesekkürler .

  40. nefti dedi ki:

    Türkiye’deki ateist arkadaşların sorunlu oldukları mevzuu din değil, İSLAMDIR! içinde İSLAM unsuru taşıyan her şeye saldırırlar, HZ.MUHAMMED’ e en ağır iftiraları atarlar, padişahların hepsini gay ve sarhoş ilan ederler, MEVLANA gibi müstesna bir islam alimini dahi eşcinsellikle itham ederler ama ateist oldukları halde onları, hristiyanlık ya da musevilik vb unsurlar rahatsız etmez. Onun için FATİH hristiyan diyerek ballandırarak anlatırlar… Neye inanıp inanmadığınız bizi hiç alakadar etmiyor! ama elinizi eteğinizi dinimizden imanımızdan çekin! Artık müslümanların kutsallarına dil uzatmayın, iftira etmeyin!!!

  41. OSMANLI 1299 dedi ki:

    1 pante gibi ne olduğu belirsiz adamların yazdıkları sayesinde bizim değil ama gelecek nesilin kafası karışacak…
    2 neymiş kaynaklarda osmanlı veya osman bey geçmiyormuş herşeyi biliyosunda bunu mu bilmiyosun bizans kaynaklarında osman bey ATAMAN diye gecer hatta OTTOMAN EMPIRE burdan gelmedir
    HADİ BİŞEY DAHA ÖGRENDİN…..

    • Özüne Dön dedi ki:

      Yazdıklarinizin hepsi gercek.ben panteyi tanimam,bilmem.ama Osman Gazi diye birinin olmadiğini ,gercek ismi Ataman ,OTMAN Gazi olduğunu biliyorum.Burada herşeyi değiştiren Araplar ..Bu has Türk ismini. Arapça’ya çevirerek Osman yapmıyorlar.sadece Ataman -Osman olmuyor. Dinimizde değiştirip bize başka bir pakette bize geri sunuyorlar..Herşey Tükçeyi ve Türklüğü silmek adina yapiliyor..şeriat varsa Türklüğü unutacağız.herşey Arapça ve Arap olmak zorunda.

  42. kaplan dedi ki:

    yürü git doğru düzgün bilgi araştırda gel öyle konuş bizim atalarımızı kötüleyip durma başkasının cevabına yazmısın kanuni sultan süleyman mamyalanarak gömüldü die uydurma ki o bir halifeydi ve atalarımız osmanlı soyu nun bütün padişahlarının hocaları çok iyi birer alim adamı idiler ve emiş kişilerdi doğru düzgün araştır

  43. celalkobe dedi ki:

    Bu yazanların pek çoğunu farklı araştırmacılardan okumuştum.

    “Tarihçiyim, bu işin uzmanıyım” diyen biri olsa idiniz sizden daha bilimsel çıkarımlar beklerdim. Ki dememiş, sadece aktaran olduğunuzu söyleme dürüstlüğüyle aktarmışsınız.

    Bunları bilimsel olarak tespit edilmesi gereken ispatlar olarak görüyorum. Umarım ülkede insanların tarihi karakterleri ve olayları futbol takımı fanatik taraftarı beyin kapasitesiyle değerlendirmedikleri güzel günleri görürüz, bu iddialar da suikast korkusu olmadan araştırılacak acabalar listesinden çıkar.

    Türküm ve Müslümanım. Fatih S.M. bence yaşı ve zamanı itibarıyla önemli bir devlet adamı, kumandan, şair imiş. Yaşadığı dönemde bütün dünya insanlığının hayatına dokunmuş. Kendisini, özelikle de zamanı içinde incelediğimizde hayran olmamak elde değil. Keşke elimizde zaman makinesi teknolojimiz olsa da zamanına gidip kendisiyle iletişim kurabilecek olsak. Ne çok ilham, bilgi kazanırdık…

    Yazınızın altına yorum yapan somun beyinlilerin seviyesini okudukça FSM e hayranlığım artıyor. Ama daha da çok Alemlerin Efendisi Allah’a hayranlığım artıyor.

    Bu derece büyük bir beyni dünya insanlığına kazandıran bu millet 500 senede nerden nereye gelmiş… 20 yaşında top döküm hesapları yapan, zamanının en büyük kütüphanesini sarayına kurduran, ortodoks kardinalleri kıskandıracak kadar fazla Hristiyanlık bilgisine sahip olan, onlarca ölü ve canlı dil bilen bir adamın torunları 20 li yaşlarında daha türev ve integral bilgisine basmayan beyinleri, sülfrik asidin formülünü “Hasan iki salak osman dört” şeklinde ezberlemeleri, ülkede kurulu binlerce kursa rağmen bir dili bile konuşamamaları, bir tartışma yazısında noktalama işaretlerini kullanamamaları, hakaret ve eleştiri arasındaki farka kafalarının basmaması, Bir dinin ana kurallarının kendi devlet bekaları uğruna çiğnenmesi karşısındaki küstah kibirleri ile insanı şaşırtıyor.

    Allah gerçekten çok kudretli. Yaratım sanatındaki karmaşıklık insanı saygı ile secdeye sürüklüyor.

    Umarım bu ülkeye layık görüldüğünden kuşkulandığım ve korktuğum İsra Suresi 16. ayeti yaşamayız.

    Tarihimizde bu komik osmanlı torunlarının ezberlerini alaşağı edecek binlerce cehalet yıkımı mevcut. Battal Gazi efsanesinden tutun Köroğlu efsanesine kadar. Ayrıca Osman Gazinin adının sünni din otoritelerinin Anadolu Türkünü zorla sünnileştirme politikası gereğince nasıl Ataman olan aslından Osman olan çakmasına değiştirildiği de pek bilinmez.

    Neyse…

    Nasıl Fatih gibi dehalar yetişmiş ise bu tür dangalaklar da türeyecektir bu ovalarda. Asl olan o anlamlı ibret bitkilerini incelemek. Onların nasıl yetiştiğini inceleyip benzerlerini nasıl yetiştirebileceğimizi düşünmek. Yaban otu çoktu, olacak. Atlar yer sıçar bunları. Biz öze bakalım.

  44. Boksör dedi ki:

    Tarihçiler yazdılarsa taraf olmadan doğru o na yakındır

  45. Lord dedi ki:

    Hahaha tahnit mumya olmuş hahaha koçum o senin bildiğin gibi diil bi araştır islam hukukuna göre yapılan ölünün saklanması için önceden iç organları çıkarılarak geriye kalan kısmın korunması amacı ile bekletilmesini sağlar sadece Fatih’e de değil Osmanlı padişahlarından Osman Gazi, Murat Hüdâvendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed, İkinci Muradın cesetleri muhtelif sebeblerle mumyalıdır. Emir Süleyman Çelebi ile Musa Çelebi ve Kanuni Sultan Süleymanın cesetleri de mumyalıdır.

  46. serilsu dedi ki:

    DOĞAN ÇOCUKLAR SOY GENLERİNİ ANNEDEN ALIRLAR ..ANALARINA BAKINCA KİM OLDUKLARI BELLİ ZATEN ..DOĞUŞTAN HRİSTYAN OLAN BİRİNİN SONRADAN DA HRİSTİYAN OLMASINA MI ÜZÜLÜYOR BUNLAR ..BELKİ ÜZÜLMÜYOR SEVİNİYORLAR NE OLDUKLARINI BİLMEDİĞİMİZ İÇİN … O KADAR KİMLİĞİ GİZLİ HAİN VARKİ BU ÜLKEDE ….NEYSE SONUÇTA BİR HRİSTİYAN İSTANBULU ALMIŞ , SONRA OSMANLININ SONUNDA KURTULUŞ SAVAŞIYLA TEKRAR İSYANBULU TÜRKLER ALDI ..NOKTA

  47. Kasım Soysal dedi ki:

    Fatih galatadaki st pietro kilisesine gitti diyorsunuz ama 1475 yilinda arap camii ne cevriliyor ve fatih in ölüm zamani 1481..yani fatih bu kadar acizmiydi ki sevdigi kiliseyi koruyamadi ve camiye cevirttiler ..o zaman istanbuldaki tum kiliseler camiye cevrildi dogru mudur ))

  48. Hüseyin Kuru dedi ki:

    1-) İslamda, Kuranı Kerîmde de gayet açıktır ki, ehli kitab gayri müslim bir kadın ile, dinini değiştirip müslüman olma şartı gerekmeden evlenmek caizdir. 2-) Birçok İslam mutasavvıfının yazdıkları şiirlerini mecaz sanatını ve devrinin anlatım anlayışını gözönüne almadan, günümüz anlayışı ile okuyup anlamaya kalkarsak, onların da sapık, ayyaş, sapık ilişkileri olan kişiler olduğunu iddia edebiliriz. Nitekim Mevlânâ hakkında bu tür iddialarda bulunanlar vardır. 3-) İşi ilginç bir şekilde Atatürke bağlayarak bitirmişsiniz.

suat için bir cevap yazın Cevabı iptal et